Tunceli İl Tanıtımı

KızılÖtesi

Aktif Üye
Üye
Tunceli İl Tanıtımı
tunceli yöresel kıyafetleri tuncelinin tanıtımı tunceli ili tanıtımı tanıtım
Genel Bilgiler
Yüzölçümü: 7.774 km²

Nüfus: 93.584 (2000)

İl Trafik No: 62


Doğu Anadolu Bölgesi’nin Yukarı Fırat bölümünde yer alan Tunceli İli, kuzeyde ve batıda Munzur Dağları ile Karasu Irmağı, doğuda Bingöl Dağları ve Peri Suyu, güneyde Keban Baraj Gölü ile çevrilidir. Belirgin doğal sınırlarla kuşatılmış olan il toprakları, doğuda Bingöl ve Elazığ, güneyde Elazığ, batı ve kuzeyde Erzincan illeriyle komşudur. 2000 Yılı Nüfus Sayımı sonuçlarına göre toplam 93548 kişilik nüfusa sahip olan Tunceli ili, aynı zamanda Türkiye’nin en az nüfusa sahip ilidir. İlde 12 kişi/Km2 olan nüfus yoğunluğu, Türkiye ortalamasına göre (73 kişi/Km2) çok düşüktür. Dağınık bir yerleşim düzenine sahip Tunceli’de, İl nüfusunun % 42’si köylerde, % 58’i il ve ilçe merkezlerinde yaşamaktadır.

Tunceli, 7774 Km2 yüzölçümü ile Türkiye topraklarının % 1’ini kaplamaktadır.

Tunceli iline ulaşım sadece karayolu ile yapılmaktadır. Erzincan’ı Erzurum’a bağlayan kara ve demiryolları, ilin kuzey ve batısında doğal sınır oluşturan Karasu Irmağı Vadisi’nden geçmektedir. İl topraklarında kuzey-güney yönünde uzanan ve Erzincan’ı Elazığ’a bağlayan karayolu ise Tunceli kentinin içinden geçmektedir.

Güneyden kuzeye ve batıdan doğuya doğru yükselen il topraklarının %70’ini dağlar, % 25’ini platolar, % 5’ini ise ovalar ve düzlükler oluşturmaktadır.

Dağlık ve engebeli alanlardan oluşan il topraklarının kuzeybatı, kuzey ve kuzeydoğu kesimini Doğu Torosların uzantısı olan Munzur (Mercan) Dağları engebelendirir. İlin en yüksek noktası, Munzur Dağları’nın doğusunda 3463 metre yükseklikteki Akbaba Tepesi’dir. Munzur Dağlarının yüksek kesimleri, İlin kuzey ve kuzeybatısında doğal sınır oluşturur.

Tunceli’de il topraklarından kaynaklanan pek çok suyu Karasu ve Murat Irmakları toplar. Karasu Irmağı kuzeybatısında, Peri Suyu’da güneydoğuda doğal sınır oluşturur. Bu ırmaklar ile il sınırları içerisinde akan Munzur Suyu, Pülümür Çayı ve Tahar Çayı, güneyde Keban Baraj Gölüne dökülür.

İlde dağların yüksek kesimlerinde yer alan çok sayıda küçük krater göllerinden başka önemli bir doğal göl yoktur. İlin güney sınırında Keban Baraj Gölü, çok büyük bir su yüzeyi oluşturmaktadır.

İldeki başlıca düzlükler, Ovacık ve Pülümür çöküntü alanları ile akarsu vadilerinin genişlediği kesimlerde yer alan küçük ovalardır. Eskiden tarım alanı olarak değerlendirilen bazı geniş düzlükler, Keban Baraj Gölü’nün suları altında kalmıştır.

İl topraklarının kuzeydoğu kesimi, Kuzey Anadolu fayının oluşturduğu deprem kuşağı üzerinde yer almaktadır.

