Unutkanlığa sebep olan şeyler nelerdir?

Uzman SühaN

Administrator
Unutkanlığa sebep olan şeyler nelerdir?
Çok şey vardır. Bazıları şunlardır:
Günah işlemek. (İsyanı [günahı] çok olanın, nisyanı [unutması] çok olur) buyuruluyor. Sabah namazı vakti uyumak, dünya için çok üzüntü, dünya ile çok meşgul olmak, tuzlu et yemek, çok sıcak yiyip içmek, çok şaka yapmak, mezarlıkta gülmek, mezar taşlarını okumak, tuvalette abdest almak, çok cünüp durmak, ellerini elbisesine silmek, camiye sol ayakla girmek, avret yerine bakmak, çok aç durmak, hep tok durmak, işlerin dağınık olması, kötü kokulu şeyler yemek, uyuşturucu kullanmak, ekşi elma yemek.

Zihni açan ve unutkanlığı gideren şeyler:
Kereviz, kuru üzüm, çörek otu yemek, koyun sütü içmek, başı, gül yağı ile yağlamak, badem yemek, misk ve karanfil kullanmak, kimyon unu koklamak, öd buharını teneffüs etmek, bal yemek.
Hadis-i şeriflerde de buyuruluyor ki:
(Hacamat, aklı artırır, hafızayı kuvvetlendirir.) [Hakim]
(Hafızayı kuvvetlendirmek için bal yiyin!) [M.Nasihat]
(Kabak dimağı besler, aklı artırır.) [Deylemi, İ.Münavi]


00.jpg






Unutmamak için günah işlememek gerekir. Daima Allahü teâlâyı anmalı, Peygamber efendimiz aleyhisselama salevat-ı şerife getirmelidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Söyleyeceği şeyi unutan, hatırlamak için bana salât-ü selam getirsin!) [İbni Sünni]

Unutmamak için
Sual: Bir şeyi unutmayıp hatırlamak için saati sağ kola takmanın mahzuru olur mu?
CEVAP
Hiç mahzuru olmaz, iyi olur. Peygamber efendimizin de, bir şeyi unutmamak için, parmak veya yüzüğüne ip bağladığı, hadis-i şerifle bildirilmiştir. (Hâkim)

Selef-i salihînden bazıları da hâfızayı güçlendirip unutkanlığı azaltma adına, hem bir kısım dualar okumuşlar hem de her sabah 21 tane çekirdekli kuru üzüm yemeyi itiyad edinmişlerdir. Ayrıca, ehlullah hâfıza geriliğinden ve ezberleyememekten şikayette bulunan insanları şu hadis-i şerifte tarif edilen dört rekatlık namaza ve arkasından yapılan duaya yönlendirmişlerdir:



01.jpg







Bir gün Hazreti Ali (ra), Allah Rasûlü'ne gelip Kur'an'ı hâfızasında tutamamaktan yakınır; "Bu Kur'an göğsümden uçup gidiyor. Onu ezberimde tutamıyorum." der. Bunun üzerine Rasûl-ü Ekrem Efendimiz ona, "Cuma gecesinin son üçte birinde kalk; o, meleklerin şahit olduğu zamandır, onda yapılan dualar kabul edilir. Şayet o saatte kalkamazsan, gecenin evvelinde veya ortasında kalk ve dört rek'at namaz kıl. Birinci rek'atında Fatiha ile Yasin'i, ikinci rek'atında Fatiha ile Duhan'ı, üçüncü rek'atında Fatiha ile Secde suresini, dördüncü rek'atında ise Fatiha ile Mülk suresini oku. Tahiyyâtı bitirdiğin zaman Cenâb-ı Hakk'a güzelce hamd ü senâda bulun. Bana ve diğer peygamberlere de salavât getir. Erkek-kadın bütün mü'minler için Allah'tan mağfiret dile. Bu okuduklarının akabinde de şu duayı söyle!" buyurur ve kitaplarda "Hıfz duası" adıyla yer alan duayı tekrar etmesini ister. (Bu dua, "Kur'an'ı hıfz etme namazı ve duası" başlığı altında Mealli Dua Mecmuası'nın 87. sayfasında da mevcuttur.)

Hazreti Ali (kerremallahu vechehu) tarif edildiği üzere bunu beş veya yedi gece yapar ve Allah Rasûlü'ne gelip şöyle der: "Ya Rasûlallah! Ben daha önceleri dört-beş ayeti bile ezberleyemiyordum. Fakat şimdi kırk ayet kadar ezberleyebiliyorum. Onu okuduğumda da sanki Allah'ın kitabı gözümün önündeymiş gibi oluyor. Yine önceleri bir hadisi duyup tekrar ettiğimde tam ezberleyemezdim. Fakat, şimdi hadisleri işitip onları rivayet ettiğimde bir harf bile kaçırmıyorum." (Tirmizî, Daavât, 114)

Sözün özü; öğrenilen malumâtı depolama ve gerektiğinde hatırlama istidadı olan hâfıza Cenâb-ı Allah'ın insana bahşettiği en büyük lütuflardan biridir. Bu harika kabiliyet, doğru dürüst kullanıldığı sürece dünyalar dolusu bilgiyi ihtiva edecek kadar büyük bir kapasitede halkedilmiştir.

Hâfıza nimetinin şükrünü eda edebilmek ve onu yaratılışına uygun olarak en güzel şekilde kullanabilmek için,

- Öncelikle zihinlerin silkelenmesine,

- Gözlerin harama kapanmasına,

- Mâlâyâniyâtın terk edilmesine,

- Sistemli düşünceye,

- İhtiyaç miktarınca düzenli yeme-içmeye,

- Sadece yetecek kadar uyumaya,

- Tefekkür ile dimağı sürekli işletip geliştirmeye,

- Dağarcıktaki tıkanıklıkları istiğfar ve zikir sayesinde açmaya,

- Hâfızayı istidadını aşkın hale getirmesi için Hafîz-i Zülcelâl'e ilticaya ve bir de en bereketli zaman dilimleri olan seher vakitlerini kollayarak fiilî dua adına intizamlı çalışmaya ihtiyaç vardır.
 
Geri
Üst