Atlar ve At Tarihi

((ELA))

Yeni Üye
Üye
Atlar ve At Tarihi
at çiftleştirme binicilik terimleri sportif amaçlarla yapılan at yarışları için kullanılan uluslararası terim yarışları için kullanılan uluslararası terim atların yaşam alanları
Dörtnal ve süratli yaparlar , kişnerler , hayal gücümüzü ve kalplerimizi ele geçirirler. Gerçekten de atların insanlık tarihini değiştirecek pek çok şeyi diğer evcil hayvanlara göre daha fazla yaptıkları söylenir. Bir zamanlar kaşifleri yeni bölgelere ve orduları büyük fetihlere taşımışlardır. Şöhretli günleri geçmişte kalsa da bu toynaklı yaratıklar bizi büyülemeye devam ediyor ; öyle ki doğası gereği atlar kışkırtıcı ayrıntılarıyla kendilerini ispat ediyorlar. Çocukların , kendi boylarının on katı olan aygırların üzerine binerek hızla yarış yaptıkları , mongolya bozkırlarından tekerlekli sandalyeye mahkum insanların eyer üzerinde yeni bir özgürlük yakaladıkları yine atlardır. Atlara fısıldayanların sanatlarına göz attığımızda , usta binicilerin yumuşak dokunuşlarıyla , vahşi şahlanan bir atı heybetli bir gösteri sanatçısı olarak görürüz.

Günümüzde bildiğimiz at , “ equus coballus” diye bilinen oldukça farklı bir atadan evrimleşerek gelişmiştir. 50 milyon yıldan uzun bir süre önce küçük, Tilki boyutlarında meyve ve yapraklarla beslenen bir hayvan kuzey Amerika ormanlarına gitti. Vücudunun kavisli arka tarafı omuzdan sadece yaklaşık bir ayak yüksekliğindeydi. Uzun kuyruğu ile küçük , uzun burunlu başı , köpek benzeri bir hayvan görünümü veriyordu. Yumuşak ayakları ; her ayak parmağının ucundaki tırnak yerine gelişmiş küçük toynaklarının dışında bir köpeğinkine benziyordu. İlginçtir ki , modern atlarda bir ayak parmağı toynak haline gelmiş ve diğeri bacağın üst kısmında tümsek izi olarak kalmıştır. Bir asır önce fosil avcıları , bu yaratığın kemiklerini ilk keşfettiklerinde ona atın ilk görünüşü anlamına gelen “ eohippus” adını verdiler ve onun günümüzdeki ata öncülük eden evrimsel bir zincirin ilk halkası olduğuna inandılar. Gerçekten de birçok müze ve kitap , atların yavaş yavaş daha büyük hale geldiğini , çok tırnaklılardan modern toynaklılara doğru olan değişimini ve sert çayır otlarını öğütebilecek uzun dişleri kazanmasını gösteren sergi ve resimler sunarlar. Bugünlerde , araştırmacılarda atın evriminin daha detaylı bilgi ve resimleri mevcuttur ve ilk At’a daha az renkli bir isim vermişlerdir. Bugünün atlarının , o daha küçük atalarından geliştiği konusuna katılmakla beraber , gelişim yolunun daha farklı olduğunu düşünüyorlar. Diğer yandan, Paleontolojist’ ler atlarının atalarının boyutlarının değiştiğini gösteren fosiller açığa çıkarmışlardır. Yaklaşık bir milyon yıl önce , dünyanın etrafında düzlüklerde , geniş sürüler halinde dolaşan pony boyutlu hayvanlar mevcuttu. Muhtemelen bugünün vahşi atlarının davranışlarına benzer hareketleri vardı. Akıcı kuyruklarını sineklik ve işaret bayrağı olarak kullanıyorlar, havayı düşmanlarını veya yiyecek sezmek için kokluyorlardı. 10 000 yıldan daha kısa bir süre önce , bu at benzeri türlerin çoğunun nesli Mamut gibi diğer hayvanlarla birlikte tükenmiştir. Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte , iklim koşulları yada avlanma olabileceği düşünülmektedir. Tek kurtulanlar Asya’daki atlar (Przewalski atları) ile birkaç çeşit zebra olmuştur. Kuzey Amerika da ise bu atlar tamamen silinmiştir.

