Bu bölüm açıldığından belli toplasan bir kaç defadır girip birilerinin köşesine yorum yapmışımdır ben.
Zira şimdi beni çeken öyle böyle biri değil. Adı gibi kendide Hayal'leri süsleyen bir insan... Başlıkta ki sözler, her nek adar sana ait olsada, bende o sözlere imzamı atıyorum 🙂 ''Hayal'in kalbinin bir köşesinde herkese yer var'' 🙂 Kesinlikle katılıyorum. Çünkü o Hayal'in kalbi insan sevgisi ile dolu iyi yada kötü demeden hiç kimseyi ayırt etmeden, kırmadan herkesi seviyor. Tıpkı benim onu çok sevdiğim gibi... 🙂
Yüreği kocaman ve her zerresine kadar dürüst, dobra kardeşim, köşende ve hayatın her yönünde, yüreğinin her zerresinde mutlu ol örtmenim
Bu bölüm açıldığından belli toplasan bir kaç defadır girip birilerinin köşesine yorum yapmışımdır ben.
Zira şimdi beni çeken öyle böyle biri değil. Adı gibi kendide Hayal'leri süsleyen bir insan... Başlıkta ki sözler, her nek adar sana ait olsada, bende o sözlere imzamı atıyorum 🙂 ''Hayal'in kalbinin bir köşesinde herkese yer var'' 🙂 Kesinlikle katılıyorum. Çünkü o Hayal'in kalbi insan sevgisi ile dolu iyi yada kötü demeden hiç kimseyi ayırt etmeden, kırmadan herkesi seviyor. Tıpkı benim onu çok sevdiğim gibi... 🙂
Yüreği kocaman ve her zerresine kadar dürüst, dobra kardeşim, köşende ve hayatın her yönünde, yüreğinin her zerresinde mutlu ol örtmenim
Canım kardeşim meleğim benim.Köşemde ismini görünce içim cız etti resmen.Çünkü dediğin gibi buralara pek uğramayan sen benim için özel bir şeyler yazmıştın.Seni ne kadar sevsem de azdır bitanem.
Kalbimde herkese yer var doğrudur ama Rüyam senin kalbimdeki yerin öylesine büyük ki.İyi ki ordasın.Minik yüreğimi iyi ki sevginle ısıtıyosun.Hiç kimselere bırakma olur mu yerini? Boş da bırakma sakın haa...
Evet evet iyi bildin büyün insanları çok seviyorum çoğu zaman kırmamak için kırılmayı da göze alıyorum.Yine de vazgeçmiyorum insanları sevmekten.Ve seni senin dahi hayal edemeyeceğim kadar çok seviyorum can dostum.Rüyalarımın prensesi...
Zifiri karanlığımda, önümü bile görmeden adım atmaya çalışırken ben, ışık tuttun bana...
Bundan 3 ay önce tamda ''herşey bitti pes ediyorum'' dediğimde annem ''sen karanlık bir kuyudasın, canım gidiyor, ölüyorum ama seni o kuyudan çıkartamıyorum. Lütfen çık ordan, seni burda bekliyorum, geri dön'' dedi.
Ben pes etsemde, annem asla pes etmedi, yeri geldi bana pes etmiyim diye yalvardı, yeri geldi hem kendi adına hemde benim adıma pes etmedi, ikimizin yerinede savaştı. Ben yapamadım, çıkamadım, çünkü ışık yoktu, rotamı bulamıyordum, çok karanlıktı... Annemin bana verdiği ışık vardı bir tek. Bunu tüm varlığımla hissediyordum. Ama o benim annemdi, ben onun yavrusuydum, canından bir parçaydım... Ben pes etsemde, istesemde istemesemde, o her koşulda bana ışık tutucaktı... Çünkü o benim annemdi, bende onun yavrusu ve o her koşulda mecburdu ...
Sonra sen geldin, sana göre tesadüftü belki ama derin düşündüğümde, bana göre ALLAH o gün o tesadüfü yarattı ve seni benim için gönderdi... Bana ışık ol diye, o karanlık kuyunun üzerine ay gibi doğ diye. Bir bilsen ne büyük sevap işledin... Gittim gidiyorum derken bana geri dönmem için büyük bir umut verdin... Benim umuduma, çelik zırhlı kalkanıma vesile oldun sen.
