Öylesine yazıLar....

Saucy

Yeni Üye
Üye
Öylesine yazıLar....
UNUTULAN_vakitsiz_gelir_huzun.JPG



Önce birşeyleri resmetmenin güçlüğünü farkettim. Sen resmedilemeyecek kadar gizlerden örülme imişsin. Oysa ki, öyle garip bir acı yerleşmişken neyi söylemeli, kime ne anlatmalı, kimden ummalı bir çıkış. Olmayacağını bile bile... Seni büyüten, besleyen seni bir başka raftan alıp bir başka rafa koyan ve bir türlü en uygun mekanı bulamayan, hasılı hiçbir mekanı yakıştıramayan sana...
Aşk belki... diyerek çıktım yola. Aşk belki, her bitenle başlayandı.
Ben kapattım gözlerimi görmek için. Ben kararttım manzarayı seni bulmak için. Ben bende aramaya başladım, aşk dediğim benden doğandı. Tüm gerçek senin söylediğin hiçbir şeyi anlamayışımdı. Uzaklarına çekilip, uzaklarından bakmayı seçtim. Kim bilirdi ki gitmeye karar verenin, gitmek için hangi sözün ardına gizlendiğini? Şimdi uzakların suyuyla suladığım aşkın yeşillenişini seyretmedeyim. Çiçeklerinin kokusuyla dönen başım beni bir sandala koyup gezdiriyor bir süre. Göl kıyısını hiç bulamıyoruz. Çek kürekleri Dostum... çek kürekleri Dostum... asla kıyılara ulaşamayacağız!
Kış yüklenmişken beyaz dallarına ağaçların. Kış ağırlığını taşıtıyorken yüreklere. Adımların yavaşlaması havanın soğukluğundadır kandırmacasındayım. Oysa ağırlığı veren içimdeki. Hüznün sertliğiyle çatlayan ellerimin oyuklarına dolan kan ve acısıyla buruşan yüzüm ve hiç bitmeyeceğini düşündüğüm siyahlığın orta yeri... Her okuduğum satırdan damlayan kederle çalkalanıyorum yeniden. ‘Eğer yeniden gelme şansım olsaydı hayata, tüm hatalarımı yeniden yaşardım’ diyen şairin inanılmaz umutsuzluğuyla karşı karşıyayım. Bir daha dönemeyecek olmak... bir daha başlayamayacak olmak... bir dahası olmayacak Dostum... bir dahası hiç olmayacak Dostum... asla yeniden doğmayacağız bu hayata!
Kıvrımlarını takipteyim şimdi yolların. Kenar örtüsü rüzgardan hafif dalgalanırken ben titrek bir mum alevinden bakmadayım. Onu titreten gözkapaklarımın sürekli açılıp kapanması. Ardında gözbebeğinin siyah noktası bir büyüyor, bir küçülüyor. Kış hâlâ duruyor olduğu yerde. Ben duruyorum. Durmayanlar yanımdan geçiyor. Uzaklara yollanacak bir mektubu taşıyorum çantamda. Adresini benim bile bilmediğim bu mektubun gideceği yerin dünyanın hangi köşesinde beklendiğinin farkında bile değilim. Yazılanlar çoktan yazıldı bitti Dostum... yazılanlar çoktan yazıldı bitti Dostum... asla yinelemeyeceğiz bir daha!


Sonbaharlar gelirdi seninle bir..
çiçekler açardı senin geçtiğin kaldırımlarda..
ve herkes sana bakardı
gözlerinin ucuyla..


yutkunurdum!
 
Geri
Üst