Tunceli Şehir Tanıtımları

M

Misafir

Forum Okuru
Tunceli Şehir Tanıtımları
tunceli ovacık mercan karakolu tunceli şehri şehir merkezi ovacık karakolu
Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesi’nin Yukarı Fırat bölümünde yer alan Tunceli ili, kuzeyde ve batıda Munzur Dağları ile Karasu Irmağı, doğuda Bingöl Dağları ve Peri Suyu, güneyde Keban Baraj Gölü ile çevrilidir. Belirgin doğal sınırlarla kuşatılmış olan il toprakları, doğuda Bingöl ve Elazığ, güneyde Elazığ, batı ve kuzeyde Erzincan illeriyle komşudur. Tuncelinin 1938den önceki ismi Dersimdir. 2000 yılı sayımı sonuçlarına göre nüfusu 93548 olan Tunceli, aynı zamanda Türkiye’nin en az nüfusa sahip ilidir. Tunceli, 7774 km2'lik yüzölçümü ile Türkiye topraklarının %1’ini kaplamaktadır. Tunceli yöresinde ilk çağlardan beri pek çok uygarlık yaşamıştır. Orta Çağdan kalma ve bugün hala iyi durumda bulunan Pertek kalesi ve Munzur Vadisi Milli Parkı görülmeye değer güzellikleridir.

Tunceli ilinin ilçeleri Çemişgezek, Hozat, Mazgirt, Nazımiye, Ovacık, Pertek ve Pülümür'dür. Tunceli bölgesi Osmanlı boyunca bir Özerk Bölge olarak yerel aşiretler tarafından yönetilmiştir. Tunceli'nin eski ismi Dersim'dir. Bu isim 1937-38 yıllarında Seyit Rıza önderliğinde olan Dersim İsyanından sonra kaldırılmıştır. Türkiye ve dünyanın ilk kadın savaş pilotu Sabiha Gökçen, ilk operasyonunu Dersim isyanını bastırmak üzere yapmıştır.

Tarihçesi
Dersim sözcüğünün Farsça "DER" (kapı), "SİM"(gümüş) sözcüklerinden yanyana gelmesinden oluşmuştuğu sadece yaygın bir halk etimolojisidir. Zazaca'da Dêsım diye telaffuz edilen aslında bugünki Tunceli ilini değil, o yörenin adını belirler, ki Tunceli ilinin Zazacası Mamekiye 'dir. "Yunan tarihi ve coğrafyacılarının Dersim bölgesine DARANİS ve DERKSENE adını verdikleri gibi Dara'nın BİSİTUN kitabelerinde bu havaliye ZUZA tabirinin Dersim yöresinde konuşulan Zaza dilinin sözcüğünden geldiği muhtemeldir.

Meşhur Tuncelililer
Doğan Taşdelen Seyit Rıza

Tunceliden Göçler
Koçgiri (Zara, Kangal, Ulaş, Divriği)’den Varto-Hınıs, kısmen Bingöl Tunceli sayılır. Aydın,Amasya,Merzifon-Belvar BURSA {kestel}



Dağlar

1. Tujik dağı, 2400 m.
2. Hıdır dağları, 2400 m.
3. Kırklar dağı, 1800 m.
4. Yılanlı dağı, 1800 m.
5. Mahmunut dağı, 2344 m.
6. Zel ve Düzgün dağları, 2400 m.
7. Gürgür dağı, 2951-2750 m.
8. Ak dağ (Koi Sipi), 1900 m.
9. Ermustafa dağı, 1400 m.
10. Bılgeş dağları, 1700 m.
11. Sarısaltık dağı, 1900 m.
12. MUNZUR SIRALI DAĞLARI, 3700 m.yüksekligindedirler.

