Yeniden doğmaya cesaretiniz varmı?

HaYaL

Daimi Üye
Üye
Yeniden doğmaya cesaretiniz varmı?
Bazen öyle bir an gelir ki her şeyin bittiğini düşünürüz.Hayattan bıkar,her şeyden ümidimizi keser,geçmiş mutluluklarımızı hatta umutlarımızı bile umutup hayatla bağlarımızı tamamen koparmak isteriz.Bu anlar bir çoğumuza yabancı değildir.Muhakkak hepimiz hayatımızın bir döneminde yaşamışızdır bunu.Belki aramızda ölmeyi deneyenlerimiz bile olmuştur.Çünkü o anda kolay olan bize o görünmüş ve zoru sırtlanmaktansa kolayı denemeyi yeğlemişizdir.

Bu gibi durumlarda hiç yeniden doğmayı deneyenimiz oldu mu peki.Bakın bu hikaye bize nasıl bir ders verecek.Dikkatlice okuyun ve arkanıza yaslanıp şöyle bir düşünün..

Kartallar, kuş türleri içinde
en uzun yaşayanıdır. 70 yıla kadar yaşayan
kartallar vardır. Ancak bu yaşa ulaşmak için,
40 yaşındayken çok ciddi ve zor bir karar vermek
zorundadırlar. Kartalların yaşı 40′a vardığında
pençeleri sertleşir, esnekliğini yitirir ve bu
nedenle de beslenmesini sağladığı avlarını
kavrayıp tutamaz duruma gelir. Gagası uzar
ve göğüsüne doğru kıvrılır. Kanatları yaşlanır
ve ağırlaşır. Tüyleri kartlaşır ve kalınlaşır.
Artık kartalın uçması iyice zorlaşmıştır.
Dolayısıyla kartal burada iki seçimden
birini yapmak zorundadır;

Ya ölümü seçecektir.
Ya da yeniden doğuşun acılı ve zorlu
sürecini göğüsleyecektir.

Bu yeniden doğuş süreci, 150 gün kadar
sürecektir. Bu yönde karar verirse, kartal
bir dağın tepesine uçar ve orada bir kaya
duvarda, artık uçmasına gerek olmayan
bir yerde, yuvasında kalır. Bu uygun yeri
bulduktan sonra kartal gagasını sert bir
şekilde kayaya vurmaya başlar. En sonunda
kartalın gagası yerinden sökülür ve düşer.
Kartal bir süre yeni gagasının çıkmasını
bekler. Gagası çıktıktan sonra bu yeni
gaga ile pençelerini yerinden söker
çıkartır. Yeni penceleri çıkınca kartal
bu kez eski kartlaşmış tüylerini yolmaya
başlar. 5 ay sonra kartal, kendisine
20 yıl veya daha uzun süreli bir yaşam
bağışlayan meşhur “Yeniden Doğuş”
uçuşunu yapmaya hazır duruma gelir.

Kendi yaşamımızda sık sık bir yeniden
doğuş süreci yaşamak zorunda kalırız.
Zafer uçuşunu sürdürmek için, bize acı
veren eski alışkanlıklarımızdan ve
anılarımızdan kurtulmak zorundayız.
Ancak geçmişin gereksiz safrasından
kurtulduğumuzda, deneyimlerimizin yeniden
doğuşumuzun getireceği olağanüstü
sonuçlarından tam olarak yararlanabiliriz.

İnsanlar ile hayvanları ayıran en önemli
özelliklerden bir tanesi hayvanların
düşünmemekten kaynaklanan,
içgüdüsel olarak karar verebilmeleri
ve uygulayabilmeleridir. İnsanoğlu
düşündükçe karar vermekte zorluklar
yaşıyor ve kararsızlığı seçiyor.

Bazen kararlarımız acı da verse
her zaman “Yeniden Doğuş”u
müjdeleyebilir.

Peki şimdi ne düşünüyorsunuz.Değer mi değmez mi....
 
Bazen risk almadan başarıyı elde edemezsiniz eğer riskin sonunda hayalkırıklığı varsa bu insanı daha çok güçlendirmesi daha sonraki deneyimlere hazırlaması gerekiyor bana göre..

Öldürmeyen her acı beni güçlendirir benim felsefemde bu ve sabır arkadaşlar...

Mutlaka zaman içerisinde insanoğlunun başına herşey gelebilir ama asla en başta umudumuzu kaybetmemeliyiz çünkü insanı yaşatan en başta umuttur...

Hayal bu güzel paylaşım için teşekkür ediyorum :)
 
Cok gzl bi paylasimdi tatlim...

Tskler :):)

VE evet, bende yeniden dogmak isteyenlerdenim...

Sanirim yaptigim hatalari kabul edecek olgunluga sahip degilim daha :uhu:
 
yeniden doğmak

Ben hayatı anlamış ve kabul etmişlerdenim hayatın zor anları , acımasızlıkları,kalleşlikleri vs. var ama huzuru ,mutluluğu,neşesi de yok mu?Var bir insan sürekli mutlu da olamaz sürekli mutsuz da Allah'a inancı olan herkez mücadele etmeye mecburdur çünkü o da bir maharettir.Ben bir daha dünyaya gelmek değil ama başka bir alemde yaşayacağımı biliyorum ve istiyorum bütün alacağım ve vereceğim orada inşaallah.:melek:
 
Geri
Üst