Karadeniz Bölgesi Kültürel Gezi Rehberi

Cevap: Karadeniz Bölgesi Kültürel Gezi Rehberi

ŞELALELER DİYARI ...ERFELEK



Sinop’a 28 Km uzaklıkta, küçük ve şirin bir ilçedir ERFELEK. Eskiden halk arasında Cumayanı adıyla anılırmış. Bilinen geçmişi, yerleşim yeri olarak 1750 li yıllara dayanır. 1876 yılında Bucak olan beldenin adı Karasu olarak değiştirilmiş. 1911 yılında Nahiye merkezi olarak teşkilatlanan Karasu,1960 yılının 1 Nisan günü, tatlı bir," Nisan bir "şakası gibi ilçe statüsü kazanmıştır.

Bu şirin ilçe, bu günkü adını etrafındaki Erfelek ormanlarından almıştır.İlçenin kuruluşundan bir yıl sonra,Erfelek Belediyesi kurulmuştur.

İlçenin ekonomisi tarım,hayvancılık ve ormancılığa dayanır.İlçe topraklarının % 68 ‘i orman ve koruluk,%29.4 ‘ü tarım arazisi, %2,1’i de meradır.Nüfusunun büyük bir bölümü ormanlarda yaşamaktadır. Eğitim seviyesi ortalamalrın çok çok üzerinde olup,% 98 lik bir okuma-yazma oranına sahiptir. Geri kalan % 2 lık bölümü ise, yaş ortalaması okuma-yazma için elverişli olmayan yaşlılardan oluşur. Yıl içinde ortalama nüfusu 4.000 olan Erfelek’te ,yaz aylarında gurbetci hemşehrilerinin ilçeye dönmesiyle birlikte önemli bir nufus artışı gözlenir.

Cuma günleri, ilçenin ekonomık,toplumsal yaşamında ayrı bir yer tutar. Eski adının Cumayanı olarak anılmasına sebep olan,ilçe merkezinde cuma günleri üç ayrı Pazar kurulur. Yöre halkının köylerinden akın akın gelerek yetiştirdikleri sebze ve meyveleri bizzat satışa sundukları kadınlar pazarı,yakın il ve ilçelerden gelenler tarafından kurulan,kuru baklıyat türü ürünlerin satışa sunulduğu Karasu pazarı ve kavun karpuz pazarı her hafta Cuma günleri kurulur.

Çevre köylerin hemen tamamı,bu günde ilçeye iner,çarşı-Pazar ihtiyaçlarını karşılar,resmi dairelerdeki işlerini görür,Cuma namazını kılar,dost ve akrabalarını bu günde ziyaret eder ve varsa ürünlerini de satarak tekrar köylerine dönerler…

İlçe sınırları içinde bulunan tarihi seramik eserler,yer altı tünelleri,mağaralar ve savaş aletleri gib buluntular Erfelek’in köklü bir tarihe sahip olduğunu ve bu topraklar uzerınde çeşitli uygarlıkların yaşadıklarını gösterir.İlçenin kırsal kesimlerinde bulunan höyüklerden, bu yörenin ilk Tunç Çağı’nda (M.Ö:3000 ) yoğun iskan gördüğü anlaşılmaktadır.

Kestane,Erfelek’in ekonomık yaşamında önemli bir yer tutar.Yörede yetişen kestaneler,ince kabuğu ve piştikten sonra iç kabuğundan kolayca ayrılması ve lezzetlı tadı ile ün salmıştır. Ancak Geçmiş dönemlerde her mevsim kamyon-kamyon yurdun dört bir yanına kestane ihraç eden Erfelek bugun o eskı canlılıkdan uzak en durgun dönemlerini yaşamaktadır. Hemen herkesin bir Kestaneliğe sahip olduğu ilçede 1998 yılından beri belirsiz ve bilinmeyen bir nedenden dolayı kestanelikler hızla kurumaya başlamıştır. Kestaneliklerin kuruması ile başlayan ekonomık durgunluk bununla da sınırlı kalmayıp,kestaneye bağlı olarak, yöre halkının % 30 luk bir bölümünün gecim kaynağı olan arıcılık ve dolayısıyla Erfelek’in meşhur kestane balı da her gecen yıl duzen bir rekolte ıle durgunlugun diğer bir sebebidir.

Kestane ve arıcılktan, umudunu nerdeyse kesmeye başlayan yöre halkına bugun umut aşılayan en önemli bir doğal zenginlik ise Tatlıca şelaleleridir. Birkaç yıl öncesine kadar bilinmeyen bu doğal zenginlik, ilçenin cazibesini artırmış, Turizm sektörünün bir anda canlanmasına sebep olmuştur.Şelaleler bu nedenle yörenin geleceği ve kalkınmasında büyük önem taşıyor.Yöre halkı simdi artık umudunu Turizme bağlamış durumda.Öyle ki, eskiden kenti simgeleyen ve Belediyenin ambleminde yer alan kestane,yeni amblemde yerini şelale ve doğa sporları figürlerine bırakmış durumda…
Doğusunda Sinop,Batısında Ayancık,Güneyinde Boyabat ve kuzeyinde Karadeniz ile çevrili olan Erfelek,özellikel eko-turizm potansiyeli açısından keşfedilmeyi bekleyen bir cennettir. Doğa ve dağ turizmi açısından ilgi çekici ve olağanüstü görsellikte zenginlikleri saymakla bitmeyecek kadar fazladır. Nemli batı karadeniz iklimi ve çok soğuk olmayan kışları ile Erfelek ve yöresindeki 1600 metre yukseklıklere kadar tırmanan uçsuz bucaksız ormanlar tam bir gezi ve kamp alanıdır.Karışık tür ağaçlar ile bezenmiş bu doğal güzellik sonbaharda adeta bir renk cümbüşüne dönüşür. Yeşilden sarıya,sarıdan kırmızıya dönüşen bu görsel renk zenginliği insanda unutulmaz duyguların yaşanmasına sebep olmakta. Erfelek,Şelaleri,renk deryası ucsuz bucaksız ormanları,yöresel özelliklerini yitirmeden kalabilen yaylaları ile her mevsim bir başka güzeldir.Harikulade manzaraları ile fotograf meraklılarının da ilgi odağıdır.

