Şeref Bigali Resimleri

Bilge Gökçen

Yeni Üye
Üye
Şeref Bigali Resimleri
şeref bigalı ressam şeref bigalı resimleri
Millî ve yöresel unsurlardan hareketle, resmin evrensel dilini ve plastik değerleri eserlerine ustalıkla yansıtan Şeref Bigalı, yağlıboyada olduğu kadar, suluboya ve desende de piktüral yaratıcılığın ve özgün estetiğin zirvesine ulaşmış sanatçılarımız arasında yer alır. Ekspresyonist bir tavrı benimseyen sanatçı, resimlerinin konularını yaşamdan ve doğadan almış, eserlerinde kendi kişiliğini yansıtmıştır.



Bigalı sanata bakışını şöyle ifade etmektedir:

“Benim sanat anlayışımda, her türlü fanteziden uzak, özentisiz bir sadelik vardır. Tuvallerimde ve diğer resimlerimde bütün zamanlar için yeni ve diri kalabilecek devamlılık arıyorum. İç varlığımın sesinde bunu hissediyorum.”



1925 yılında Bergama’nın Göçbeyli Bucağında doğan Şeref Bigalı, 1950 yılında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Cemal Tollu Atölyesinden mezun oldu. Bigalı, çeşitli liselerde resim öğretmenliğinin ardından İzmir Eğitim Enstitüsü Resim Bölümünün kurulup gelişmesinde önemli hizmetlerde bulundu. Binlerce öğrenci yetiştiren sanatçı emekli olduktan sonra da özel atölyesinde ders vermeyi sürdürdü. Bigalı’nın resim sanatının felsefi ve teknik bütün yönlerini incelediği “Resim Sanatı” adlı kitabı 1999 yılında, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayımlandı. Sanatçı 15 Şubat 2005 tarihinde İzmir’de hayata veda etti.

40632bn9.jpg
 
Cevap: Şeref Bigali Resimleri

Şeref BİGALI

06.gif


Kendisini saygı ve Rahmetle anıyoruz

biranadoluressamiserefbigali1.jpg
Şeref Bigalı 1925-2005



Eserlerinde Anadolu insanının yüreğini işleyen ve şimdiye
kadar yaklaşık 50 şahsi sergi açan Bigalı, millî ve mahalli unsurlarla resmin evrensel dilini yakalamaya çalışmıştı.Şeref Bigalı, 31 Ekim 1925'te İzmir'in Bergama ilçesi Göçbeyli bucağında doğdu. İlk ve ortaöğrenimini İzmir'de tamamlayan Bigalı,
1950 yılında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nden mezun oldu.
Afyon ve İzmir'de çeşitli liselerde ve İzmir Eğitim Enstitüsü'nde resim öğretmenliği yaptı. 1962 ve 1963 yıllarında Paris'te Henri Goetz'in öğrencisi olan Bigalı, resim sanatının fikri, felsefi ve teknik bütün yönlerini ele aldığı Resim Sanatı adlı kitabını 1976'da yayınladı.
Yaklaşık 50 kişisel sergisi olan Bigalı, eserlerini Londra ve Brüksel'de de yayınladı.
Ünlü ressam, 1986 yılında 47. Devlet Resim ve Heykel Sergisi'nde resim dalında ödül ve 1996 yılında Türkiye İş Bankası Resim Ödülü'nü aldı. Eserlerinde gelip geçici ve moda akımlara itibar etmeden anlatımcı bir üslup kullanan Bigalı kahvehanede, toprakta, ağaç altında sokakta ve yağmur altındaki insanları konu olarak seçti.
Bigalı'nın oğlu Ahmet Bigalı, babasını şöyle anlatıyor: "Babam Şeref Bigalı, resimlerinde Anadolu insanının temiz yüreklerini işleyerek bu toprakların sesini işlemeye çalıştı."

