Yunanca Zarflar / 1. Hal Zarfları
yunanca nasılsın
Πώς είσαι;
Nasılsın?
ακριβώς
Έλα στις πέντε ακριβώς
tam olarak, tam
Tam olarak saat beşte gel
αλλιώς
Μπορούμε να το κάνουμε αλλιώς;
başka türlü, başka bir biçimde
Onu başka şekilde yapabilir miyiz?
άσχημα
Νομίζω πως νιώθει άσχημα
çirkin / kötü bir biçimde, kötü
Kendini kötü hissettiğini sanıyorum
δυστυχώς
Δυστυχώς δεν είδαμε την έκθεση
maalesef
Maalesef sergiyi / fuarı görmedik
επικεφαλής + iyelik hali
Ποιος είναι επικεφαλής της λίστας;
(...)in başı
Liste başı kim?
έτσι
Μημιλάςέτσι
böyle, bu şekilde
Böyle konuşma
ευτυχώς
Ευτυχώς ήρθε νωρίς
çok şükür
Çok şükür erken geldi
ήσυχα
Τα παιδιά παίζουν ήσυχα στο δωμάτιό τους
sakin sakin, sessizce
Çocuklar odalarında sakin sakin oynuyorlar
ιδίως
Μ’ αρέσει πολύ η Ελλάδα, ιδίως την άνοιξη
özellikle, bilhassa
Yunanistan çok hoşuma gidiyor, bilhassa İlkbaharda
ίσια
Η τράπεζα είναι ίσια, στην γωνία
doğru, dosdoğru, düz
Banka dosdoğru köşede (banka, düz git köşede)
καθόλου
Δεν τον ξέρω καθόλου
hiç
Onu hiç tanımıyorum
καθώς
Την είδα καθώς ερχόμουν σπίτι
(...)irken
Eve gelirken onu gördüm
κάπως
Τα κατάφερε κάπως / bir biçimde becerdi
bir biçimde, şöyle böyle
Φαινόταν κάπως κουρασμένος
Bir şekilde yorgun gözüküyordu
κακά
Μίλησεπολύκακά
kötü, fena
Çok kötü konuştu
καλά
Πήγα καλά στις εξετάσεις
iyi, hoşça, hoş
Sınavlarda iyi yaptım (sınavlarım iyi gitti)
κατά την διάρκεια
Κατά την διάρκεια ταξιδιού σταματήσαμε στην Λάρισα
süresince, boyunca, esnasında
Seyahat esnasında Larissa’da durduk
κυρίως
Οι μπλούζες είναι ακριβές, κυρίως οι μάλλινες
özellikle, bilhassa
Kazaklar pahalı, özellikle yün olanları
μαζί
Πηγαίνουμε στο σχολείο μαζί
birlikte
Okula birlikte gidiyoruz
μόνο
Θέλω μόνο ένα ποτήρι νερό
yalnızca, sadece
Sadece bir bardak su istiyorum
μονομιάς
Το κατάπιε μονομιάς
birdenbire, aniden
Aniden onu yuttu
ξαφνικά
Την είδα ξαφνικά μπροστά μου
aniden, ansızın, birden
Birden onu önümde gördüm
όμορφα
Η Ελένη τραγουδάει πολύ όμορφα
güzel, hoş
Elen güzel şarkı söyler
όπως
Κάνε όπως λες / dediğin gibi yap
(...)diği gibi / şekilde
Μιλάει όπως η μητέρα του
Annesi gibi konuşuyor
οπωσδήποτε
Θα σου γράψω οπωσδήποτε
mutlaka, kesinlikle
Sana mutlaka yazacağım
πώς
Πώς είσαι;
Nasıl?
Nasılsın?
του κακού
Μη μιλάς του κακού, δεν ακούει
boşuna, nafile
boşuna konuşma, dinlemiyor
χωρίς
Έφυγε χωρίς να πει τίποτα
(...)siz, sız
Hiçbir şey söylemeden gitti
χωριστά
Πήγαν στο πάρτι χωριστά
ayrı ayrı
Partiye ayrı ayrı gittiler
ωραία
Μιλάει Αγγλικά πολύ ωραία
güzel, güzel bir biçimde
Çok güzel İngilizce konuşuyor
Πώς είσαι;
Nasılsın?
