ALLAH RESULU NASIL NAMAZ KILARDI (Hiç merak etnizmi)

M

Misafir

Forum Okuru
ALLAH RESULU NASIL NAMAZ KILARDI (Hiç merak etnizmi)
peygamberimiz nasıl namaz kılardı namazda rukuda ne söylenir rükü ve secdede ne söylenir rükuda secdede
Namazın Şekli
"BENİ NASIL NAMAZ KILIYOR GORDU İSENİZ OYLECE NAMAZ KILIN" Buhari

* Müslüman namaz kılacağı zaman, kıble (Mekke'de bulunan Kabe)'ye döner, ( 1575;1604;1604;1607; 1571;1603;1576;1585; ) "ALLAHU EKBER" der. Bunlar olmazsa namazın olmıyacağı şartlardandır. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: "Namaza kılmak istediğinde, abdest azalarını güzelce yıka, sonra kıbleye dön, ve tekbir getir ("Allahu Ekber" de). Bu hadisi Buhari ve Muslim rivayet etmişlerdir.

*Bunu diliyle söyleyip, sesini yükseltmesi gerekmez.

*Eğer kişi dilsiz ise kalbiyle niyet eder.

*Tekbir (Allahu Ekber) derken ellerini avucu açık olarak omuzları hizasına kaldırır. Buhari ve Muslim veya kulakları hizasına kaldırır. Muslim.
* Sağ elini resim de görüldüğü gibi sol bileğinin üzerine ve resim de görüldüğü gibi göğsünün üzerine gelecek şekilde koyar.

Vail bin Hucr radiyallahu anhu'nun hadisi bunun delilidir. O, "Rasulullah tekbir 'Allahu Ekber' deyip, sağ elini sol eli üzerine bilek ile dirsek arasına koydu" diye rivayet etmiştir. Bu hadisi Ebu Davud rivayet edip, Albani senedinin sahih olduğunu söyleyip Rasulullah'ın Namazının Sıfatı'nda tahriç etmiştir. s, 88.

Elleri bu şekilde (sağı sol üzerine) koymayı emrederdi. Malik Muvatta Beyan yay. c. 1 s.272, Buhari Sahih Ötüken yay. c, 2 s,755, Ebu Avane
Vail bin Hucr'un hadisine göre "ellerini göğsünün üzerine koyardı" Bu hadisi İbnu Huzeyme rivayet edip, Albani senedinin sahih olduğunu söyleyip Rasulullah'ın Namazının Sıfatı'nda tahriç etmiştir. s, 88.

Önemli bir açıklama: Her ne kadar Hanefilerde, elleri kaldırma ve ellerin konacağı yerlerde erkeklerle kadınlar arasında farklılık olsa da, sahih olan, kadın ve erkeklerde bu konuda bir farklılık yoktur
* Aişe radiya'llahu anha'dan rivayet edilen hadise göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem gözlerini secde edeceği yerden ayırmadı. Bu hadisi el-Beyhaqi rivayet edip, Albani senedinin sahih olduğunu söyleyip Rasulullah'ın Namazının Sıfatı'nda tahriç etmiştir. s, 88. Bu hadise göre namaz kılan kişi namaz kılarken bakışlarını secde edeceği yere diker. Teşehhüd (Ettahıyyatu lillahi diye başlayan duayı okuduğumuz yer) oturuşu müstesna, bu oturma esnasında bakışlarını şahadet parmağına diker.

* Sonra istiftah (namaza başlangıç) duasını okur. Bu dualar çok çeşitlidir. bunlardan en yaygın olanı:


"Subhâneke'llâhumme ve bihamdik, ve tebâreke'smuk, ve teâlâ cedduk, ve lâ ilâhe ğayruk". Bu hadisi Ebu Davud rivayet edip, Albani senedinin sahih olduğunu söyleyip Rasulullah'ın Namazının Sıfatı'nda tahriç etmiştir. s, 93.

"Allahım! Seni överek tesbih ederim. Senin İsmin mubarektir. Şanın yücedir. Senden başka İlah yoktur."

"Allâhumme bâ'id beynî ve beyne khatâyâye kemâ bâ'adte beyne_lmaşriqi ve_lmağrib, Allâhumme naqqinî min khatâyâye kemâ yunaqqa_ssavbu_lebyadu mine_ddenesi, Allâhumme_ğsilnî bi_lmai ve_sselci ve_lberedi."Bu hadisi Buhari rivayet etmiştir.

