Yaşama nasıl bakıyorsunuz?

PeLiNiM

Yeni Üye
Üye
Yaşama nasıl bakıyorsunuz?
Yarısı su dolu bir bardak var. Bu bardağa boş tarafından mı yoksa dolu tarafından mı bakarsınız?

Bu soruya vereceğiniz cevap sizin hayata karşı bakış açınızı gösterir.
Cevabınız “Bu bardağın yarısı dolu.” ise; hayata pozitif yönlerinden bakabiliyor, mümkün olduğunca bu doğrultuda düşünüyorsunuz ve hareket ediyorsunuz demektir.
Cevabınız “Bu bardağın yarısı boş.” ise; hayata negatif yönlerinden bakıyorsunuz ve biraz da karamsarsınız demektir.
Bunları ben demiyorum. Yapılan bir çok psikolojik testin sonucunda uzmanlar söylüyor. Ben de onlara katılıyorum.
Etrafımda öyle insanlar var ki, gencecik yaşında 70lik bir dedenin yorgunluğu, bıkkınlığı var üzerlerinde. Ne söyleseniz, ne yapsanız fayda etmiyor. Çünkü bakış açısı olumlu şeyleri görmeye müsait değil maalesef. Odağında bunlar yok. Böyle insanları gördükçe üzülürüm gerçekten. Elimden geleni yapmaya çalışırım hayatın dolu tarafını görmeleri için anlatırım da anlatırım. Ama çoğu zaman nafile çaba oluyor maalesef.
İnsan arkasına baktığında yılların ne çabuk bittiğini görüyor. Mesela düşünüyorum da ilkokula başladığım gün dün gibi sanki.
Başka başka şeylerin derdine düşmüşüm.. Ne çabuk geçti yıllar. Şaka gibi geliyor bazen.
Zaman bu kadar hızlı ilerlerken, ömrümüz bu kadar çabuk tükenirken hayata boş tarafından bakıp da iyice canımızı sıkmanın ne kadar mantıksız bir düşünce olduğunu düşünüyorum. Hayat gerçekten güzel. Nasıl bakarsanız öyle şekillenir. İyi yönünden bakılırsa herşey güzeldir. Elbette ki bu dediklerim hayatın hiç kötü tarafı yok veya görülmesin anlamına gelmiyor. Kastettiğim, hayata bakışınızın tamamının olumsuz gözlerle olması.
Yahu hayat gerçekten çok kısa. Zevkini çıkarmaya bakın. Siz neşeli olun ki etrafınızı da yayın ışığınızı. Başkalarına ilham olun.
Mutluluklar sizlerle olsun efendim. Herkese sevgiler.



Fransa’da, ağır işçilerin işleri hakkında ne düşündüklerini incelemek üzere araştırmayı yürüten bir görevli, bir inşaat alanına gönderilir.
Görevli, ilk işçiye yaklaşır ve sorar :
“Ne yapıyorsun?” “Nesin sen, kör mü?” diye öfkeyle bağırır işçi.
“ Bu parçalanması imkansız kayaları ilkel aletlerle kırıyor ve patronun emrettiği gibi bir araya yığıyorum. Cehennem sıcağında kan ter içinde kalıyorum .Bu çok ağır bir iş, ölümden beter.”

Görevli hızla oradan uzaklaşır ve çekinerek ikinci işçiye yaklaşır. Aynı soruyu sorar :
“Ne yapıyorsun?”
İşçi cevap verir : “ Kayaları mimari plana uygun şekilde yerleştirilebilmeleri için, kullanılabilir şekle getirmeye çalışıyorum. Bu ağır ve bazen de monoton bir iş, ama karım ve çocuklarım için para gerekli. Sonuçta bir işim var. Daha kötü de olabilirdi.”

Biraz cesaretlenen görevli üçüncü işçiye doğru ilerler.
“ Ya sen ne yapıyorsun?” diye sorar.
“Görmüyor musun?” der işçi kollarını gökyüzüne kaldırarak.
“ Bir katedral yapıyorum.”
...
Bu hikayenin enteresan tarafı her üç işçinin de aynı işi yapıyor olmaları....


Görmeyi seçtiğiniz yol sizin tutumunuza bağlıdır.
Bugün hava biraz bulutlu mu yoksa biraz güneşli mi?
Güllerin dikeni mi vardır, dikenli dalların gülleri mi?
Bardağın yarısı boş mudur, yarısı dolu mu?
Yoksa bardak olması gerekenin iki katı büyüklükte midir?
Seçim size ait...

Yazar : Allen Klein
 
Etrafımda öyle insanlar var ki, gencecik yaşında 70lik bir dedenin yorgunluğu, bıkkınlığı var üzerlerinde. Ne söyleseniz, ne yapsanız fayda etmiyor. Çünkü bakış açısı olumlu şeyleri görmeye müsait değil maalesef. Odağında bunlar yok.

Benim de böyle bir arkadaşım var. O kadar yorgun, o kadar btkin ki..
Yürüyüşünde, konuşmasında bile hayat enerjisi göremiyorsunuz.. 70 lik değil 100 lük ninenin yorgunluğu var üstünde.. Artık bunu yaşam felsefesi olarak görüyor.. Belkide mutsuzluğunun farkında değildir bilmiyorum.. Negatif enerjisini bana da bulaştırıyor, onunlayken bende kendimi yorgun hissediyorum.. :D
 
ben kendimi 90 lık nene gibi hissediyorum ve farkındayım ama ne yapacağımı bilmiyorum çok karamsar ve alınganım
 
Geri
Üst