Metin Şentürk Kimdir Hayatı Biyografik Bilgileri

metin şentürk hayatı
metin şentürk kimdir



Sevgili melekler, geçtiğimiz yıllarda yaptığı arabayla hız denemesi ve Guinnes rekorlar kitabına girmesinin ardından yaptığı tango gösterisi ile dikkatleri çeken başarılı ve sempatik şarkıcı Metin Şentürk hayatı ve biyografik bilgilerini sizlerle paylaşıyoruz hem de sanatçının kendi ağzından...












Nasıldı bir çocukluktu sizinki?

7 çocuklu bir ailenin sondan ikinci çocuğuyum. 3 kız, 4 erkektik. Küçükten büyüğe, Bayram, Metin, Mithat, Mustafa, Suzan, Gülten ve Hacer. İsimlerini sayamayacağım eksik sayacağım zannettiniz değil mi ha ha ha. Benim programıma 11 çocuklu bir baba gelmişti, 'Çat diye çocuklarının isimlerini say' demiştim. Vallahi 5'incisinde kalakalmıştı. Ailemizin maddi durumu kötüydü. Atıyorum, her şeyinizi kaç kardeşseniz ona bölün. Biz de her şeyi 7'ye bölerdik. Fakir bir aileydik. Durumumuz sonradan bozuldu. Aslında babam ayakkabıcıydı benim. Bir dönem sonra ortaklarından yediği bir kazık sonucu üzüntüden gözlerini kaybetti.

Siz ve babanızın dışında ailenizde başka görme engelli var mı?

11 yaşındayken Gülten ablama askeri cip çarptı. Ablamın beyninde hasar oluştu.

Peki dava açtınız mı?

O gibi durumlarda çocuklar suçlu oluyor. Vatan Caddesi'nde karşıdan karşıya geçerken ona çarpmışlar. Trajedi bir aile durumumuz var. Arkasından benim bir büyüğüm Mithat'ın kafasına salıncak çarpıyor, gözlerini kaybediyor. Bir büyük ablam Suzan'ın birkaç sene önce göz tansiyonu çıktı, iki gözünü tamamen kaybetti. Bizim ailemizdeki 6 kişide görme problemi var. Annemin gözleri görüyor. Baba tarafından bir sorunumuz var.

Genetik bir durum mu bu?

Genetik bir durum. Ama şöyle; kör doğmuyoruz, hepimiz sağlam doğuyoruz ama başımıza gelen ilk kazada görme yeteneğimizi kaybediyoruz. Etkilenen tek organ göz lerimiz oluyor. Türkiye'de beş-altı aile varsa, maalesef onlardan biri biziz. İşin sonunda dayandığımız nokta şu; Allah'ın takdiri! Sonuçta kimse kaderini yazamıyor ya da bozamıyor. Benim annem çok çekti. O kadar büyük bir kadındı ki hiç okuma yazma bilmemesine rağmen 35 sene önce, engelliler için olan okul bulup oraya yazdırmayı bilecek kadar akıllıymış. Çok cahil dediğimiz insanlar en akıllılardır bana göre. Esas üniversite mezunu oydu bence. İsmi Elmas idi.

Yaşıyor mu?

4 sene önce kaybettik. Benim için yaşıyor. Her an yanımda. Ren anneme kü- çükken de büyükken de düşkündüm, o benim meleğimdi. Annemi kaybettiğim yıl evlendim. Allah bana öyle güzel bir senaryo yazmış ki bir meleği benden aldı ama yanıma bir başka melek gönderdi. Elmas Melek gitti ama Fulya Melek geldi.

HAYATIM BAŞTAN KOMİK

Görmemenize rağmen hayatla barışık, esprili, kahkaha atmayı seven bir insansınız. Bunu nasıl başarıyorsunuz? Hayatım başlarken komik başlamış. Mesela beni annem körler okuluna götürdüğünde okul deniz manzarılıymış. Bari, sağırlar okusun orada değil mi en azından denizi görürler. Sonra aldılar okulu Kilyos'a mezarlığın karşısına; yani yine ortayı bulamadık. Dolayısıyla hayat bence Allah'ın insanlara sunduğu bir senaryodur. Ben mümkün olduğunca hayatı komikleştirmeye, eğlenceli hale getirmeye çalışıyorum. Çünkü, çok ciddiye alınacak bir süreç değil.

Hiç Azrail'le burun buruna geldiniz mi?

Ee, rekorda. Orada ölümle dans ettim. Ama benim için bir tehlike değildi. İnsanlar tarafından bakıldığında çok tehlikeli bir şey Düşünsene, sen elinle gözünü kapasan doğru yolda yürüyemezsin bile. Bir amacınız varsa bununla ilgili, ben bu rekoru sadece görme engelliler için değil tüm engellilerin isterlerse neler yapabileceğini göstermek için yaptım. Bir de engelli çocuklarını evlerine kapatan anne babalar çocuklarını dışarı çıkarsınlar, fırsat verirlerse her şeyi yapabilirler demek istedim. Bu aslında hız rekoru değildi hırs rekoruydu.

REFERANDUMDA 'EVET* DİYECEĞİM

Referanduma 'Evet' mi diyeceksiniz 'Hayır' mı diyeceksiniz?

Evet diyeceğim.

Neden?