Erfelek’te Tatlıca takım şelalelerinin dışında dört ayrı bölgede daha, bambaşka güzelliklere sahip şelaleler de bulunmaktadır.

Tatlıca Takım Şelaleleri :
28 Adet irili ufaklı şelaleden oluşur.1997 Yılında Erfelek Barajının yol yapım çalışmaları ile ulaşım sorunun ortadan kalkması sonucu gün yüzüne cıkmış kayıp bir vadide yer alırlar.

Horzum Şelaleleri : 10 Adet şelaleden oluşur

Hasandere Şelaleleri : 2 adet Şelaleden oluşur

Kızılcaelma Şelalesi ve Deli Kızın Şelalesi mutlaka görülmesi gereken doğal zenginliklerdir.


Ne Yenir ?
Çok farklı etnik yapısı ile Erfelek çok zengin bir mutfak kültürüne sahipdir.Nokul,Mantı ( kıymalı-cevizli), sipsi,herise, mısır ekmeği,mısır çorbası,gürcü mancarı, abaza baklası, mamalika,zılbıt böreği, ısırgan mıhlaması,ısırgan otu çorbası, gazıayak mıhlaması,etli kestane,don-pekmez ( elma-armut) ve papara yöreye has yemek çeşitleridir.

Yapmadan Ayrılma :
Şelalelerinin tamamını,hele de Ekım - Kasım aylarında iseniz mutlaka gezmeden, bir de Erfelek kestanesinin tadına bakmadan geri dönmeyin......
 
Cevap: Karadeniz Bölgesi Kültürel Gezi Rehberi

DAĞLARIN ARASINDA... TOKAT



Tokat, Karadeniz Bölgesinde Orta Karadeniz bölümünün iç kısımlarında yer alır. Kuzeyinde Samsun, kuzeydoğusunda Ordu, güneyinde Sivas, güneybatısında Yozgat, batısında: Amasya ili ile çevrilidir..

Akdağ ve Çamlıbel dağlarının oluşturduğu vadiler arasında bulunan Tokat'ta, Deveci Dağı, Dumanlı Dağı, Canik Dağları olarak sıralayabileceğimiz dağlık alanlar mevcuttur. Dağlar, genellikle ırmakların açıldıkları yerlerde ova ve yaylalar, yaklaştıkları yerlerde ise Karedenize parelel uzanan sıradağlar şeklinde devam ederler. Doğuya doğru gidildikçe dağlar birbirlerine çok yaklaşırlar ve yükseklikleri de artar. Bu nedenle önemli geçitler daha çok plato düzlüklerinin bulundukları yerlerdedir.

Dağlık alanlar İl topraklarının % 45 ni kaplar ve üç önemli sıra halinde uzanırlar. Kuzeyden güneye doğru birinci sırayı Canik dağları oluşturur.İkinci sırayı oluşturan yükseltiler; Kelkit-Tozanlı havzalarını ayıran su bölümü çizgisini oluşturan dağlardır.Üçüncü sıra Tozanlı vadisinin güneyinde uzanır. İlin en yüksek dağları bu yörededir.


İlde bulunan ovalardan, Kazova, Turhal Ovası, Erbaa Ovası, Niksar Ovası, Omala Ovası, Artova Ovası ve Zile Ovalarında önemli ölçüde tarım meyve ve sebzecilik yapılmaktadır. Yapılan araştırmalarda kiraz ve vişnenin en önemli gen kaynaklarının Tokat yöresinde olduğu ve Tokat'a özgü "Cerasus İnkana" adlı kiraz türünün endemik bir bitki olduğu görülmüştür.

Tokat'ta iklim hem Karadeniz iklimi hem de İç Anadolu' daki kara ikliminin etkisi altındadır. İlde Tozanlı, Kelkit ve Çekerek Çayı akmaktadır. Zinav Gölü , Güllü Köy Gölü, Kaz Gölü ve Almus Baraj Gölleri ilin doğasına ayrı bir güzellik katmaktadır. Kaz Gölü kuş cenneti konumuna uygun bir göl olup, Almus Baraj Gölü de su sporları için ideal bir parkur alanı oluşturmaktadır.

Tokat, Kelkit, Yeşilırmak ve Çekerek Nehri boyunca kurulan Hitit, Frig yerleşim alanları M.Ö. 4000- 2500 yılları arasında yüksek düzeyde kültür ve sanat yaşamına sahip olmuştur. Roma ve Bizans dönemlerinden sonra Danişmend, Selçuklu, İlhanlı ve Osmanlı dönemlerini yaşamıştır.

GEZİLECEK YERLER

Masat Höyük:
Tokat'ın Zile İlçesi Yalınyazı Kasabasında yer alan Masat Höyük'de M.Ö.3000'de Eski Tunç Çağı, M.Ö. 2000'de Hitit çağı, M.Ö. 1000'de Frig Çağını yaşayan 3 dönem mevcuttur. Masat Höyükte Kayseri'de Hitit imparatorluğuna bağlı bir uç beyinin sarayı bulunmuştur. Pişmiş toprak, metal ve cam eserlerin yanında Hitit Hiyeroglif (Resim Yazısı) yazısı ile yazılmış tablet en önemli eserdir.

Sulusaray (Sebastapolis):
Sulusaray Tokat'ın 68. Km. güneybatısında bulunmaktadır. Höyüğün M.Ö. 3000 yılında Eski Tunç, M.Ö. 2000 yılında Hitit, M.Ö. 1000 yılında Frigler zamanında iskan edilmiş olduğu, kazılarda ortaya çıkan pişmiş toprak eserlerle tespit edilmiş olup, çıkan bu eserler Tokat Müzesinde sergilenmektedir. Ayrıca Antik kentte yapılan çalışmalarda antik kentin sur duvarları, bir kilise kalıntısı, bir hamam ayrıca tabanı mozaiklerle kaplı olan sağlık merkezinin varlığı tespit edilmiştir. Bu mozaikler Sulusaray'da kapalı bir salonda teşhir edilmektedir.

Diğer arkeolojik alanlar ve antik yerleşim yerleri arasında, Horoztepe, Niksar, Tufantepe, Komana Pontika sayılabilir.