"Allahım! Doğu ile batı arasını uzaklaştırdığın gibi, beni de hatalarımdan uzaklaştır. Allahım! Beyaz elbise kirden temizlendiği gibi, beni de hatalarımdan temizle. Allahım! Su, kar ve dolu ile benim hatalarımı yıkayıp temizle."

* Sonra kovulmuş şeytanın şerrinden Allahu Teala'ya sığınır. ve

"Eudzu bi_llâhi mine_şşeytânirraciym" der.

"Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım."

vaya

"Eudzu bi_llâhi_ssemî'il_alîmi mine_şşeytanirracîm"

"Şeytanın şerrinden her şeyi en iyi işiten ve bilen Allah'a sığınırım."

veya

"Eudzu bi_llâhi_ssemî'il_alîmi mine_şşeytanirracîmi min hemzihi ve nefk ve nefsih."

"Kovulmuş şeytanın dürtmesinden, üflemesinden ve kötü nefesinden her şeyi en iyi işiten ve bilen Allah'a sığınırım." derdi.

* Sonra "Bismillâhirrahmânirrahîm" der.

*Sonra Fatiha suresini "Elhamdu lillâhi Rabbi_lâ'lemîn" diye başlayan sureyi okur. Fatiha suresini namazının her rekatında okur. Bir imama uymuş olsa da bile okuması gerekir. Çünkü Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem "Fatihayı okumayanın namazı yoktur" buyurmuştur. Buhari ve Muslim. Bu namazın erkanından birisidir. Bu olmayınca namaz olmaz.

*Eğer namaz kılan kişi Fatihayı bilmiyorsa, Kur'an'dan kolayına geleni okur. Bunu da bilmiyorsa "Subhânallah, velhamdu lillâh, ve la ilahe illallâhu vallâhu ekber, ve la havle ve la quvvâte illa billâh" bunları der. Bu hadisi Ebu Davud rivayet edip, Albani senedinin sahih olduğunu söyleyip Rasulullah'ın Namazının Sıfatı'nda tahriç etmiştir. s, 98.

(Bunların hepsini diyemiyorsa birisini dese de olur. Tercüme eden.)

Bu arada Fatiha suresini ezberlemeye çalışması gerekir.

*Fatiha'dan sonra Kur'an'dan kolayına geleni okur. Ya bir sure veya bir kaç ayet.
* Sonra Allahu Ekber diyerek ve ellerini omuzları hizasına kadar kaldırarak. Ruku eder. Ruku resim de görüldüğü gibi düz olması gerekir.
görüldüğü gibi avucu ile parmakları açık şekilde diz kapaklarının üzerine koyar.
*Rukusunda "Subhâna Rabbiya_l-Azîm" "Yüce olan Rabbim sen her türlü noksanlıktan uzaksın." der. Bu zikri en azından bir kere demenin farz olduğunu alimler zikretmişle. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'in bu ve benzeri zikirleri ruku ve secde de çok çok yaptığı sahih olarak rivayet edilmiştir.

Rukuda dikkat edilmesi gereken iki husus var. Birincisi, vücudun mafsalları ruku edildiğinde hepsi yerine oturması gerekir, yani kişinin eğilişle doğrulması bir olmaması gerekir. İkincisi, Rukuda Kuran okunmaması. Rukuda da gözler secde mahalline dikilir.

Şu zikirleri de söylemesi sünnettir. "Subhâneke_llâhumme ve bi hamdik. Allâhumme_ğfirlî." Buhari ve Muslim.

"Allahım! Seni överek tesbih ederim. Beni bağışla." veya

"Subbûhun, Quddûsun, Rabbu_l-Melâiketi ve_r-Rûh." Muslim.

"Her türlü kötülükten beri olan, Mübarek olan, Meleklerin ve Rûh'un Rabbi."
*Sonra "semi'a-llâhu limen hamideh" "Allah hamd edenin hamdini işitir" diyerek doğrulur
Resim 1 ve 2 de olduğu gibi ellerini kaldırır ve "Rabbenâ leke_l-Hamd" veya "Rabbenâ ve leke_l-Hamd" "Allâhumme Rabbenâ leke_l-Hamd" veya "Allâhumme Rabbenâ ve leke_l-Hamd" der.
İlahi, Rabbi tüm övgüler sana mahsustur.