İlde karasal iklim hüküm sürmektedir. Kısa süren yaz ayları sıcak ve kurak geçmekte, kışlar ise soğuk ve yağışlı olup, uzun sürmektedir. Gece-gündüz arasında ısı farkları ile aylara göre ısı farkları çok yüksektir.

Tunceli ilinde fiziki coğrafya özelliklerine, iklim farklılıklarına ve çok zengin olan su kaynaklarına bağlı olarak ortaya çıkan bio-çeşitlilik, bitki örtüsü ve doğal peyzaj bakımından da zengin görüntülerin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Doğu Anadolu Orman Kuşağı içinde kalan il topraklarının % 27’sini kaplayan ve genelde bodur ve baltalık meşe ağaçlarından oluşan ormanlar, ilin orta ve kuzey kesimlerinde yoğunlaşmaktadır. İlin kuzeyinde sıralanan dağların sarp ve dik yamaçları tamamen çıplak olup güney yamaçlarının alçak kesimlerinde yer yer meşe ve ardıç topluluklarına rastlanmaktadır. Dağların güneye doğru alçalan orta ve güney kesimlerinde, tek tek yükselen dağlarla, bu dağları birbirinden ayıran sırtlar genelde meşe ormanlarıyla kaplıdır.

Tunceli, yaban hayatı bakımından oldukça zengindir. Özellikle Munzur Vadisi ve çevresi yaban hayvanları için elverişli bir ortam sunmaktadır. Çengel Boynuzlu Keçi ve Bezuvar isimli iki tür dağ keçisi ile av kuşlarından Ur Kekliği, bu yöreye özgü ilginç ve nadir yaban hayvanı türleridir.

Munzur Suyu, kırmızı benekli alabalık türlerinin yetişmesine çok elverişli olup, özellikle yukarı çığırında bol alabalık yaşamaktadır. Ovacık İlçesinin doğusunda Munzur Suyunu oluşturan gözelerin 1-2 km. güneyinden başlayarak, başta Munzur Suyu ve Mercan Deresi olmak üzere Tunceli’ye kadar 80 km. alana yayılmış bulunan alabalık türleri, bu yöreye özgü nadir türlerdir.

İl nüfusunun % 42’sinin kırsal kesimde yaşadığı Tunceli’de temel ekonomik etkinlik tarım ve hayvancılıktır. Buna karşın ilde tarıma elverişli alanlar oldukça kısıtlıdır. Geleneksel el sanatları arasında bugün için kaybolmaya yüz tutmakla birlikte dokumacılık, çömlekçilik ve dericilik yapılmaktadır. Tunceli 1968 yılından beridir kalkınmada öncelikli il kapsamına alınmıştır. İlde bulunan sanayi kuruluşları un ve unlu ürünler, yem ve yün ipliği üretimi alanında faaliyet göstermekle birlikte sayılar da oldukça sınırlıdır.

Çeşitli kesimlerinde Jips içeren cevher yataklarına rastlanan Tunceli, yer altı kaynakları bakımından da yoksuldur. Pülümür yöresindeki tuzlalarda Haziran-Ekim ayları arasında tuz üretimi yapılmaktadır.

COĞRAFYA

Tümüyle Fırat Havzası içerisinde kalan İl, doğal sınırlarla kuşatılmış yüksek bir bölgedir. Doğu Toros Dağlarının uzantıları doğu-batı yönünde uzanarak ilin kuzeybatısını, kuzeyini ve kuzeydoğusunu hemen hemen bütünüyle kaplar. Bu dağlar aşılması güç sıralar oluşturduğu için Tunceli, Türkiye'nin doğu ucunda Iğdır Ovasından başlayıp Erzincan Ovasına kadar uzanan verimli çöküntü alanıyla bütünleşememiştir. Bu dağlar, yer yer hem yüzey sularıyla aşınarak hem de akarsular tarafından derince oyularak yüksek platolara dönüşmüştür. Vadiler çok dar ve dik olup vadi tabanlarında ovalar oluşmamıştır.