Mağaralar

Ballıca Mağarası :
Pazar ilçesinde bulunan Ballıca Mağarası 680 Metre uzunluğu ve 94 metre yüksekliği ile Dünyanın en gösterişli mağaraları içerisinde yer almaktadır.

Sulusaray Kaplıcası:
Tarihi Nice Polis Harabeleri arasında kaynayan Sulusaray Kaplıcaları ilde ve bölgede en önemli kaplıcadır. Kaplıca suyu 55 °c.dir. Minarellerine göre tuzlu, sülfatlı-hafif acı su olarak isimlendirilmiştir. Sulusaray Kaplıcası şu an romatizmal hastalıklardan rahatsız olanlara şifa vermektedir. Kaplıcanın bulunduğu yerde, sezon süresinde kiraya verilen pansiyon, Konaklama yerleri ve çadırları ile gelerek kamp kurmak isteyenlere de kamp yerleri verilmektedir.

Reşadiye Kaplıcası:
Reşadiye ilçesinde yer almaktadır. Ortalama sıcaklığı 40- 41 °c. dir. Romatizma, felçli hastalıklara ve kireçlenmelere karşı tedavi edici bir özelliği vardır. Kaplıca son derece modern motel, yıkanma havuzları ve tesislere sahiptir.

Yaylalar

Tokat'ta, Çamiçi, Topçam, Bizeri, Gürlevik, Batmantaş, Dumanlı Yaylaları yöre halkı tarafından ilgi çekmektedir.

Sportif Etkinlikler

Kamp-Karavan : Gümenek, Sulusaray Kaplıcası, Gıj gıj Dağı kamp ve karavan turizmi için doğal ortamlardır.

Trekking : Alan Yaylası-Akdağ Zirvesi (2000 m.) Ballıca Mağarası arası trekking sporunu sevenler için mükemmel bir alandır.

Kuş Gözlem Alanı : Kaz Gölü onlarca çeşit kuşun yuvalandığı, beslendiği sazlıkları ve görüntüsü ile tam bur kuş cenneti konumundadır.

Olta Balıkçılığı : İl, akarsu ve göllerinin yoğun olması nedeni ile olta avcılığı için ideal bir mekandır. Almus Baraj Gölü her türlü su sporlarına uygun doğal

NE ALINIR ?


Yazmacılar Çarşısı, Bakırcı, Zurnacı, Çarıkçı gibi el sanatlarının üretildiği çarşılarda pek çok hediyelik eşya alınabilir. En ünlüsü tahta baskı ile boyalı yazmalardır.


Ne Yenir ?
Tokat'ın yemek kültürü de oldukça zengin ve iştah açıcıdır. Tokat Kebabı, Etli Dolma, Bakla Dolması, Keşkek, Gendüme Çorbası, Bacaklı Çorba, Cevizli Çörek, Bezli Sucuk, Bat gibi yemeklerin yanında Tokat şarabı da sofralara ayrı bir renk katmaktadır. Özellikle dünyada sadece Tokat'ta üretilen Mahlep şarabının içimi ayrı bir zevktir.

Yapmadan Ayrılma :
Ballıca Mağarasını gitmeden,

Gökmedrese, Latifoğlu Konağı, Beysokağı, Sentemur Türbesi, Taşhan, Ali Paşa, Meydan Camileri, Hıdırlık Köprüsünü görmeden,

Enfes bir doğa harikası olan Kaz Gölü, Reşadiye Zinav Gölü, Almus Baraj Gölü, Topçam, Gürnlevik, Çamiçi gibi doğal mesire yerlerini gezip görmeden,

Tahta baskı ürünlerinin yapıldığı Yazmacılar Çarşısı, Bakırcı, Zurnacı, Çarıkçı gibi el sanatlarının yapıldığı yerleri gezmeden,

EI dokuma kumaşların ve otantik yöresel giyim kültürünün sergilendiği köyler ziyaret edilmeden,

Tahta baskı yazma almadan,

Tarihi Tokat hamamlarının birinde Türk Hamamının özelliklerini tanımadan,

Tokat yemeklerinden, özellikle Tokat kebabından yemeden, Tokat'ın enfes şaraplarından tatmadan,

Dünyaca ünlü Niksar Ayvaz Suyunu Kaynağından içmeden,

Tokat'dan ayrılmayın...
 
Cevap: Karadeniz Bölgesi Kültürel Gezi Rehberi

OY TRABZON... TRABZON



Doğu Karadeniz Bölgesinde yer alan Trabzon Kafkasların ve İran transit yolunun başlangıcında yer alır. Karadenize kıyısı olan diğer ülkelerin limanlarıyla bağlantısı bulunmaktadır. Tarihi ve doğa güzellikleri ile dört mevsim gezip görülebilecek turizm şehridir.

Güneyinde Gümüşhane ve Bayburt, batısında Giresun, doğusunda Rize illeri ile çevrili olan Trabzon, kuzeyinde de Karadenize kıyısı vardır. Yerleşim yoğunluğu sahil kesimlerdedir. Deniz seviyesinden başlayarak güneye doğru artan yükseklik bölgede 3000 metreyi bulur. Yüksek kesimlerde genellikle dağlar, tepeler ve yaylalar yer almaktadır.

Bitki örtüsü açısından son derece zengin olan Trabzon'da 440'ı bölgeye has, Türkiye genelinde nadir olan 2500 bitki türü bulunmaktadır.

Yıllık deniz suyu sıcaklığı ortalaması 16.1° olup, Ağustos ayında 27.5°C' ye ulaşır. En düşük değer ise, Mart ayında 6.0°C dır. Senenin her ayı yağışlı olan Karadeniz ikliminin bariz özelliklerini taşır.

Kent tarihinde ilk defa M.Ö. 5.yüzyılda Miletli Kolonistler tarafından kurulmuştur.

Roma ve Bizans devirlerini yaşayan Trabzon, 1204 yılında Pontus devletinin başkenti olmuştur.

1461 'de Fatih Sultan Mehmet tarafından alınan kentte Yavuz Sultan Selim Şehzadelik yapmış Kanuni Sultan Süleyman bu kentte doğmuştur.