*Şu duayı ziyade etmesi de sünnettir.
"Mil'e_s-semâvâti ve_l-Ardi ve mil'e mâ şi'te min şey'in ba'di, Ehle_s-Senai ve_l-Mecdi, ehaqqu mâ qâle_l-Abdu, ve kullunâ leke abdun, Allâhumme lâ mânia limâ a'teyte vel'a mu'tiye limâ mana'te, velâ yenfa'u za_l-ceddi minke_l-ceddu." Muslim 477.
Gökler dolusu ve yerler dolusu ve bunlardan öte ne yaratmağı diledinse hepsinin dolusu hamd sana olsun. Senaya, mecde layık olan Allahım! Kulunun dediği, -hepimiz senin kulunuz - ; "Allahım! verdiğine mani olacak, vermediğini de verecek yoktur, taat ve rızana bedel hiç bir bahtiyara kendi bahtının yar olacaği yok" sözü haktır.

*Rukudan doğrulduğunda, ellerini omuzları hizasına kaldırır ve resimlerde olduğu gibi sağ elini sol eli üzerine, göğsünün üzerine koyması sünnettir.
Açıklama: Rukudan sonra elleri göğsün üzerine koyma hususunda bir çok söz söylendi. Bu konuda ihtilafa mecal bırakmayacak kadar acık ve sarih bir nas olsaydı bu kadar gürültü olmazdı. Bu konuda ben acizane olarak aynen -eğer kendisinden rivayet sahihse- Ahmet bin Hanbel rahimahullah'ın dediğini der, konuyu fazla tartışılmasını istemem.
Rukudan doğrulurken elleri bu şekilde kaldırmak yanlıştır
* Sonra "Allahu Ekber" diyerek secdeye gider.
Eller Üzere Secdeye Kapanmak
"Hz. Peygamber sav dizlerini yere koymadan önce, ellerini yere koyardı." (İbnu Huzeyme, Darequtni, Hakim rivayet etmişler ve buna aykırı olan hadisin sahih değildir.) Hz. Peygamber sav, böyle yapmayı da emrederek şöyle buyururdu: "Sizden biri secde ettiği zaman deve gibi çökmesin; dizlerinden önce ellerini koysun.
Bundan anlaşıldığına göre secdeye giderken önce eller konur ve daha sonra dizler konur.
* Secdenin yedi aza üzere yapılması gerekir. Bunlar; iki ayak, iki diz, iki el ve yüzü (burun ve alın)dır. Secde esnasında bu azalardan bir tanesini kaldırması caiz değildir. Eğer secde etmek için bir özrü varsa secde şekline elinden geldiği kadar yaklaşmaya çalışır.
*Secde ettiği zaman pazılarını vücudundan ayırır (yani dirseklerini yanlarından uzaklaştırı.) Rasulullah sav secdeye vardığı zaman dirseklerini öyle kaldırırdı ki koltuk altı gözükürdü. Buhari ve Muslim. Ancak kollarını açması yanındakilere eziyet etmemesi gerekir. Eğer eziyet varsa duruma göre davranır.
*Secdede karnını baldırlarından uzaklaştırırdı.
*Secdede dizlerini birbirinden ayırır. Ayakları ise birbirine yapıştırır. Rasulullah sav secdede ayak topuklarını diker parmaklarını da kıbleye döndürürdü. Bu hadisi İbnu Huzeyme rivayet edip, Albani senedinin sahih olduğunu söyleyip Rasulullah'ın Namazının Sıfatı'nda tahriç etmiştir. s, 142.
* 9. resimde görüldüğü gibi dirseklerini ve bileklerini yere yapıştırmaz. Böyle yapmayı Rasulullah sav yasaklamıştır. "Sizden biriniz secde ettiğinde köpeğin yayıldığı gibi (kollarını) yaymasın." Eger secdenin uzunluğundan yorulursa dirseklerini dizine yapıştırabilir. Resim 10.
*Secdede ( 1587;1576;1581;1575;1606; 1585;1576;1610; 1575;1604;1571;1593;1604;1609; )
(SUBHÂNE RABBİYEL Â8217;LÂ)
der. "Yüce olan Rabbim Her türlü noksanlıktan uzaktır"
Rukuda olduğu gibi bu zikri en azından bir kere demesi gerekir. Eğer ziyade ederse sünnete uymuş olur.
*Secdede şu duaları demesi de sünnettir.
"Subhâneke_llâhumme ve bi hamdik. Allâhumme_ğfirlî." Buhari ve Muslim.
"Allahım! Seni överek tesbih ederim. Beni bağışla." veya
"Subbûhun, Quddûsun, Rabbu_l-Melâiketi ve_r-Rûh." MusliM
"Her türlü kötülükten beri olan, Mübarek olan, Meleklerin ve Rûh'un Rabbi."
*Sonra başını birinci secdeden (ALLÂHU EKBER) doğrulur ve iki elini omuzları hizasında kaldırır SOnra dizlerinin üzerine koyar, sağ ayağını resim de
görüldüğü gibi diker parmaklarını kıbleye döndürür.
*bu oturuşunda şöyle der: (RABBİGFİRLİ)

