10 erkekten 4’ü prostatit

PaSikA

Yeni Üye
Üye
10 erkekten 4’ü prostatit
Prostatit, prostat bezinde enfeksiyon veya tahriş edici faktörlere bağlı olarak gelişen bir hastalık.

Sık, zorlu, kanlı idrara çıkma, ağrı ve yanma gibi şikayetlere neden olan prostatit, erkeklerin yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürüyor. Prof. Hattat, genital ve üriner problemlerle doktora giden her 10 erkeğin 4’ünde prostat iltihabı olduğunu söylüyor.

Prostatit, prostat bezinde enfeksiyon veya tahriş edici faktörlere bağlı olarak gelişen bir hastalık. Prostatitin 3 şekilde ortaya çıktığını söyleyen Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halim Hattat, erkek yaşamını olumsuz etkileyen prostatit tedavisindeki başarıyı hastalığın iyi tanımlanmasına bağlıyor. Prof. Hattat, “tanıdaki en önemli iki adım; benzer belirtilere neden olan diğer durumların ortadan kaldırılması ve prostatitin tipinin belirlenmesidir” diyor.

Prostatit hastalığında en sık görülen tipin, ‘kronik non-bakteriyel prostatit’ olduğunu belirten Prof. Hattat, “tanı ve tedavisi en zor olan tiptir ve hastalığı tamamen ortadan kaldırmaktan ziyade, ana hedefimiz, şikayetlerin rahatlatılmasıdır” diyor. Hastalığın bu tipinde en önemli belirtileri ise sık idrara çıkma, ani veya zorlu idrar, idrar yaparken ağrı veya yanma, sırtın alt kısmı veya genital bölgede ağrı, azalmış idrar akımı, idrarda kan, ağrılı ejakülasyon, hafif ateş oluşturuyor.

Bisiklete binmek şikayetleri artırıyor
Bütün bu belirtilere rağmen idrarda veya prostat bezi sıvısında bakteri tespit edilemeyeceğini vurgulayan Prof. Hattat, “Ancak idrar örneklerindeki lökositler enflamasyon varlığını işaret eder. Nedeninin bilinmiyor olması tanı ve tedavisinin zor olmasına yol açıyor” şeklinde konuşuyor.

Hastalığı tetiklediği düşünülen faktörlerden bazılarını ise şöyle sıralamak mümkün:
Seksüel aktivite: Üretrit veya cinsel yolla geçen bel soğukluğu ve klamidya gibi enfeksiyonu olan ve aktif seks yaşamı bulunan genç erkeklerde daha sık gelişir. Bazı erkeklerde cinsel ilişki sıklığının azalması, iyileştirici etki yapabilir.
Anksiyete veya stres: Anksiyete ve stres idrar akımını kontrol eden üriner sfinter kasının kasılmasına neden olur. Kasılmalar, kasların düzenli gevşemelerini önler ve üretradaki idrarın prostata geri dönüp bez dokusunu tahriş etmesine neden olur.

İdrarı bitirme ve yeniden başlama: Bazı erkekler idrar yaparken sık sık durup tekrar başlarlar. İdrar akımını durdurmak, geri idrar kaçışına neden olur ve bu da prostatı tahriş eder.
Ağır Kaldırma: İdrar torbası doluyken ağır kaldırmak, idrarın prostata geri kaçışına neden olur.

Meslek: Kamyon şoförlüğü gibi meslekler bu enfeksiyonla ilişkili olabilir.
Bazı aktiviteler: Bisiklete binme veya jogging gibi aktivitelerin tahrişi artırdığı saptanmıştır.

Kalın bağırsaktaki bakteriler neden olabiliyor
Hastalığın en az görülen, fakat en ciddi formunu ‘akut bakteriyel prostatit’ oluşturuyor. Ciddi ve sıklıkla ani belirtilere neden olan hastalığın bu tipinde ateş, üşüme, grip benzeri durum, sırtın alt kesimi ve genital bölgede ağrı, idrar yaparken ağrı ve yanma, idrar yapma güçlüğü ve azalmış idrar akımı, idrar torbasını tam boşaltamama hissi, sık ve acil idrar yapma ihtiyacı, kanlı idrar, ağrılı ejakülasyon gibi belirtiler görülüyor.

İdrar yolu ve kalın bağırsaklarda sık bulunan bakterilerin prostatitin bu tipinden sorumlu olduğunu söyleyen Prof. Hattat şu uyarıda bulunuyor:

“Şikayetleriniz geçene kadar birkaç gün hastanede kalmanız gerekebilir. Çünkü akut bakteriyel prostatit idrar yapamama ve enfeksiyonun kan dolaşımına yayılması gibi ciddi problemleri içerebilir. Sorununuz doktora görünmenizi gerektirecek kadar önemlidir.”

Enfeksiyonun nedeni her zaman bilinmiyor
“Bakteriyel enfeksiyon nedeniyle oluşan ‘kronik bakteriyel prostatit’ hastalığın üçüncü tipini oluşturuyor” diyen Prof. Hattat, “Burada bakteriyel enfeksiyona neyin neden olduğu her zaman açık değildir. Akut bir enfeksiyon gibi idrar yollarındaki bakterilere ya da kan enfeksiyonuna bağlı olabilir. Bazen de prostat bezinde taşlar oluşarak bakterileri çekebilir. Prostatitin bu tipi genellikle uzun sürelidir çünkü enfeksiyonun temizlenmesi güçtür” şeklinde konuşuyor.

Peki sizinki hangi tip?
Hastalığın tanısında başka hastalıklarla kolayca karıştırılabilecek belirtilerin ortadan kaldırılmasını ve tip belirlenmeyi en önemli adımlar olarak nitelendiren Prof. Hattat, hastalığın hangi tip olduğunu anlamak için yapılacakları şöyle anlatıyor:

“Bunun için geçmiş tıbbi tedavileriniz, geçirdiğiniz enfeksiyonlar, cinsel yaşamınız ve aile hikayenizle ilgili inceleme ardından fizik muayene ve rektal digital muayene yapılır. Digital muayene sırasında doktorunuz prostat bezinden sıvı alabilir. Bunun için bezinizi güçlü bir şekilde ovacaktır ve sıvınızın üretraya akmasını sağlayacaktır. Bu sıvı enfeksiyon veya inflamasyon bulguları açısından mikroskop altında incelenir. Bakteri ve lökosit araştırması için idrar örneği alınır ve bu işlemler sonunda hastalığın tipi ortaya çıkar.”

Tedavide egzersiz ve masaj etkili oluyor
Tüm prostatit tiplerinde antibiyotik tedavisinin ilk tercih olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Halim Hattat, erkeklerin bu önemli sorunundaki tedavi yöntemlerini ise şöyle sıralıyor:

“Antibiyotiğin kullanım süresi enfeksiyonun ilaca verdiği yanıta göre değişir. Akut prostatitte birkaç haftalık tedavi yeterlidir. Kronik prostatitte tedavi süresi uzundur, bazen tedavi edilemeyebilir. İlaçlar kesilince tekrarlayabilir. Tedavide ayrıca idrar torbası ve prostatı rahatlatan alfa blokörler, ağrı kesiciler önerilir. Alt pelvik kasları gerip gevşetmek egzersizleri şikayetleri azaltabilir. Egzersizlerin ne kadar uygulanması gerektiğine karar vermek için bir fizyoterapiste ihtiyaç vardır. Oturma banyosu ve prostat masajı ise kanlanmayı azaltır ve antibiyotiklerin enfekte dokulara etkisini artırır.”

alıntı
 
Geri
Üst