Unutmamak Elinizde
Karışık gelmesin tane tane anlayarak okursanız cümleleri ne demek istediğimi anlayacaksınız..
Bilindiği üzere beynin sol lobu, konuşma,matematik,mantık,sayı..vs işlemlerini idare ederken sağ lobu ise boyut,ritm,hayal,müzik(sanat) ile ilgilenir.Kısaca sol taraf mikro,sağ taraf ise makro boyutta inceler tüm olayları...
Asıl meseleye gelecek olursak iki lob arasındaki "Korpus Kallosum" siniri, iki lobu birbirinden haberdar eden, dahası iki lobun işbirliği içinde beynin performansını artırıcı bir etkiye sahip olması için çabalar.Ancak işlemler bu sinirden önce orta beyin ya da "duygusal beyin" in işleminden geçirilmek zorundadır.Orta beyni bir santral memuruna benzetebiliriz.İstanbul'dan Van'daki bir köye ulaşabilmenizi sağlayan bir şebekenin olabilmesi için orta beynin iyi bir şekilde uyarılması gerek.Hemen telaşlanmayın.Bunun için özel bir çaba harcamanıza gerek yok.Sadece şimdi yazacaklarıma dikkat edin:
1.Başınızdan önemli bir kaza geçtiyse bunu hayatınız boyunca unutmanız imkansızdır.
2.Ya da sevdiğiniz kızın ya da erkeğin sizi ilk kez öpmesini ya da ne bileyim işte elinizden tutmasını,ilk bakışmalarınızı,ilk duygularınızı itiraf edeceğinizdeki telaşınızı....vs(çok uzattım farkındayım) asla unutamazsınız.
3.Gelelim yemek meselesine.Çok gerilere gitmeye gerek yok.Dün öğlen ne yediğinizi hatırlayabilir misiniz? Pek tabii ki diyenler, 1 hafta önceki atıştırdıkları şeyleri bi düşünsünler bakalım.
1 ve 2. örnekteki durumlar, orta beyniniz tarafından olağanüstü kabul edilmiştir ve olay tüm netliği ile taşa kazınmıştır.Santral memuru sizi Van'daki köye bağlamıştır.
3.örnekte ise bırakın Van'ı aşağıdaki bakkala bile ulaşamadınız.Orta beyin,zorunlu bir ihtiyaç olan yemek meselesine çok kafasını takmamış ve "rutin" kabul ederek olayı suya yazmıştır.
İşte olayın koptuğu nokta budur.Rutin olayları olağanüstü bir hale getirerek orta beyni uyarabiliriz.İş, iki loba geldiğinde ise ufak bir mesele daha kalmıştır.Peki size ne olmuştur.Unutmak istemediğiniz hiçbir şeyi unutmayan bir insansınız artık.
Arkadaşlar,,,
Beyin, her halukarda manasız şeyleri kendi için bir mana kazandırma çabası içindedir.Uzun maddelerin olduğu bir listede,her maddenin baş harflerinden bize birşey ifade eden kelimeler türetmeye çalışırız(akroştij gibi) Ya da okuduğumuz bir yazıda bizim için mana ifade eden sayılar,isimler,olaylar,mekanlar, anlatılan şeyleri daha kısa sürede ve kalıcı bir şekilde beynimizde yer etmesini sağlar.
Size anlatacağım sistemin ismi, HAFIZA ÇİVİLERİ yöntemidir.Kalıcı hafızayı oluşturma konusu içinde birçok farklı metod vardır ancak ben, en esnek sistem olarak hafıza çivilerini tercih ediyorum.
Şimdi sistemi anlatmaya başlayabilirim:
Öncelikle kısa bir test yapalım.Yazıyı okuduktan sonra yazılanları hayal etmeye çalışın.(ister gözü kapalı,ister açık.Ben, ilk planda gözünüzü kapayarak hayal kurmanızı tavsiye ediyorum.)Bir adet limon düşünün, bir bıçakla ortadan ikiye kesin.Bıçağın soğukluğunu ve limonun kabuğunu ellerinizde hissedin.Limonu ikiye böldünüz ye limon suyu elinizi yapış yapış bir hale getirdi.Sonra kestiğiniz limonun yarısını ağzınıza sıkın.O ekşi tadı hissetmeye çalışın.