GEZİLECEK YERLER

Trabzon Kalesi:
Yörenin en iyi korunmuş eseridir. Şehir merkezinde ve denizden tepelere kadar uzanmaktadır.

Cephanelik:
İç içe geçmiş iki yuvarlak yapıdan oluşan kulede dış yapının iki katı tam olarak ayaktadır. Üçüncü katın pek az bir kısmı günümüze gelmiştir. İç ve dış yapılarda kemerli 13'er adet pencere bulunmaktadır. Her katta bulunan 13 pencere sık ve muntazam aralıklıdır.

Dış yapıda bulunan giriş pencerelerle aynı yükseklikte ve biraz daha geniş bırakılmış olup, kuzeybatı yönüne düşmektedir. Üzerindeki kitabe kısmı boştur. Üçüncü katın mevcut olan duvarında, kapıyla aynı hizada, kare bir taş levha, içinde H. 1302 senesiyle tuğra bulunmaktadır. Kare levhanın dört köşesinde kabartma rozetler bulunmaktadır.

Köşkler :

Atatürk Köşkü:
Soğuksu semtinde küçük bir çam korusu içinde yer alıp 20.yüzyılın hemen başında yaptırılmış, Atatürk 1934 ve 1937 yıllarında Trabzon'u ziyaretlerinde bu köşkte konuk edilmiştir. Onun ölümünden sonra Trabzon Belediyesi tarafından, dönemde kullanılan eşyalarla dekore edilerek, Atatürk Müzesi olarak ziyarete açılmıştır. Ulu önderimiz 1937 yılında vasiyetnamesinin bir bölümünü bu konakta yazmıştır.

Cami ve Kiliseler :

İnanç turizmi açısından önemli bir merkez olan Trabzon'da önemli camiler Gülbaharhatun Camisi, İskenderpaşa Camii, Çarşı Camisi, Büyük İmaret Camisi; önemli kiliseler Haghios Eugenius Kilisesi (Yeni Cuma Camii), Panaghia Chrysocephalos Kilisesi (Fatih Camii), Santa Maria Kilisesi, Ayasofya Kilisesi, Santa(Dumanlı) kiliseleridir.

Hanlar :

İlde bulunan hanlar, Vakıfhan, Taşhan, Alacahandır. Ayrıca Taşhan'ın yanında bir de Bedesten bulunmaktadır.

Maçka-Mavura Yaylası :

Ulaşım: Maçka'nın18,5 km. batısındaki Mavura yaylasına yaz aylarında minibüs bulunabilir.

Özellikler: Elektrik ve su olan yaylada, yayla mevsiminde kır kahvesi, bakkal, kasap, manav hizmet vermektedir. Mavura yaylasıyla Solma yaylası arası 3,5 km. orman manzaralı toprak yol, yaya yürüyüş için idealdir.

Konaklama-Yeme-İçme: Konaklama yeri bulunmadığından kamp malzemeleri getirilmelidir. Temel ihtiyaçlar yayladaki günübirlik yerlerden karşılanabilir.

Maçka-Kiraz Yaylası :

Ulaşım: Maçka İlçesi Gürgenağaç köyü arası 22 km. asfalt yol olup, Gürgenağaç köyünden güneye doğru 7 km. toprak yolla ulaşılabilir. Yaz mevsiminde ticari araçlarla yolcu taşımacılığı yapılmaktadır.

Özellikler: 1. 850 m. rakımlı yaylada alt yapı hizmetleri tamamlanmış durumdadır. Yaylanın içinden akan buz gibi suda alabalık avlanabilir, yaylada çim kayağı yapılabilir. Temmuz ayının üçüncü cuma günü "Ayeser Şenlikleri" kutlanmaktadır.

Elektrik, PTT ve çeşme gibi altyapıya sahip yaylada, bakkal, kır kahvesi, kasap, et lokantası hizmet vermektedir.

Konaklama-Yeme-İçme Hamsiköy ve Gürgenağaç köylerinde pansiyonlarda konaklanabilir. Her türlü ihtiyaç yayladaki alışveriş yerleri ve lokantalardan karşılanabilir.

Lapazan Yaylası :

Ulaşım: Gürgenağaç köyünün güneyinde 2. 200 m. rakımlı yaylaya 27 km. toprak yoldan arazi vitesli araçlarla gidilebilir.

Özellikler: Altyapıya henüz kavuşmamış yaylada Haziran - Temmuz aylarında yer yer kar yığınları görülmektedir. Aşınmaya dayanıklı bitki örtüsü çim kayağına elverişlidir.

Konaklama-Yeme-İçme: Tamamen bakir olan yaylaya kamp malzemeleri ve temel ihtiyaç malzemeleri getirmelidir.

Maçka-Çakırgöl Yaylası :

Ulaşım: Yaylaya Maçka - Meryemana yolunun 5 kilometresinden sağa ayrılan toprak yoldan 90 km. ilerledikten sonra ulaşılabilir. Yol üzerindeki yaylaların bir kısmına ticari araçlarla yolcu taşımacılığı yapılmaktadır. Çakırgöl yaylasına arazi tipi araçlarla gidilmelidir.
Özellikler: 2. 504 m yükseklikteki Çakırgöl yaylasına yol üzerinde; Arnavutluk, Kırantaş, Akarsu, Ayraksa, Livayda Kurugöl, Mesaraş Furnoba, Kasapoğlu, Camiboğazı, Ortaoba ve Deveboynu yaylaları bulunmaktadır.

Konaklama-Yeme-İçme: Yaylaya kamp malzemeleri ve temel ihtiyaç malzemeleri getirmelidir.

Çaykara - Uzungöl Turizm Merkezi :

Ulaşım: Çaykara ilçesine 20 km. mesafedeki Uzungöl'e yaz kış ulaşım aracı bulunmaktadır.

Özellikler: 1. 250 m. yükseklikteki Uzungöl, eşsiz doğal güzellikleri ile Karadeniz'in son yıllardaki en gözde turizm merkezlerinden biridir. Altyapı hizmetleri tamamlanmış durumdadır. 500 bin m2 alana sahip olan gölde alabalık ve sazan balığı yaşamaktadır. Uzungöl'ün 10 km. güneyinde 3000 m. yükseklikte Holdizon dağlarında, Balıklıgöl çevresinde yaya yürüyüş yapılabilir ve vahşi doğa şartlarında yaban hayatı izlenebilir.

