Yumurtalık Kisti Nedir?Tedavisi Varmıdır

Uzman SühaN

Administrator
Yumurtalık Kisti Nedir?Tedavisi Varmıdır
Yumurtalık kistleri ,her yaş gurubundaki kadınların karşılaşabileceği bir sorundur.Yumurtalık kistleri küçük içi dolu sıvı yapılardır.Şikayetler vuku bulduğunda doktora başvurulur.Kimi hastalarda hiç bir şekilde ağrı ve sızı olmazken kimi hastalarda ise aşırı olmamakla birlikte kasık ağrıları görülmektedir.Yumurtalık kisti hakkındaki tüm merak edilenleri sizlerle paylaşıyoruz

Yumurtalık Kisti Ve Tedavisi

Belirtilerden biri kasık ağrısı“Yumurtalık kisti bulunan bazı hastalar hiçbir şikayet yaşamaz. Bazılarındaysa sadece kasık ağrısı olabilir. Ağrı şiddetli değildir. Oturmak, dizleri karna çekmek gibi karın içerisini sıkıştıran hareketlerde aniden hissedilir. Ancak kistte yırtılma veya kendi etrafında dönme meydana gelirse, ani ve şiddetli kasık, karın ağrıları, bulantı, kusma, bayılma gibi şikayetler ortaya çıkabilir. Yumurtalık kisti tanısının konulmasında nadiren de olsa ultrasonografinin dışında bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans ve kanda tümör belirteçleri incelenerek tedavi için bir karara varılır. Tümör belirteçlerinin yüksekliği ve diğer görüntüleme bulgularında kistin kötü huylu olma olasılığının yüksek olması halinde, tedavi için operasyona karar verilir.
Tedavi şeklini düzenli takip belirler
Yumurtalık kistlerinin birçoğu birkaç ay içerisinde, kendiliğinden kaybolur. Kaybolmadığı durumlarda ilaç tedavisi veya ameliyat gerekebilir. Bu noktada tedavi şekline karar verebilmek için takip önemli. Kistin boyutu, görüntüsü, kan tahlilinde belirlenen tümör belirteçleri, hastanın hikayesi, yaşı ve şikayetleri gibi faktörler tedavi şekli için belirleyici rol oynar.
Laparoskopi, riskleri minimuma indirirGünümüzde yumurta kistlerinin cerrahi tedavisinde altın standart ‘laparoskopik cerrahi’. Bu teknik, hastayı daha çabuk hastaneden taburcu etmeyi, normal hayatına daha hızlı dönmesini sağlamasının yanında karın içerisinde daha az yapışıklıklara sebep olmasından dolayı, özellikle çocuğu olmayan hastalarda daha da önem kazanır.
Ayrıca laparoskopik cerrahi sırasında endoskop sayesinde ameliyat bölgesinin daha fazla büyütülebilmesi, ameliyatın daha dikkatli ve ayrıntılı yapılabilmesine de fırsat verir. Vücuttaki kesiler daha az olduğu için ameliyat izi gibi kozmetik sonuçlar açısından da avantajlı. Bunların yanı sıra bazı ameliyatlardan sonra rastlanabilen fıtık ve enfeksiyon gibi riskler de çok daha az görülür.
Sıklıkla görülen kistler ve özellikleri