Şimdi gözlerinizi açın.Eğer ağzınız buruşmamış, gözlerinizi gerçek bir limon yemiş gibi sıkmamışsanız, bir kere daha deneyin.Hayal ederek gerçek bir limon yemiş gibi davrananlar başarılı oldular.Düşünsenize aç olduğunuz zaman nasıl ağzınız sulanıyor.(Limonda başarılı olamayanlar, aç oldukları zaman en sevdikleri yemekleri gözünün önüne getirsinler,ağzı sulananlar başarılı oldular)
Bu minik testteki amaç, akli gözünüzle olayların tüm detaylarını yakalamaya çalışmak için beyni uyarmaktan ibaret.
Arkadaşlar sanırım gene asıl meseleye gelemeden ben yazıyı fazlasıyla uzattım.
Arkası yarın yapalım,yapmadan önce de biraz heyecan yaratalım.
MASA diyince aklınıza M,A,S,A harfleri gelmedi pek tabii ki Tahta,çelik,paslı,minik,kırmızı,mavi.....(ya da kendi masanız) bir masa geldi aklınıza değil mi? Bu neyin göstergesidir?
BEYİN FOTOĞRAFLARLA DÜŞÜNÜR.
Peki 14 diyince aklınıza ne geldi.1,4 ya da tek başına 14 beyin için hiçbir mana ifade etmez(burası önemli, eğer uğurlu sayınız 14 ise ya da doğum gününüz ayın 14 üncü günü ise ya da buna benzer şeylerse sizin için bir mana ifade edebilir.)
Sistem tam da bu nokta da başlıyor.Manasız sayılar, bir mana kazanacak.Unutulmak istenmeyen işlerde çoğu kez bu sayılar, size tahmin edemeyeceğiniz kadar yardımcı olacak..
Karışık gelmesin tane tane anlayarak okursanız cümleleri ne demek istediğimi anlayacaksınız..
Bilindiği üzere beynin sol lobu, konuşma,matematik,mantık,sayı..vs işlemlerini idare ederken sağ lobu ise boyut,ritm,hayal,müzik(sanat) ile ilgilenir.Kısaca sol taraf mikro,sağ taraf ise makro boyutta inceler tüm olayları...
Asıl meseleye gelecek olursak iki lob arasındaki "Korpus Kallosum" siniri, iki lobu birbirinden haberdar eden, dahası iki lobun işbirliği içinde beynin performansını artırıcı bir etkiye sahip olması için çabalar.Ancak işlemler bu sinirden önce orta beyin ya da "duygusal beyin" in işleminden geçirilmek zorundadır.Orta beyni bir santral memuruna benzetebiliriz.İstanbul'dan Van'daki bir köye ulaşabilmenizi sağlayan bir şebekenin olabilmesi için orta beynin iyi bir şekilde uyarılması gerek.Hemen telaşlanmayın.Bunun için özel bir çaba harcamanıza gerek yok.Sadece şimdi yazacaklarıma dikkat edin:
1.Başınızdan önemli bir kaza geçtiyse bunu hayatınız boyunca unutmanız imkansızdır.
2.Ya da sevdiğiniz kızın ya da erkeğin sizi ilk kez öpmesini ya da ne bileyim işte elinizden tutmasını,ilk bakışmalarınızı,ilk duygularınızı itiraf edeceğinizdeki telaşınızı....vs(çok uzattım farkındayım) asla unutamazsınız.
3.Gelelim yemek meselesine.Çok gerilere gitmeye gerek yok.Dün öğlen ne yediğinizi hatırlayabilir misiniz? Pek tabii ki diyenler, 1 hafta önceki atıştırdıkları şeyleri bi düşünsünler bakalım.