Konaklama-Yeme-İçme: Uzungöl'de göl manzaralı konaklama tesisleri, yeme-içme yerleri bulunmaktadır. 72 yataklı ahşap bungalovlar ve restoranlar yaz kış işletilmektedir.

Karadağ Turizm Merkezi - Karadağ Yaylası :

Ulaşım: Akçaabat - Düzköy yolunun 12. kilometresinden batıya dönülerek 28 km. toprak yolla gidilebilen yaylaya, yayla mevsiminde ticari taşıtlarla yolcu taşımacılığı yapılmaktadır.

Özellikler: 1. 946 m. yükseklikteki yayla bol oksijeni ile akciğer tedavisi görmüş hastaların tatil için tercih ettiği yerdir. Alt yapı hizmetleri tamamlanmış olan yaylada hediyelik eşya satış yerleri bulunmaktadır. Yaylada yaban hayatı da oldukça zengindir.

Konaklama-Yeme-İçme: 10 yataklı pansiyonda konaklanabilir. Yaylada bakkal, fırın, kır kahvesi ve lokanta hizmet vermektedir.

Karadağ Turizm Merkezi - Hıdırnebi ve Kuruçam Yaylaları

Ulaşım: Yaylalara Akçaabat - Düzköy yolunun I2.nci kilometresinden batıya dönülerek on kilometrelik toprak yolla ulaşılmaktadır. Yolu yaz-kış ulaşıma açık olan yaylalara ticari taşıtlarla yolcu taşımacılığı yapılmaktadır. Kuruçam - Hıdırnebi yaylaları arası bir kilometredir.

Özellikler: 1. 742 m. yükseklikteki yaylalarda alt yapı hizmetleri tamamlanmış durumdadır. 20 Temmuz'da başlayıp üç gün süren Hıdırnebi şenliklerinin düzenlendiği Hıdırnebi tepesi doğal manzara seyir terası konumundadır. Orman içinde kurt, tilki, çakal vb. yabani hayvanları izlenebilir, foto safari yapılabilir.

Yörede yaşayan köylüler, püsküllü çanta, alaca çorap, örme sepet, yayık, kaşık vb. ağaç mutfak eşyaları satmaktadır.

Konaklama-Yeme-İçme: Yayladaki bakkal, manav, kasap, fırın, lokanta ve kır kahveleri ve yayla mevsiminde işletilen pansiyonlar bulunmaktır. Yol üzerinde Acısu köyünde maden suyu kaynağı ve pansiyon bulunmaktadır.

Tonya - Erikbeli Turizm Merkezi - Erikbeli Yaylası :

Ulaşım: Tonya ilçesinden güneye 24 km. toprak yolla ulaşılan, Erikbeli yaylasına yaz aylarında ticari taksi ve dolmuşlarla yolcu taşımacılığı yapılmaktadır

Özellikler: 1. 800 m. yükseklikteki yaylada alt yapı hizmetleri tamamlanmış durumdadır. Erikbeli Turizm Merkezi, Kadırga, Çatma Obası, Sazalanı, Zigana, Ken yaylalarına giden yolların birleştiği kavşaktadır. Erikbeli, Sazalanı, Ken, Sinlice, Şıkkıranı ve Siz dağı yaylaları arası doğa yürüyüşü için idealdir. Ken yaylası Erikbeli Turizm Merkezi'nin 9 km. kuzeyinde, Şıkkıran yaylası 19 km. kuzeyinde orman içerisindedir.

Konaklama-Yeme-İçme: Konaklama için kamp malzemeleri getirilmelidir. Ancak yayladan et, süt, yumurta, ekmek gibi gıda maddelerini temin edilebilmektedir.

Sazalanı Yaylası :

Ulaşım: Tonya'ya 24 km. mesafedeki Erikbeli Turizm Merkezi'nin 5 km. batısında yer alan Sazalanı yaylasına ham toprak yolla ulaşılmakta olup, yayla mevsiminde ticari araçlarla yolcu taşımacılığı yapılmaktadır.

Özellikler: 1. 700 m. yükseklikteki yaylada alt yapı hizmetleri tamamlanmış durumdadır. Yaylada lokanta, kır kahvesi, bakkal bulunabilir.

Konaklama-Yeme-İçme: Konaklama için kamp malzemeleri getirilmelidir. Ancak yayladan temel ihtiyaç malzemeleri karşılanabilir.

Sis Dağı Yaylası :

Ulaşım: Tonya'ya 24 km. mesafedeki Erikbeli Turizm Merkezi'nden sonra kuzeybatıya 25 km. toprak yolla Sis dağı yaylasına ulaşılır.

Özellikler: 1. 550 m. yükseklikteki yaylada kısmen altyapı hizmetleri getirilmiştir. Bakkal, kasap ve kır kahvesi bulunabilir. Her yıl Temmuz ayının üçüncü cumartesi günü Sis Dağı Şenlikleri yapılmaktadır.

Konaklama-Yeme-İçme: Konaklama için kamp malzemeleri getirilmelidir. Ancak yayladan temel ihtiyaç malzemeleri karşılanabilir.

Kadırga Yaylası :

Ulaşım: Kadırga yaylası, Tonya'ya 24 km. mesafedeki Erikbeli Turizm Merkezi'nin 14 km. doğusundadır. Ham toprak yolla ulaşılan yaylaya yaz aylarında ticari taşıtlarla yolcu taşımacılığı yapılmaktadır.

Özellikler: Yayla, 2. 300 m. yükseklikte ağaç yetişme sınırının üzerindedir. Her yıl Temmuz ayının üçüncü cuma günü kutlanan Kadırga Şenlikleri'ne on binlerce kişi gelmektedir. Halk oyunları gösterileri, yarışmalar, davul zurnalı eğlenceler sırasında tonlarca et, ekmek, yayık ayranı tüketilen Kadırga Şenlikleri büyük bir pazara, panayıra benzemektedir.

Elektrik, su, WC. gibi altyapıya sahip yaylada bakkal, kasap, fırın, lokanta, tuhafiyeci, kır kahveleri hizmet vermektedir.

