Op.Dr.Gökhan Çıragil - Infertilite (Makale)
Çocuk sahibi olamayan çiftleri tanımlamak için iki terim bazen eş anlamlı olarak kullanılmaktadır. Ancak, aslında tıbbi olarak farklı anlamları vardır.
Herhangi bir korunma yöntemi uygulanmaksızın, yumurtlamaya (ovülasyon) yakın günlerde düzenli cinsel ilişkiye rağmen 1 yıl içinde gebelik oluşmaması sterilite olarak tanımlanır. Bu tanımlama, üreme çağındaki bir çiftin normal şartlarda bir yıl içinde gebe kalma şansının %85 dolayında olduğu bilgisine dayanmaktadır. Aslında, insanlarda üreme potansiyeli sanıldığının aksine çok yüksek değildir. Bir kadının 1 ayda, yumurtlama (ovülasyon) döneminde cinsel ilişkide bulunduğu takdirde gebe kalma şansı %25 dolayındadır. Üreme çağındaki çiftlerin yaklaşık 6da 1inde (%15-%17) sterilite problemi vardır. Geçmişte hiç gebelik oluşmadıysa primer sterilite, daha önce bir ya da birden fazla gebelik mevcutsa sekonder sterilite olarak tanımlanır.
Bir çiftin hikayesinde daha önce doğal yollarla (spontan) oluşmuş bir gebelik varsa, ancak bu gebelik miadına kadar devam etmeyip, sağlıklı bir bebeğin doğumu ile sonuçlanmadıysa primer infertiliteden bahsedilebilir. Bir çift normal yollarla çocuk sahibi olduktan sonra, yeni bir gebeliğin miadına kadar devam etmeyip, sağlıklı bir bebeğin doğumu ile sonuçlanmamasına sekonder infertilite denir. Dolayısıyla burada tekrarlayan düşük gibi olgulardan bahsediyoruz. Bununla birlikte, bir kadının doğurganlık çağında zaman zaman düşük yapabileceği ve bunun normal olarak nitelendirildiğini göz önünde bulundurmak gerekir.
Şu ana kadar anlatılan bilgiler 35 yaş altı kadınlara ait istatistiklerdir. Biliyoruz ki, bu yaştan sonra kadınların üreme potansiyeli belirgin olarak azalmakta ve 40 yaşından sonra her ay gebe kalma olasılığı %10un altına düşmektedir.
Kısırlık sorunu olan çiftlerde ne zaman araştırmalara başlanmalıdır? Araştırmalara başlama zamanı kadının yaşına ve merkezimizde uygulanacak tedavilerdeki başarı oranına göre değişebilmektedir.
Bu nedenle, 35 yaş altındaki bir kadının bir sene beklemesi tavsiye edilir. Diğer taraftan eğer kadın 35 yaş üstü ise, bu araştırmaya 6 ay sonra başlanması tavsiye edilir. Eğer yukarıda anlatılan bilgilerden kısırlık sorununuz olduğunu veya herhangi bir risk faktörünüz olduğunu düşünüyorsanız, durumunuzu değerlendirmek için bir jinekoloğa başvurmanızı öneririz. Gerekiyorsa jinekoloğunuz tarafından infertilite konusunda uzman bir merkeze refere edilebilirsiniz.
Kaynak: Op.Dr.Gökhan Çıragil / Infertilite
Herhangi bir korunma yöntemi uygulanmaksızın, yumurtlamaya (ovülasyon) yakın günlerde düzenli cinsel ilişkiye rağmen 1 yıl içinde gebelik oluşmaması sterilite olarak tanımlanır. Bu tanımlama, üreme çağındaki bir çiftin normal şartlarda bir yıl içinde gebe kalma şansının %85 dolayında olduğu bilgisine dayanmaktadır. Aslında, insanlarda üreme potansiyeli sanıldığının aksine çok yüksek değildir. Bir kadının 1 ayda, yumurtlama (ovülasyon) döneminde cinsel ilişkide bulunduğu takdirde gebe kalma şansı %25 dolayındadır. Üreme çağındaki çiftlerin yaklaşık 6da 1inde (%15-%17) sterilite problemi vardır. Geçmişte hiç gebelik oluşmadıysa primer sterilite, daha önce bir ya da birden fazla gebelik mevcutsa sekonder sterilite olarak tanımlanır.
Bir çiftin hikayesinde daha önce doğal yollarla (spontan) oluşmuş bir gebelik varsa, ancak bu gebelik miadına kadar devam etmeyip, sağlıklı bir bebeğin doğumu ile sonuçlanmadıysa primer infertiliteden bahsedilebilir. Bir çift normal yollarla çocuk sahibi olduktan sonra, yeni bir gebeliğin miadına kadar devam etmeyip, sağlıklı bir bebeğin doğumu ile sonuçlanmamasına sekonder infertilite denir. Dolayısıyla burada tekrarlayan düşük gibi olgulardan bahsediyoruz. Bununla birlikte, bir kadının doğurganlık çağında zaman zaman düşük yapabileceği ve bunun normal olarak nitelendirildiğini göz önünde bulundurmak gerekir.
Şu ana kadar anlatılan bilgiler 35 yaş altı kadınlara ait istatistiklerdir. Biliyoruz ki, bu yaştan sonra kadınların üreme potansiyeli belirgin olarak azalmakta ve 40 yaşından sonra her ay gebe kalma olasılığı %10un altına düşmektedir.
Kısırlık sorunu olan çiftlerde ne zaman araştırmalara başlanmalıdır? Araştırmalara başlama zamanı kadının yaşına ve merkezimizde uygulanacak tedavilerdeki başarı oranına göre değişebilmektedir.
Bu nedenle, 35 yaş altındaki bir kadının bir sene beklemesi tavsiye edilir. Diğer taraftan eğer kadın 35 yaş üstü ise, bu araştırmaya 6 ay sonra başlanması tavsiye edilir. Eğer yukarıda anlatılan bilgilerden kısırlık sorununuz olduğunu veya herhangi bir risk faktörünüz olduğunu düşünüyorsanız, durumunuzu değerlendirmek için bir jinekoloğa başvurmanızı öneririz. Gerekiyorsa jinekoloğunuz tarafından infertilite konusunda uzman bir merkeze refere edilebilirsiniz.
Kaynak: Op.Dr.Gökhan Çıragil / Infertilite