ακριβώς
Έλα στις πέντε ακριβώς
tam olarak, tam
Tam olarak saat beşte gel
αλλιώς
Μπορούμε να το κάνουμε αλλιώς;
başka türlü, başka bir biçimde
Onu başka şekilde yapabilir miyiz?
άσχημα
Νομίζω πως νιώθει άσχημα
çirkin / kötü bir biçimde, kötü
Kendini kötü hissettiğini sanıyorum
δυστυχώς
Δυστυχώς δεν είδαμε την έκθεση
maalesef
Maalesef sergiyi / fuarı görmedik
επικεφαλής + iyelik hali
Ποιος είναι επικεφαλής της λίστας;
(...)in başı
Liste başı kim?
έτσι
Μημιλάςέτσι
böyle, bu şekilde
Böyle konuşma
ευτυχώς
Ευτυχώς ήρθε νωρίς
çok şükür
Çok şükür erken geldi
ήσυχα
Τα παιδιά παίζουν ήσυχα στο δωμάτιό τους
sakin sakin, sessizce
Çocuklar odalarında sakin sakin oynuyorlar
ιδίως
Μ’ αρέσει πολύ η Ελλάδα, ιδίως την άνοιξη
özellikle, bilhassa
Yunanistan çok hoşuma gidiyor, bilhassa İlkbaharda
ίσια
Η τράπεζα είναι ίσια, στην γωνία
doğru, dosdoğru, düz
Banka dosdoğru köşede (banka, düz git köşede)
καθόλου
Δεν τον ξέρω καθόλου
hiç
Onu hiç tanımıyorum
καθώς
Την είδα καθώς ερχόμουν σπίτι
(...)irken
Eve gelirken onu gördüm
κάπως
Τα κατάφερε κάπως / bir biçimde becerdi
bir biçimde, şöyle böyle
Φαινόταν κάπως κουρασμένος
Bir şekilde yorgun gözüküyordu
κακά
Μίλησεπολύκακά
kötü, fena
Çok kötü konuştu
καλά
Πήγα καλά στις εξετάσεις
iyi, hoşça, hoş
Sınavlarda iyi yaptım (sınavlarım iyi gitti)
κατά την διάρκεια
Κατά την διάρκεια ταξιδιού σταματήσαμε στην Λάρισα
süresince, boyunca, esnasında
Seyahat esnasında Larissa’da durduk
κυρίως
Οι μπλούζες είναι ακριβές, κυρίως οι μάλλινες
özellikle, bilhassa
Kazaklar pahalı, özellikle yün olanları
μαζί
Πηγαίνουμε στο σχολείο μαζί
birlikte
Okula birlikte gidiyoruz
μόνο
Θέλω μόνο ένα ποτήρι νερό
yalnızca, sadece
Sadece bir bardak su istiyorum
μονομιάς
Το κατάπιε μονομιάς
birdenbire, aniden
Aniden onu yuttu
ξαφνικά
Την είδα ξαφνικά μπροστά μου
aniden, ansızın, birden
Birden onu önümde gördüm
όμορφα
Η Ελένη τραγουδάει πολύ όμορφα
güzel, hoş
Elen güzel şarkı söyler
όπως
Κάνε όπως λες / dediğin gibi yap
(...)diği gibi / şekilde
Μιλάει όπως η μητέρα του
Annesi gibi konuşuyor
οπωσδήποτε
Θα σου γράψω οπωσδήποτε
mutlaka, kesinlikle
Sana mutlaka yazacağım
πώς
Πώς είσαι;
Nasıl?
Nasılsın?
του κακού
Μη μιλάς του κακού, δεν ακούει
boşuna, nafile
boşuna konuşma, dinlemiyor
χωρίς
Έφυγε χωρίς να πει τίποτα
(...)siz, sız
Hiçbir şey söylemeden gitti
χωριστά
Πήγαν στο πάρτι χωριστά
ayrı ayrı
Partiye ayrı ayrı gittiler
ωραία
Μιλάει Αγγλικά πολύ ωραία
güzel, güzel bir biçimde
Çok güzel İngilizce konuşuyor