Ohss Ovarian Hiperstimülasyon Sendromu

Uzman SühaN

Administrator
Ohss Ovarian Hiperstimülasyon Sendromu
ohss ovarian sendromu nedir,yumurtaların aşırı uyarılması nedir,aşılamada yumurtaların aşırı uyarılması,tüp bebek tedavisinde yumurtaların aşırı uyarılması,ohss ovarian hiperstimülasyon sendromu nedir,ohss ovarian hiperstimülasyon sendromu tedavisi hakkında bilgiler
o.jpg



Yumurtlamanın uyarılması esnasında kullanılan ilaçlara (gonadotropinlere) yumurtalıkların aşırı cevap vermesi sonucu oluşan ve siddeti arttığı zaman tehlekeli olabilen, hatta ölümcül sonuçlara yol açabilen bir taplodur. Görülme sıklığı %0.5 ile %5 arasındadır.

Siddetine göre, hafif, orta, ağır şekilde sınıflandırılır. Hafif ve orta sekli tüp bebek uygulamalarında ovulasyon indüksiyonu esnasında oluşturduğumuz ve istediğimiz bir olaydır, ancak olay ağır formuna dönüşürse ciddi sonuçlara yol açabilir, o açıdan yumurtlama tedavisi süresince dikkatli olunmalıdır.

Tablo, problemin şiddetine göre yumurtalıkların büyümesi, ve karında rahatsızlık hissi ve asit (karında sıvı toplanması) oluşumu ile kendini gösterir. Hastada karın ağrısı, şişkinlik, bulantı ve ihsal görülebilir.

OHSS'nin ağır tipinde hastada belirgin şişkinlik ve solunum sıkıntısı vardır. Karnın alt bölgesinde şiddetli ağrı olur. Tansiyon düşüklüğü ile idrar çıkışında azalma görülür. Problemin şiddeti arttıkça göğüs boşluğunda sıvı birikimi, karaciğer fonksiyonlarında bozulmaelektrolit bozuklukları ve hayatı tehdid edecek bir tablo oluşabilir. Kanın konsantrasyonununda artma, kan hacminde azalma, organ yetmezlikleri ve tromboembolik (kanın aşırı pıhtılaşmasına bağlı problemler) olaylar karşımıza çıkabilir. tabloya ilave olur. OHSS nin ilerlediği durumlarda

OHSS oluşumunun ana sebebi, artan östradiol seviyesi ile birlikte uygulanan HCG sonucu, yumurtalıkların ürettiği bazı maddelere bağlı olarak damar geçirgenliğinin artmasıdır. Polikistik over sendromu olan hastalar, OHSS geliştirme yönünden daha risklidir. Otuzbeş yaşın altındaki ve zayıf hastalarda OHSS daha sık görülür.

Önemli olan OHSS gelişimini önlemektir. Riskli hastayı tanımak ve ona göre en uygun tedavi protokolünü mümkün olan en düşük doz ile seçmek hastalığın gelişimini önlemek açısından önemlidir.

OHSS gelişmesini engellemek için önlem olarak;

Östradiol seviyesi belli bir değerin üzerine çıktığı durumlarda HCG günü birkaç gün geciktirilebilir, bu şekilde hastada OHSS gelişmesi önlenir.
HCG dozu standart dozdan daha az uygulanarak OHSS engellenebilir veya şiddeti azaltılabilir.
Gebelik oluştuğu zaman hastalığın şiddeti artar, gebelik oluşmayan durumlarda ise kendiliğinden geriler. Bu nedenle ağır OHSS gelişen hastalarda transfer yapılmayıp embriyolar dondurulabilir, ve daha sonraki sikluslarda donmuş embriyo transferi yapılabilir. Bu şekilde hastada gebelliğin yaratacağı olumsuz etkilerden korunmuş olur.
Yine OHSS riski olan hastalarda 2-3. gün transferi yerine 5-6.gün (blastokist) transferi yapılıp OHSS'nin şiddetinin gerilemesi beklenebilir.
OHSS geliştikten sonra tedavi tamamen semptomatiktir. Amaç hastanın sıvı, elektrolit dengesini sağlayarak durumun kendiliğinden gerilemesini beklemektir.

Ağır tipinde hastanın hastanede yatırılması gerekmektedir.

Çok ciddi boyutta solunum sıkıntısı olan veya idrar çıkışi duran hastalarda karındaki asit boşaltılıp hastanın rahatlaması sağlanabilir.

Tıbbi tedavi ile sonuç alınamayan ve sonucun ölümcül hal alabileceği gebelik oluşmuş vakalarda gebeliğin sonlandırılması da son çare olarak başvurulabilecek bir yöntemdir.
 
Geri
Üst