Tansiyon ölçmenin püf noktaları!

Bilge Gökçen

Yeni Üye
Üye
Tansiyon ölçmenin püf noktaları!
Tıp fakültesinden mezun olduktan sonra askere, askerlikten sonra da, ihtisas için doğru Almanya’ya gittim. Dahiliye ihtisasına başladığımın ikinci haftası, beni kat doktoru olarak atadı, şefim Dr. Frentzen. Çiçeği burnunda bir doktor olarak, yabancı bir memlekette çalışmaya başlamış, daha ne olduğumu anlayamadan kat doktoru oluvermiştim. İçimden dua ediyordum, inşallah bugün yeni hasta gelmez, biraz adapte olurum diye. Beş dakika geçmeden ilk hasta geldi. Yaşlıca bir hanım. Kendini yorgun hissediyormuş, bir kaç gündür de tuvalete çıkamamış.

Hastamın yanına gittim. Yatağın kenarına iliştim, kibar bir hareketle kolunu sıvadım ve tansiyonunu ölçtüm hastamın. 200/95 mmHg, yani alışılmış tabirle 20 ye 9,5. Kendisi tansiyon hastası olmadığını söyledi. Muayenemi bitirdim, doğru şefe gittim, ''Yeni yatan hastanın tansiyonu yüksek, ne ilaç vereyim?'' dedim. ''Şimdi yatan hasta değil mi? Bekle biraz sohbet et, sonra tekrar ölç'' dedi. Bayağı bozuldum, yanlış mı ölçeceğiz yani dedim içimden.


Beyaz gömlek sendromu


Tatlı bir hanımcağız, çocuklarından filan sohbet ettik, tekrar ölçtüm, 130/80 mmHg yani 13 e 8. Çıldıracağım. Bir daha. Aynı. Gittim şefe ''Tansiyon düştü'' dedim. ''Tansiyon düşmedi, kadın normale geldi. Hastane ortamı herkes yabancı, bir de beyaz gömlekli bir adam tansiyon ölçüyor. Sen bunun stresini, heyecanını bir düşünsene'' dedi. ''Buna beyaz gömlek sendromu denir'' diyerek ''Tansiyon ölçerken dikkatli ol hastaların dinlenmesine, kendilerine gelmesine izin ver'' diye devam etti.

İş edindim kendime, her hastanın hemen ilk karşılaştığımda tansiyonunu ölçtüm, bir de benimle 10 - 15 dakikalık sohbetten sonra. Yüksek çıkan tansiyonlar veya şefin lafıyla, strese girenler nasıl da normalleşiyorlardı.


Demek ki tansiyon ölçerken dikkat edilmesi gereken bir şeyler vardı. Bir doktor bile dikkat etmeyince sonuçlar nasıl şaşırtıcı oluyor, bir de kendi kendine tansiyon ölçmesi gereken kişinin bu konuda ne denli yanlışlara açık olacağı ortada.

İdeal olarak tansiyon ölçmeden önce 5 dakika kadar istirahat etmeli, yani yatar veya oturur durumda, 5 dakika kadar beklenmeli.

Gün içinde değerler değişir. Genellikle sabahları uyandıktan sonra en yüksek ve akşamları en düşüktür.
Sağ kol ile sol kol arasında 10 - 20 mmHg yani 1 - 2 fark bulunabilir. Bu nedenle her ölçümde, aynı kol kullanılmalıdır.

Sinirli veya heyecanlı durumda, ölçümden önce 15 dakika rahatlamalıdır.
Ölçümden önce en az 30 dakika sigara, çay, kahve içmemeli, yemek yenmemelidir.
Ölçümden önce, buruna sıkılan dekonjestan spreyler gibi, tansiyonu yükseltme ihtimali olan ilaçlar kullanılmamalıdır.

Rahat, gevşemiş bir pozisyonda oturulmalı, konuşmamalı, hareket etmemeli.
Uzun kollu kazak varsa, kazak çıkarılmalıdır. Eğer ince kumaştan yapılmış uzun kollu gömlek giyiliyorsa, tansiyon aleti gömlek üzerinden de takılabilir.
Basıncın ölçüleceği kol, kalp hizasında öne doğru uzatılmalı, dirsekten hafif bükülmeli ve alttan desteklenmeli. Kol boşta kalmamalı.

Manşonun alt ucu, dirsek kıvrımından bir parmak kalınlığı, yani iki santimetre kadar yukarıda olmalıdır.

Tansiyon aletinin manşonu kola iyice sarılmalıdır, boşluk kalmamalıdır.
Alet elektronikse, dinleme kısmı çokluk işaretlidir ve bu işaretin kolun iç kısmına gelmesi, aletin atardamarınızın sinyallerini alması için yeterlidir.

Alet elektronik değilse dirseğinizin iç kısmında elinizle nabzınızı hissedin, stetoskopu oraya koyup elinizle sabit tutun. Stetoskopu aletin altına sıkıştırmayın.
Bulunan değerler bir günlüğe yazılmalı.

Hergün, mümkünse aynı saatlerde ve aynı şartlarda tansiyon ölçmek daha yararlıdır.


Bilekten ölçerken...


Elektronik bilek tansiyon aletleri, ölçüm sırasında kalp hizasında olmalıdır. Bunların gelişmişleri kolunuzu tutacağınız seviyeyi gösteriyor. Eğer bu seviye otomatik olarak gösterilmiyorsa, kalp hizasını bulmak için, aleti taktığınız sol kolunuzun parmak uçlarını, sağ omuzunuza değecek şekilde kolunuzu bükerseniz, alet takriben kalp hizasına gelir. Alet elinizden bir santimetre kadar yukarı takılmalı yani elinizle alet arasında bir santimetre kadar bileğiniz boşta kalmalı. Alet bileğe düzgün ve sıkı bir şekilde takılmalı, sonra hafifçe oynatarak bilek boşluğuna iyice yerleşmesi sağlanmalı.

Dr. Hasan İnsel
 
Geri
Üst