Hamile kalmak isteyenlerin paylaşım alanı


merhaba canım benim nedemek birlikte paylaşmak istedim sadece inş.bütün dualrımız kabul olur canım.
 
YÜREĞİNİZ YAĞMUR GİBİ BERRAK - KANDİL GİBİ IŞILTILI OLSUN
Tüm dualarınızın kabul olması dileğiyle
BERAT KANDİLİ

BÜTÜN MÜSLÜMAN ALEMİNİN MÜBAREK BERAT KANDİLİNİ KUTLAR
HAYIRLARA VESİLE OLMASINI YÜCE ALLAH'TAN DİLERİM.



BERAT GECESİ

Hakk Celle ve Âlâ Hazretleri bu gecenin, içinde Kur'ân-ı Azîmüş-şan'm nazil
olduğu ve emr-i ilâhi ile, olacak şeylerin tayin olunup hükme bağlandığı
mübarek bir gece olduğunu beyan buyurmaktadır. (Du-han: 3-4)

Şaban-ı Şerifin onbeşinci Berat gecesinde, o sene cereyan edecek bütün
hâdiseler Levh-i mahfuz'dan dünyâ semâsına indirilip, vazifeli meleklere
teslim ediliyor.

Şöyle ki; kâtip melekler bu geceden gelecek senenin aynı gecesine kadar
olacak hâdiseleri birer birer defterlere yazarlar. Kimlerin zengin veya
fakir, aziz veya zelil olacakları, başa gelecek ibtilâlar, rızık-lar,
ölümler, doğumlar, hülâsa bütün işler ilm-i ilâhiden topluca meleklere
yazdırılır ve hükme bağlanır. Kadir gecesinde ise vazifeli meleklere teslim
edilir. Rızıkların dağıtımı ile ilgili defter Mikâil -aleyhisselâm- a,
amellerle ilgili defter İsrafil -aleyhisselâm-a, zelzelelerle harplere ait
olan nüsha Cebrail -aleyhisselâm-a, .musibetlere ve ecellere ait olan ise
Azrail -aleyhisselâm-a tevdi olunur. Böylece her müvekkil melek vazifesini
bilmiş oluyor. Bu mevzuda Ibn-i Abbas -radıyallahü anh- Hazretlerinden bir
rivayette Cenâb-ı Fahr-i Kâinat -sallallahü aleyhi ve sellem- Efendimiz
şöyle buyuruyorlar:

«Hazret-i Allah Şaban ayının yarısı gecesinde, olacak şeylerin hükümlerini
verir. Kadir gecesinde ise onları vazifeli meleklere teslim eder.» Kur'ân-ı
Kerim de bu gecede Levh-i mahfuz'dan topluca dünyâ semâsına nazil olmuş,
Kadir gecesinde ise âyet âyet yeryüzüne indirilmeye başlamıştır.

Bu kadar faziletleri topladığı için çok mübarek ve çok kıymetli bir gecedir.
Cenâb-ı Fahr-i Kâinat -sallallahü aleyhi ve sellem- Efendimiz bu gecenin
ulviyetini bize şöyle haber veriyorlar:

«Şaban ayının onüçüncü gecesi idi. Cebrail -aleyhisselâm- bana gelerek 'Ya
Muhammed* dedi 'kalk teheccüd vaktidir, ümmetin hakkında muradının hâsıl
olması için Allah'a dua etmenin zamanı geldi.