Dediğim gibi, sana göre belki küçük bişey yaptın ama sen bana bir insanın yapabileceği en büyük iyiliği yaptın. Hayatım el verdiği sürece, kendimi hep sana minnet borçlu hissedecem ve her an senin mutluluğun için dua edip ''Allah binlerce kez razı olsun'' diyecem.
Annem mecburdu yaptı ve hala yapıyor. Ama sen, ya sen... Karşılıksız dı, beklentisiz di... Sadece yüreğinde ki o insan sevgisi için kendini mecbur hissetin...
Sen bana arkadaşlık, dostluk değil, kardeşlik yaptın Hayal... Kendinle, yüreğinle ne kadar gurur duysan azdır...
Zifiri karanlığımda, önümü bile görmeden adım atmaya çalışırken ben, ışık tuttun bana...
Bundan 3 ay önce tamda ''herşey bitti pes ediyorum'' dediğimde annem ''sen karanlık bir kuyudasın, canım gidiyor, ölüyorum ama seni o kuyudan çıkartamıyorum. Lütfen çık ordan, seni burda bekliyorum, geri dön'' dedi.
Ben pes etsemde, annem asla pes etmedi, yeri geldi bana pes etmiyim diye yalvardı, yeri geldi hem kendi adına hemde benim adıma pes etmedi, ikimizin yerinede savaştı. Ben yapamadım, çıkamadım, çünkü ışık yoktu, rotamı bulamıyordum, çok karanlıktı... Annemin bana verdiği ışık vardı bir tek. Bunu tüm varlığımla hissediyordum. Ama o benim annemdi, ben onun yavrusuydum, canından bir parçaydım... Ben pes etsemde, istesemde istemesemde, o her koşulda bana ışık tutucaktı... Çünkü o benim annemdi, bende onun yavrusu ve o her koşulda mecburdu ...
Sonra sen geldin, sana göre tesadüftü belki ama derin düşündüğümde, bana göre ALLAH o gün o tesadüfü yarattı ve seni benim için gönderdi... Bana ışık ol diye, o karanlık kuyunun üzerine ay gibi doğ diye. Bir bilsen ne büyük sevap işledin... Gittim gidiyorum derken bana geri dönmem için büyük bir umut verdin... Benim umuduma, çelik zırhlı kalkanıma vesile oldun sen.
Dediğim gibi, sana göre belki küçük bişey yaptın ama sen bana bir insanın yapabileceği en büyük iyiliği yaptın. Hayatım el verdiği sürece, kendimi hep sana minnet borçlu hissedecem ve her an senin mutluluğun için dua edip ''Allah binlerce kez razı olsun'' diyecem.
Annem mecburdu yaptı ve hala yapıyor. Ama sen, ya sen... Karşılıksız dı, beklentisiz di... Sadece yüreğinde ki o insan sevgisi için kendini mecbur hissetin...
Sen bana arkadaşlık, dostluk değil, kardeşlik yaptın Hayal... Kendinle, yüreğinle ne kadar gurur duysan azdır...
Bitanem benim o kadar duygulandım ki anlatamam.Bilirsin zaten sulugözün tekiyim bi de bunları okuyunca ne mümkün çeşmeleri açmamak.
Büyük acılar ardında derin yaralar bırakıyor.Bunu bebeğimi kaybettiğim gün anlamıştım.İçten içe istemiyordum o bebeği.Bir yanım çok seviniyordu bir yanımsa kötü giden evliliğimin içine bir de bebek dünyaya getirmeyi mantıksız görüyordu.
Hatta şimdi pişmanlıkla söylüyorum onu aldırmayı bile geçirdim aklımda.
Sonra ne oldu?Bebeğimi kaybettim.Hatta neredeyse kendi canımdan da oluyordum.Ecel teri dökmek ,azraille yüzleşmek neymiş o zaman anladım.Hayatımda hiç çekmediğim kadar hem fiziksel hem de ruhsal anlamda acı çektim o gün.
