*MeleK*
♥Ben Aşık Olduğum Adamın Aşık Olduğu Kadınım♥
Zeytin alırken dikkat!
Kahvaltı sofralarının olmazsa olmazlarından olan zeytin konusunda uzmanların açıklamış olduğu önemli bazı bilgiler var rasgele alınan zeytinler insan sağlığını olumsuz tehdit edebiliyormuş bu konuda ki uzmanların açıklamış olduğu bilgilerin devamına geçiyorum
Sağlıksız üretilen zeytinlerin kanser ve Alzheimer hastalığına yol açtığı yönündeki iddialar üzerine bir açıklama yapan Taviloğlu, merdiven altı imalathanelerde kimyevi katkılarla üretilen zeytinlere karşı vatandaşlardan dikkatli olmalarını istedi. Tüketicilerin güvenilir ve markalı ürünleri tercih etmelerinin gerekliliğine dikkat çeken Taviloğlu, sağlıksız ürünleri piyasaya süren merdiven altı imalathanelerin senelerdir denetlenememesinden yakındı.
Marmarabirlik Entegre Tesisleri Müdürü Ertuğrul Doğanalp ise ürünü mevcut standartta gösterebilmek için kimyevi katkı maddelerinin kullanılabildiğini belirterek, "Gıda Kodeksi'nde, kullanılabilecek katkı maddeleri ve bunların miktarları açıkça bellidir. Kostik vasıtasıyla kimyasal muameleye maruz bırakılarak olgunlaştırılan ve ardından hava sirkülasyonuyla rengi karartılan, bu rengin sabitlenmesi için de bekleme havuzlarındaki sulara demir bileşikleri (ferroglukonat ve ferrolaktad) atılan ürünler, işlem gören zeytinler sınıfına girer. Burada kullanılan katkı maddelerinin oranı da, 1 kilogramda en fazla 150 miligramdır ve bu oran kesinlikle aşılamaz. Ancak, gıda kodeksinde müsaade edilen bu iki kimyasal maddenin haricindeki demirsülfür, paslı demir ve boyalar gibi zararlı hiçbir madde bu işlem için kullanılamaz" dedi.
Bilinçsiz üretim yapan imalathanelerin, kostik gibi kimyasal bir işlemin ardından gereken nötralizeyi uygulamadıkları için zeytinde kalan fazla miktardaki kostik maddesinin insan sağlığını tehdit ettiğinin altını çizen Doğanalp, kostik yöntemi doğru bir şekilde uygulandığında bile, bu şekilde üretilen zeytinin natürel zeytine göre besin değeri açısından çok ciddi bir kayba uğradığını vurguladı. Doğanalp, söz konusu imalathanelerin ambalajlama safhasında ürünlerin raf ömürlerini sağlayabilecek tedbirleri de almadığını ifade etti.
"TÜKETİCİNİN BİLİNÇLENMESİ GEREKİYOR"
Marmara Bölgesi'nde yetişen 'Gemlik tipi' zeytinlerin yapı olarak ince kabuklu ve çok etli olduğunu belirten Doğanalp, "Diğer bölgelerde üretilen zeytinler kalın kabuklu ve az etlidir. Bu tip ürünler aslında sofralık değil, yağlık zeytinlerdir. Ucuz ve kalitesiz zeytini, Gıda Kodeksi'ne ve mevzuata uygun olmayan demirsülfat ve tekstil boyaları gibi yasa dışı yollarla siyah hale getirerek olgunlaştırıp, sağlığa zararlı yöntemlerle karartmak, piyasada hem fiyat, hem de görünüm açısından haksız rekabete yol açıyor. Tamamı aynı renkte ve simsiyah olan zeytinleri gören bazı tüketiciler, bilgi eksikliğinden dolayı bizi arayarak, 'Marmarabirlik'in zeytinlerinin hepsi neden aynı renkte değil, olmamış zeytinleri de mi ambalajlıyorsunuz?' diye soruyor. Tüketicilerimizin de bu konuda bilinçlenmeleri lazım. Aksi takdirde, insan vücuduna birçok faydası olan zeytin, maalesef sağlığı bozucu olarak karşımıza çıkabiliyor" diye konuştu.