Konaklama-Yeme-İçme: Konaklama için kamp malzemeleri getirilmelidir. Ancak yayladan temel ihtiyaç malzemeleri karşılanabilir.

Çatma Obası Yaylası :

Ulaşım: Tonya'ya 24 km. mesafedeki Erikbeli Turizm Merkezi'nin 14 km. doğusunda yer alan Kadırga yaylasının 9 km. güneyindedir. Yaylaya özel araçlarla gidilebilir.

Özellikler: 2. 200 m. yükseklikteki Çatma obası küçük bir yayladır. Erikbeli-Kadırga-Çatma Obası Yaylası ve Zigana Kayak Merkezi arasında doğa yürüyüşü yapılabilir. Mızraklı Su, Şehitler tepesi, Çıngıraklı kuyu gibi efsaneleri olan mekanları vardır.

Mızraklı Su: Efsaneye göre, savaş sırasında çok susayan asker bir mızrağı ortadan kırıp sağa sola bütün gücüyle fırlatır. Mızrağın bir parçasının saplandığı yerden su çıkar, diğer parçasının saplandığı yerde su kaybolur. 50-60 metre aşağıda esrarengiz bir şekilde çimlerin arasında yok olan suyun çıktığı bölüm, günümüzde beton koruma altına alınmıştır.

Çıngıraklı Kuyu Bu adı, kuyuya atılan bir taş parçasının uzun süre ses çıkarmasından almaktadır. Girişin uzun zaman karla kapalı kaldığı mağara bulunmaktadır.
Konaklama-Yeme-İçme: Konaklama ve yeme-içme malzemeleri getirilmelidir.

Düzköy (Haçka Obası) Yaylası :

Ulaşım: Yaylaya, Trabzon'a 40 km. mesafedeki Düzköy ilçesinden güneye 12 km. toprak yolla ulaşılabilinir.

Özellikler: 1. 784 m. yükseklikteki yaylada alt yapı hizmetleri tamamlanmış durumdadır. Yaylada bakkal, kasap, manav, fırın ve kır kahveleri bulunmaktadır. Temmuz ayının üçüncü cuma günü Kadırga, 14 Ağustos da Karaabdal şenlikleri yapılan yaylada Haçkalı Baba türbesi ilgi çekmektedir.
Konaklama-Yeme-İçme: 20 pansiyonda konaklanabilir. Her türlü yeme-içme imkanı bulunmaktadır.

Mağaralar :

Çalköy Mağarası Akarsu Köyü Mağarası

Mesire Yerleri :

Boztepe:
Trabzon kentini panoramik açıdan görünümünü sağlayan bölge, yaz mevsiminde gezi ve dinlenme alanı olarak kullanılmaktadır. Otomobil ile ulaşım mümkün olup yeme-içme tesisleri oldukça gelişmiştir.

Çamburnu:
Trabzon-Rize Devlet Karayolu üzerinde Sürmene İlçesine bağlı çamlık-plaj ve piknik alanıdır.

Sera Gölü:
Sera Gölü, Trabzon'un batı sahilinde,şehir merkezine 8 km. uzaklıkta bulunan, denize 2 km. mesafede, Akçaabat İlçe sınırlan içerisinde krater bir göl oluşumudur. 1950 yılında meydana gelen bir toprak kayması sonucunda oluşmuştur. Yeme-içme tesisleri yanı sıra piknik alanı olarak da düzenlenmiştir.

NE ALINIR ?

Eskinin daracık arnavut kaldırımlarının üzerinde yürüyüp tek katlı arasta biçimli ve koridoru andıran, hemen hemen tüm Trabzon halkının alışveriş mekanı olan kemeraltında Trabzon'a has telkari usulü ile el yapımı gümüş eşyaları görmelisiniz. Altıncılar ve gümüşcüler çarşısını mutlaka gezmelisiniz.

Ne Yenir ?
Pek çok yemeği yapılan hamsi, karalahana ve mısır ekmeği, hamsi kuşu, hamsi pilavı, hamsili kaygana, hamsi tava, lahana kavurması, hoşmerim, Akçaabat Köftesi, kıymalı ve peynirli Trabzon pidesi, Hamsiköy sütlacı yöre yemeklerindendir.



Yapmadan Ayrılma :
Yörenin en iyi korunmuş, denizden tepelere kadar uzanan Trabzon Kalesini gezmeden,

Şehrin 7 km güneybatısında soğuksu mevkiinde 19.yüzyıl sivil mimari örneği ile yapılmış ve Trabzon halkının Atatürk'e bir hediyesi olan Atatürk Köşkünü ziyaret etmeden,

Fatih veya İrena Kulesi olarak bilinen ve Cephanelik olarak kullanılan mekanı görmeden,

Yayla şenlikleri mayıs ayının ilk pazar günü başlayarak ağustos ayının sonuna kadar süren festivaller Trabzon'un simgesi halindedir. Festival tarihlerinde Trabzon'a gelirseniz festivale katılmadan,

Kışın Trabzon'a geldiyseniz, Sümela Manastırını kar altında görmeden,

Sümela Manastırı gezisi sonrası yol güzergahında bulunan lokantalarda, kara lahana dolması, kayana, Hamsiköy'de Hamsiköy Sütlacı yemeden,

Uzungölü gezmeden,

Tereyağında alabalık ve tüm Karadenize özgü yemekleri tatmadan... Dönmeyin.
 
Cevap: Karadeniz Bölgesi Kültürel Gezi Rehberi

KARA ELMAS DİYARI... ZONGULDAK



Zengin bir tarihi geçmişi olan, göz alabildiğince yeşili, bin yıllık mağaraları, doğal ve tarihi güzellikleriyle Zonguldak görülmeye değer bir ildir.

Oldukça engebeli bir arazi üzerine kurulmuş olan kent topraklarının önemli bir bölümünü, akarsu vadileriyle yer yer derin bir biçimde parçalanmış alanlar ve orta yükseklikteki dağlar oluşturur.

