Hangi olaylar veraset ve intikal vergisine tabidir?

THESECRET

"Adalet olunca yiğitliğe lüzum kalmaz"
Hangi olaylar veraset ve intikal vergisine tabidir?
veraset ve intikal vergisi,veraset ve intikal vergisi beyannamesi,hangi olaylar veraset ve intikal vergisi dairesine verilir,hangi olaylar veraset ve intikal vergi dairesine ödenir,



v.jpg



Olağan yaşam içerisinde insanlar değişik boyutlarda ve niteliklerde hukuki ve vergisel yükümlülüklerle karşılaşırlarken, “ölüm” adı verilen yaşamın son noktasında da yükümlülükler tam olarak bitmemektedir. Ölüm olayının gerekli merciler önünde meşrulaştırılması ve hukuksal sonuçların karşılandığı onaylanana kadar yapılması gerekenler devam etmektedir.


İşte veraset ilamı da ölüm gerçeğinin hukuk platformunda tescil edildiği bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Ölen kişinin toprağa verilmeden önce nasıl yetkili makamlar tarafından onaylanan ölüm kağıdının alınması bir mecburiyet ise veraset ilamı da yaşam sürecinde bu kişinin mali karakterde tüm kazanımları ile borçlarının ya da bir anlamda alacak-verecek dosyasının sonuçlandırılarak kendisinden sonra gelenleri bağlayıcı veya yol gösterici mahiyette nitelik kazanmasını sağlamaktadır.


Ölüm sonrası gündeme gelen konulardan biri olan “miras” olayı açısından da önemli olan veraset ilamı ile mirasçıların sorumluluklarını da yerine getirmesi gerekmektedir. Bu çalışmamızda veraset ilamının nasıl alınacağı ve veraset ilamı sonrası vergisel yükümlülüklerin ne olacağı ortaya konulmaya çalışılacaktır.

Bir kişinin ölümü üzerine, sahibi bulunduğu menkul ve gayrimenkul mallarla bütün hak ve alacaklarının mirasçılarına intikali veraset ve intikal vergisine tabidir.
Öte yandan, malların herhangi bir suretle ivazsız (karşılıksız) bir şekilde bir şahıstan diğer şahsa intikali halinde de veraset ve intikal vergisi ödenmesi gerekmektedir.
Ölümle birlikte, varislerin, “mirasçılık hakları” doğmaktadır. Mirasçılık hakları, en basit anlatımla, miras bırakanın sağlığında sahip olduğu tüm malvarlığı hakları ve tasarruf işlemlerini ifade etmektedir. Tıbben ve hukuken ölen kişi, artık bu hakları kullanmaktan mahrum olacağı için, bu haklar mirasçılarına geçmektedir. Bu, “kanuni mirasçılık” şeklinde olabileceği gibi, miras bırakanın sağ iken yaptığı “ölüme bağlı tasarruflar” şeklinde de olabilir. (1) Kanuni ya da mansup mirasçılar mirası reddedebilirler.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Geri
Üst