1500’lü yıllarda İspanyol kaşiflerince Amerika’ya getirilmiş olan atların başıboş dolaşmaları fırsatı sağlanmış ve zaman içerisinde geniş sürüler üretilmiştir. Bugün bile on binlerce vahşi at Batı Amerika da dolaşmaktadır. Sürülerin kendi yerlerini yok etmelerini engellemek için Amerikan hükümeti her yıl yüzlercesini alıkoyar. Bazı at sahiplerine göre , vahşi doğmuş bir ata binme şansını yakalamak bir hayalin gerçekleşmesidir.

Atın en saygı duyulan ve büyüleyici hayvan dostlarımızdan biri olması , çok eski bir ilişkinin devamıdır…

AT ve TARİHİ

At yaklaşık 55 milyon yıl önce ortaya çıktığından beri birçok evrimsel değişim geçirmiştir. Bütün evcil atlar “Equus Caballus” denilen bir hayvan cinsinin üyeleridir. Farklı at benzeri türler , bir zamanlar orta Asya da gezinen vahşi atlardan doğmuştur ki bu atların günümüzde hayatta kalmayı başaran tek örneği Przewalski de denilen Mongolion vahşi atlarıdır. Bu atların soyunun tükendiği sanılıyordu ; ancak Colonel Nikolai Przewalski adlı bir Rus kaşif tarafından 1881’de Gobi çölünde bu atların yaşadığı keşfedilmiştir. Günümüzde bu hayvanlar , iyi düzenlenmiş doğa parklarında bulunmaktadır. Bu atların artık yabani olarak yaşamadıkları düşünülmektedir.Przewalskide, evcil at kromozomlarından 2 kromozom eksik olarak bulunmaktadır ve ayrı bir at ırkıdır. Günümüzde yaşayan 5 tane daha At familyasına dahil bulunan cins vardır. Düzlük Zebrası , Dağ Zebrası , Grevy Zebrası , Afrika Eşeği ve Asya Vahşi Eşeği . Bazı türlerin çok kısa bir zaman önce soyu tükenmiştir. Güney Afrika da yaşayan Zebra benzeri bir hayvan olan “Guagga” 1870’lerde avcılar tarafından yok edilmiştir. Bu 6 tür de birbirleriyle çiftleşebilir. Ancak her türün hücrelerinde farklı sayıda kromozom olduğu için bazı çiftleşmeler sonucu doğan yavrular kısırdır. (örnek olarak erkek eşekle , kısrağın çiftleşmesiyle oluşan katırı verebiliriz.) Her nasılsa Przewalski atları ile evcil atların birleşmesiyle oluşan yavrular doğurgandır. Przewalski atı veya Mongolian atı ; MÖ. 3000 civarında Rus bozkırlarında evcilleştirilen ilk atlardır. İlk Equus , yaklaşık 60 milyon yıllık evrimden sonra , günümüzdeki atları atası haline gelmiştir



ATIN ATALARI NELERDİR ?


Atın evrimi detaylı olarak araştırılmıştır ve çoğu hayvan türünün tarihinden farklı olarak atın atalarının kemiklerinin fosilleri bütün olarak bulunmuştur. Atın ataları olduğu düşünülen ilk Mamut’lar , Candylartha’dır. Bu ilkel yaratıklar , ilk olarak 75 milyon yıl önce ortaya çıkmışlardır ve toynaklı hayvanların öncüleridir. Omuzdan yaklaşık 14 inch (36 cm) yükseklikte , yaklaşık bir tilki boyundaydılar ve her bacakta 5 ayak parmağı vardı. Kuzey yarıkürede , bataklıklarda büyüyen küçük çalıların sulu yapraklarıyla besleniyorlardı.