Millî ve yöresel unsurlardan hareketle, resmin evrensel dilini ve plastik değerleri eserlerine ustalıkla yansıtan Şeref Bigalı, yağlıboyada olduğu kadar, suluboya ve desende de piktüral yaratıcılığın ve özgün estetiğin zirvesine ulaşmış sanatçılarımız arasında yer alır. Ekspresyonist bir tavrı benimseyen sanatçı, resimlerinin konularını yaşamdan ve doğadan almış, eserlerinde kendi kişiliğini yansıtmıştır.
Bigalı sanata bakışını şöyle ifade etmektedir:
“Benim sanat anlayışımda, her türlü fanteziden uzak, özentisiz bir sadelik vardır. Tuvallerimde ve diğer resimlerimde bütün zamanlar için yeni ve diri kalabilecek devamlılık arıyorum. İç varlığımın sesinde bunu hissediyorum.”
FİGÜR RESMİNİN DUAYEN SANATÇISI


Şeref BİGALI 31 Ekim 1925 tarihinde Bergama'nın Gökçebeyli bucağında doğdu. Doğduğu evin iki parçalı ahşap kapısı, birkaç meyve ağaçlı ve asmalı avlusu, evin önündeki taşlarla kaplı sokak, sokağın ucundaki çeşme ve gelip geçen hayvan sürüleri ile horozlar, kuşlar hafızasından hiç silinmedi. Şeref BİGALI çocukluğunun bu ilk yıllarına ait imajları uzun yıllar sonra yaptığı eserlerine büyük bir özlemle yansıttı. Bir de köy kahveleri, kır çiçekleri, şemsiyeleriyle yağmurdan kaçanlar ustalık döneminin başlıca temaları oldu

İlk ve orta öğrenimini İzmir'de tamamlayan BİGALI, 1944 yılında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'ne girdi. Burada altı yıl Cemal TOLLU Atölyesi'nde çalıştı. 1950 yılında akademiyi bitirdi. Cemal TOLLU, BİGALI için: Kimse ona harika çocuk demedi, fakat onun daha talebeliğinde yaptığı resimler değme sanatçılara taş çıkartacak cinstendi' dedi. Afyon ve İzmir-Karşıyaka Liseleri'nde resim öğretmenliği yaptıktan sonra, 1959 yılında emekli olduğu 1978'e kadar İzmir Eğitim Enstitüsü (Şimdiki Eğitim Fakültesi) Resim Bölümü'nde görev yaptı. Bu bölümün kurulmasında ve gelişmesinde önemli hizmetlerde bulundu. 1945 yılında İzmir'de tanıştığı ve ÒTürk resminin dehası' şeklinde nitelendirdiği Abidin ELDEROĞLU ile 25 yıl birlikte çalıştı ve ondan teknik nosyon edindi. Şeref BİGALI 1962-63 yıllarında Paris'e giderek Henri GOETZ'in öğrencisi oldu ve bu ressamın yönetimindeki Frochot ve Fontainebleau Akademileri'ne devam etti.

GOETZ'ün, eserleri hakkında hayranlık ifade ettiği BİGALI'dan Paris'e yerleşmesini istemesine rağmen, bu husus bazı sebepler yüzünden gerçekleşemedi. Kendisi, her zaman bunun kaçırılmış bir fırsat olduğunu söyler.
Figür resminin duayen sanatçılarından Şeref BİGALI'nın eserleri, kendisinin Türk figür resminin tartışılmaz en büyüklerinden olduğunu göstermektedir. Figüre, insani ve bize has duyarlılık açısından yaklaşan BİGALI, yerli bir kimliği ve figürlere sinmiş kültürel özellikleri, içten bir coşku ve duyarlılık olgusunun biçimsel açılımları doğrultusunda ortaya koyarak evrensel çizgiyi yakalamış ender sanatçılarımızdan birisidir. Cemal TOLLU geleneğinin desene dayalı figüratif kimliğini taşıyan sanatçı, Abidin ELDEROĞLU'nun özgün kimliğinin de yol göstericiliğinde, kendi kişisel üslubunu oluşturmuştur.
Gerek H. GOETZ, gerekse ELDEROĞLU ve TOLLU, hep üstadın desene dayalı figürcü kimliğinin şekillenmesine katkı sağlayan önemli şahsiyetler olarak hayatında yer aldılar. Usta ressam, kendi ustalarına saygıyı da varoluşunun bir koşulu olarak kabul edip, yoluna devam ediyor. Bu yol, o temiz ve yürekli kasaba insanlarının saf ve kirlenmemiş dünyalarına çizgi ve renk diliyle ulaşmayı hedefliyor. Bu yüzden Şeref BİGALI'nın bütün resimlerinde; kahvede, toprakta, ağaç altında; çalışan, oturan, bekleyen ve umut eden bütün insanlarında yürekli bir insan hümanizmasının açık izleri görülür.