Güneyden kuzeye ve batıdan doğuya yükselen il topraklarının % 70'ini dağlar, % 25'ini platolar, % 5'ini ovalar ve düzlükler oluşturmaktadır.

Tunceli İlinin genel iklimi, yazları sıcak ve kurak, kışları yağışlı ve soğuktur. Yağışlar genellikle sonbahar ve ilkbahar aylarında yağmur, kış aylarında kar şeklinde olmaktadır.
 
Cevap: Tunceli İl Tanıtımı

Yerel Etkinlikler
Kurtuluş Günleri
Her yıl 17 Kasım’da “Atatürk’ün Pertek’e Gelişi” ve 17 Aralık’ta “Pülümür’ün Düşman İşgalinden Kurtuluşu” yapılan çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır.

Pülümür Bal Festivali
Pülümür ilçesinde, her yıl Eylül ayı içerisinde belirlenen tarihlerde düzenlenen ‘Pülümür Bal Festivali’, yörenin ekonomik ve kültürel hayatına zenginlik kazandırmaktadır. Festival boyunca çeşitli kültürel etkinliklerin yanı sıra kaliteli bal üretimini teşvik etmek amacıyla yarışmalar düzenlenmekte ve ilk üç dereceye giren ürün sahiplerine ödül verilmekte ve bu yolla bal üreticisi teşvik edilmektedir.

Çemişgezek Dut ve Peynir Festivali
Çemişgezek ilçesinde ilk kez 26-28 Haziran 1998 tarihinde kutlanan “Dut ve Peynir Festivali” gerek insanları bir araya getirip kaynaştırması, gerekse yöresel ürünlerin tanıtımını sağlaması bakımından ilçeye büyük katkı sağlamakta ve düzenlenen etkinliklerle festivale katılanlar hoşça vakit geçirmektedirler.

Pertek Dut Festivali
Pertek ilçesinde Temmuz ayı içerisinde belirlenen tarihler arasında düzenlenen festival kapsamında, başta çekirdeksiz dut olmak üzere meyveciliğe dayalı yöresel ürünler tanıtılmakta, ilçenin doğal, tarihi ve kültürel değerleri, Keban Baraj Gölünde ve ilçede düzenlenen çeşitli etkinlik ve gezilerle tanıtılmaktadır.

Munzur Kültür ve Doğa Festivali
Tunceli Belediyesi tarafından ilk kez 28-30 Temmuz 2000 tarihinde düzenlenen, geniş kapsamlı ve geniş katılımlı bir festival olarak gerçekleşmiştir. Fotoğraf sergisi, halk oyunları gösterisi, halk müziği konserleri, film gösterisi, kent gezisi, panel, söyleşi ve edebiyatçıların imza günleri ile çok geniş bir kesimin ilgisini çeken festival programına Tunceli dışından da önemli oranda katılım gerçekleşir. Kentin sosyal ve kültürel yaşamına çok olumlu bir katkı sağlayan festival, il turizmini de canlandırmıştır.

Dağ ve Kış Sporları
Tunceli ilinin, fiziki coğrafyası dağ ve kış sporları, yayla ve doğa turizmi açısından önemli potansiyele sahiptir.

Dağlık kesimlerde 800-2000 metreler arasındaki orta yükselti kuşağı, genellikle sağlıklı iklim tanımına uygun yerler olarak kabul edilmektedir. 2000-3000 metre yükselti kuşağı ise sürekli olmayan günübirlik yaşama ortamı olarak tanımlanmakta ve insan sağlığı için olumlu özellikler göstermektedir.

Bu bölgelerdeki ilginç jeolojik oluşumlar, mağaralar, akarsu kaynakları, krater gölleri, flora-fauna ile manzara özellikleri, doğa yürüyüşleri, kamping, kara avcılığı gibi birçok faaliyetler için çekici olduğu kadar ilde dağ, yayla, doğa ve kış sporları turizminin geliştirilmesi için uygun veriler oluşturur.