Bu hadisi Ebu Davud rivayet edip, Albani senedinin sahih olduğunu söyleyip Rasulullah'ın Namazının Sıfatı'nda tahriç etmiştir. s, 153.
* Ellerini diz baldırlarının üzerine, parmak uçları da diz kapaklarına gelecek şekilde koyardı. Resimlerde de görüldüğü gibi diz kapaklarını avuçlar şekilde de koyabilir.
*Sonra ALLAHU EKBER diyerek ellerini omuzları hizasına kadar kaldırır ve resim de görüldüğü gibi ikinci secdeye gider. Birinci secdede yaptığını burada da yapar.
*İkinci secdeyi de bitirince, başını (ALLAHU EKBER) diyerek kaldırır ve sağ ayağını dikip sol ayağını yayarak üzerine hafifçe oturur.
*Sonra ikinci rekata dizlerine dayanarak kalkar.
*Sonra ikinci rekatta, birinci rekatta yaptığını tekrar eder. Sadece bu rekatlarda başlangıç dualarını okumaz.
*İkinci rekatı bitirince resimlerde de görüldüğü gibi, aynen birinci rekatın iki secde arasında
oturduğu gibi oturur ve sol elini dizi üzerine koyar, sağ
eliyle de parmaklarını sıkarak yalnız işaret parmağını kaldırır ve hareket ettirerek şöyle der:

(ETTEHİYYÂTU LİLLÂHİ VESSALAVÂTU VETTAYYİBÂTU ESSELÂMU ALÂNNEBİYYİ VERAHMETULLÂHİ VE BEREKÂTUHU ESSELÂMU ALEYNA VE ALÂ İBÂDİLLÂHİ ESSÂLİHÎN. EŞHEDU EN LA İLÂHE İLLALLÂHU VE EŞHEDU ENNE MUMAMMEDEN ABDUHU VE RASÛLUHU.)

(ALLÂHUMME SALLİ ALÂ MUHAMMEDİN VE ALÂ ÂLİ MUHAMMED,KEMÂ SALLEYTE ALÂ İBRÂHİME VE ALÂ ÂLİ İBRÂHÎM İNNEKE HAMÎDUN MECÎD)

(ALLÂHUMME BÂRİK ALÂ MUHAMMEDİN VE ALÂ ÂLİ MUHAMMED,KEMÂ BÂREKTE ALÂ İBRÂHÎME VE ALÂÂLİ İBRÂHÎME İNNEKE HAMÎDUN MECÎD)

