Yüreğinizde İz Bırakan Dost'a Dair
dostluğa dair herşey dost hayata dair iz birakanlar
Dost… İnsanın içini ısıtır bu kelime, güven verir. Dostunuza ne kadar güvenirsiniz diye sorulsa, sormuyoruz elbette çünkü güvenin yüzde doksandokuzu olmaz, dostunuz yüzde yüz güvendiğiniz kişidir. benimde burda biçok dostum var allah eksik etmesin
Dostum dediğiniz en değer verdiğinizdir, sevincinizi hüznünüzü en iyi paylaştığınız kişidir. Kıskanılmaz dost, kıskanmayandır hem de.
Her fırsatta telefona sarılıp aradığınız değildir Dost, aramış olsanız da birilerini çekiştirmek anlamında paylaşım için aradığınız değildir ya da o an ki duygularınızı paylaştığınızı sandığınız kişi Dostunuz değildir. Dostluk bu değildir…
Dostluk; dost dediğiniz en değer verdiğiniz kişinin her şeyini tüm ayrıntılarıyla bilmenizi gerektirmez, kendinizle ilgili de ayrıntı vermeniz demek değildir.
Her gün birkaç defa aranılan ya da haftada birkaç sefer aranılan da değildir dost. Belki uzun bir süre aramazsınız o da sizi aramaz, hiç beklemediğiniz zamanda arayıp dertleşmek istediğinde ya da siz onun beklemediği bir anda arayıp hatır sormak dertleşmek istediğinizde içtenlikle cevap verebilen dinleyen hüznüne ya da sevincine ortak olup yol göstermeye çalışandır Dost. Dostluk; yardıma ihtiyaç duyulduğunda ilk koşan kişi olmayı gerektirir. Siz o ilk kişilerden misiniz? Sizin yardımıza koşan ilk kimdir? Her durumda hesapsız yanında olabilmek… Dostluk budur işte…
Nasıl ki avuçlarınızdaki kum sıkmadığınızda avucunuzdan akıp gitmiyorsa, çevrenizdeki kişiler de öyledir. Avuçlarınızı sıktığınızda kumun aktığını görürsünüz ya işte öyledir dostlarınız da, sizin onları yakınınızda tutabilmeyi başarmanıza bağlıdır. Hoşgörü ve saygı gerektirir tüm ilişkiler, siz özgürlüğünüzün kısıtlanmasını ister misiniz? Sıkıldığınız ve sıktığınız anda uzaklaşma başlıyor demektir.
Her gün o kadar çok kişiyle karşılaşırız ki ve bir çoğu ile zamanla yakınlaşabiliriz, paylaşımlarımız olabilir yalnız ne kadarı sizde yüreğinizde yer edinebilir? Gerçek dost sahibi olabilmek için önce gerçek dost olmayı başarmalı insan…
Sözün özü;
Kötü gün kapınızı çaldığında sizinle birlikte kapıya bakabilendir DOST….
Dost… İnsanın içini ısıtır bu kelime, güven verir. Dostunuza ne kadar güvenirsiniz diye sorulsa, sormuyoruz elbette çünkü güvenin yüzde doksandokuzu olmaz, dostunuz yüzde yüz güvendiğiniz kişidir. benimde burda biçok dostum var allah eksik etmesin
Dostum dediğiniz en değer verdiğinizdir, sevincinizi hüznünüzü en iyi paylaştığınız kişidir. Kıskanılmaz dost, kıskanmayandır hem de.
Her fırsatta telefona sarılıp aradığınız değildir Dost, aramış olsanız da birilerini çekiştirmek anlamında paylaşım için aradığınız değildir ya da o an ki duygularınızı paylaştığınızı sandığınız kişi Dostunuz değildir. Dostluk bu değildir…
Dostluk; dost dediğiniz en değer verdiğiniz kişinin her şeyini tüm ayrıntılarıyla bilmenizi gerektirmez, kendinizle ilgili de ayrıntı vermeniz demek değildir.
Her gün birkaç defa aranılan ya da haftada birkaç sefer aranılan da değildir dost. Belki uzun bir süre aramazsınız o da sizi aramaz, hiç beklemediğiniz zamanda arayıp dertleşmek istediğinde ya da siz onun beklemediği bir anda arayıp hatır sormak dertleşmek istediğinizde içtenlikle cevap verebilen dinleyen hüznüne ya da sevincine ortak olup yol göstermeye çalışandır Dost. Dostluk; yardıma ihtiyaç duyulduğunda ilk koşan kişi olmayı gerektirir. Siz o ilk kişilerden misiniz? Sizin yardımıza koşan ilk kimdir? Her durumda hesapsız yanında olabilmek… Dostluk budur işte…
Nasıl ki avuçlarınızdaki kum sıkmadığınızda avucunuzdan akıp gitmiyorsa, çevrenizdeki kişiler de öyledir. Avuçlarınızı sıktığınızda kumun aktığını görürsünüz ya işte öyledir dostlarınız da, sizin onları yakınınızda tutabilmeyi başarmanıza bağlıdır. Hoşgörü ve saygı gerektirir tüm ilişkiler, siz özgürlüğünüzün kısıtlanmasını ister misiniz? Sıkıldığınız ve sıktığınız anda uzaklaşma başlıyor demektir.
Her gün o kadar çok kişiyle karşılaşırız ki ve bir çoğu ile zamanla yakınlaşabiliriz, paylaşımlarımız olabilir yalnız ne kadarı sizde yüreğinizde yer edinebilir? Gerçek dost sahibi olabilmek için önce gerçek dost olmayı başarmalı insan…
Sözün özü;
Kötü gün kapınızı çaldığında sizinle birlikte kapıya bakabilendir DOST….
