İçgüdü

nisan

Yeni Üye
Üye
İçgüdü
Modası geçmiş olan bu kavram, bugün yalnızca yüzeysel bir anlamda kullanılmaktadır. Birbirleriyle aralarında korelasyon olmayan birkaç davranış özelliği için kullanılması ve bu özelliklerle ilgili yanlış anlamalara yol açması nedeniyle içgüdü terimi bugün kullanılmamaktadır. 1. İçgüdü ya da içgüdüsel davranış, genetik olarak belirlenen ve yaşantıdan bağımsız olarak gelişen davranış anlamına geliyordu. Bugün şu hususlarda fikir birliğine varılmıştır: (a) öğrenme (bkz.), yaşantının yalnızca bazı etkileriyle ilgili olduğundan, öğrenilmiş ve öğrenilmemiş davranış arasında ayrım yapmaya çalışmak yararlı değildir; (b) bütün davranışlar iç gelişime ve bazı ortamsal durumlara bağlı olduğundan, yaşantıya dayanan ve dayanmayan davranışlar arasında ayrım yapmaya çalışmak da yararlı değildir; (c) gelişimle ilgili olarak sorulacak yararlı sorular farklılıklara yöneltilmelidir. İki tür hayvan arasındaki davranış farkı genetik mi, yoksa ortamsal farklılıklara mı dayanmaktadır? Bunlar açıklandıktan sonra, genlerin ya da ortamın ne gibi etkiler yarattığı konusunda sorulacak sorulara uygun cevaplar bulunabilir. 2. «İç dürtü» anlamına gelen içgüdü. Freud, McDougall, Lorenz ve diğerlerinin kullandıkları, motivasyonla ilgili, modası geçmiş enerji modellerinde kökenini bulan bu kavram belki klinik bakımdan yararlı olmakla birlikte, bilimsel geçerliği düşüktür. Bu modeller davranış düzeyinde ele alındığında (a) çok kere faydacı açıdan kullanılır (örneğin, kuş niçin yuva yapar?-cevap: yuva yapma içgüdüsü nedeniyle); (b) çok kere davranışın değişik yönleri ve tipleri arasında, gerçekte varolmayan, ortak etkensel bir temel mevcut olduğunu varsayar; ve (c) çok kere hedef ya da tamamlayıcı stimulusların rolünü ihmal ederek, davranışın yalnızca eylemle sonuçlandığını varsayar. İçgüdü teriminin halâ kullanıldığı yerlerde, yazarın bunu hangi anlamda kullandığını anlamak için metnin dikkatle incelenmesi şarttır.
 
Geri
Üst