Selam oturuşu teverruk oluR
Eğer kılacağı namaz üç (akşam) veya dört rekat (öğlen, ikindi ve yatsı) ise 16. ve 17. resimde görüldüğü gibi oturur. Elleri aynen ilk teşehhüd oturuşunda olduğu gibi resim 14 15 de olduğu gibidir. o oturuştaki duaları da burada okur.
(ETTEHİYYÂTU LİLLÂHİ VESSALAVÂTU VETTAYYİBÂTU ESSELÂMU ALÂNNEBİYYİ VERAHMETULLÂHİ VE BEREKÂTUHU ESSELÂMU ALEYNA VE ALÂ İBÂDİLLÂHİ ESSÂLİHÎN. EŞHEDU EN LA İLÂHE İLLALLÂHU VE EŞHEDU ENNE MUMAMMEDEN ABDUHU VE RASÛLUHU.)
(ALLÂHUMME SALLİ ALÂ MUHAMMEDİN VE ALÂ ÂLİ MUHAMMED,KEMÂ SALLEYTE ALÂ İBRÂHİME VE ALÂ ÂLİ İBRÂHÎM İNNEKE HAMÎDUN MECÎD)
(ALLÂHUMME BÂRİK ALÂ MUHAMMEDİN VE ALÂ ÂLİ MUHAMMED,KEMÂ BÂREKTE ALÂ İBRÂHÎME VE ALÂÂLİ İBRÂHÎME İNNEKE HAMÎDUN MECÎD)
* Son rekatta salatu selamdan sonra şu duayı okuması sünnettir:
(ALLÂHUMME İNNİ EÛZU BİKE MİN AZÂBİ
CEHENNEM, VE MİN AZÂBİLKABRİ VE MİN
FİTNETİLMEHYA VELMEMÂT, VE MİN ŞERRİ
FİTNETİLMESÎH EDDECCÂL.)
(Allah'ım cehennem azabından sana sığınırım, kabir azabından sana sığırım, hayat ve ölüm
fitnesinden sana sığınırım, mesih deccal fitnesinden sana sığınırım.

Sonra istediği gibi dua eder.
(ALLAHUMME E'INNI ALA ZİKRİKE VE ŞUKRİKE VE HUSNİ İBADETİK)
(Allah'ım seni hatırlamak, sana şükretmek ve sana güzel ibadet edebilmem için bana yardım et)

*Sonrada başını sağ tarafa çevirerek (ESSELÂMUALEYKUM VE RAHMETULLAH) der,
sonrada sol tarafına aynı şekilde çevirerek selam verir.
* Sonra Rasulullah sav'den varit olan zikirleri söylemeye çalışır.
misal: üç kere (ESTAGFİRULLÂH)