Follikül kisti: Gençlerde sık rastlanır. Gelişen yumurta hücresinin çatlamaması ve büyümeye devam etmesi nedeniyle oluşur. Genelde 2-4 santimetredir. Herhangi bir komplikasyon yaratmaz. Adet sonrası kendiliğinden kaybolur ve tedavi gerektirmez.
Korpus luteum kisti: Normalde her yumurtlamadan sonra yumurta hücresinin atıldığı doku farklılaşır ve korpus luteum adı verilen dokuya dönüşür, progesteron adı verilen hormon üretilir. Bu doku zaman içinde sıvı birikmesi nedeniyle kiste dönüşebilir. Genelde 3-4 cm. büyüklüğündedir. Hormon salgılaması olduğu için adet rötarına yol açabilir. Bir komplikasyon gelişmediği durumlarda tedavi gerektirmez. Genelde adet sonrası kendiliğinden kaybolur.
Endometrioma: Rahim içini döşeyen endometrium adı verilen zar tabakasının yumurtalıklarda bulunması ve her adet döneminde kanayarak kistleşmesi sonucu oluşur. Kist içi çikolata kıvamında bir sıvıyla doludur ve bu nedenle çikolata kisti de denir. Hasta doktora kısırlık, ağrılı adet görme, ilişki esnasında ağrı şikayetiyle başvurur. Cerrahi tedavi gerektirir. Dermoid kist: 20 yaşından küçük kadınlarda sık görülür. Embriyonel dönemde meydana gelen olaylardan kaynaklanır. Kitlenin içinde saç, deri, diş, kıkırdak parçaları, kemik, sinir hücreleri gibi her türlü doku görülebilir. Şikayet olarak karın ağrısı yapabilir ve cerrahi tedaviye gerek duyulur.
Seröz Kistadenom: En sık görülen tümörlerdir. Çoğunlukla üreme çağındaki kadınlarda görülür ve kendiliğinden kaybolmaz. Yüzde 30 oranında habis bir hastalığa dönüşebilir. Berrak bir sıvı içerir. Büyüklükleri 5-15 cm. arasında değişir. Genelde yakınma yaratmaz, belirti vermez. Jinekolojik muayene esnasında tesadüfen teşhis edilir. Kendiliğinden kaybolmazlar, cerrahi müdahale gerektirirler.
Müsinöz Kistadenom: İyi huylu yumurtalık tümörlerinin yüzde 25’i müsinöz kistadenomlardır. İnsanda görülen en büyük kistik yapılardır. 15-30 cm. boyutlarına ulaşabilirler. Kendiliğinden kaybolmazlar ve cerrahi tedaviye gerek duyulur

** Fonksiyonel kistleri; yumurtlamadaki bozukluklara bağlı geçici olarak oluşan kistlerdir. Folikül kistleri en sık görülen fonksiyonel kistlerdir. Normalde yumurta olgunlaştığında çatlar. Çatlama olmayıp yumurta salınmadığı zaman foliküller büyür ve kist oluşur. Bu kistler ağrıya neden olmaz ve genellikle kendi kendine kaybolur.

** Korpus Luteum kistleri; korpus luteum folikül çatladıktan sonra oluşan normal yapıdır. Bu yapının kendi içinde kanaması ile korpus luteum kistleri meydana gelir. Genelde ağrı yapmaz. Eğer ağrı yapıyor ve büyüyorsa cerrahi müdahele gerekebilir.
** Dermoid kistler; Kahve renkli, içinde eskimiş kan bulunan kistlerdir. Çikolata kistleri de denir.20’ li yaşlarda daha fazla görülür. Bu kistlerin cerrahi olarak çıkarılıp, yeri temizlenir ve ilaç tedavisi uygulanır.
** Polikistik over (PKO)hastalığı; çok sayıda kistin yumurtalık içinde bulunmasıdır. Şişman kadınlarda daha çok görülür. Erkeklik hormonlarının fazla salınması bu kistlerin oluşumuna zemin hazırlar. Bu hastalarda yumurtalıklar büyür ve kistler oluşur, düzensiz kanamalar ve tüylenme görülebilir. Bu hastalık düzenli yumurtlamayı engelleyerek kısırlığa neden olur. PKO’ nun i tümüyle ortadan kalkma ihtimali düşüktür. Tedavi planı oluşturulduktan tedavi kadar diğer önemli bir etken ise kilo verilmeye çalışılması ve düzenli egzersizdir.
** Selim (iyi huylu) ve Habis (kötü huylu) yumurtalık tümörleri; tümörün selim veya habis olduğunu ayırt etmede muayene ve ültrason yardımcı olur, fakat kesin tanı kitleden bir parçanın çıkarılarak mikroskobik olarak incelenmesi ile konur. Bunun yanında kan tahlilleri yapılıp tümör belirteçlerinin olup olmadığı tespit edilir.
Yumurtalık tümörlerinin % 80′i selimdir. Çapı 5 cm. büyük olan iyi (selim) huylu olan tümörler cerrahi müdahele gerektirir
Habis kistlerde ise yeni damar oluşumu artacağından yumurtalık damarlarında kan akımı artar. Menopozda ve ergenlik öncesinde yumurtlama olmadığından bu iki dönemdeki kistlerin neoplastik olma riski daha fazladır. Bu yüzden bunları değerlendirirken üreme çağındaki kadınlarda görülen kistlerden farklı yaklaşmak ve en ufak şüpheli bir durumda operasyona almak gerekir.


 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Geri
Üst