Dağ ve Kayak Turizmi
Tunceli topraklarında Doğu Torosların uzantısı olarak batı-doğu yönünde uzanan Munzur Dağları ve Avcı Dağları, il topraklarının kuzeybatı ve kuzey kesiminde doğal sınır oluşturmakta, kuzeydoğusunda ise Bağırpaşa Dağı yer almaktadır. İlin en yüksek noktası, Avcı Dağlarının üzerindeki 3463 metre yükseklikteki Akbaba Tepesidir.

İlin orta ve güney kesimlerinde yaklaşık, 1500-2000 metre yükseklikte dizilen tepeler vardır. Bu tepelerin başlıcaları Mazgirt’in doğusundaki Kırklar Dağı, Hozat’ın güneydoğusundaki Topatan Tepe ve Merkez ilçe-Ovacık arasındaki Karaoğlan Dağıdır. Birbirlerinden derin ve dar vadilerle ayrılan ve tek tek yükselen bu dağlar, sık sayılabilecek meşe ormanlarıyla kaplıdır, eteklerde ise ardıç topluluklarına rastlanır.

Tunceli’de dağlar, turizm açısından akarsulardan sonra en önemli potansiyeli oluşturmaktadır. Karasal iklimin hüküm sürdüğü Tunceli’de kışlar çok soğuk ve yağışlı olup uzun sürmektedir. Munzur Dağları, Avcı Dağları ve Bağırpaşa Dağının 1800-2000 metreden yüksek kesimlerinde doğal koşullar nedeniyle ağaç yetişmediği için bu kesimler tamamen çıplak olup yılın altı ayı karlar altındadır. Bu dağların zirveleri sürekli kar ve buzlarla kaplıdır. Ovacık iklim verilerine göre Aralık-Nisan ayları arasında 129-253 cm arasında değişen kar kalınlığı, ilçenin dağlık kesimlerinde 5 ay boyunca kış sporlarının yapılmasına olanak sağlamaktadır.

Zirvelerde yaklaşık 3500 metreye kadar ulaşan Munzur Dağları ve Ovacık ilçesinin güneyindeki meşelik tepeler ile ilin kuzeydoğusundaki Bağırpaşa Dağı kayak turizmi ve dağ turizminin geliştirilmesi için elverişli olanaklar sunmaktadır.

Tunceli’nin dağlık kesimlerinde suya karşı değişik dirençteki kalkerli kayaçların zamanla oyulmasıyla oluşan yüzlerce mağara, Munzur Dağlarının çeşitli yerlerine serpilmiş doğal korunaklardır. Bu mağaralar, turizm açısından da önem taşımaktadır.

Yapmadan Dönme
Munzur Vadisi Milli Parkını Gezmeden,

Dertlere deva doğal ortamında kendiliğinden yetişen yaban “Dağ Sarımsağı”nı alıp-yemeden,

Kutudere Mesire yerinde kavurma yemeden,

Yaz aylarında Pülümür Suyunda yüzüp serinlemeden,

Munzur Suyunun çıkış yeri olan Ovacık İlçesinde bulunan 40 Gözeleri görmeden ve orada piknik yapmadan,

Ülkemizde tanınan meşhur “Şavak Tulum Peyniri”ni almadan,

Munzur Vadisi Milli Parkındaki ve Pülümür Vadisindeki yabanıl yaşamı fotoğraflarla belgelemeden,

Arıların Pülümür Vadisinde bulunan yüzlerce çeşit çiçeklerden ürettiği doğal ve eşsiz lezzetteki her derde deva “Pülümür Balı”nı almadan

Nazımiye Dereova Şelalesinin eşsiz güzelliği altında dinlenmeden,

Ve güler yüzlü, hoşgörülü, konuksever Tunceli insanıyla tanışmadan,

.....dönmeyin.
 
küçükk amaa güzel yerdir..gitmek asip olmadı
 
Geri
Üst