(ALLAHUMME ENTESSELÂMU VE MİNKESSELÂMU
TEBÂREKTE YÂ ZELCELÂLU VEL-İKRÂM)
Namazın kılınış şekli erkek olsun,kadın olsun aynıdır.Kesinlikle bir değişiklik yoktur.
SELAMDAN SONRA ÜÇ KERE ESTAĞFİRULLAH DENİLECEĞİ BABI
3) Sevban (R.A.)'dan, şöyle dedi:
Resûlullah (S.A.V.) namazdan çıktığı zaman üç defa istiğfar eder ve şöyle derdi: "Allahumme! Ente's-selamü ve minke's-selamü. Tebarekete ya ze'l-celali ve'l-ikram!
Hadisin ravilerinden Velid dedi ki: Evzaiyye: İstiğfarın nasıl olduğunu sordum. "Estağfirullah - estağfirullah dersin" dedi.
(Bu hadisi 'Buharı ' () ve Müslim (591) rivayet etmişlerdir.)
SELAM'DAN SONRA (LA İLAHE İLLALLAHU
VAHDEHU LA ŞERİKE) NİN SONUNA KADAR YÜKSEK SESLE OKUNACAĞI BABI
4) Ebu Zubeyr'den, şöyle dedi:
Abdullah İbnu Zubeyr (R. A.) her nama/m selamından sonra şöyle derdi. La ilahe illallahu vahdehu la şerike leh. Lehü'l-mülkii ve lehii'l-hamdu ve hüve ala külli şey'in kadir. La havle ve la kuvvete illa billah. La ilahe illalah. Ve la na'budu illa iyyah. Lehu'n-ni'metü ve lehii'l-fadlu ve lehü's-senau'l-hasen. La ilahe illallahu muhlisine lehü'd-dine ve lev kerihe'l-kafirun.
Ve Abdullah İbn Zubeyr: Resûlullah (S.A.V.)'in her namazdan sonra bu lafızları tehlil ederdi. (Yani bu kelimeleri yüksek sesle söylerdi) dedi.
(Bu hadisi Müslim (594) rivayet etmiştir.)
5) Muğiret-t'İbnu Şu'be (R.A.)'dan, şöyle dedi
Resûlullah (S.A.V.) her farz namazın arkasından şöyle derdi. La ilahe illallahu vahdehu la şerike leh. Lehu'l-mülkü ve lehu'l-hamdu ve huve ala külli şey'in kadir. Ellahumme la mania lima a'teyte ve mu'tiye lima mena'te. Ve la yenfeu ze'l-ceddi minke'l-ceddü.
(Bu hadisi Buhar i (844) ve Müslim (593) rivayet etmişlerdir.)
Müslim'in rivayetinde farz namazın arkasında lafzı yoktur
Buhari ve Müslim'in rivayet ettikleri bu hadisi şerif bu zikrin farz ve nafile bütün namazların akabinde söylenebileceğine delildir.
NAMAZLARIN ARKASINDAN ALLAH'DAN, GÜZEL İBADET YAPABİLMEK İÇİN YARDIM İSTEME BABI
6) Muaz İbnu Cebel (R.A.)'dan, şöyle dedi:
Resûlullah (S.A.V.) bir gün elinden tutarak, "Yâ Muaz Vallahi seni seviyorum." Muaz da "Yâ Resûlullah anam babam sana feda olsun, bende seni seviyorum." Resûlullah (S.A.V.) "Yâ Muaz! Her namazın arkasından şöyle demeyi terketmemeni sana vasiyyet ediyorum" dedi. Ellahumme e'inni ala zikrike ve şükrike ve husni ibadetike.
(Bu hadisi Ahmed ( ) Ebu Davud (1522) Nesei (3/53) Tebarani Kebir'de (20/60) ve İbnu Sünni Ameli '1-Yevm de (116) sahih bir senedle rivayet etmişlerdir.)
SELAMDAN SONRA HER NAMAZIN AKABİNDE OTUZ
ÜÇER KERE TEŞBİH, TAHMİD VE TEKBİR GETİRMENİN FAZİLETİ BABI
7) Ebu Hureyre (R.A.)'dan, (şöyle dedi Fakir muhacirler Resûlullah (S.A.V.)'e gelib, "(Yâ Resûlullah) çok mal sahibleri yüksek yüksek dereceleri alıp gittiler. Ve devamlı ni'metlere sahib oldular" dediler.
Resûlullah (S.A.V.) "Bu nasıl olur?" buyurdu. Cevaben: "Bizim namaz kıldığımız gibi onlarda namaz kılarlar. Bizim oruç tuttuğumuz gibi oruç tutarlar. Ve ziyade olarak onlar
sadaka verirler, biz veremiyoruz. Onlar köle azad ederler, biz edemiyoruz" dediler. Bunun üzerine Resûlullah (S.A.V.) "Size bir şey öğreteyim mi? Onu yaptığınız zaman sizi geçmiş olanlara yetişirsiniz. Sizden sonraya kalanları geçersiniz. Sizin yaptığınız gibi yapanlar müstesna hiç bir kimse sizden daha faziletli olamasın?" buyurdu. "Evet öğretiniz yâ Resûlullah" dediler. "Her namazın akabinde otuz üç kere Subhanellah, otuz üç kere Allahu ekber, otuz üç kere Elhamdu lillah, dersiniz" buyurdu
Ebu Salih dedi ki: Müteakiben fakir muhacirler Resûlullah (S.A.V.)'e geri gelip: "Yâ Resûlellah çok mal sahibi kardeşlerimiz bizim yaptığımız bu şeyleri işittiler ve onlarda bizim gibi yapmaya başladılar. Bunun üzerine Resûlullah (S.A.V.) bu Allah'ın bir fadl ve ihsanıdır, onu dilediğine verir" dedi.
(Bu hadisi Buharı (843) ve Müslim (595) rivayet etmişlerdir.)
Ebu Hureyre (R.A.)'dan, (şöyle dedi): Resûlullah (S.A.V.) (buyurdu ki Kim ki: Her namazın arkasından otuz üç kere subhanellah, otuz üç kere elhamdülillah, otuz üç kere allahu-ekber der, bunlar ki, doksan dokuz eder. Ve sonra la ilahe illallahu vahdehu la şerike leh. Lehu'l-mulku ve huve ala külli şey'in kadir der yüze temam ederse, deniz köpüğü kadar da günahı olsa mağfiret olunur. (Bu hadisi Müslim (597) rivayet etmiştir.)
TESBİH, TAHMİD VE TEKBİRİ FARZ NAMAZLARIN AKABİNDE SÖYLEMENİN FAZİLETİ BABI
