Eşiniz Artık Bir Baba

Mirmiga

Yeni Üye
Üye
Eşiniz Artık Bir Baba
Aileye yeni bir bebek gelişi, ailedeki en önemli değişimlerden biridir. Bazen bu büyük değişikliklerin karşısında anne babalar ne yapacaklarını bilemeyebilirler. Artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı hissi ile paniğe kapılabilirler. Çünkü onlar artık karı - koca değil anne - baba olmak için adımı atmışlardır. Anne - babalık ve karı - kocalık birbirinin içine geçmiş ama birbirinden ayrılan iki roldür. Her aile çift olma ve sorunları çözme birikimine ve yeteneğine sahiptir. Ancak anne ve baba zaman zaman bu birikimleri kullanamaz hale gelip, pratikte tıkanabilir. Bu alışma dönemini rahat ve huzurlu atlatabilmek için her iki tarafın da öncelikle bebeği istemesi ve kararlı olması gerekiyor.
Yeni doğan bebek, aslında şartlar olumlu olsa bile ailede stres yaratabilir. Bu doğaldır. Fakat stres faktörü yüksek ilişkilerde anne-babalar, bebeği karşılamada ve kabullenmekte daha fazla zorlanırlar. Özellikle stresli ilişkilere sahip bu çiftlerin yaşanabilecek krizlerle baş etme becerilerindeki eksiklik, kriz anlarında dayanışma içerisinde olmamaları, tartışma anlarında birbirlerini suçlayıcı tavırları yeni bebek gibi bir oluşumda daha da tetiklenir.
Bebeğin aileye katılmasıyla birlikte ilk olumsuz değişimler başlar.
Ailedeki bu büyük değişiklik karşısında, her iki taraf da endişe, kaygı, stres, üzüntü hissedebilir. Bu duyguların paylaşılması yaşanılan olayı daha başa çıkılabilir bir hale getirir. Aksi takdirde taraflardan biri kendini yalnız, umutsuz ve suçlu hissedebilir. Bu dönemde aslında her iki taraf da farklı konularda zorluk çekerler. Babalar; ailenin geçimini sağlamakla, ailenin dışında kalmakla baş etmeye çalışırken, anneler ise uykusuzluk, yorgunluk, eşleri tarafından eskisi kadar ilgi görememek gibi birçok duygusal sorunla baş etmeye çalışırlar. Yeni anne babanın karı - koca olarak kalabilmeleri ve evliliklerine sahip çıkabilmeleri son derece önemlidir. Çünkü eşlerin evliliklerinden aldıkları tatmin düzeyi ve buradan duygusal olarak beslenebilmeleri, bebeklerine gösterecekleri sevgi düzeyini de etkiler.

Genellikle hamilelik süreci özel olarak anne ile ilişkilendirilir. Fakat günümüzün getirdiği koşullar ile babanın çocuk hayatındaki yeri gittikçe geniş daha fazla önem taşımaya başlamıştır. Politik, sosyal ve ekonomik şartlar babanın aile içindeki payının artmasına neden olmuştur. Çalışan anne sayısının artması, babanın da bebeğin gelişiminde aldığı sorumluluğu arttırmıştır.
Babalara önemli görevler düşüyor.
Hamilelik öncesinde olduğu gibi sonrasında da babalara birçok önemli görevler düşmektedir. Bu arada annenin yaşadığı fiziksel ve duygusal değişimler göz ardı edilemez. Anne hamilelik döneminde kendi içsel süreçlerini de gözden geçirmeye başlar, kendi çocukluğu ve kendi annesiyle olan geçmiş sorunlarıyla yüzleşmeye çalışır. Bu noktada babanın eşine verdiği duygusal destek çok önemlidir.

