Osmanlıca farsça güzel sözler

*MeleK*

♥Ben Aşık Olduğum Adamın Aşık Olduğu Kadınım♥
Osmanlıca farsça güzel sözler

Osmanlıca farsça güzel sözler anlamlı güzel osmanlıca aşk sözleri manidar sevgiliye hitap sözleri sözler osmanlıca güzel sözler farsça anlamlı kelimeler aşk sözleri​


GÜZEL SÖZLER TAA OSMANLILARDA GÜNÜMÜZE GELİYOR

Geçmişini bilmeyen malesef geleceğinide bilmez. Bizler çoğu kimseler kabul etse de etmese de Osmanlıların torunlarıyız. Kötü şeylerde olmuştur yıkılmıştır gitmiştir ama en azından fikirler düşünceler ve güzel sözleri kalmıştır bizlere. Şimdi bütün internet sitelerinde olan güzel osmanlıca sözleri ve anlamlarını sizler için bir araya getirmek istiyorum.

Şimdi yazacağımız sizlerle paylaşacağımız bu sözlere baktıktan sonra ecdatlarımıza olan sevgilin, muhabbetiniz, hörmetiniz aşkınız bir kat daha artacak diye düşünüyorum. Hele aşk ile ilgili söylenen öyle sözleri var ki türkçesini çevirmişler zaten alın kullanın. Tabi aşk kaldı ise :D:D
Sizlerin de bildiği bazı osmanlıca anlamı olan cümleler sözler olabilir Meleklerim. Lütfen sizler de konumuzun altından üstelik üye bile olmadan yazın ve bizlere gönderin. Hem çorbada bir tuz da sizin olur fena mı beğenirseniz de sosyal medyalarda ve diğer alanlarda kullanarak bizlere destek olmanızı rica ediyoruz kızlar. Osmanlıca Farsça Güzel Sözler

Osmanlıca farsça kelimelere şöyle bir baktığımızda bazen tek kelime bile anlamayız oysa Türkçe anlamlarını gördüğünüzde bakın ortaya ne kadar hoş ve anlamlı sözler çıkıyor :D:D

osmanlıca aşk sözleri osmanlı aşıkları.jpg



OSMANLI AŞIKLARININ AŞK SÖZLERİ DİLLERE DESTAN
Özellikle eski Türk filimlerinde günümüz türçesine yakın olarak kullanılıyor olsa da bazı sözler anlamını yitirmiş. Yani anlayalım diye sözleri biraz türkçeye çevirmiş durumdalar. ben size orijinallerini veriyorum zaten bir çok sitede de bulabileceğinizi ifade etmiştim. Yani Hababam Sınıfında hani mefailün mefailün diye başlayan rahmetli Kemal Sunal repliğinden daha çok şeyler ifade ettiğini söylemem gerekiyor. Hadi buraya da bu kadar yazdığıma göre bir resim de atayım olaya başlayalım istiyorum ne dersiniz melekler

osmanlıda aşık sözleri.jpg


ceb bi bağ kenârında dursa lâle hacil
Ki lâlezâr-ı cemâlinde hûr u zârındır

(Lale bağ kenarında utangaç dursa şaşılır mı? çünkü o lale bahçesine benzeyen yüzünün güzelliği yanında senin bir düşkünündür. Yani şair "senin yanakların o kadar kırmızı ki lale bile onun yanında utanır kızarır" diyor. Lalenin kırmızılığı güzel bir nedene bağlanıyor.)

maxresdefault.jpg

“şeb-i yeldayı müneccim muvakkit ne bilir? Müptelâyı gâma sor geceler kaç saat”


(Gecenin uzunluğunu takvim yapanlar ve yıldız ilmi ile uğraşanlar ne bilsinOsmanlica/Farsça (Güzel sözler ve anlamları) gam çekene sor gecenin kaç saat olduğunu.)



"Gün doğmadan meşime-i şebten neler doğar."

(Gün dogmadan RaBBinin rahmetinden neler dogar.)



"Görmemek yeğdir görüp divâne olmaktan seni."
Bursalı Cenanî

(Seni gorup divane olmaktan seni gormemek daha iyidir.)



"Sitem hep âşinâlardan gelür bîgâneden gelmez..."
Nabî

(Sitem/dert hep tanidiktan/dosttan gelir yabancidan/düsmandan gelmez.)