AT NASIL EVRİM GEÇİRDİ ? : Evrimleşme Süreci ; çevresine en çok uyum sağlayarak yaşamayı başaran hayvanları içerir. Kuzey yarımkürenin iklimi değiştikçe , bataklıklar kurudu ve toprak sertleşti. Beş parmak üzerinde bataklıklarda bir avantajken daha kurumuş otlaklarda ( savanalarda ) dezavantaj haline geldi. Milyonlarca yıl boyunca parmak sayısında derece ile azalma oldu ve bu azalma yaklaşık 10 milyon yıl önce ortaya çıkan “Pleohippus” a kadar devam etti. Pleohippus atın ilk tek parmaklı atasıdır. Vücudunda ve vücut ebatlarında da sabit bir artış görüldü. İlk atalarının küçük , yumuşak , kısa – kaplamalı dişleri bataklık bitkilerine göre uyum sağlamıştı. Ancak bu dişler , savanalarda yetişen sert ve sindirimi zor bitkiler için yetersiz kalmıştı. Böylece milyonlarca yıl boyunca , diş kaplamalarında belirgin bir uzama ve öğütücü yüzeylerinde gelişme meydana geldi. Kafatası da dişlerdeki büyümeyle orantılı olarak genişledi. Eohippus ; Yabani tavşan boyutlarındaki bu 4 parmaklı hayvan atgillerin ilk atalarından bir diğeridir. 50 milyon yıl önce bataklıklarda yaşadı. Asya da atlar ve diğer atgiller buz çağında oluşan bitki örtüsündeki değişimle yayıldılar. At’lar Eşek’ler ve Zebra’lar daha güneye Orta-Doğu ve Afrika’ya doğru itildi. Yüzyıllar boyunca atlar , vahşi atların farklı ırkları olarak gelişti. Bozkır atı orta Asya’da oluştu ve bugünkü birçok cinsin ilk babası oldu. Yayla atı Batı Avrupa ve Ukrayna’da gezindi ve bundan Tarpan ( bugünkü sıcak kanlı atların atası) gelişti. Kuzey Avrupa’da 2 cins at yaşadı; Orman atı , ağır atların soğuk kanlı cinslerinin öncüsü ve daha küçük olan Tundra Vahşi Atı , günümüz pony cinslerinin atası. Bilinmeyen bir nedenle (muhtemelen öldürücü bir salgın hastalığa bağlı olarak) Amerika da tüm atgiller yaklaşık 8000 yıl önce yok oldu.

ATLAR İLK NE ZAMAN EVCİLLEŞTİRİLDİ ? :Tarih öncesi insanlar ilkel vahşi atları ; etleri , barınak ve giysi yapmak amacıyla da postları için avladılar. İnsan ve At arasındaki ilk ilişkinin Orta Asya’da oluştuğu sanılıyor. Atların tam olarak evcilleştirildiği ilk dönem bir varsayımın sonucudur.

Bozkırların güçlü oymak beyleri , tayları yakalayıp beslediler, yolculuklarında onları da yanlarına aldılar ve sonunda onları yetiştirdiler. Bu sayede bu insanlar süt , et, barınak ve ulaşımı sağladılar.

Binek Atlarının ilk belgeli kanıtı ; Çin de yaklaşık MÖ. 4000 yılında kuzey sınırlardan gelen atlı savaşçıların tarifiyle bulunmuştur. Bu bozkır binicileri giderek daha da gezginci oldular. Atları yiyecek bulmak veya savaş amaçlı göçlerde kullandılar. Ayrıca ilk tekerleğin üretildiği yer de bozkırlardı. Yüklerin düzlükler arasında daha hızlı taşınmasını sağlayan buluşlar yapıldı. İki tekerlekli at arabasının gelişimi savaş düzeninde devrim yarattı ve tarihin akışı değişti. Batı Avrupa da insanlar , Atları kullanmanın avantajlarını fark etmekte daha yavaştılar. Taş Devri İnsanları , yüzlerce at sürüsünü uçuruma doğru sürerek avlıyorlardı. Güney Fransa da bu uygulamanın sonucu olarak büyük kemik yığınları bulundu. MS. 8-10 yüzyıllarda Hıristiyanlığın kuzey Avrupa’ya yayılmasıyla At eti yenmesi tamamen ortadan kalktı. Papa tarafından bu yasaklanmıştı.


ATLARIN DOĞAL YAŞAMI NASILDIR ?

Atlar; büyük sürü içerisinde küçük gruplar halinde yaşarlar. Bu küçük sürü 1 Aygır, 5’e yakın kısrak ve bunların taylarından oluşur. Geniş arazilerde yaşar, besin arar bulur tehlike sezer ve bundan uzaklaşan içgüdüsel olarak “Av” konumu hayvanlardır. (Aslan, Kaplan, Puma, Kurt, vs. “AVCI” ; Geyik, ceylan,zebra vs. “AV”)

Taylar, doğumdan itibaren bir saat içinde ayağa kalkarlar. Bunun sebebi, hayatta kalabilmelerinin hareket edebilmelerine bağlı olmasıdır.



