kanser en çok neyi sever

SadmiN

♥ Evli Mutlu Çocuklu ♥
Yönetici
kanser en çok neyi sever
Kanserin hücrenin yanlış beslenmesinden ortaya çıktığını biliyor muydunuz? Üstelik bunu da en çok sevdiği yiyeceği bol bol tüketerek kendimiz yapıyoruz. Kanser hücresini besleyen en önemli yiyeceğin şeker olduğu ise ispatlanmıştır
Her doktor öğrenciliği sırasında Otto Warburg'un buluşunu öğrenir. 1930'lu yıllarda Warburg kanserin en temel biyokimyasal sebebini, yani sağlıklı bir hücreyi kanser hücresinden ayıran şeyin ne olduğunu bulmuştur. Bu, o kadar önemli bir buluştur ki, Otto Warburg'a Nobel ödülü kazandırmıştır. Otto Warburg'a göre kanserin bir temel sebebi vardır. Bu da, vücudun normal hücrelerinin oksijenli solunumunun, oksijensiz - anaerobik-hücre solunumuyla yer değiştirmesidir. Buluş bize başka neleri anlatmaktadır? Birincisi, kanser, normal hücrelerden çok farklı bir biçimde metabolize olmaktadır. Normal hücreler oksijene ihtiyaç duyar; Kanser hücreleri oksijenden kaçınır. Oksijen terapisi alternatif kanser tedavisi uygulayan kliniklerde kullanılan bir yöntemdir.
Hasta hücreler aç kalsın
Vücut, kanseri beslemeye çalışırken mütemadiyen kapasitesinin üstünde çalışır. Kanser devamlı açlıktan ölmenin eşiğindedir ve vücuttan kendisini beslemesini talep etmektedir. Besin alımı kesilirse kanser açlıktan ölmeye başlar. Tabii kendisini beslemek için vücudun şeker üretmesini sağlayamazsa... Bu ziyan sendromuna kaşeksi denir. Kaşeksi, 'vücudun proteinlerden yeniden glükoz yapımı' işlemiyle, şeker elde etmesidir. Bu şeker kanseri besler. Vücut sonunda, kanser hücresini beslemeye çalışırken kendisi açlık çeker. Terapilerin hiçbirinde şekere de izin verilmez çünkü şeker kanseri beslemektedir.
TATLANDIRICI ÇÖZÜM MÜ
Kanser hücresini aç bırakmaya çalışan besin terapileri de vardır. Kanserin ne sevdiğini bilen hasta, bunları yemekten kaçınır. Kanser, çiğ yiyeceklerdense pişmiş yiyecekleri sever. Pişirme işlemi, besinlerdeki enzimleri ve vitaminleri yok etmektedir. Bir de, kanserin şeker sevdiğini aklınızdan çıkarmayın. Şeker yerine tatlandırıcı kullanmak çözüm değil. Tatlandırıcıların da vücuda ciddi zararları olduğu, yapılan araştırmalarla kanıtlandı. Örneğin, Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), sakarin içeren her türlü gıda maddesinin üzerine Sağlığa zararlıdır. Hayvanlar üzerinde yapılan testlerde kansere yol açmıştır' ibaresinin konmasını şart koştu. Aslında Nobel Tıp Odülünü alan Alman Otto Warburg yıllar önce (1931) kanser hücrelerinin sağlıklı hücrelerden farklı bir metabolizmasının olduğunu ve şekerin kanserli hücreleri beslediğini göstermiştir. Aşırı şekerli gıdalar yemek insülin direncine yani hiperinsülinizme yol açar. Hiperinsülinizm, insüline benzer büyüme faktörü bağlayıcı protein-1 ve -2 sentezini azaltarak serbest IGF-1 düzeyini artırır. Yani hücre üremesini kontrolsüz bir şekilde artırarak kansere neden olur.
Alüminyum kullanmayın
Aşağıdaki tedbirlerle kanserlerin en az üçte ikisi önlenebilir:
İnsülin direncini yenin.
Hiçbir şekilde tatlandırıcı ve tatlandırıcı içeren yiyecek ve içecek tüketmeyin.
Katkı maddesi ilave edilmiş, paketlenmiş gıdaları yemeyin.
Sebze ve meyve yiyin
Yeterli omega-3 alın
Kefir, yoğurt, turşu, sirke, nar ekşisi ve boza gibi probiyotiklerden zengin gıdalarla beslenin.
Günde iki diş sarımsak tüketin.
Günde 1-2 tatlı kaşığı zerdeçal tozu tüketin
Yeşil ve siyah çay tüketin (şekersiz!)
Streslerden uzak duru, iyi uyuyun
Çevresel toksinlerden ve sigaradan uzak durum.
D vitamini düzeylerinizi yükseltmek için dengeli bir şekilde güneşlenin
Yeteri derecede egzersiz yapın
Alkol kullanmayın
İşlenmiş soya ürünü yemeyin.
Yemekleri geleneksel yöntemler (buğulama, buharda pişirme) ile pişirin. Turbo fırınlar da kullanılabilir.
Hızlı pişirme yöntemleri (mikrodalga gibi) besin kayıplarına yol açar; ayrıca kanserojen ihtiva eder.
Toprak, cam ya da kalaylı bakır kapları tercih edin. Emaye ve çelik tencere sonraki tercihlerdir.
Teflon ve alüminyumu ise kesinlikle kullanmayın.



kaynak:YENİ ŞAFAK
 
Geri
Üst