"Cihanda ''âşık-ı mehcur'' sanma rahat olur
Neler çeker bu gönül söylesem şikâyet olur"
şeyhülislam Yahya

(Dunyada ''asktan uzak kalan'' sanma rahat olur neler çeker bu gonul soylesem sikayet olur)



"Arz-ı hâl etmeye cana seni tenha bulamam
Seni tenha bulacak kendimi asla bulamam"

(Gülün çevresini saran dikenler gibi yâre giden bütün yolları kesildi. Bir defasında yâri tenha buldun o seferde kendini kaybettin.)





Gönülde bir gamım var ki pinhan eylemek olmaz
Bu hem bir gam ki el ta‘nından efgan eylemek olmaz
Fuzulî

(Gonulde bir derdim var ki gizlemek olmaz bu oyle bi dertki en siddetlisinden figan etmek olmaz.)



"Ne beyan-i hale cu'ret ne figana takatim var.Ne reca yi vasla gayret ne firaha kudretim var."

(Ne halimi anlatmaya nede bagirmaya takatim var.Ne kavusma istegine gayret ne ayriliga gucum var.)


"Benim tek hîç kim zâr ü perişân olmasın yâ Rab Esîr-i derd-i aşk u dâğ-ı hicrân olmasın yâ Rab..."

(Ey Rabbim! Hiç kimse benim gibi inlemesin ve perişan olmasın. Aşk derdinin ve ayrılık yarasının esiri olmasın



Avrupaliların Muhtesem Süleyman diye andiklari Kanuni Sultan Süleyman Han Muhibbi mahlasi ile çok güzel siirler yazmistır.
Bir gün saray bahçesindeki aðaçlarin karincalar tarafindan istila edildiðinin görünce karincalarin öldürülmeleri hususunda zamanin Þeyhülislami Zenbilli Ali Efendi'den fetva ister. Sualini de þiir þeklinde yazar:

"Dırahtı (agacı) sarmıþ olsa karınca
Zarar var mı karıncayı kırınca?"

Zenbilli Ali Efendi sultandan geri kalmaz ve suale yine aynı zarif üslupla cevap verir ve þu beyti yazar:

"Yarın divanına Hakk'ın varınca
Süleyman'dan alır hakkın karınca."
 

Ekli dosyalar

  • osmanl_ca s_zler.jpg
    osmanl_ca s_zler.jpg
    161,7 KB · Görüntüleme: 100.073
  • osmanl_ca t_rk_e s_zler ve anlamlar_.jpg
    osmanl_ca t_rk_e s_zler ve anlamlar_.jpg
    29 KB · Görüntüleme: 61.317
  • osmanl_ca f_rs_a g_zel s_zler ve anlamlar_ 2019.jpg
    osmanl_ca f_rs_a g_zel s_zler ve anlamlar_ 2019.jpg
    37,5 KB · Görüntüleme: 42.319
  • 2019 en g_zel Osmanl_ca farsca s_zler.jpg
    2019 en g_zel Osmanl_ca farsca s_zler.jpg
    34 KB · Görüntüleme: 33.137
Moderatör tarafında düzenlendi:
Osmanlıca Farsça Güzel Sözler : Böyle güzel sözleri bizlerden esirgemediğiniz için sizlere çok teşekkür ediyorum
 
Osmanlıca Farsça Güzel Sözler O kurken biraz düşünmek gerekiyor, Yani okuduğunuzda hemen anlamıyorsunuz ama anlamlarına baktığımızda içlerinde gerçekten güzel aşk ile Rab ile ilgili sözler var. Süperdi ya teşekkür ediyorum acaba başka var mı konunuza ekleyebilir misiniz arkadaşlar tşk .

Bilenler konuya ekleyebilirse iyi olur bunları bir yerde toparlamayı düşünüyorum hatta var ise bir kaynak ta verebilirsiniz bana tşk. Osmanlıca Farsça Güzel Sözler
 
Osmanlıca Farsça Güzel Sözler ve Şiirler

FARSÇA KISA ŞİİRLER

ياد دارى كه وقت آمدنت
همه خندان شدند تو گريان
آبچنان زى كه وقت رفتن تو
همه گريان شودن تو خندان

Yâdında mı doğduğun zamanlar;
Sen, ağlar idin; gülerdi âlem.
Bir öyle ömür geçir ki olsun,
Mevtin sana hande, halka mâtem...

(Hatırlar mısın; sen doğduğunda sen ağlıyordun; fakat herkes gülüyordu. Öyle bir ömür sür (hayat geçir) ki, ölümünde herkes ağlasın, bir tek sen gül!)