Atlar çoğunlukla ayakta uyurlar. Sürüden biri uyanık olur etrafı gözetler. Yetişkin atların sürüden ayrılmamalarına karşı, genç atlar zaman zaman sürüden uzaklaşabilir. Kısraklar ve taylar başka aygırların sürülerine katılabilir. Aygır olan Taylar kendi kısraklarını bulurlar. Kendi kısraklarını bulmadan önce başka aygır taylarla küçük gruplar oluştururlar.

Küçük sürüler, birbirleriyle belli bir mesafeyi korurlar ancak bazı durumlarda örneğin suya giderken diğer sürülerle birleşirler.

Güvenli bir yer bulduklarında, sürü içinde sosyal yakınlaşmalar oluşur. Kendi cins’lerinden olan diğer atlarla birlikte olmaktan hoşlanırlar ve oyun oynayarak zaman geçirirler. Bu oyunlar aynı zamanda genç atların becerilerini geliştirmelerinde ve yaşamı tanımalarında eğitim rolü görür.



Sürü liderliği konusunda araştırmacılar arasında değişik görüşler vardır. Bazı bilimciler sadece Aygırların liderliğine değinmekte, diğer görüşte Anne olan Kısrakların dominant olduğu yolundadır.

Bir grup evcil at incelendiğinde, çoğunlukla atların işbirliği içinde olduğu ve bundan sürünün her ferdinin yararlandığı gözlemlenmiştir.



ATIN DOĞAL HALİ

Atın doğal hali nedir?Vahşi bir At mı, padokta otlayan sakin bir At mı,yada her ikisi mi.

Atlar evcilleştirileli binlerce yıl geçmiştir. Onların geçmişini bilmemiz, atları severken ve eğitirken davranışlarını anlamamıza yardımcı olacaktır. Atımızı ne kadar iyi eğitirsek eğitelim, onun içinde vahşi ve özgür bir ruh olduğunu unutmamalıyız.

Günümüzde atları değişik ortamlarda barındırırız. Örneğin; Çiftlik, Hara, Binicilik klüpleri gibi. Geniş arazilerde yetiştirilenler şanslıdır.. Ancak 24 saatin 23 saatini 3,5metrelik duvarlarla çevrili bir alanda geçirip, 1 saatlik biniş süresi dışarı çıkan atlarda şanssızdır. İnsanların bakış açısından; onlara yem, su, çeşitli besinler ile barınak verilmekte ve bakımları iyi yapılmaktadır. Tabi ki atında buna minnettar olması gerekir. Halbuki atın bakış açısından ise durum hayli farklıdır. Onlar doğadan alınıp bu yaşam şekline getirilmiş, özgür hareketleri kısıtlanmış, yaşam koşullarını insana teslim etmiştir. İnsanların isteklerine uyum sağlayarak karşılık vermişlerdir…

Bütün bunları göz önüne alarak atların davranışlarını ona göre değerlendirmeliyiz. Nasıl ki yalnız yaşayan insanların bazıları topluma uyum sağlar, bazıları ise aksi ve uyumsuz davranış sergilerse, atlar da aynı tabloyu sergileyebilirler.



Atlar ; güvenli, tutarlı ve sessiz yaklaşımdan hoşlanırlar. Atın yanında gürültü ve agresif davranışın yeri yoktur. Atınıza yaklaşırken ve ona dokunurken bunları düşünün..

Atınıza ciddi anlamda eğitim verirken bunların hatırdan çıkarılmaması gerekir. İyi bir eğitim için başarıya giden yol “At gibi düşünme” yi öğrenmektedir….


