Sevgiyi vermek

adley

Yeni Üye
Üye
Sevgiyi vermek
Beş harfli küçük bir kelime fakat anlamı o kadar büyük ki... Kapsamı alanına girense bir o kadar az...
Oysa her insanın yaşam felsefesi olmalı sevgi... Sevgiyi vermek ne güzel...
Belki karşılığında size yatlar, katlar verilmiyor ama en büyük hediye sevgi veriliyor.
Sevgiye karşılık sevgi... Ne kadar verirsek o kadar alırız, çünkü sevgi vermekle büyür...
Hiç bir zaman söylemekten sıkılmadığım ve hiç bir zaman sıkılmayacağım bir terim...
Etrafımda ki insanlara bakıyorum da hepsinin yüzü asık ve mutsuz...
Bu yüzden sürekli hayatı suçluyorlar. Kimi çok zengin ama yine de mutlu değil.
Kimi çok fakir ama içtiği bir bardak çaydan bile keyif alıp mutlu oluyor.
Çünkü şükrediyor, çünkü seviyor...
Herkes bilinmez bir arayış içinde oysaki mucize değil, sevmek ve sevilmek...
Şimdi şöyle bir düşünelim:
Yaşadığımız zaman zarfında ne yapmalıyız. Bence, sevgiyi doya doya vermeliyiz.
Bunun karşılığında ne kadar mutlu olacağımızı göreceğiz.
Çünkü gerçek evimiz üç karışlık çukur. Bizimle gelecek olan ise yakasız bir gömlek ve amellerimiz...
Ne paramız, ne mallarımız, ne de sevdiklerimiz... Herkes yaptıkları ile tek başına kalacak.
Bahsettiğim sevgiyi sakın yanlış anlamayın... Karşılık beklemeden sunulan sevgiden bahsediyorum.
Menfaatsiz sevgiden... Yalansız ve riyasız sevgiden...
LEO BUSCAGLİA'nın kitabında da bahsettiği gibi yaşam felsefemiz sevmek olsun.
Sadece insanları değil, doğayı, tabiatı, hayvanları vs... Yani tüm evreni sevmek...
Eğer kişi etrafındakileri severse aslında kendini sevmiş olur.
Eğer ki, kişi karşısındakilere saygı duyarsa aslında kendine saygı duymuş olur.
Nasıl ki aynaya yansıyan suret bizimse, ne ekersek karşılığında da onun hasadını almış oluruz.
Bir çocuğu sevindirmek zor olmasa gerek...
Bir yoksulu sevindirmek zor olmasa gerek...
Bir yaşlıyı sevindirmek zor olmasa gerek...
Tok, açın halinden anlamalı...
Zengin, fakirin halinden anlamalı...
Ebeveyni olan ise yetimin ve öksüzün halinden anlamalı...
Bunu da kendimizi onların yerine koyup anlamalıyız.Çünkü ansızın çark tersine dönebilir!..
Bu yüzden sevelim ve sevilelim...
Gün gelip de '' keşke'' diyebileceğimiz bir cümle olmasın aklımızda...
Dünü, yarını düşünmeden bugünü var olan anı yaşayalım. O zaman yaşam daha mutlu olacak.
Ve sevgiyi vermenin huzuru dolacak içimize...
Son olarak sizleri LERONE CARY'in güzel dizeleriyle baş başa bırakıyorum.
''Yeteri kadar sevmemiştim. Sürekli meşguldüm, hayat yanı başımdan bir yelkenli yarışı gibi sessiz ve hızlı geçip giderken, ben hayata hazırlanmakla meşguldüm...''
Sevgiyle kalın... Hoşça kalın...
 
Geri
Üst