Peygamber Efendimiz kalktı ve o geceyi ibâdetle geçirdi. Tanyeri ağarırken
Cebrail -aleyhisselâm- geldi ve dedi ki 'Ya Muhammd! Haz-ret-i Allah
ümmetinin üçte birini sana bağışlamıştır.' Seyyid-i Kâinat -sallallahü
aleyhi ve sellem- Efendimiz ağladı ve 'Yâ Cebrail! Kalan üçte ikisinin
durumu ne oldu?' diye sordu. O da 'Bilmiyorum' diye cevap verdi.
Şabanın ondördüncü gecesi yine geldi ve aynı şeyi söyledi. 'Ya Muhammed kalk
ve leheccüd namazı ile meşgul ol!' Peygamber Efendimiz de sabaha kadar
ibadetle meşgul oldu. Fecir vaktinde Cebrail -aleyhisselâm- yine geldi.
'Hazret-i Allah ümmetinin üçte ikisini sana bağışlamıştır/ buyurdu. Cenâb-ı
Fahr-i Kâinat -sallallahü aleyhi ve sellem- Efendimiz yine ağlayarak 'Kalan
üçte birinin durumunu' sordu. O da 'Bilmediğini' söyledi. Nihayet Şaban-ı
şerifin onbeşinci Berat gecesi Cebrail -aleyhisselâm- gelerek 'Müjdeler
olsun Yâ Muhammed! Şirk koşanların dışında Hazret-i Allah bütün ümmetini
sana bağışlamıştır. Başını göğe kaldır, bak ne göreceksin.' buyurdu.

Resûl-i Ekrem -sallailahü aleyhi ve sellem- Efendimiz başını kaldırınca
gördü ki semâvâtın bütün kapıları açılmıştır. Dünya semasından arşa kadar
sıralanan bütün melekler secdeye kapanmışlar, üm-met-i
Muhammed'in,-sallallahü aleyhi ve sellem- günahlarının affedilmesi için dua
ediyorlar. Gökyüzünün her kapısında bir melek durmaktadır. Birinci kapıda
duran melek 'Bu gece rükûya varanlara müjdeler olsun!' diye sesleniyor.
İkinci kapıda duran melek 'Bu gece secde edenlere müjdeler olsun!' diye
sesleniyor. Üçüncü kapıda duran melek 'Müjdeler olsun bu gece Hazret-i
Allah'ı zikredenlere.' diye sesleniyor. Dördüncü kapıda duran melek 'Bu gece
Rabb'isine dua ve niyazda bulunanlara müjdeler olsun!' diye sesleniyor.

Beşinci kapıda duran melek 'Bu gece haşyetullahtan ağlayanlara müjdeler
olsun!' diye sesleniyor.

Altıncı kapıda duran melek 'Müjdeler olsun bu gece hayırlı amel
işleyenlere!' diye sesleniyor. Yedinci kapıda duran melek 'Müjdeler olsun bu
gece Kur'ân-ı Kerîm okuyanlara!' diye sesleniyor ve nidasına devam ediyor:
'Bir şey istiyen yok mu, dilediği verilsin? Dua eden yok mu, duası kabul
edilsin? Tevbe eden yok mu, tevbesi kabul edilsin? Günahlarının affını
dileyen yok mu, günahları bağışlansın?'

Cenâb-ı Fahr-i Kâinat -saUaUahü aleyhi ve sellem- Efendimiz sözlerine
devamla buyuruyorlar ki: «Bu gece havanın kararmasından fecrin tuluûna kadar
rahmet kapıları ümmetim üzerine açık kalır ve Hazret-i Allah 'Kelp
kabilesi'nin koyunlarının tüyleri sayısından daha çok kimseleri cehennemden
azad eder.» (îbn-i Mâce)

Cenâb-ı Hakk'ın bütün günahkâr kullarını bu gece affettiği halde; şirk
koşanlara, kavgacı kinci olup müslümanlar arasına nifak sokanlara,
büyücülere, falcılara, devamlı içki içenlere, faiz yiyenlere, zina edenlere,
ana-babasına asî olanlara bu gece rahmet nazan ile bak* mayacağı bir başka
Hadîs-i Şerifte rivayet edilmiştir. Bir Hadîs-i Şerifte de şöyle buyruluyor:

«Şaban-ı şerif ayının yarısı gecesi olunca, onu İbadetle geçirin, gününde de
oruç tutun. Zira Hakk Celle ve Âlâ Hazretleri o gece güneşin batmasından
itibaren dünya semâsına rahmetiyle tecelli edip, buyurur ki:

'Yok mu benden mağfiret dileyen, onu affedeyim! Yok mu nzık isteyen, onu
mıhlandırayım! Bir musibete uğrayan yok mu, onu kederden kurtarayım! Yok mu
şunu isteyen, yok mu bunu isteyen!'