Bu ülkenin 1980 öncesi yaşadığı acıları hepimiz biliyoruz. Bu bir darbe anayasasıdır, bunu da biliyoruz. Ülkemizde daha çok demokrasiye ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Kişilik haklarının biraz daha kişilere yönelik olacağını, bu kadar deşifre edilmemesi gerektiğini, bu konudaki düzenlemelerin doğru olduğuna inandığım için 'Evef diyeceğim. En önemlisi de Anayasa görüşmelerinde ilk madde olarak ele alınan, engellilere pozitif ayrımcılık getiren, gazilerimizi, şehit yakınlarımızı pozitif ayrımcılığa tabii tutan Anayasa değişikliğini çok doğru buluyorum. Buna parti yaklaşımı olarak bakmıyorum. Ülkemiz için hayırlı olacağına inanıyorum.

Engelli kardeşlerimize bu konuda söyleyeceğiniz bir şeyler var mı?

Küçücük bir metin bu alıp okusunlar ya da okutsunlar. Çok kolay içini anlamak... Bu Anayasa'yı kim ortaya koysaydı yine evef derdim.

Telefon tellerine aşk kondu

Eşinizle nasıl tanıştınız?

Telefonda tanıştık. Bir gün ablasıyla telefonda konuşuyordum. Ver bakalım onu dedim, verdi. Başladık konuşmaya. Telefonun tellerine kuşlar konar ya, telefonun tellerine aşk kondu. Telefon konuşmamız bitti yanımdaki arkadaşlarıma, "Ben evleneceğim kadını buldum. Bir kere evleneceğim" dedim.

Fulya Hanım'ın neyinden etkilendiniz?

Telefonda etkilenilmez. Ben bugüne kadar binlerce kadınla telefonda konuştum. Kaderim beni Fulya'ya götürdü. O his geldi. Birkaç kere görüşünce Fulya'yı göz hapsine aldım, bırakmadım.

İlk buluştuğunuz günü hatırlıyor musunuz?

Evden aldım çay içmeye götürdüm. Gelmiyordu, çok çektirdi zalim bana. "Sen görmüyorsun ki neremi göreceksin" dedi. "Benimki geçici, servis dışı; bir görüp bir görmüyorum" dedim.

Fulya Hanım da zaman zaman sizin gördüğünüzü düşünüyor mu?

Ona dedim ki "Olayı akışına bırak, 'görüyor' de çık işin içinden" dedim. Beni bir gün kitap okurken yakaladı! Kitabını başucuna bırakmış. Bende bir şeye kızmıştım, kitabın sayfalarını çevirerek bakıyordum. "Ulan dedi, sen beni de mi kandırıyorsun?" Ben de "Kızım ben bir gün ölüp gideceğim sen bile anlamayacaksın. Çünkü benim ülkem gibisin" dedim.

Çocuk istiyor musunuz?

Evet, bu yıl çocuk istiyoruz. Vatanına milletine hayırlı olsun. Kız, erkek olması hiç fark etmez. Kız olursa 'Fulya Naz' koyacağım. Erkek olursa o düşünsün.

Peki genetik durumunuzdan dolayı, 'Ya çocuğum da kör olursa' diye bir korku duyuyor musunuz? Yok bu konuyu eşimle konuştuk. Hiçbir anne baba evladının herhangi bir engeli olmasını istemez. Bu Allah'ın takdiridir. Allah öyle takdir ederse, o konuda örnek anne baba olmaya çalışırız. Öyle bir derdimiz olursa, Allah bizi öyle bir konuyla sınarsa en hayırlı evladı yetiştireceğimizden emin olun. O zaman babasının evladı olur. Biz bunu hiç dert etmiyoruz, evladımız engelli de olsa engelsiz de olsa evladımızdır.

YAŞADIĞIM SÜRECE REKOR BİZDE KALACAK



Araba merakınız küçüklüğünüze dayanıyor değil mi?

Doğru, küçükken iyi şofördüm. Eve gelen bütün misafirleri ben götürürdüm. Hatta buradan çıkışta sizi de ben bırakacağım. Ülkemin dünya basınında adının geçtiği 2 bin sayfalık bir basın dosyası var, bu kırdığım rekordan bahseden. Guinness Rekorlar Kitabı'na girdim. Hızım 315 kilometre idi, İngilizler geldi uydudan CPS'le ölçtüler, biz kadranda 315 ölçtük onlar, 303 ölçtüler. Ben, 'üçe beşe bakmayın' dedim. Tam hızımız 303,292.4 de ortalamamız.

Arabanın içinde 303 kilometre hızla giderken ne hissediyorsunuz, co pilotunuz Azrail mi oluyor?

Yanımdaki co pilot Azrail hesaplı çıktı. Allah'tan Azrail insaflı çıktı.

RAKİBİM KAZA YAPTI

Rakibiniz var İngiliz Mike, o sizin rekorunuzu kırmak için çabalıyor değil mi? Geçen hafta hırs yaptılar. Bu rekoru ben onlardan almıştım. Benden rekoru almak için denediler. Hırs yaptılar, kaza yaptılar. Onlar benim gibi değiller. Bütün önlemleri var, özel tasarım araba. Benim yaptığıma cesaret edemezler. Ben kemeri bağlayıp Allah'a emanet gidiyorum. Onlar öyle bir önlem alıyorlar ki o süratte araba devrilse bile içinden sapasağlam çı kar lar.

Sizin rekorunuzu kırabilirler mi?

Vallahi ben onlara söyledim. İkaz ettim, 'yapmayın geri alacağım' dedim. Çünkü biz onun da planını yaptık. 'B' planım var. Bu rekor ben yaşadıkça bizde kalacak. Kendi rekorumu kıracağım. Altın vuruş yapacağım ve onun üstünde çıkamayacaklar, çünkü deneyeceğim arabanın üstüne yok. Arabanın adı Bugatti.