Nehir ve Irmaklar

1. Fırat Nehri
2. Murat Nehri
3. Munzur (Munzur) suyu
4. Mercan Irmağı
5. Havaçur Irmağı
6. Peri Suyu
7. çemişgezek deresi
8. Ali boğazı Suyu
9. hozat deresi Suyu
10. aksu dersi Suyu
11. ve daha pek çok küçük dereler mevcuttur

Vadiler

1. Munzur vadisi
2. Kutu deresi
3. Ali boğazı
4. Taş başı boğazı
5. Barığ boğazı
6. kurt gömü boğazı
7. vartinik boğazı
8. dere laçi boğazı

Türkiyede ve dünyada üç adet kanyonu olan bir il tunceli dışında bulamazsınız

Ormanlar

1. Zarkavit
2. Değirmen Dere
3. Halvori Veng
4. Bılgeş
5. Kakper ve Mıhsor
6. Sofke ormanları en ünlüleridir.
7. Bezik Ormanı
8. Ormanyolu Ormanı
9. mığsor Ormanı
10. kara deresi Ormanı

Doğu anadolunun en yoğun orman alanına sahiptir

Tunceli Genel Bilgi


Doğu Anadolu Bölgesi’nin Yukarı Fırat Havzası’nda yer alan Tunceli, doğusunda Bingöl, güneyinde Elazığ, kuzeyinde Erzincan, kuzeydoğusunda da Erzurum illeri ile çevrilidir. İl toprakları dağlık ve engebeli bir arazi yapısına sahiptir. İl kuzeyden Munzur Dağları ve Karasu Çayı, doğudan Bingöl Dağları ve Peri Çayı, güneyden Keban Baraj gölü ve batıdan Fırat Nehri ile çevrili olup, il topraklarının büyük bir bölümünü yüksek dağlar ve derin vadiler kaplamaktadır.

Tunceli’nin kuzey-batı, kuzey ve kuzeydoğu kesimini Karasu-Aras Dağlarının batı bölümünü oluşturan Munzur Dağları engebelendirir. İlin en yüksek noktası Bağırpaşa Dağı’dır (3.293 m.). Bunun dışında Munzur Dağları’nın Ziyaret Tepe (3.071 m.), Karasakal Dağı (3.123 m.) ve Koşan Dağı (3.078 m.) ilin diğer yüksek noktalarıdır. Tunceli’nin kuzeyden güneye doğru yükselir.

Tunceli’deki başlıca düzlük alanlar; Ovacık ile Pülümür çöküntü alanları ile akarsu vadilerinin genişlediği kesimlerde yer alan küçük ovalardır. Tarım alanı olarak yararlanılan geniş düzlüklerden bazıları da Keban Baraj Gölünün suları altında kalmıştır.

İl topraklarından kaynaklanan Karasu ve Murat Nehirleri araziyi sulamaktadır. Murat Nehri’nin kollarından Peri ve Munzur suları güneyde Keban Baraj Gölüne dökülmektedir. Tunceli Dağlarının yüksek kesimlerinde küçük buz yalağı gölleri bulunmaktadır. Bunun dışında il toprakları içerisinde doğal göl bulunmamaktadır. Yalnızca Keban Baraj Gölünün kuzey kesimi ilin sınırları içerisindedir. Deniz seviyesinden 1.050 m. yükseklikteki Tunceli’nin yüzölçümü 7.774 km2 olup, 2000 Yılı Genel Nüfus Sayım sonuçlarına göre; toplam nüfusu 93.584’tür.

Tunceli, kırık fay hatları üzerinde bulunduğundan etkin bir deprem kuşağı üzerinde kurulmuştur. Nitekim, Pülümür depremi 1967’de yöreye büyük zarar vermiştir.

Tunceli doğal bitki örtüsü yönünden oldukça yoksundur. Dağlık alanlardaki ormanları tahrip edilmiş olup, yalnızca akarsu boylarında söğüt ve kavak ağaçları bulunmaktadır. Bunun dışında Ovacık, Nazımiye ve Hozat ilçe sınırları içinde yer alan bölgeler yer yer meşe ormanlıkları ile kaplıdır. İl alanının bitki örtüsünü büyük ölçüde step bitkileri, çayır bitkileri ve meşe ormanları oluşturur.

Karasal iklimin hakim olduğu Tunceli’de, genellikle yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve yağışlı geçer. Yağışlar genellikle sonbahar ve ilkbaharda yağmur, kış aylarında ise kar şeklinde olmaktadır. Yıllık yağış 550 ile 1.100 mm. arasında değişmektedir.