Bol yağışlı bir iklime sahip olan Zonguldak, akarsular bakımından da oldukça zengindir. Filyos Irmağı, Devrek Irmağı, Alaplı Irmağı, Gülüç Çayı ve Üzülmez Dereleri ilin en önemli akarsularıdır. Karadeniz Ereğlisi' nde Kızılcapınar ve Gülüç, Merkez'de Ulutan baraj gölleri ile Karapınar'da Çobanoğlu, Çatalağzı'da ise Dereköy göleti ilin yapay gölleridir.

İl topraklarının % 52'si ormanlarla kaplıdır. Yörenin yüksekliklerinde iğne yapraklı, daha aşağılarda yayvan yapraklı, akarsu kenarlarında ise kavak, söğüt gibi ağaçlar bulunmaktadır. Bu ana yeşil dokuyu bol çeşitli orman altı bitki türleri tamamlamaktadır. Zonguldak' da Karadeniz iklimi görülmektedir. Mayıs - Ağustos ayları arasındaki ortalama deniz sıcaklığı 20 C' dir.

Zonguldak ve çevresi; Hitit, Frig, Pers, Roma, Bizans, Selçuklu, Danişmend, Candaroğulları ve Osmanlı dönemleri yaşamıştır. Zonguldak şehir merkezi, maden kömürünün bulunması sonucu 1849 yılında yerleşim yeri olarak kurulmaya başlanmıştır.


GEZİLECEK YERLER :

Halil Paşa Konağı :

Zemin + 3 katlı, orta sofalı plan tipinde ve kargir olan yapı, 19. yüzyıl sonlarına doğru kentin ileri gelenlerinden Halil Paşa Karamahmutoğlu tarafından yaptırılmış ve antik spoli malzemelerden de yararlanılarak ilgi çekici hale getirilmiştir. Bir dönem ortaokul ve Kız Meslek Lisesi olarak da kullanılan yapı, 1988 yılında Kültür Bakanlığı'na tahsis edilmiş ve 1989 yılında başlanan restorasyonu 1998 Mart ayında bitirilmiştir.

1988 yılı Eylül ayından itibaren Atatürk Kültür Merkezi'nde faaliyetlerini sürdüren Ereğli Müze Müdürlüğü, 17.3.1998 tarihinde restorasyonu tamamlanan Halil Paşa Konağı'na taşınmıştır.

Teşhir-tanzim çalışmaları tamamlanan binanın zemin katı idarî bölüm olarak kullanılmaktadır. Müzenin birinci katında, Ereğli ve çevresinde toplanan Grek, Roma, Bizans dönemlerini yansıtan mermer mezar stelleri, pişmiş toprak amphoralar, figürlü mermer sütun başlıkları, cam kaplar ve takılar, çeşitli madeni eserler ve pişmiş topraktan yapılmış kaplar, kandiller, dokuma ağırlıkları ve figürinlerden oluşan arkeolojik eserler ile Lidya, Grek, Roma, Bizans, Abbasi, Emevi, Sasani, Artuklu, Selçuklu ve Osmanlı sikkeleri koleksiyonlarından oluşan eserler teşhir edilmektedir. İkinci katta çeşitli erkek ve kadın giysileri ile yöreye özgü bir dokuma olan "Elpek" kumaşı ve ipliği, dokuma aletleri, mendil, bohça, örtü gibi dokuma türleri, silahlar, takılar, mühürler tütünle ilgili eşyalar, tespih, saat, mutfak eşyaları, ölçü ve tartı aletleri ve yazma eserlerden oluşan yöresel etnografik eserler sergilenmektedir. Üçüncü kat, dönemine uygun döşenmiş müze-ev olarak düzenlenmiştir. Müze bahçesinde ise, çeşitli dönemlere ait lahitler, sütun başlıkları, sütun kaideleri, sütunlar, yazıtlı bir taş, mimarî parçalar ve bir anıt mezardan oluşan taş eserler sergilenmektedir.

Plajlar :

80 km'lik kıyı şeridi boyunca çok sayıda doğal plaj ve kumsal bulunmaktadır. Doğu yönünden itibaren Sazköy, Filyos, Türkali, Göbü, Hisararkası, Uzunkum, Kapuz, Karakum, Değirmenağzı, Ilıksu, Kireçlik, Armutçuk, Karadeniz Ereğli, Mevreke, Alaplı ve Kocaman mevkiileri yaz boyunca yöre halkının akın ettiği kumsallardır

Mesire Yerleri :

Merkezde Ulutan Baraj Gölü, Ereğli'de Kızılcapınar Baraj Gölü ve Gülüç Baraj Gölü, Çatalağzı beldesinde bulunan Dereköy Göleti ile Karapınar beldesinde bulunan Çobanoğlu Göleti (18 ha) içme suyu ya da sanayi amaçlı yapay göllerdir. Bu göllerin çevresi yöre halkınca günübirlik dinlenme alanları olarak kullanılmaktadır. Merkez Kokaksu mevkiinde bulunan Harmankaya, Kozlu beldesinde Değirmenağzı ve Ereğli'de Güneşli Şelaleleri ilin en önemli çağlayanları olup, trekking amaçlı olarak kullanılmaktadır

Mağaralar :

Cehennemağzı Mağarası, Gökgöl, Kızılelma, İnağzı ve Cumayanı Mağaraları görülmeye değerdir.

Koruma Alanları :

Zonguldak - Çitdere Tabiatı Koruma Alanı

Konumu: Batı Karadeniz Bölgesinde, Zonguldak ili, Yenice ilçesi, Şekermeşe ve Dibekyanı mevkiinde yer almaktadır. Saha 72.15 Ha. dır.

Ulaşım: Sahaya Zonguldak-Ankara devlet karayolu Yeniçe sapağından ayrılan 45 km.lik yol ile ulaşılabilir.

Özellikleri: Çok çeşitli orman ağacı türlerinin bir arada bulunduğu eşsiz bir ekosistem özelliği, Istranca meşesi (Quercus hartwvissiana) nin dünyada eşine ender rastlanan boy ve çaptaki örneklerinin varlığı, aralarındaki nesli tehlikeye düşmüş veya düşebilir türlerinde yer aldığı eşsiz yaban hayvanları topluluğuna sahip olması özelliklerini oluşturmaktadır.