1 ve 2. örnekteki durumlar, orta beyniniz tarafından olağanüstü kabul edilmiştir ve olay tüm netliği ile taşa kazınmıştır.Santral memuru sizi Van'daki köye bağlamıştır.
3.örnekte ise bırakın Van'ı aşağıdaki bakkala bile ulaşamadınız.Orta beyin,zorunlu bir ihtiyaç olan yemek meselesine çok kafasını takmamış ve "rutin" kabul ederek olayı suya yazmıştır.
İşte olayın koptuğu nokta budur.Rutin olayları olağanüstü bir hale getirerek orta beyni uyarabiliriz.İş, iki loba geldiğinde ise ufak bir mesele daha kalmıştır.Peki size ne olmuştur.Unutmak istemediğiniz hiçbir şeyi unutmayan bir insansınız artık.
Arkadaşlar,,,
Beyin, her halukarda manasız şeyleri kendi için bir mana kazandırma çabası içindedir.Uzun maddelerin olduğu bir listede,her maddenin baş harflerinden bize birşey ifade eden kelimeler türetmeye çalışırız(akroştij gibi) Ya da okuduğumuz bir yazıda bizim için mana ifade eden sayılar,isimler,olaylar,mekanlar, anlatılan şeyleri daha kısa sürede ve kalıcı bir şekilde beynimizde yer etmesini sağlar.
Size anlatacağım sistemin ismi, HAFIZA ÇİVİLERİ yöntemidir.Kalıcı hafızayı oluşturma konusu içinde birçok farklı metod vardır ancak ben, en esnek sistem olarak hafıza çivilerini tercih ediyorum.
Şimdi sistemi anlatmaya başlayabilirim:
Öncelikle kısa bir test yapalım.Yazıyı okuduktan sonra yazılanları hayal etmeye çalışın.(ister gözü kapalı,ister açık.Ben, ilk planda gözünüzü kapayarak hayal kurmanızı tavsiye ediyorum.)Bir adet limon düşünün, bir bıçakla ortadan ikiye kesin.Bıçağın soğukluğunu ve limonun kabuğunu ellerinizde hissedin.Limonu ikiye böldünüz ye limon suyu elinizi yapış yapış bir hale getirdi.Sonra kestiğiniz limonun yarısını ağzınıza sıkın.O ekşi tadı hissetmeye çalışın.
Şimdi gözlerinizi açın.Eğer ağzınız buruşmamış, gözlerinizi gerçek bir limon yemiş gibi sıkmamışsanız, bir kere daha deneyin.Hayal ederek gerçek bir limon yemiş gibi davrananlar başarılı oldular.Düşünsenize aç olduğunuz zaman nasıl ağzınız sulanıyor.(Limonda başarılı olamayanlar, aç oldukları zaman en sevdikleri yemekleri gözünün önüne getirsinler,ağzı sulananlar başarılı oldular)
Bu minik testteki amaç, akli gözünüzle olayların tüm detaylarını yakalamaya çalışmak için beyni uyarmaktan ibaret.
Arkadaşlar sanırım gene asıl meseleye gelemeden ben yazıyı fazlasıyla uzattım.
Arkası yarın yapalım,yapmadan önce de biraz heyecan yaratalım.
MASA diyince aklınıza M,A,S,A harfleri gelmedi pek tabii ki Tahta,çelik,paslı,minik,kırmızı,mavi.....(ya da kendi masanız) bir masa geldi aklınıza değil mi? Bu neyin göstergesidir?
BEYİN FOTOĞRAFLARLA DÜŞÜNÜR.
Peki 14 diyince aklınıza ne geldi.1,4 ya da tek başına 14 beyin için hiçbir mana ifade etmez(burası önemli, eğer uğurlu sayınız 14 ise ya da doğum gününüz ayın 14 üncü günü ise ya da buna benzer şeylerse sizin için bir mana ifade edebilir.)
Sistem tam da bu nokta da başlıyor.Manasız sayılar, bir mana kazanacak.Unutulmak istenmeyen işlerde çoğu kez bu sayılar, size tahmin edemeyeceğiniz kadar yardımcı olacak..