GÜNÜMÜZÜN AT CİNSLERİ NEREDEN GELMİŞTİR ?
En büyük ağır atlardan , en küçük hafif atlara kadar tüm at cinsleri ilkel Asya vahşi atından gelişmiştir. Bu atlar şekil ve büyüklük bakımından przewalski atına benziyordu ve Buz çağından Demir çağına kadar çok az değişim göstererek yayılmıştı. Diğer at türleri güneye itilmişlerdi ve insan etkisiyle evcilleştirilip değişik amaçlara uygun olarak üretilmişlerdi. Daha büyük cinsler savaşlarda arabaları çekmek için gerekliydi. Böylece bu atlar , boyutlarında büyümeyi sağlayacak şekilde üretildiler. Orta doğunu ve Kuzey Afrika’nın sert koşullarında güç ve dayanıklılık gerekliydi. Bu özellik bedevilerin ve Arap atlarının gelişiminde önemli bir rol oynadı. Bedeviler ( çölde yaşayan göçerler ) ; Arap atı cinsinin gelişiminde ve ilerlemesinde önemli yer aldılar. En hızlı ve dayanıklı kısrakları ellerinde tutmaya dikkat ettiler ve en iyi görünüşlü aygırlarla çiftleştirmek için bu kısrakları kullandılar.

Daha büyük atlar , ortaçağda ulaşımda ve özellikle ağır zırhlı şövalyeleri taşımada gerekliydi. Koşum takımlarının ilk 11. yüzyılda kullanılmasına ve takımların atların arabaları daha etkili çekmesini sağlamasına rağmen , atlar endüstri devrimine kadar tarımda kullanılmadı. Koşum takımlarındaki ilerleme ve çiftlik makineleri çekiş gücü için bir talep doğurdu. Bunu ancak ağır atlar sağlayabilirdi. Son 200 yıl boyunca soğuk – kanlı atlar , ağır cinsleri geliştirdi. ( Shire , Clydesdale )




İNSANLAR TARAFINDAN YAPILAN SEÇİCİ ÜRETİMİN ETKİSİ NEDİR ? :

Günümüzdeki her at cinsinin büyüklüğü , şekli ve performansı tamamen seçici üretimin sonucudur. Bu cinslerin üzerindeki en geniş etki Araplardan gelmiştir. Arap atları , birçok doğal İngiliz cinsini ( New forest pony , Wesh Mountain pony) geliştirmek için kullanılmıştır. Arap aynı zamanda Thoroughbred’ in orijininde de yer almıştır. Çünkü ; genel aygır kitabındaki tüm Thoroughbred’ lerin soyunda 3 Arap atının izleri bulunur. ( Darley Arap , Byerley Türk ve Godolphin Borb) bu 3 At 17. yüzyıl sonlarında İngiltere’ye ithal edilmiş ve ağır At cinsleriyle birleştirilmişlerdir. Günümüzün Avrupa cinsleri üzerinde büyük etkisi olan bir başka at da İspanyadaki Andalusian’ dır. Bu cins doğal İspanyol atlarının , Mourish akıncılar tarafından ortaya çıkarılan Barb’ larla birleştirilmesinden türemiştir. İspanyol akıncıların Amerika’ya gittikleri dönemde bazı hayvanlar doğaya kaçmış ve vahşi olarak yaşama ve üreme olanağı bulmuşlardır. Bunun sonucunda ; Quarter atının gelişmesinde etkisi bulunan Mustang ortaya çıkmıştır.

Açık arazi binişleri
Klasis Golf & Country Club Binicilik Merkezi
Yazın eşsiz yeşilinde, kışın da kapalı manejinde eğitmenler eşliğinde, tek başınıza ya da arkadaşlarınızla binicilik dersi alabilir, keyifli dakikalar geçirebilirsiniz. Pek çok ulusal ve uluslararası turnuvaya ev sahipliği yapan merkezde bin seyirci kapasiteli açık maneji, 450 seyirci kapasiteli kapalı manej bulunuyor. Klassis Golf & Country Club Binicilik Merkezi'nde pazartesi günleri hariç haftanın her günü 09.30-19.00 arası ders almak mümkün. Profesyonel hocalar eşliğinde kulüp atlarıyla özel ders, grup dersi ve arazi binişleri yapabilirsiniz. Çocuklara özel Pony (midilli) Club da bulunuyor.
Klassis Golf & Country Club Binicilik Merkezi'nin fiyatları (dolar üzerinden): Özel ders (30 dakika) at dahil hafta içi 16, hafta sonu 20, özel ders (45 dakika) at dahil hafta içi 24, hafta sonu 30, grup dersi (30 dakika) at dahil hafta içi 12 dolar. (Kemerburgaz-Tel: 212 748 46 41)