Bu ilâhi sesleniş sabaha kadar devam eder.» (Tirmizî)

Rahmet ve mağfiretin yaygın tecellisinden dolayı bu geceye «Ley-let-ül
Berat» yani kurtuluş gecesi adi verilmiştir. «Gecesini ibadetle gündüzünüzü
oruçla geçirin» buyrulduğuna göre, demek ki uyunacak bir gece olmadığı
anlaşılıyor. Hadîs-i Şerifler gösteriyor ki, fazilet derecesi idrâkimizin
üstünde olan mübarek gecelerin içinde bulunuyoruz.

Yapılan duaların da reddedilmeyeceğini Abdullah îbn-i Ömer -radıyallahü ânh-
Hazretlerinden rivayet edilen bir Hadîs-i Şerifte Seyyid-i
Kâinat -sallallahü aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyuruyorlar:

«Beş gece vardır ki, o gecelerde yapılan dualar geri dönmez:
1. Receb'in ilk gecesi,
2. Şaban'ın yarısı gecesi,
3. Cuma geceleri,
4. Ramazan Bayramı gecesi,
5. Kurban Bayramı gecesi.» (Beyhakî)

Rahmet kapılarının ardına kadar açıldığı, kaldırılan ellerin boş
çevrilmeyeceği böyle mübarek bir geceye bizi erdiren Allah'ımıza hamd ü
senalar olsun.

Cenâb-ı Hakk bu gecenin ulviyetini Hazret-i Isa -aleyhisselâm- a da haber
vermişti.

Hikâye olunur ki Hazret-i İsa -aleyhisselâm- birgün dağlarda gayet güzel
yeşilliklerin arasında dolaşırken gözü beyaz bir kayaya ilişir. Kayanın
güzelliğine hayran olur. Tam bu sırada Cenâb-ı Allah vahiy yoluyla «Yâ isâ!
Sana bundan daha güzelini göstermemi ister misin?» diye sorar. O da «istemez
olur muyum!» buyurur. O büyük kaya birden yarılır ve içinde ibâdet etmekte
olan ak sakallı bir zât ile bir zeytin ağacı görülür.

Hazret-i îsâ -aleyhisselâm- merak eder, o ağacın neyin nesi olduğunu ve kaç
yıldır ibâdet ettiğini sorar. Nur yüzlü ihtiyar da «O zeytinlerle sene
boyunca karnını doyurduğunu, tam dörtyüz yıldır o mağarada kaldığını, bütün
vakitlerini ibâdetle geçirip, bir kere bile insanların arasına
karışmadığını» söyler.

Bu manzaraya çok sevinen, adetâ iftihar edip göğsü kabaran Hazret-i
îsâ -aleyhisselâm-a Cenâb-ı Hakk vahiy yoluyla tekrar hitap eder:

«Yâ Isa! Bu kadar senedir durmadan ibâdet eden bu zatla iftihar etmekte
haklısın. Fakat senden sonra Muhammed -sallallahü aleyhi ve sellem- adında
bir peygamber göndereceğim. (Ona bir berat gecesi vereceğim ki, ümmeti
arasında bu geceyi ibâdet ve taatla geçirenler, nezdimde.senin ibâdetine
hayran olduğun sofudan daha hayırlı olacak.

Dünyâ meşgalelerini bu günlerde biraz' azaltalım. Çok çok oruç tutalım,
Salat ü selâm getirelim, teşbih namazını da ihmal etmeyelim.

Allah'ımız Habib-i Ekrem'inin -sallallahü aleyhi ve sellem- yüzü suyu
hürmetine, sevgililerinin ve bu gecenin yüz suyu hürmetine bizi rızâsı
dâiresine aldığı kullarından etsin.
(amin)
 
ebrucum yazdıklarını gülerek okuyorum daha öncede yazmıştım senden heryere lazım diye gerçekten....Sen ayrı bir neşe kaynağısın sen hamile olda ALLAH izin verdiği müddetçe destekleriz biz seni.
Canımsınız sağol 🙂 Allah razı olsun,sizlerle neşe buluyorum canımcıklarım sizlerde olmasanız kafayı yer bakırköydeki o büst gibi malum pozlar veriridim herlade😀 allah yokluğunuzu göstermesin bu arada şimdiden KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN dostlar