İlin ekonomisi hayvancılık ve tarıma dayalıdır. Halkının büyük çoğunluğu kırsal kesimde yaşadığından ötürü hayvancılık ön planda gelmektedir. Yaylacılık yöntemleri ile koyun, kıl keçisi ve sığır yetiştirilir. Sığır türünün ıslahı için çalışmalar yapılmaktadır. Kıl keçisi sütünden peynir ve tereyağı üretilir. Belirli ölçüde de arıcılık ve tavukçuluk da yapılmaktadır.

Tarıma elverişli alanların kısıtlı oluşundan az sayıda bitkisel üretim yapılmaktadır. Yetiştirilen bitkisel ürünlerin başında; buğday, arpa, şeker pancarı, kenger sakızı, baklagiller ve sebze gelmektedir. Az miktarda da armut, ceviz, badem, üzüm, dut yetiştirilir. İlin belirli bölgelerinde az da olsa pamuk üretimi yapılmaktadır. Tunceli’de geleneksel el sanatları olarak çömlekçilik ve dokumacılık yapılmaktadır. İlde sanayii kuruluşu olarak un ve unlu ürünler, yem, yün ipliği fabrikaları ile metal eşya üreten, dokumacılık yapan ve orman ürünlerini işleyen küçük iş yerleri bulunmaktadır. Ayrıca kara turizminin el verdiği olanaklar doğrultusunda milli park alanlarında, av turizmi, dağcılık, yayla turizmi, termal turizmi ve su sporları yapılmaktadır.

İl topraklarında jips içeren cevher yatakları bulunmaktadır. Pülümür yöresinde tuz üretimi de yapılmaktadır.

Tunceli ve yöresinin tarih öncesi çağlara inen eski bir tarihi geçmişi bulunmaktadır. MÖ. IV.yüzyıldan önce tarihçiler bu bölgeye Daranis ismini vermişlerdir. Tarihçi Ptolemyos buradan Daranalis olarak söz etmiştir. Bu sözcüğün Pers kralı Darios’tan geldiği sanılmaktadır.

Tunceli’nin Çemişkezek ilçesine bağlı Sakyol Köyü yakınındaki bir höyükte yapılan araştırmalarda ele geçen buluntular, yöreye ilk kez Kalkolitik Çağda (MÖ.5500-3500) yıllarında yerleşildiğini göstermiştir. MÖ.2000’lerde bu yörede Hurriler yaşıyordu ve İşuva olarak isimlendirilmiştir. MÖ.XIV.yüzyılda Hititler bu bölgeye gelmiş ve İşuvalılarla savaşmışlardır. Bundan sonra Hititler yöreye hakim olmuşlardır.

Asur tabletlerinden öğrenildiğine göre de MÖ. IX.yüzyılda Muşkiler de burada yaşamışlardır. MÖ.5000’de Tunceli yöresinde yaşadıkları sanılan Muşkiler daha sonra Karduk ismini almış ve Hitit Krallığının yıkılmasından sonra batıdan gelen Pala ve diğer Hitit beylikleri ile karışmışlardır. MÖ 4000’de Sümerler’in yöreye egemen olduğu, Akad Kralı Sargon ile Naramsin’e ait tabletlerden anlaşılmaktadır. Bu arada MÖ.2370-2330 yıllarında yörenin Akadlar Devleti’nin bir ili olduğu da kitabelerde belirtilmektedir.

MÖ.VIII.yüzyılda Tunceli yöresi Urartuların egemenliğine girmiştir. Urartular bölgeye Süpani ismini vermişlerdir. Urartu kralı I.Sarduri zamanında MÖ.840-825 yöre, Urartu sınırları içerisinde gösterildiği tablet ve kitabelerden anlaşılmaktadır. MÖ.699’de Medler Urartu Devletini ortadan kaldırmış ve yöreye egemen olmuşlardır.

MÖ.VI.yüzyıl ortalarında da Persler yöreye hakim olmuşlardır. Tarihçi Ksnophanes’e göre yörede Karduklar, Heredotos’a göre de Akilisenler burada yaşamışlardır. MÖ.550’de Anadolu’ya hakim olan Persler Tunceli yöresini de ele geçirmişler, bu dönemde Medya Sınır Satraplığı içerisinde yer alan Tunceli’nin yerli halkı Haldiler, Khalibler, Massinekler ve Akilisenler’den oluşuyordu. MÖ.334’te Büyük İskender İsos Savaşında Persleri yenmiş ve yöreye hakim olmuştur. Makedonyalıların bu bölgedeki hakimiyeti sırasında Akilisene ve Kapadokia halkı İskender’e karşı direnmişse de isyan MÖ.322’de bastırılmıştır. Bundan sonra Kapadokia Krallığının hakimiyeti altına giren yöre, Seleukoslarla Kapadokia Krallığı arasında birkaç kez el değiştirmiştir.