Festival ve şampiyona merkezi
Kemer Golf & Country Club Atlı Spor Kulübü-Kemerburgaz
Tesislerde profesyonel eğitmenlerle eğitim veriliyor. Ulusal ve uluslararası yarışmalarda ev sahipliği yapan kulüpte ikisi uluslararası standartlarda üç açık, üç kapalı manej bulunuyor. Yarışma sahası olarak kullanılan manejde 25-30 at aynı anda çalışabiliyor. İkinci açık manej ise hem çalışma hem de yarışma atlarının ısıtılması amacıyla aynı anda 10-15 at tarafından kullanılıyor. Ata temel eğitiminin verildiği üçüncü açık manej ise yeni binicilerin çalışma alanı olarak kullanılıyor. Binicilik hakkında teorik ve temel bilgiler, engel atlama, dresaj ve lonj eğitimlerinin verildiği Kemer Golf & Country Club'ta beş uzman eğitimci görev yapıyor. Direktörlüğünü Balkan Şampiyonu Avni Atabek'in yaptığı KG&CC Atlıspor Tesisleri'nde 196 at kapasiteli ahırlar, beş binek atı, 21 pony olmak üzere 26 at bulunuyor. Sadece üyelere açık olan KG&CC Atlı Spor Kulübü'nde bulunan ahırlarda ayrıca at sahiplerinin atları da barınabiliyor.
Çocuklara Pony Club
Kemer Golf & Country Club Atlıspor Kulübü'nde çocuklar için de Pony Club bulunuyor. Tecrübeli eğitmenler gözetiminde devam eden programlarla 3-14 yaş grubundaki çocuklara temel binicilik öğretiliyor. Türkiye'de ilk defa KG&CC tarafından organize edilen ve tüm Pony Kulüpleri'nin katıldığı KG&CC Pony Festivali 3-4 Mayıs tarihleri arasında yapılacak. Kemer Golf & Country Club Atlıspor Kulübü, binicilik eğitimi fiyatlarını belirtmiyor. (Uzun Kemer Mevkii Göktürk Beldesi Kemerburgaz.Tel: 0212 239 77 70)

Pedagojik eğitim
Galatasaray Pony Club
Galatasaray Pony Club çocuklara özel bir at binme tesisi. İlk kez 1999'da Galatasaray Binicilik Okulu'nda hayata geçen Pony Park projesi, bir hikayeye bağlı olarak kapalı maneje kurulan renkli dekorların içinde, atlarla beraber çocukların bu hikayeyi oynamaları, at üstünde dengelerini sağlamaları ve biniciliğe ilk adımlarını atmaları sağlanıyor.
Dünyada ilk Pony Club, binicilik sporunun beşiği İngiltere'de kuruldu. Pony Club'lar, bugün European Pony Club çatısı altında yüzlerce ülkeye yayılarak binicilik sporuna önemli katkılarda bulunuyor.
Eğitimli okul atları ve eğitmen kadrosuyla pedagojik kurallara uygun eğitim verilen GS Pony Club'ta yaşlarına, fiziki yapılarına ve binicilik bilgilerine göre gruplara ayrılan öğrenciler, hem at üstünde fiili binicilik eğitimi alıyor, hem de eğitmenleriyle at bilgisi dersleri görüyor. Programlar, Pony Park Programı (2-6 yaş), Shetland Programı (5-7 yaş), E Programı (7-12 yaş), D Programı (7-12 yaş) ve C Programı (9 yaş ve üstü) olarak guruplandırılmış. Ayrıca fiziksel ve zihinsel engelli çocuklara Hippoterapi dersleri veriliyor. Shetland Programı, E Programı, D Programı ve C Programına katılan öğrenciler, 30 dakika biniş, 30 dakika at bilgisi olmak üzere toplam 60 dakika ders alıyor. Biniş derslerinde Shetland Pony'ler ve orta boy Pony'lerle ciddi bir binicilik eğitimi veriliyor. At hakimiyeti kazandırılarak ve tek başına hafif süratler yaptırılıyor. Sınıf yükseldikçe dörtnal ve engel atlamaya başlanılıyor. Bu sayede çocuklar, sadece binicilik tekniğinin yanı sıra istikrar, sağlamlık, denge duygularının gelişmesi, dayanıklılık, hassasiyet, anlayış ve özgüven, mücadele ve rekabet etme gibi nosyonlarının oluşumunu da geliştiriyor. At bilgisi derslerinde, atların temizliğini, bakımını, beslenmesini öğrencilerle beraber yapmayı, atların yaşamlarını, fiziksel ve psikolojik yapılarını ve atlı sporlar hakkındaki bilgileri yine oyunlar öğretiliyor.
Yetişkinler için horseball
Tulya Kurtulan Binicilik Akademisi
Daha çok yetişkinlere yönelik binicilik akademisi olan Tulya Kurtulan Binicilik Akademisi, atlar hakkında bilgi edinebileceğiniz, tayların gelişimine ve eğitimine tanık olabileceğiniz bir yer. Ayrıca doğada atla gezmenin yanı sıra basketbol ve rugby'yi at üzerinde oynayabilir, horseball öğrenebilirsiniz.
Tulya Kurtulan BinicilikAkademisi'nde at sahibi değilseniz, bir yıllığına haftada iki gün eğitim (90 dakika) 2 bin, haftada dört gün eğitim 3 bin, bir yıl at kiralayarak sınırsız biniş 5 bin, 30 dakikalık özel ders 30, 60 dakikalık turlar 20, 90 dakikalık turlar 25, grup manej dersleri 30 dakikası 15, tesiste aylık at bakımı 500 Euro. At sahibiyseniz yıllık üyelik bin Euro. (Galatasaray Binicilik Tesisleri Üç Yol Mevkii-Maslak.
Tel. 212 286 18 89)

