Saat 12 ...

$ul€

Yeni Üye
Üye
Saat 12 ...
saat 12 fon müziği
Bu şiiri her dinlediğimde çookk çok uzaklara götürüyor beni...Murat inceden dinleyin kızlar...


Saat 12.... :(

aglamak-2973.jpg


Karanlığımın örselenmiş
Ve tükenmiş kimliğinden yazıyorum
Merhaba çocuk;
Kaldırım taşlarına baktığımız
Esmer Ankara’nın yüzümüzü kavurduğu
Dudaklarımızı çatlattığı
Gözlerimizi doldurduğu

Ve bir çok gidişin ardına yaşanan
Ağlanan bir gecenin hapsinden yazıyorum

Gidişinle mi başlayacaktı
Kalbimin yeniden kanaması?
Ve özlemin, beni böyle çırılçıplak
Bir yangının ortasına mı bırakacaktı?
Öyle çok yoruldum ki çocuk
Bu kaçıncı sensiz gece?
Saymadım, adını koymadım,
Ve öylesine değiştim ki,
Görsen hem kaçar, hem de ağlarsın
Ben bu ayrılığı anlamadım çocuk

Hala karanlık odamı aydınlatan,
Bir elmanın yarısı sen, yarısı ben olan,
Siyah beyaz bir hatıranın fotoğrafı baş ucumda
Cebimde burnunu sildiğin o üç kuruşluk peçete
Yakut misali yanıp duruyor kalbimin üstünde
Ve ben kalemi kağıdı elinde hasrete pervane
Seninde dediğin gibi yaramaz bir şairim yine


Dizlerine başımı koymayı,
Başını dizlerime koymanı özledim
Öyle çok özledim ki özlemden öte
Aslını sorarsan kalbini kırmak değil ,
İncitmek seni, asla!
Yemin ederim niyetim ağlatmak değil
Bütün sözlerim; çıkmazlara sokan yokluğuna,
Bu karanlık odanın içine bırakan hatıralarına
Ve dahası bir kere sesini duyamayışımadır…
Öfke değil, nefret değil
Benimkisi hüzün sadece sevdiğim…

Sigaramın katranında boğuluyorum
Senden benden arta kalan o mum yarasına
Dudaklarımı gömüyorum
Sonra acı içinde geceye sönüyorum,
Yoksun yaa… Gelmiyorsun yaa… Uzaksın yaa
Yokluğunun ağır bedeli DARBEDİR …
Gidişinle açılan büyük çukur
DEVRİMDİR KALBİMDE…

Seni özlerim, seni söylerim
Böylesine yalnız gecelerine…
Saat onikiye beş var
İdamımı vermişim
ASMIŞIM kendimi yalnızlığına,
Az sonra kapım çalacak
Ve son arzun diyecek Azrail
Bir yudum sen diyeceğim
Nerden bileceksin sevdiceğim
Gelmezsen ÖLECEĞİM…

Şimdi kırık ezgiler yankılanır odamda,
Hatta malum olur kalbimin ölüm marşları
Bir sessizlik olur sonra sallanır başım
Yakar senide sallanışım o batasıca İstanbul’da
Adı diyorum adı batasıca İSTANBUL

Ölesim tek geçmiş bir kaç satırda
Gelde bitsin diyeceğim
Yoksun bee sevdiceğim…
Şimdi ağlarım,
Dokunsan kanarım
Şimdi nasılsın desen,
Volkan olur PATLARIM

Sorma ne haldeyim, nerdeyim?
Ben kimim?
Kimliğimi tarif eden,
Yüzümü gösteren
O kahrolasıcası yüzümü diyorum
Aynalardan uzaktayım sevdiğim…

Karanlığın içine bir ince yaram daha düştü,
Sen yoktun her yan kırmızıya döndü
Görmezdin, göremezdin, bilmezdin ki
Herkes gitti yine, o rutubetli odamda,
Kafam cigara dumanı içerisinde,
İçime sensizliği sindirmeye çalışıyorum
Ve biliyor musun bunu yapamayacağımı bile bile
Seni içimden silip atmaya çalışıyorum…
Seni seviyorum, seni seviyorum, seni seviyorum
Hoşçakal iki gözüm; saat on iki
 
Beğenenize çok sevindim kızlar...

Eğer murat incenin sesinden dinlerseniz şiirin çok daha anlam kazandığını göreceksiniz... :uhu:


 
Geri
Üst