Babalık rolü tıpkı annelik gibi bebeğe sahip olmayı istemekle başlar. Baba adayının bebeğiyle olan ilk iletişimi annenin hamilelik döneminde eşine yardımcı olmasıyla başlar. Hamileliğin her aşamasını takip etmek, anneye bebeğe hazırlık aşamasında duygusal ve fiziksel destek vermek, bebeğin gelişimini takip etmek, doktor kontrollerinde bulunmak bu role hazırlığın önemli adımlarındandır.
Bebek yapmayı planladıktan sonra anne - babanın bebek daha dünyaya gelmeden nasıl bir çocuk yetiştirmek istedikleriyle ve hayal ettikleriyle ilgili paylaşımları ileriki ilişkileri açısından oldukça faydalıdır. Aileniz için önemli olan noktaları ifade edip mümkün olduğu kadar ortak bir karara varmanız hem anne - babalık rolü hem de karı - koca ilişkiniz açısından önemli bir noktadır.
İlk aylarda bebek anneye muhtaçtır.
ilk aylarda bebeğin fiziksel ve duygusal olarak anneye çok ihtiyacı vardır. Baba, “ben bu ilişkinin dışında kaldım” demek yerine, anne - bebek arasındaki yoğun birlikteliğin doğal olduğunu, bu durumun kendisinin dışarıda kalmak anlamına gelmediğini bilmelidir. İlk iki yıldan sonra artık bebek anne ve babaya eşit mesafededir. Baba, bebek için dış dünyanın ilk temsilcidir. Bazı teorisyenler, annenin bebekle olan ilişkisinin bebeğin daha sonraki kişiliğini ve sosyal ilişkilerini büyük ölçüde biçimlendirdiğini savunurlar. Diğer yandan da babanın 2 yaş evresinden sonraki dönemlerde daha etkili olduğu belirtilmiştir. Yapılan çalışmalarda baba- çocuk ilişkisinin; zeka, psiko-seksüel ve kişilik gelişimini etkilediği de görülmektedir.

Kız çocuklar annelerini, erkek çocuklar babalarını model alırlar.
Baba, erkek çocuk için model, kız çocuk için karşı cinsin temsilcisidir. Erkek çocuklar erkeksi gücü, mücadeleyi, rekabeti, yenme ve yenilmeyi baba ile deneyimler. Kızlar ise erkek dünyasına ait ilk yatırımlarını babaları sayesinde oluştururlar. Anne ve babanın çocuğun eğitimindeki yeri birbirini tamamlar ve destekler niteliktedir. Baba genellikle disiplini sağlayan, anne ise aileyi bir arada tutan kişi olarak görülür.

Anne ise kız çocuk için model, erkek çocuk için karşı cinsin temsilcisidir. Anne - baba – çocuk ilişkisinde sadece çocuğun anne babasıyla olan birebir ilişkisi değil, anne- babanın kendi arasındaki ilişkisi de önemlidir. Anne ve babanın birbiriyle uyumlu olması, çocuğun kendisiyle ve dünyayla barışık, bağımsız ve mutlu bir birey olabilme yolundaki uğraşında en büyük yardımcı etkendir. Anne ve babanın birbirleriyle uyumlu olması hiç bir zaman tartışmaların olmayacağı anlamına gelmez. Çünkü tartışmalar da insan doğasının bir parçasıdır. Ancak tartışmaları olumlu şekilde sonuçlandırmak çocuk için yapıcı bir örnek oluşturacaktır.
Eşler birbirleriyle diyalog ve paylaşım içinde olmalı.
• Bebeğiniz doğmadan önce çocuk yetiştirme üzerine olan beklentilerinizi paylaşın.
• Bebeğinizle ilgili kararlar alırken bu kararların ortak alındığından emin olun. Böylece kimse dışarıda kalmış hissine kapılmayacaktır.
• Yeni anne olanlar bebekleriyle çok fazla vakit geçirirken “anneliğe” çok fazla odaklanabilirler. Ancak, çocuklarının sağlıklı gelişimleri için bir anneye olduğu kadar bir babaya ve iyi bir karı-koca ilişkisine de ihtiyaçları vardır.
• Birbirinizi suçlamadan duygularınızı paylaşın. Bu üzerinizde olan gerginliği azaltacaktır.
• Problemlerle karşı karşıya kaldığınızda kimin suçlu olduğuna değil, problemi birlikte çözmeye odaklanın.
• Değişen hayat tarzınıza rağmen mutlu bir evlilik için vazgeçilmez olan alışkanlıklarınıza sahip çıkmaya çalışın.
• Gün içinde kısa bir zaman için bile olsa, eşinizle bebeğinizin dışındaki konularda sohbet edin.
• Bebeğinizin bakımı ile ilgili yardım alın. Bu şekilde en azından haftada bir de olsa kendinize zaman ayırabilirsiniz. Sizin mutlu olmanız, bebeğinizin sağlıklı gelişimi ve mutlu olması açısından önemlidir.
• Bu bebek sizin sevginizden ve beraberliğinizden ortaya çıktı. Eşinizle sadece bir bebek büyütmek için bir araya gelmediğinizi unutmamalısınız.


Uzm. Pedagog Feriha Dildar
 
Geri
Üst