Misafirler de faydalanıyor
Saklıköy Binicilik Kulübü
Polonezköy yakınlarındaki İshaklı Köyü'ndeki Saklıköy Country Club'ta biri pony ve lonj maneji olmak üzere iki açık, bir kapalı manej bulunuyor.Binicilik dersleri haftada altı gün lisanslı hocalar tarafından veriliyor. Üyelerin yanı sıra dışarıdan binici adaylarına da hizmet veren kulüpte yedi tane at var. Çocuklara uygun atlarla verilen özel derslerin dışında Saklıköy yaz kampında çocuklara grup dersleri de veriliyor. Her ay çeşitli kategorilerde turnuvaların düzenlendiği kulüpte hafta içi üye 12 milyon, misafir 17 milyon 500 bin lira. Hafta sonu üye 20 milyon, misafir 30 milyon lira.

Engelli atlama
Samandra Atlı Spor Kulübü
Binicilik federasyonuna bağlı olan Samandra Atlı Spor Kulübü, engel atlama dalında Anadolu yakasındaki tek kulüp olma özelliğine sahip. Klassis, Kemer, Maslak Atlı Spor Kulübü ve Sipahi Ocağı için sporcu yetiştirdiklerini anlatan kulüp müdürü Ali Kaleli, "Sıfırdan başlayanlar da keyif için gelenler de var. Özellikle yarışmalar için sporcu yetiştiriyoruz. Şu anda Cumhurbaşkanlığı Kupası, Atatürk Kupası ve yüksek atlama dalında kazanılan Kudret Kupası bizde" diyor. Kapalı ve açık maneje sahip olan kulüpte yedi yaş üzarindeki çocuklara da ders veriliyor. Pazartesi hariç 9.00-19.00 saatleri arasında her gün açık olan kulüpte 45 dakika at binmenin maliyeti 15 milyon, beşli paket fiyatı da 60 milyon lira. At pansiyonlarının aylık ücreti ise 200 dolar. Kulüp ayrıca 19-22 Haziran tarihlerinde Bulgaristan'ın Şumen şehrinde yapılacak Balkan Şampiyonası için hazırlıklar yapıyor. (Abdurrahman Gazi Mah. Ebubekir Cad. No.9 Samandra / Kartal
Tel. 216 31143 33)