MÖ.I.yüzyılda Ermeni krallarından II.Dikran buraya egemen olmuşsa da bunu Roma dönemi izlemiştir. Roma ordusu Sulla’nın komutasında Pontus devletiin son kralı Mitridates’i yendikten sonra Tunceli yöresine egemen olmuşlardır. Yöredeki isyanlar üzerine MÖ.69-66 yıllarında Romalılar Lukullus komutasındaki ordusunu isyancılardan Tigran’ın üzerine göndermiş ve bölgeyi Roma’nın Kapadokia Eyaletine bağlamıştır. MÖ.I.yüzyıldan itibaren Romalılar buradan Partlar üzerine seferler düzenlemişlerdir. Bu dönemdeki siyasi karmaşa sırasında yöre, zaman zaman Arsakların hakimiyeti altına girmiştir.
 
Tunceli'de Şehit Olan Er için Elazığ'da Tören Düzenlendi

Tunceli Merkeze Bağlı Kocakoç Jandarma Karakolu'na Ekmek Götüren Sivil Araca Yerleştirilen Bombanın Nizamiye Girişinde Patlaması Sonucu, Şehit Olan Er Murat Yıldız İçin Elazığ'da Cenaze Töreni Düzenlendi.



Tunceli merkeze bağlı Kocakoç Jandarma Karakolu'na ekmek götüren sivil araca yerleştirilen bombanın nizamiye girişinde patlaması sonucu, şehit olan Er Murat Yıldız için Elazığ'da cenaze töreni düzenlendi.

Elazığ Asker Hastanesi'nde düzenlenen törene, Elazığ Vali Vekili Kadir Balaban, İl Emniyet Müdürü Mehmet Tekin, Rektör Prof. Dr. Hamdi Muz ile çok sayıda askeri ve sivil erkan katıldı. Cenaze töreninde şehit Er Murat Yıldız'ın özgeçmişinin okunmasından sonra saygı duruşunda bulunuldu. İl Müftüsü Ömer Kocaoğul'un dua okumasının ardından şehit Er Yıldız, ambulansla memleketi Gümüşhane'ye gönderildi.

Bu arada aynı olayda yaralanan 4 askerin, Elazığ Asker Hastanesi ve Fırat Tıp Merkezi'ndeki tedavilerinin sürdüğü belirtildi.
 
tunceli çemişgezek

tunceli.jpg

Tunceli'nin, Çemişgezek ilçesinin güneyinde yer alan Keban Baraj Gölü altında kalan Pulur (Sakyol) Höyüğünde 1968-1970 yılları arasında yapılan arkeolojik araştırmalar sonucunda elde edilen bulgular, yöreye Kalkolitik Çağda (M.Ö. 5500-3500) yerleşildiğini göstermektedir. Pulur'da bulunan Höyükte yapılan kazılarda kale görünümünde evlere, ocaklara, dibeklere, çeşitli öğütme araçlarına, çeşitli hayvan resimlerine, tunçtan yapılmış iğne ve kazma gibi çeşitli madeni eşyalara rastlanmıştır