نه زنده ام از هجر تو اي شوح نه مرده
فرياد از اين نو وجود عدم آلود

«Ne zinde em ez hicr-i tu ey şûh ne mürde
Feryâd ez în nev vücûdî-i adem âlûd» (Yavuz Sultan Selim)

(Hasretinden ne diriyim ey şuh, ne de ölü;
Bu yokluk dolu yeni var oluştan feryâd!...)

هر روز خوش است منزلي بسپردن
چون آب روان و فراغ از افسردن
دي رفت و حديث دي چودي هم بگذشت
امروز حديث تازه بايد گردن

Her gün bir yerden göçmek ne iyi
Her gün bir yere konmak ne güzel
Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş
(Dün, dündü cancağızım,) Ne kadar söz varsa düne ait
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım (Mevlânâ)

با عشق نشین که گوهر کان تواست
انکس راجو که تا ابد ان تواست
انرا بمخوان جان که غم جان تواست
بر خویش حرام کن اگر نان تواست

Aşk’la beraber ol, birlikte yaşa
Çünkü aşk, canın cevheri, özü, mayasıdır.
Gelip geçici sevdaların peşinde koşma,
Sonsuza kadar senin olacak dostu ara. (Mevlânâ)

ای دل تونه اى زر ازهستى آگاه
بنشين و مكن هرزهدر آيى هر گاه
هر جا كه رسى اول منزل آنست
راهيست بسى در از و عمر ى كوتاه

Ey gönül! Sen varlık sırrını bilmiyorsun;
Otur ve sürekli saçmalayıp durma.
Vardığın yer, ilk menzil orasıdır;
Çok uzun bir yol; fakat ömür kısa.

گرچه ابر کرم از چشمه حيوان بارد
بس ببارد به سر و لوُ لوُ و مرجان چه کنم
نيست بر لوح بصر غير خط زنگاری
چون نبينم رخ تو يوسف کنعان چه کنم

(Her ne kadar cömertlik bulutu, âb-ı hayât pınarından yağsa da,
Başa yağmaktadır, inciyi mercânı nedeyim?
Göz levhâsında pas rengi yazıdan başkası yoktur;
Senin yüzünü görmezsem, Yusuf'u, Kenân'ı neyleyim?)

هر جان عزيز كوشناسي رهست
داند كه هر آنچه آيد از كار كه است
برزادۀ چرخ و چرخ چون جرم نهي
كاين چرخ زكر ديدن خود بي كنه است

Gerçeği bilen, bu yolu tanıyan her aziz can bilir ki, başına ne gelirse gelsin hep O’ndan gelmektedir. O’nun takdir tezgahından çıkmaktadır. Dünyadan ve hadiselerden niçin şikayet ediyor ve dünyayı suçluyorsun? Bu dünya kendi dönmesinden sorumlu değildir. (Mevlana)

من بنده قرآنم اگرجان دارم
من خاك ره محمد مختارم
گر نقل كند جزاين كس از گفتارم
بيزارم از او وز اسنسخان بيزارم

Yâlnız Allah kelâmı Kur’an’ın kuluyum ben, ömrüm olduğu kadar,
Muhammed-i Muhtar’ın yolunun toprağıyım, sözün özü bu kadar.
Eğer birisi benden, buna aykırı bir söz naklederse bir zaman
Davacıyım o sözden ve onu söyleyenden. Bu günden haşr’e kadar… (Mevlânâ)

نزدي موسي نام جوبش شود عصا است
نزدي حق نام عصاي موسي شود اژدها است

Bize göre her şeyin adı görünüşe tâbidir. Fakat Hüda’ya göre her şeyin adı iç yüzündeki hakikate tâbidir. “Musa’ya göre sopasının adı asa, Yaradan'a göre o sopanın adı ejderha.”

هركجا آب روان سبزه شود
هركجا اشك روان رحمت بود

Her nerede akarsu olursa, yeşillik olur... Her nerede gözyaşı olursa, rahmet olur...

«Yusuf-ı güm-geşte bâz âyed be-Ken’ân gam ne-hor
Külbe-i ahzân şeved rûzî gülistân gam ne-hor» (Hâfız-i Şirâzî)

(Kaybolan Yusuf, Kenân’a yine gelir, gâm yeme; Hüzünler kulübesi, birgün yine gülistân olur, gâm yeme.)