Şile Atlı Spor Kulübü
İstanbul'a 55 kilometre uzaklıktaki Şile'de bulunan Şile Atlı Spor Kulübü'nün açık ve kapalı manej alanlarında eğitimli ve uysal konkart atlarıyla biniciliği öğrenebilir ya da biliyorsanız orman içindeki gezi alanlarında dolaşabilirsiniz. Kulüpte yedi yaş üzeri çocuklar için de binicilik eğitimi veriliyor. Biniciliği öğrenmenin yanı sıra at eğitimi yapan kulüpte sekiz tane at bulunuyor. 45 dakikalık at binmek 20 milyon lira. At pansiyonlarının aylık ücreti ise 250 dolar. (İmrendere Köyü Şile. Tel. 0216 731 39 20)
Ferhat Bey Binicilik Okulu
Kulüp ve okul olarak faaliyet gösteren Ferhat Bey Binicilik Okulu, iki kapalı ve bir açık maneje sahip. Pazartesi hariç her gün 10.00-20.00 saatleri arasında eğitim veren okulda 55 tane eğitimli at bulunuyor. Okulda eğitim, başlangıç ve profesyonel olmak üzere iki bölümden oluşuyor. At binmeyi sekiz yaş ve üzeri tüm çocuklara öğretiliyor. Yeni başlayanlar birkaç ders hocayla beraber çalışıyor ve temel binicilik eğitim alıyor. (Turgut Özal Cd. No.140 Sultançiftliği-Ümraniye. Tel. 216 429 50 30)
İstanbul Atlı Spor Kulübü
Üç yol binicilik tesisleri Maslak
Tel. 0212 276 20 56

Atlara özel otel
At Oteli, her biri dünya standartlarının üzerinde boyutlarda ve kerpiçten imal edilmiş, 48 bölümden oluşuyor. Tüm atların tüm bakımları sağlanıyor. Aylık kira tam pansiyon, yem ve veteriner dahil 250 dolar.
İshaklı Köyü Ovası Beykoz. Tel. 216 434 55 21

Türkiye'de binicilik
. Osmanlılar'da ilk at yarışları 1326 yılında Orhan Gazi zamanında yapıldı.
. Osmanlılar'da günümüze yakın at yarışları ilk kez 1881'de Sultan Abdüllaziz döneminde başladı. Bu dönemdeki yarışmalardan sonra ünlü mirasyedi Veliefendizade, bugün Veliefendi Tesisleri'nin bulunduğu yerde birkaç arkadaşıyla at yarışları düzenledi.
. Türkiye'de çağdaş anlamda binicilik, 22 Mart 1913'te Sipahi Ocağı'nın kurulmasıyla düzenli bir kulüp çalışması başladı.
. Türkiye'de ilk binicilik okulu 1911'de Harbiye Nazırı Mahmut Şevket Paşa tarafından "Binicilik ve Tatbikat Okulu" adı ile kuruldu.
. Binicilik sporunda uluslararası düzeydeki ilk katılımımız 1931'de Bulgaristan'da düzenlenen binicilik karşılaşmaları.
. Türkiye'de ilk uluslararası karşılaşma 1931'de İstanbul'da düzenlendi ve Türk ekibinin başarısıyla sonuçlandı.
. Türkiye'deki ilk milli binicilik karşılaşması 1933 yılında İstanbul'da Taksim Stadı'nda yapıldı. Türk binicilik tarihindeki ilk altın madalya ise 1934 Viyana Konkurhipikleri'nde, Teğmen Cevat Gürkan tarafından alındı.
. 1956'da Ankara Atlı Spor Kulübü kuruldu ve 1958'de Binicilik Federasyonu Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü'ne bağlandı.
. 1988'den sonra Atlı Spor, Sipahi Ocağı, Galatasaray, Ankara Atlı Spor Kulübü gibi kuruluşların da katkısıyla büyük gelişmeler kaydedildi.
. Uluslararası Binicilik Federasyonu'nun 1994'de Florida'da yaptığı toplantıda alınan bir kararla, yıllardır Asya Grubu'nda mücadele veren Türkiye, Avrupa Grubu'na alındı

Binicilik terimleri
Manej: At binilen saha.
Padok: Yarış atlarının yedekte gezdirildiği yer
Pony: Midilli
Dresaj: At terbiyesi
Lonj: Atı bir türlü çalışma yöntemidir
Voltij:Binicinin at üstünde denge hareketleri yapması
Horseball: Atla oynanan basket veya futbola benzer horseball topu



 
Thoroughbred

Thoroughbred ırkı atların kurucu ilk üç aygırının hepsi Arap atı değildir... Özellikle Byerley Türk'ün bir savaş atı olduğunu unutmamak gerekir. Bu at balkanlarda özel yetiştirilmiş bir cins Türk atıdır...
 
Geri
Üst