Marmarabirlik'te üretilen zeytinlerin sağlıklı ortamlarda ve kanuni mevzuat çerçevesinde tüketicilere sunulduğunu kaydeden Doğanalp, şunları söyledi: "Biz, TSE 774 Sofralık Zeytin Standardı'na göre tamamen tabii bir üretim yapıyoruz. Marmarabirlik'te havuzlanan zeytinlere su ve tuzun dışında sadece doğal olgunlaşma (fermantasyon) sürecine yardımcı olması için TSE'ye ve Gıda Kodeksi'ne uygun laktik asit ilave ediliyor. Kullanılan laktik asidin miktarı da 1 kiloda 1 gramı geçmiyor. Natürel zeytin üretiminde mahsul 6 ila 9 ay arasında değişen bir sürede olgunlaşıyor. İnsan sağlığına has üretim yapmak için bu kadarı da yetmiyor. Ambalaj da insan sağlığı açısından üretim safhası kadar önemli. Ambalajlama esnasında hijyeni sağlamak ve pastörizasyon işlemini yapmak gerekiyor. Plastik kaplara konduğu için pastörize edilemeyen ürünlerde, ürünün bozulmadan muhafaza edilebilmesi için asgari dozda kimyasal madde konularak, yeterli (PH) ayarlaması sağlanıyor. Gerçekleştirilen bütün bu titiz işlemler için Marmarabirlik çok ciddi bütçeler ayırıyorlar. Marmarabirlik'in ürettiği zeytinler ambalajlarından çıkarıldığında tanelerin renkleri bir birinden farklıdır. Havayla temasın ardından belli bir süre sonra kararmaya başlar, ancak yine de zeytinlerin hepsi kömür gibi kapkara ve standart bir renge bürünmez."
Yılda 14-15 bin ton zeytin ihraç eden Romanya pazarının, kalitesiz ve sağlıksız zeytin ihraç edildiğinin anlaşılması üzerine yıllık 3-4 bin ton seviyesine gerilediği belirten Doğanalp, "Bu tür korsan üretimler Türk zeytinlerinin imajını bozmakta ve küçük hesaplar yüzünden zeytin ihracımızın daha da ilerlemesi engellenmektedir. Yeterli denetim olmamasından cesaret alan merdiven altı firmalar, ucuz ve kalitesiz zeytinleri piyasaya sürerek insan sağlığını hiçe saydıkları gibi, haksız rekabete de yol açıyor. Sağlıksız, fakat ucuz ve simsiyah renkteki zeytinler, hadisenin farkında olmayan milyonlarca insan tarafından tüketiliyor" şeklinde konuştu.
Sağlıksız üretilen zeytinlerin kanser ve Alzheimer hastalığına yol açtığı yönündeki iddialar üzerine bir açıklama yapan Taviloğlu, merdiven altı imalathanelerde kimyevi katkılarla üretilen zeytinlere karşı vatandaşlardan dikkatli olmalarını istedi. Tüketicilerin güvenilir ve markalı ürünleri tercih etmelerinin gerekliliğine dikkat çeken Taviloğlu, sağlıksız ürünleri piyasaya süren merdiven altı imalathanelerin senelerdir denetlenememesinden yakındı.
Marmarabirlik Entegre Tesisleri Müdürü Ertuğrul Doğanalp ise ürünü mevcut standartta gösterebilmek için kimyevi katkı maddelerinin kullanılabildiğini belirterek, "Gıda Kodeksi'nde, kullanılabilecek katkı maddeleri ve bunların miktarları açıkça bellidir. Kostik vasıtasıyla kimyasal muameleye maruz bırakılarak olgunlaştırılan ve ardından hava sirkülasyonuyla rengi karartılan, bu rengin sabitlenmesi için de bekleme havuzlarındaki sulara demir bileşikleri (ferroglukonat ve ferrolaktad) atılan ürünler, işlem gören zeytinler sınıfına girer. Burada kullanılan katkı maddelerinin oranı da, 1 kilogramda en fazla 150 miligramdır ve bu oran kesinlikle aşılamaz. Ancak, gıda kodeksinde müsaade edilen bu iki kimyasal maddenin haricindeki demirsülfür, paslı demir ve boyalar gibi zararlı hiçbir madde bu işlem için kullanılamaz" dedi.