9) Kaab İbnu Ucre (R.A.)'dan, (şöyle dedi Resûlullah (S.A.V.) buyurdu ki: Muakkibat (namazın arkasından söylenen güzel sözler) var ya onları söyleyen (veya yapan) hiç bir zaman eli boş veya ziyanda olmaz. Her farz namazın ardından otuz üç kere subhanallah, otuz üç kere elhamdülillah, otuz dört kere allahu-ekber dersiniz. (Bu hadisi Müslim (596) rivayet etmiştir.)
NAMAZLARIN AKABİNDE SÖYLENEN TEŞBİH, TAHMİD VE TEKBİRİ SAĞ ELLE YAPMANIN SÜNNET OLDUĞU BABI
10) Abdullah İbnu Amr (R.A.)'dan, şöyle dedi: "Resûlullah (S.A.V.)'i, teşbihi (zikri) sağ eliyle yaparken gördüm" dedi.
(Bu hadisi Ahmed (2/160/161/204/205)'Ebu Davud
(1502/5065) Tirmizi'(3482) Neseı'(3/84) velbnuHibban (2343)
sahih bir senedle rivayet etmişlerdir.)
11) İbnu Umer (R.A.)'dan, şöyle dedi:
Resûlullah (S.A.V.)'i namazının akabindeki tesbihat'ı, tahmidat'ı ve tekbirat'ı sağ eliyle yaptığını gördüm.
(Bu hadisi Beğavi Şerh 'i-s-Sünne 'de (5/48) hasen senedle rivayet etmiştir.)
Bu hadisi şerifler, zamanımızda intişar etmiş ve terk edilmez bir sünnet imiş gibi ihtimam gösterilen boncukları, zikrin adedini bilmek için kullanmanın bid'at olduğuna delildir.
İbnu Mes'ud'dan rivayet edilen eserde bunu te'yid etmektedİR
12) Salet İbnu Behram'dan, şöyle dedi:
Elindeki teşbihle zikreden bir kadının yanından geçen İbnu Mes'ud (teşbihi Kadının elinden alarak) parça parça edip attı. Sonra ufak çakıl taşlan ile zikreden bir adamın yanından geçti. Adamı tek meleyerek, "Ne çabuk sapıttınız, böyle kötü bid'atlar ihdas ettiniz. Muhammed (S.A.V.)'in eshabını ilimde geçtiniz" dedi.
(Bu eseri İbnu Vaddah Bid'at ve ondan nehy kitabında (S/12) sahih bir senedle rivayet etmiştir.) 154
FARZ VE NAFlLE HER NAMAZIN AKABİNDE AYET'EL-KÜRSİ'NİN OKUNACAĞI BABI
13) Ebu Umame (R.A.)'dan, (şöyle dedi Resûlullah (S.A.V.) "Kim ki, her namazın arkasından ayet'el-kürsiyi okursa, cennete girmesine tek engel ölümdür" dedi. (Bu hadisi İbnu Sünni (S/121) sahih senedle rivayet etmiştir.)
14) Ebu Umame (R.A.)'dan, (şöyle dedi
Resûlullah (S.A.V.) "Kim ki her farz namazın arkasından
ayet'el-kürsiyi okursa, cennete girmesine tek mani ölmesidir" dedi. (Bu hadisi Nesei (100) Tebarani Kebir'de (3/134) ve Kitabu'd-Duada (675)Amelil Yeman ve Veyl'de ve İbnu Sünni Ameli-Yevm'de (122) ve İbnu Hibban ( ) sahih bir senedle rivayet etmişlerdir.)
HER NAMAZIN AKABİNDEN MUAVEZAT'IN OKUNACAĞININ EMİR OLDUĞU BABI
15) Ukbe İbnu Amir (R.A.)'dan, şöyle dedi:
Resûlullah (S.A.V.) bana her namazın arkasından muavezat'ı okumamı emretti. (1)
(Bu hadisi Ahmed (4/155) ve Ebu Davud (1523) sahih bir senedle rivayet etmişlerdir.)
(1) Muavezat: Felak ve Nas sûrelerine denir.
SABAH VE AKŞAM NAMAZLARINDAN SONRA ONAR KERE SÖYLENECEK ZİKRİN BEYANI BABI
16) Ebu Hureyre (R.A.)'dan, şöyle dedi:
Resûlullah (S.A.V.) şöyle dedi: "Kim ki sabah namazını kıldıktan sonra on kere la ilahe illallahu vahdehu la şerike leh. Lehu'l-mulku ve lehu'l-hamdu ve huve ala külli şey'in kadir
derse Allah-u Azze ve Celle onun için on hasenet yazar. On seyyiatını siler. On derece yükseltir. Bunlar ki, Hz. İsmail'in neslinden iki köle azad etmeye muadildir. Kim ki, bu zikri akşam namazından sonra da söylerse, sabaha kadar şeytanla arasında perde olu. Yani (şeytanın şerrinden emin olur.)
(Bu hadisi Taberani Kebir 'de (4015) Hasen İbnu Arefe cüz 'ünde sahih bir senedle rivayet etmişlerdir.)
NAMAZIN AKABİNDEKİ ZİKRE ŞEYTANIN MANİ' OLMAK İSTEDİĞİ BABI
17) Abdullah İbnu Amr (R. A.) (şöyle dedi
Resûlullah (S.A.V.) şöyle buyurdu: "İki haslet veya iki hal vardır ki, müslüman bir kul bunları muhafaza ederse behemehal cennete girer. O iki şey çok kolaydır ama onlarla amel eden azdır.
(Her farz namazın) akabinde on defa subhanallah, on defa elhamdu lillah on defa allahu ekber der. İşte bunlar dilde yüz elli, fakat mizanda bin beşyüzdür. Yatma yerini aldığın vakitte, otuzdört defa allahu ekber, otuz üç defa elhamdu lillah, otuz üç defada subhanallah der. İşte bunlar dilde yüzdür. Fakat mizanda bindir." Abdullah dedi ki: "Resûlullah (S.A.V.) bunları (sağ) elinin parmaklarıyla yaptığım gördüm."Dediler ki: "Bu kadar kolay şeyleri yapan az olur. Sizden biriniz yatacağında şeytan ona gelir uykusunu getirir bunları yapmadan uyur. Ve sizden birinize namazında gelirde ona bazı ihtiyaçlarını hatırlatır. Namazı bitirir bitirmez hemen ihtiyaçlarının peşinden giderde yapamaz."
(Bu hadisi Ebu Davud (4065) Tirmizi (3407) Neşe/(3/74} Ahmed (2/205) ve Buharı edebde (1316) hasen bir senedle rivayet etmişlerdir.) RABBİM BIZE RESULUNE UYGUN AMEL ETMEYI NASIP ETSIN
 