Allahım dedim bunlar benim başıma onu istemiyorum diye mi geldi.Onu kaybettiğim yetmedi kendi canımdan mı olacağım.
Şimdi ise tüm bunların üstüneden 1 yıldan fazla zaman geçti.1 yılda ne ben eski ben kaldım ne hayatım eski hayatım olarak sürdü.
Şimdi ben bunları neden anlattım bitanem.Sen de uzunca bir zamandır (korkunç deyip gözümüzde büyütmeyeceğim onu,psikolojik baskı derler buna 😀) ek,pis,kaka, kötü bir hastalıkla uğraşıyorsun.Benim o gece çektiğim acıyı belki sen günlerce çektin.Psikoloji de cabası...
Ve ben yapayalnızdım bebeğim.Tüm onlar olurken yalnız yapayalnız çaresizdim.Yanımda ne annem ne arkadaşlarım vardı.Bir tek eşim vardı bana destek olan ki o zamanlar boşanmayı düşündüğüm eşim...
Ama sen öyle değilsin hayatım.Senin kocaman bir ailen var,çok seven arkadaşların var.Herkesten ayrı tutuyorum ben varım.(Kendimi ayrı tuttum çünkü artık benden kurtuluşun yok senin.Kovsan da gitmem 😀 )
Her şeye inat hep beraber elele verip o melun hastalığı yenicez.Keşke imkanım olsa da fiziken de yanında olabilsem.Ama maalesef şartlar her zaman insanın istediği gibi olmuyor.Fiziken belki değil ama kalben ,sevgimle ,dualarımla her zaman yanındayım...
Bebeğimi kaybettiğim zaman yaşadığım psikolojik tramva benim eşimden boşanma kararımdan vazgeçmemi sağladı.Çünkü yalnızlığa hazır değildim ve bu acıyı tek başıma göğüsleyemezdim.İyi ki de vazgeçmişim.Çünkü çok şükür her şey olmasa da bi çok şey düzeldi ve ben eşimi çok ama çok seviyorum....
Senin hastalığın da bizi bir araya getirdi.Her ne sebeple olsun seni daha yakından daha iyi tanımamı ,sana yaptığım haksızlığı ve senin kalbinin güzelliğini görmemi sağladı...Bu da benim için bir anmalda milat oldu bitanem...
Bu iki örnekten gördüğüm kötü olayların ne iyi şeylere vesile olduğu.Rabbimin bize yaşattığı her şeyde bir hayır var gerçekten.
Neler anlattım ben böyle yahu.Çenem düştü resmen.Aklıma ne estiyse yazdım.Saçlamadım mı bilmiyorum.Ama bildiğim bişey var saçmalasam da anlarsın sen beni çünkü sen benim kardeşimsin....
Şüphesiz ki ben hep buna inanırım, her şerde bir hayır vardır.
Kesinlikle saçmalamadın, benim bu inancımı örnek vererek hatırlattın bana 🙂
Hem kim seni kovabilir ki, sen istesen gidebilecek misin ki benden 🙂 Aklından böyle şeyler hiç geçirme, çünkü adın Hayal ama o hayalin kırıklığına uğrayabilirsin 🙂
Bu arada o kötü günlerinde neler yaşadığını az çok tahmin edebiliyorum. Evet fiziken bazen canımız çok acır, bunun üstüne birde iki misli ruhumuz acır. Bedenin acısı ne kadar şiddetli olursa olsun, ruh acısı her koşulda daha üstün, ağır gelir.
Ne yazık ki o acılarını yanlız yaşadın. Seninde dediğin gibi fiziken yan yana olamasakta, bil ki bundan sonra kardeşinin yüreği seninle. Allah yaşatmasın ama kötü gününde de, iyi gününde de seninle... Hem kimbilir belki bir gün birbirimizin gözlerine bakarak, sohbet edeceğiz 🙂
İnan ki, o güzel yüzünü, bakışları ile ortamı ısıtan gözlerini ben hissedebiliyorum. Yüreği kendinden de büyük kardeşim, sende iyi ki geldin ve ne iyi ettin de geldin...