Bilinçsiz üretim yapan imalathanelerin, kostik gibi kimyasal bir işlemin ardından gereken nötralizeyi uygulamadıkları için zeytinde kalan fazla miktardaki kostik maddesinin insan sağlığını tehdit ettiğinin altını çizen Doğanalp, kostik yöntemi doğru bir şekilde uygulandığında bile, bu şekilde üretilen zeytinin natürel zeytine göre besin değeri açısından çok ciddi bir kayba uğradığını vurguladı. Doğanalp, söz konusu imalathanelerin ambalajlama safhasında ürünlerin raf ömürlerini sağlayabilecek tedbirleri de almadığını ifade etti.
"TÜKETİCİNİN BİLİNÇLENMESİ GEREKİYOR"
Marmara Bölgesi'nde yetişen 'Gemlik tipi' zeytinlerin yapı olarak ince kabuklu ve çok etli olduğunu belirten Doğanalp, "Diğer bölgelerde üretilen zeytinler kalın kabuklu ve az etlidir. Bu tip ürünler aslında sofralık değil, yağlık zeytinlerdir. Ucuz ve kalitesiz zeytini, Gıda Kodeksi'ne ve mevzuata uygun olmayan demirsülfat ve tekstil boyaları gibi yasa dışı yollarla siyah hale getirerek olgunlaştırıp, sağlığa zararlı yöntemlerle karartmak, piyasada hem fiyat, hem de görünüm açısından haksız rekabete yol açıyor. Tamamı aynı renkte ve simsiyah olan zeytinleri gören bazı tüketiciler, bilgi eksikliğinden dolayı bizi arayarak, 'Marmarabirlik'in zeytinlerinin hepsi neden aynı renkte değil, olmamış zeytinleri de mi ambalajlıyorsunuz?' diye soruyor. Tüketicilerimizin de bu konuda bilinçlenmeleri lazım. Aksi takdirde, insan vücuduna birçok faydası olan zeytin, maalesef sağlığı bozucu olarak karşımıza çıkabiliyor" diye konuştu.
Marmarabirlik'te üretilen zeytinlerin sağlıklı ortamlarda ve kanuni mevzuat çerçevesinde tüketicilere sunulduğunu kaydeden Doğanalp, şunları söyledi: "Biz, TSE 774 Sofralık Zeytin Standardı'na göre tamamen tabii bir üretim yapıyoruz. Marmarabirlik'te havuzlanan zeytinlere su ve tuzun dışında sadece doğal olgunlaşma (fermantasyon) sürecine yardımcı olması için TSE'ye ve Gıda Kodeksi'ne uygun laktik asit ilave ediliyor. Kullanılan laktik asidin miktarı da 1 kiloda 1 gramı geçmiyor. Natürel zeytin üretiminde mahsul 6 ila 9 ay arasında değişen bir sürede olgunlaşıyor. İnsan sağlığına has üretim yapmak için bu kadarı da yetmiyor. Ambalaj da insan sağlığı açısından üretim safhası kadar önemli. Ambalajlama esnasında hijyeni sağlamak ve pastörizasyon işlemini yapmak gerekiyor. Plastik kaplara konduğu için pastörize edilemeyen ürünlerde, ürünün bozulmadan muhafaza edilebilmesi için asgari dozda kimyasal madde konularak, yeterli (PH) ayarlaması sağlanıyor. Gerçekleştirilen bütün bu titiz işlemler için Marmarabirlik çok ciddi bütçeler ayırıyorlar. Marmarabirlik'in ürettiği zeytinler ambalajlarından çıkarıldığında tanelerin renkleri bir birinden farklıdır. Havayla temasın ardından belli bir süre sonra kararmaya başlar, ancak yine de zeytinlerin hepsi kömür gibi kapkara ve standart bir renge bürünmez."
Yılda 14-15 bin ton zeytin ihraç eden Romanya pazarının, kalitesiz ve sağlıksız zeytin ihraç edildiğinin anlaşılması üzerine yıllık 3-4 bin ton seviyesine gerilediği belirten Doğanalp, "Bu tür korsan üretimler Türk zeytinlerinin imajını bozmakta ve küçük hesaplar yüzünden zeytin ihracımızın daha da ilerlemesi engellenmektedir. Yeterli denetim olmamasından cesaret alan merdiven altı firmalar, ucuz ve kalitesiz zeytinleri piyasaya sürerek insan sağlığını hiçe saydıkları gibi, haksız rekabete de yol açıyor. Sağlıksız, fakat ucuz ve simsiyah renkteki zeytinler, hadisenin farkında olmayan milyonlarca insan tarafından tüketiliyor" şeklinde konuştu.