İşuva (Hurri-Mitanni) adıyla anılan bölgede yazılı tarih M.Ö. 2200'lerde Subarrularla başlamaktadır. M.Ö. 2200'lerde bölge, Hurrilerin eline geçmiştir. İşuva adı ilk kez III. Tuthalya döneminde, Hitit kaynaklarında geçmektedir. Anadolu'da büyük bir devlet kuran Hititler İ.Ö. 1375-1335 yıllarında Tunceli'ye kadar gelmişlerdir. Mazgirt ilçesinde bulunan kalede yapılan araştırmalarda rastlanan çivi yazılı belgelere göre Hitit Devleti yıkıldıktan sonra bölgeye, M.Ö. 12. yüzyılda Urartuların egemen olduğunu gösteren bulgulara rastlanmıştır. Muşki adıyla tanımlanan kavmin yerleşim alanı olan yöre, M.Ö. 7. yüzyılda sırasıyla Medlerin ve Perslerin egemenliği altında kalmış ve daha sonra bölge, İskender tarafından fethedilerek Makedonyalıların egemenliği altına girmiştir. Makedonya Devleti yıkıldıktan sonra ise M.Ö. 17 yılında Romalıların Egemenliğine giren yörede kısa bir süre Partlar, etkinlik sağlamışlarsa da M.S. 2. yy.'da Romalılar, Partların etkinliğini kırarak bölgeyi Kappadokia Eyaleti'ne bağlamışlardır. Bir süre el değiştirerek Kappadokialar ve Selevkoslar tarafından yönetilen, Roma İmparatorluğunun ikiye ayrılmasından sonra ise Doğu Roma İmparatorluğu sınırları içerisinde kalan yöre, M.S. 7.yy.'da \"Roma Mezopotamyası\" adıyla Tehema'da (İl) yer almıştır. Yöre zaman zaman el değiştirerek Bizanslılar ve Sasaniler tarafından yönetilmiştir.

M.S. 639'da Halife Ömer döneminde Anadolu'ya yapılan akınlar sonucunda yöre Arapların eline geçmiş, ancak Araplar ve Bizanslılar arasında uzun süre devam eden mücadeleler sonucunda yöre, M.S. 972 yılında tekrar Bizanslıların hakimiyeti altına girmiştir.

1071 Malazgirt Savaşından sonra Anadolu'da Türklerin egemenliğinin hızla yayıldığı dönemde bölge 1087 yılında yöre kesin olarak Türklerin egemenliği altına girmiştir. 1228 yılında Anadolu'ya tamamen hakim olan Anadolu Selçukluları 1243 yılında yapılan \"Kösedağ Savaşı\"na kadar yöreyi hakimiyetleri altında bulundurmuşlardır. Ancak bu savaşta Selçuklular yenilince bölge Moğolların denetimi altına girmiştir. Daha sonraları bu yöre önce Mengüceklerin, sonra da uzun süre Akkoyunluların egemenliği altında kalmıştır. Fatih Sultan Mehmet dönemine kadar Akkoyunluların yönetimi altında bulunan Tunceli, 1473 yılında yapılan \"Otlukbeli Savaşı\"ndan sonra Osmanlı yönetimi altına girmiştir. Kısa bir süre Safevilerin yönetimi altına giren yöre, 1514 yılında yapılan \"Çaldıran Savaşı\"ndan sonra tekrar Osmanlı yönetimi altına girmiştir.

Yöre, Osmanlı yönetiminde 1847 yılında, Hozat merkez olmak üzere \"Dersim Livası\" adıyla sancak yapılarak Erzurum'a bağlanmıştır. 1879 yılında da Farsça 'Gümüş Kapı' anlamına gelen \"Dersim\" adıyla ayrı bir il olan Tunceli, 1886 yılında Mutasarrıflığa indirilmiş 1892 yılında tekrar sancak yapılarak Mamurat-ül Aziz (Elazığ) iline bağlanmıştır.

Bugün Tunceli iline bağlı ilçe olan Hozat, Cumhuriyet öncesinde mutasarrıflık iken Cumhuriyetin ilanı ile \"Dersim Vilayeti\" haline getirilmiştir. 25 Aralık 1935 tarih ve 2885 sayılı Kanunla geçici merkezi Elazığ ili olmak üzere, Erzincan'ın Pülümür, Elazığ'ın Nazımiye, Hozat, Mazgirt,Pertek,Ovacık ve Çemişgezek ilçeleri bağlanarak Tunceli Vilayeti teşkil edilmiştir. 30 Aralık 1946 tarih ve 4993 sayılı Kanuna göre İl merkezi halen bugünkü merkezi durumunda olan Kalan Kasabası'na nakledilmiştir. Daha önce \"Kalan\" olan İlin ismi Mustafa Kemal ATATÜRK, tarafından \"Tunceli\" olarak değiştirilmiş olup, tunç gibi sağlam insanların yaşadığı yöre anlamına gelmektedir.kaynak:tunceli.gov.tr
 
Geri
Üst