BİGALI'nın resmi, renkçi bir tutum dahilinde ilerlerken, bu renkçilik güçlü desen kurgusunun peşi sıra gelen bir anlayışla bütünlük kazanır. Gerek renk, gerekse desen, kompozisyon ve kurgu, hep insan duyarlılığının ortak ilgi alanından kaynaklanır. İnsana, giderek insanımıza ve bize ait değerlere yönelik samimi ve paylaşımcı ilgi ve bilinç, bu resimlerin ortak varoluş sebebidir. Belki bu samimiyettir ki, bu resimleri özgün estetiğin onurlu katına çıkarır ve yeniden var eder


Yağmurların ressamı Şeref Bigalı

EVLİYA GİBİYDİ
Tıpkı büyük ruhbilim ustası, ressam Macit Aray hocamız gibi, Şeref Bigalı da, içten içe büyük bir inanç aşkı taşıyan, derin bir mistisizmi evrensel plastik ilkelere uyarlayan derinlikli bir hocamızdı.
Hacı Hafız Mecit Efendi'nin oğluydu, hafız evladı olmasına rağmen ressam olup çıkmıştı, hem de en kalitelisinden!.
ANADOLU İNSANI
Hatırasını yaşatan oğlu Ahmet Bigalı, "Babam, resimlerinde Anadolu insanının tertemiz yüreğini işleyerek, bu toprakların sesini yakalamaya çalıştı, halkımızın değerlerini paylaşan bir sanatçıydı. Resimlerinde hep Anadolu'nun temiz ve yürekli kasaba insanlarını konu aldı. Milli ve yöresel unsurlardan hareketle resim sanatının evrensel dilini yakalamaya çalıştı. Sanatından hiç ödün vermedi" derken yüzde yüz haklıydı
Şeref Bigalı'nın 1925'te Bergama'nın Göçbeyli bucağında doğduğu evin iki parçalı ahşap kapısı, bir kaç meyve ağaçlı ve asmalı avlusu, evin önündeki taşlarla kaplı sokak, sokağın ucundaki çeşme ve gelip geçen hayvan sürüleri ile horozlar, kuşlar hafızasından hiç silinmedi. Çocukluk yıllarının bu imajlarını yıllar sonra yaptığı eserlerine taşıdı, köy kahveleri, kır çiçekleri, şemsiyelerini açmış ıslak insanlar ustalık döneminin
başlıca temaları oldu

YAĞMURLU RESİMLERİ
Ben hocamın en çok yağmurlu resimlerini severim. O tablolara bakarken, şemsiyemi açıp tabloların içine dalıp, kalabalık caddelerde veya ıssız bulvarlarda gezinmek, dahası kaybolmak isterim. Geçende Alsancak'taki "Selçuk Yaşar Resim Müzesi ve Sanat Galerisi"ndeki hocamın son sergisini gezdim
Eski bir Rum evindeki galerinin bir köşesinde sanki onun hayalini görür gibi oldum. Her zamanki bulut rengi pardesüsüne sarılmış, kahverengi atkısı boynunda, mütevazi ve donuk bakışlarla gelen gidene bakıyordu. Koşup ellerine sarıldım, hürmetle öptüm. Gözbebeklerinde, yalnızca eski öğrencilerini gördüğü zaman ışıldayan hüzün yüklü sevgi parıltısını yakaladım.

Sayısız öğrenci yetiştirdi
Lise öğretmenliği, Eğitim Enstitüsü öğretim üyeliği ve kendi atölyesindeki eğitmenliği esnasında usta ressam, sayısız öğrenci yetiştirdi. Daima sevildi ve sayıldı
Bigalı'nın anıt kitabı
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları'nca basılan "Resim Sanatı"


isimli kitap, Şeref Bigalı'nın "anıt eseri" olarak bilinir
Sıradan insanlara sevdalıydı


Şeref Bigalı en çok tekne insanlarını, balıkçıları, kahvehane tiplerini, sahildeki ve sokaklardaki sıradan insanları resmetmekten hoşlanırdı






tn_37.jpg


4736.jpg

Bigalı’nın eserleri Ankara, İstanbul ve İzmir Devlet Resim Heykel Müzeleri ile yurt içi ve yurt dışında birçok resmi ve özel koleksiyonlarda yer almaktadır.

246139tg4.jpg


246138.jpg



40631.jpg
 
Geri
Üst