Sizin hiç babanız kayboldu mu

  • Konbuyu başlatan Misafir
  • Başlangıç tarihi
M

Misafir

Forum Okuru
Sizin hiç babanız kayboldu mu
Irak’ta 1 milyonun üzerinde insanın kayıp olduğu ileri sürüldü. Sayıyı yanlış okumadınız. Yaşadıkları, öldükleri, öldürüldüklerini bile bilemediğiniz, kanıtlayamadığınız yüz binlerce kayıp insan var, Irak’ta.

Kızılhaç ve Uluslararası Af Örgütü, “Uluslararası Kayıplar Günü” nedeniyle yaptıkları açıklamada özellikle Irak’ın durumuna dikkat çekmekle birlikte tüm dünyada bu durumda milyonlarca insan olduğunu açıkladılar.

Kayıp yakınlarının yaşadığı trajedinin boyutları, kayıplar kadar büyük. Kayıplarına ulaşmak, bir iz, kanıt, sonuç peşinde koşan milyonlarca insan, büyük sorunlarla karşı karşıya.

Şu anda sadece Irak’ta bir milyonun üzerinde kayıp insan var ve onların akibeti konusunda bir bilgiye ulaşmak da, büyük fedakarlıkları göze almayı gerektiriyor.

Kaybettikleri yakınlarını bulmak isteyenler her türlü istismara açık durumda: Yaşanan iç savaş her türlü ulaşım ve seyahati çok tehlikeli kılıyor. Bilgi vaadiyle dolandırıcılık ve gasp çok yaygın.

Miras, emekli maaşı gibi geride kalanlar için hayati birçok konu, “ölüm” kanıtlanamadığı sürece de çözümlenemiyor. Acı her boyutuyla katlanarak, insanların hayatı üzerine çörekleniyor.

Türkiye de “kayıplar”, “kaybedilmeler” konusunda maalesef çok temiz bir ülke değil. “Cumartesi Anneleri”ni hafızanızı biraz yoklarsanız, hatırlarsınız. “Kaybolan / kaybedilen” çocukları, babaları, kocaları, kızları, yakınları bulunsun diye yıllarca eylem yaptılar. Bu eylemler sırasında coplandılar, saçlarından sürüklendiler, dayak yediler, ama hep kayıp yakınları için “devletten” bir el uzatmasını istediler.

Kayıplar, yaşadığımız dünyanın sayısız acı gerçeğinden biri…

İç savaş veya ciddi istikrarsızlık olan ülkelerde ise çok daha ciddi bir problem. Hatta bu kayıplardan doğrudan hükümetler bile sorumlu olabiliyor. Aslında yaşadığımız, dünyanın hemen her ülkesinde farklı biçimlerde ortaya çıkan bir tür “kurban ve faili" meçhullar sorunudur.

Bu yazı, hem kayıtsızlığın uyuşturucu etkisini azaltmak için, hem ufak da olsa yüreğinizde bir sızı yaratmak, hem de duyarlılığınızı artırmak için yazıldı.

Ne mi yapabiliriz?

Cemal Süreya, “Sizin hiç babanız öldü mü?” adlı şiirinde bu soruyu sorar ve der ki: “benim bir kere öldü ve kör oldum.”
 
Geri
Üst