Seni birdenbire değil, usul usul, içime çeke çeke sevdim Ben seni aç bir insanin tokluğa özlemi gibi sevdim Ben seni öylesine değil, ölesiye sevdim!.. Ben seni görmeyen bir insanın ışığa hasreti gibi sevdim Seni ben yeni doğmuş bebek gibi, masum ve günahsız vede çıkarsız sevdim!... Korkuyorum unutacaksın beni diye Korkuyorum zamana yenilip, el sözüne kulak asıp, korkuyorum kendini düşünüp, beni yarı yolda bırakmandan Vede korkuyorum askının sahte olmasından Seni öylesine sevmedimki ben Seni, ölümüne dek, ölünce toprak altında bile hala Senin kokunu içime çekecekmiş gibi, Tek o zaman sana yakın olacakmış gibi, çok sevdim Seni öylesine değil be bebeğim ölesiye sevdim!...
Seni görmediğim günler bir çakır diken büyüyor gözbebeklerimde Bir çocuk ağlaması başlıyor, kulaklarımda uzun uzun Ellerim bir yerlere yapışıyor, kurtaramıyorum Ya ayaklarım, o benim zavallı ayaklarım Öyle şaşkın, öyle kararsız, öyle çaresiz ki Seni görmediğim günler Karanlıktayım, katran gecelerdeyim Cehennem misali bir yerdeyim Bir demir nasıl paslanır, bir elma nasıl çürürse İşte öyleyim....
hasret kalmak senin gibi
benim gibi yakınında olupta elini tutamamak
hasret kalmak sesini her gün kulağımda hissetmek
dalıp dalıp hayallere gitmek
bir gün olsun ayrı duramamak
belki gelir diye pencerede beklemek
hasretin tarifi zor gülüm
ben seni seviyorum sende benimi
diye soramamaktır hasret
kara gözlere benimsin diyememek
boş bir evin sessiz çığlıklarıdır
hasretin tarifi zor gülümm
günler geçer seneler geçer
sen hala ilk bıraktığı gündesin
esen rüzgarda onun kokusunu ararsın
yediğin her lokmanın boğazına düğümlenmesidir
daha nasıl anlatayım be gülüm
hasretin tarifi zor