sağolun iyi bilgilendirdiniz bizi
 
allah razı olsun benim namaz kılışım zaten budur fakat bu deliller ile namazı anlatan bir kaynak bulmak gerçekten zordur allah ecrini versin kıldıgı namazın batıl oldugunu bidad dolu oldugunu kafalar anlıyacaktır
 
Peygamberimiz(s.a.v.)in namaz kılarken ettehiyatü ve Allahümme salli ve barik dualarını okuduğunu iddia etmek abesle iştigal bence. ETTEHİYYATÜ VE ALLAHÜMME SALLİ dualarının anlamınıda ,tıpkı surelerin mealini koyduğunuz gibi koysaydınız,ne demek istediğim anlaşılacaktır.Peygamberimiz(s.a.v.) Allahın huzurunda dua ederken,''Ey peygamber! Selâm, Allâh'ın Rahmeti ve bereketi senin üzerine olsun!'' yada
''Ey Allah'ım! İbrâhîm'e "Aleyhisselâm" ve âline
(ailesine) rahmet ettiğin gibi, (Efendimiz) Muhammed'e
"aleyhisselâm" ve âline de rahmet eyle'' şeklindemi dua etmiştir(haşa!) yoksa bu duaları biz peygamberimiz içinmi ederiz ,cevap çok karmaşık ve bilinmez değil,O rivayet bu rivayet derken, durum budur işte...
 
Geri
Üst