Bağlanma mı ? Bağımlılık mı?

Bilge Gökçen

Yeni Üye
Üye
Bağlanma mı ? Bağımlılık mı?
BAĞLANMA NEDİR?


Bağlanma; İnsanların kendileri için önemli olan kişiler ile güçlü duygusal bağlar kurma eğilimi nedenlerini açıklayan bir yaklaşımdır. Duygusal bağ kurma eğilimi ve gereksinimi, yeni doğan bebeklerin yaşamlarını sürdürebilmeleri için gereklidir.

BAĞLANMANIN GELİŞİMİ

Bebekler 2 günlükken annelerinin suratlarını, birkaç gün sonra annelerinin seslerini ve kokularını yabancılardan ayırt edebilmektedir. </B>Çocukların yaklaşık yedi aylıkken belirli insanlara, daha çok anneye, babaya veya birincil bakıcıya bağlandıkları görülmektedir.</B>Bu sırada ayrılma kaygısı iyice gelişmekte ve genelde yabancı kaygısı ortaya çıkmaktadır. Bunu takip eden aylarda bebek, anne, baba, vekil bakıcı veya büyük anne- baba gibi kişilere çoklu bağlanma göstermektedir.

İki yaşına gelindiğinde çoğu çocuk güçlü bağlanma göstermekte ama üç yaşından sonra bu bağın ortaya konulmasında bazı değişiklikler görülmektedir. Bu yaşta çocuk bakıcı birkaç saatliğine ortadan kaybolduğunda bile her zaman geri döneceğini anlamaya başlamaktadır. Dört yaşındakilerin bakıcıya fiziksel yakınlık sağlamaya daha da az ihtiyaç duymaya başladıkları zaman zaman gözlenmektedir. Çocuğun başkalarının bakış açılarına iç görüleri geliştikçe, geçici ayrılmaların sebeplerini daha iyi anladığı ve duygularını ağlamak ve yapışma gibi davranışlardan başka yollarla ifade ettikleri gözlenmektedir.

ÇOCUKLUKTA BAĞLANMA

Bebeğin emme, izleme, gülme ve ağlama davranışları bağlandığı kişilerin tepkilerini korumak, aralarında bir bağ kurmak için doğuştan gelen davranışlardır. Bağlanma davranışı bebeğe hayati avantajlar sağlar ve onları anne, babaya yakınlaştırarak tehlikelere karşı korunmasını sağlar. </B>Bağlanma davranışlarını gülme, ağlama, görsel takip vb. davranışlardan oluşan bir organize davranış sistemi biçimlendirir. Bunlar tek bir amaca hizmet eder; bakıcı ile yakınlığın sürdürülmesi.

Bebek, bağlandığı kişiyle bir ayrılma algıladığında bunu kaygı ile karşılar ve bu kişiyle koruyucu ilişkisini sürdürmeye çalışır. Bu davranışlar sağlıklı bağlanmanın oluşmasında önkoşullar olarak kabul edilir ve çocukların çevreye uyumunu kolaylaştırır.</B>Erken yaşlarda, benlik, başkaları ve sosyal ilişkiler hakkındaki zihinsel modeller (veya içsel çalışan modeller) şekillenir. Kişinin kendisini sevilmeye değer olarak algıladığı model olumlu benlik modelidir. Başkalarını güvenilir, tutarlı, ulaşılır ve destekleyici olarak algıladığı model ise olumlu başkaları modelidir. Benzer şekilde, kişinin kendini değersizlik duyguları ile tanımladığı model olumsuz benlik modeli olarak tanımlanırken, başkalarının güvenilmez, tutarsız ve soğuk olarak algılandığı model olumsuz başkaları modelidir.

Çocuğun bağlandığı kişi yakın, ilgili, tepkisel ve destekleyicisiyse güvenli bağlanma gerçekleşir, güven ve sevgi hissi doğar ve çocuk oyuncu, gülen, keşifçi ve sosyal olur. Bağlanmada, kişi yakın, ilgili, tepkisel ve destekleyici değilse iki histen biri oluşur. Bunlardan biri korku-kaygı hissidir ki çocukta görsel kontrol, bağı tekrar kurma çabası, ağlama, çağırma, bağı tekrar kurmak için sıkı sıkı sarılma gibi davranışlara yol açar. Diğer bir olasılık savunmacılık hissidir ki bunu benimseyen çocuk yakınlığın sürdürülmesinden ve bağ kurmaktan kaçınma davranışları sergiler. </B>Bebek davranışlarının örnekleri, anne-bebek bağlanmasının tipini tanımlamak için kullanılabilir. 3 tip bağlanma vardır.

Kaçınan tip</B>Güvenli tip</B>Kaygılı-kararsız tip. </B>Bebeğin davranışları bu 3 tip bağlanmayı tanımlar. Anne ve bebek arasındaki ilişkinin kalitesi, annenin bebeğin ihtiyaç ve sinyallerine duyarlılığıyla ilgilidir.

Kaçınan Tip

Bu bağlanma stilinde, bebekte bağlanmama ve bakıcıdan kaçınma davranışları görülür. Bu tipte bakıcının davranışları reddedici, öfkeli ve temastan kaçınan olarak nitelendirilebilir. Bu kategoride çocukların annelerini geri dönünce coşkulu bir şekilde selamlamadıkları, annelerinden kaçındıkları ve göz ardı ettikleri, anneleri odadayken de izole şekilde oynadıkları gözlenmiştir.

Güvenli Tip

Bu bağlanma stilinde bebek davranışları aktif, keşfe açık, ayrılma esnasında üzgün ama bakıcıya karşı olumlu tepkileri içerir ki burada bakıcının ulaşılabilir, tepki veren ve sıcak olması esastır. Bu kategorideki çocukların bütün durumlarda açık bir şekilde bağlanma gerçekleştirdikleri, annelerinin varlığıyla belirgin bir şekilde huzur buldukları ve yokluğunda sıkıntı yaşadıkları gözlemlenmiştir. Bu bağlanma stilinde sınıflandırılan çocuklar, anneleri tarafından yalnız bırakıldıklarında doğal olarak kısmen huzursuz olmakta ancak panik yaşamadan anneleri ile yakınlık ve temas aramakta, yeniden bir araya geldikten sonra kolayca sakinleşmekte ve çevreyi keşfetmeye devam etmektedirler.

Kaygılı- Kararsız Tip

Bu bağlanmada ise bebek davranışlarında protesto davranışları, ayrılma esnasında stresli davranışlar, bakıcıya karşı öfkeli duygular gözlenir ve bu tipte bakıcının davranışları hassasiyetten uzak, rahatsız edici, müdahalecidir ve davranışlarında bir tutarlılık yoktur. Bu kategorideki çocukların annelerine davranışları gerginlikle karakterize edilir. Anneleri odadayken fark edilir şekilde yakınlığı arayan davranışlar aramalarına karşın, aynı zamanda kızgın ve ret davranışları sergiledikleri, hatta annelerine vurarak ittikleri gözlemlenmiştir. Bu kategorideki bazı çocukların aşırı pasif oldukları, sınırlı keşfetme oyunu sergiledikleri gözlemlenmiştir.

alıntı
 
Geri
Üst