«Nerdübanhâyist pinhân der cihân
Pâye pâye tâ anân-ı âsümân
Her güruh râ nerdübânî diger est
Her reviş râ âsümânî diger est
Her yek-i ez hâl-i diger bî-haber
Mülk bâ pehnâ vü bî-pâyân ü ser» (Mevlana, Mesnevi, V/2556-58)

(Yeryüzünde gizli merdivenler vardır,
Basamak basamak göğe yükselen merdivenler.
Her topluluğun başka bir merdiveni vardır,
Her yolculuğun eriştiği gök başkadır.
Yolculukların biri diğerinden habersiz.
Bir ülke ki ne başı ne sonu bulunmaktadır. )

«Dil bedest âver ki hacc-ı ekberest
Ez hezârân Kâbe yek dil bihterest
Kâbe bünyâd-ı Halil-i âzerest
Dil nazargâh-ı celil-i ekberest.»

Bir gönül yapmak, Hacc-ı Ekber'dir (En büyük hacdır.). Binlerce Kâbe yapmaktan bir gönül almak daha iyidir. Kâbe, Hz. İbrâhim’in binâsıdır; Gönül ise Yüce Allah’ın nazargâhı...)

«Hin merâ mürde mebîn ger zindei
Der kef-i şâhim niger ger bendei»

(Eğer kalp gözün açıksa beni ruhsuz ceset gibi görme. Eğer bende isen şahımızın keremine bak)

«Bâz küştem z`ânci güftem z`anki nist
Der-suhan ma`ni vü der-ma`ni sühan» (Hâkim Senâî)

(Şimdiye kadar söylediğim sözlerden vazgeçtim. Çünkü kalpte parlayan ince manaları anlatmaya yeteri kadar söz bulmak mümkün olmadığı gibi, o maksatla söylenen sözlerde de mânâ yoktur.)

«Dâne pusîde mûr kani` şüd
Ki o zi sünbül ser sebz-i mâ nebûd âgâh»

(Karıncanın kuru dane ile yetinmesinin sebebi, benim yeşil başağımdan habersiz olmasıdır.)

«Takdîr cuz rızâ-yı tu kârî ne-miküned
Peyveste tâ’at-ı tu edâ mîküned kazâ.»

(Kader, senin hoşnutluğunu kazanmaktan başka bir iş yapmıyor. Kâzâ ise dâimâ sana boyun eğmeye devâm ediyor.)

Be-neşinem o ser be pîş-i pâyet
Ben hizem o cân konem fedâyet

Ayakların yorgun başım için yastık olsun... Senin gibi can yoldaşı için bin can feda olsun...
 
Osmanlıca Farsça Güzel Sözler
Galat-ı meşhur fasih-i mehcurdan evladır.

Anlamı: Herkesin kullandığı yanlış bir ifade, doğru olup da kullanılmayandan iyidir.


Halk içinde mu'teber bir nesne yok devlet gibi olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.

Anlamı: Hayat, sevinç ve mutlulukla, acı ve sıkıntılarla iç içe yalanır Pek çok dert ve sıkıntı insanın karşısına çıkabilir. Ancak bütün bu problemler sağlık kadar önemli değildir. Tek bir nefesin bile değeri bilinmelidir. Bütün dünya insanın olsa bile sağlık olmayınca hiçbir önemi olmuyor.

Sene-i tevellüdünüz hayır ola.

Anlamı: Doğum gününüz kutlu olsun.


Şeb-i yeldayı müneccim, muvakkit ne bilir? müptelâ-i gâma sor geceler kaç saat?

Anlamı: Sevgiliden ayrı geçen uzun geceyi yıldızlara bakan, güneşin doğuşunu bekleyen ne bilir? Gam tutkununa sor geceler kaç saat.


Gayem zat-ı alinizi taciz etmek değil, efkari umumide muhhabbet kurmaktır. Cevabı müspetiniz kalb-i hazı halimi tamir ve temin edeceğinden dest-i muhabbetinize talibim.

Anlamı: Amacım sizi rahatsiz etmek değil, aramızda özel bir sevgi bağı kurmaktır. olumlu cevabınız beni çok mutlu edeceğinden size arkadaşlık teklif ediyorum. Osmanlıca Farsça Güzel Sözler
 
Vay beee süper sözler gerçekten. Harika güzel sözler. Üzerinde düşünülmesi gereken ve harika benzetmeler kullanılıyormuş eskiden. Şimdi öyle mi fıss
 
Geri
Üst