Istranca meşesi (Quercus hartwvissiana), kayın (Fogus orientalis), gürgen (Carpinos betilus), göknar (Abies bornmülleriana), dişbudak (Fraxinus excelsior), akçaağaç (Acer platano-ides),karaçam ((Pinus nigra), sarıçam (Pinus sylvestris), porsuk (taxsus baccata), ıhlamur (Tilia tomentosa),kayacık (Ostrya carpinifoliç), karaaağaç (Ulmus campestris), kuşburnu (Rosa canina), Üvez(Sorbus aucuparia) sahada bulunan ağaç türleridir.


Başlıca hayvan türleri ise; geyik, karaca, ayı, domuz, kurt, tilki, sansar, başak, yaban kedisi, tavşan, çulluk, tahta güvercin, alakarga, atmaca, ispinoz ve kara tavuktur.


Sportif Etkinlikler :

Avcılık:
Zonguldak İli av ve yaban hayatı anlamında da çeşitlilik ve zenginlik göstermektedir. Özellikle Merkez, Devrek, Gökçebey ve Karadeniz Ereğli civarında bulunan orman alanlarında ayı, domuz kurt, tilki, porsuk- çakal- dağ keçisi, sincap, karaca, tavşan, gibi yaban hayvanları ve yaban ördeği, yaban güvercini, çulluk, bakal gibi kuş türleri avlanmaktadır. Akarsularda sazan, alabalık, karabalık ve mercan, denizde ise istavrit, hamsi, mezgit, palamut, barbunya gibi balıklar avlanmaktadır. Yaban hayatına yönelik avlanma daha çok hobi ya da boş zaman faaliyeti olarak yapılmakta iken, denizlerde yapılan avlanma ise ticari amaçlı olarak gerçekleştirilmektedir.

Bisiklet Turları:
Ereğli çevresinde bisikletli doğa gezileri düzenlenmektedir. Ereğli-Armutçuk Gökçeler yönünde hem bisiklet gezisi için uygun eğime sahip yol hem de yol güzergahı boyunca tarihsel değerleri ve doğal güzellikleri görme ve izleme olanağı bulunmaktadır.

Olta Balıkçılığı :
Başta Karadeniz olmak üzere, Ulutan Baraj Gölü, Kızılcapınar Baraj Gölü ile Filyos Irmağı, Devrek Çayı, Gülüç Çayı ve Alaplı Çayı olta balıkçılarının rağbet ettiği başlıca yerlerdir. Ayrıca Bostandüzü, Ilıksu mevkiilerinde bulunan dereler de olta balıkçılığı yapılmaktadır.

Dağ Doğa Yürüyüşü:
Alaplı'da Bacaklı Yayla, Bölüklü Yayla ve Kız Kulağı Yaylası, Merkezde Göldağı, Esenlik, Beycuma Yayla Mevkii, Devrek'de Bostandüzü, Dirgine Vadisi ve Yedigöller, Gökçebey'de Pamukdüzü Mevkii dağ doğa yürüyüşü yapmak isteyenlerin en fazla ilgi gösterdiği noktalardır. Ayrıca, Harmankaya, Güneşli ve Değirmenağzı şelalelerinin bulunduğu doğal güzergah da, trekking amaçlı gezilerde ilk akla gelen yerlerdir.

Yatçılık:
Her yıl Ataköy Marina tarafından düzenlenen Uluslararası Karadeniz Yat Rallisi (Kayra) kapsamında, ralliye katılan yatlar Zonguldak

NE ALINIR ?

Devrek Bastonu, elpek bezi, madenci heykelcikleri tercih edilen hediyelik eşyalardır.





Ne Yenir ?
Yöre mutfağı ağırlıklı olarak unlu (buğday ve mısır unu) mamullerden yapılan yemek türlerinden oluşmaktadır. Su böreği, kabaklı börek, bazlama, cizleme, gözleme, kömeç ekmeği, pide türleri, tarhana çorbası, uğmaç çorbası, göce çorbası, malayı yöresel yemekler arasında sayabiliriz. Ereğli pidesi ve Osmanlı çileği, Çaycuma yoğurdu, Devrek çöreği ve simdi ile Zonguldak ormanlarında yetişen kuzu kestanesi yörenin adıyla özdeşleşmiş yiyecekleridir.



Yapmadan Ayrılma :
Zonguldak-Kozlu karayolu üzerindeki Uzunmehmet adına yapılmış anıtı görmeden,

Yaklaşık 4 km'lik bir trekking gezisi sonucu ulaşılan bir doğa harikası olan Harmankaya Şelalelerini görmeden,

Devrek ilçesi, Bostandüzü Orman Dinlenme yerinde mola verip doğa fotoğrafı çekmeden,

Ereğli ilçesindeki dinsel ve mitolojik özelliklerinden dolayı rağbet gören Cehennemağzı Mağaralarını gezmeden,

Ereğli Müzesini gezmeden, Zonguldak'dan ayrılmak olmaz...
 
Cevap: Karadeniz Bölgesi Kültürel Gezi Rehberi

Doğa,Deniz,kumsal ve Tatil. BARTIN



Batı karadeniz bölgesinde, ormanlar ile denizin dantel gibi iç içe kaynaştığı,59 km.lik sahil şeridi ile tatilcilerin gözde mekanlarındandır BARTIN…

“Suların ilahı”, “Genç bakire “, anlamına gelen Parthenios ırmağından (Bartın ırmağı) adını alarak, “Parthenia” antik adı ile anılır. Tarih boyunca Gaskalar,Hititler,Bithinia ve Frig uygarlıklarına vatan olmuştur BARTIN. Sonraki dönemlerde ise Miletliler, Kimmerler, Lidyalılar,ve Perslerden sonra Pontus egemenliğinde kalmıştır. Roma ve Bizans yönetiminde yaklasık 1.300 yıl kadar kalan BARTIN, Cenovalılar,Selçuklu Devleti, Candaroğulları Beyliği ve 1.392 yılında Osmanlı sınırları içine katılmıştır.

Çok yüksek olmamakla birlikte sahil şeridinde dik ve sarp dağlarla çevrili olan Bartın bölgesinde ; Karadağ, Aladağ,Kocadağ,Karasu ve arıt dağları en büyük dağlardır. Ormanlarla kaplı dağları yararak denize ulaşan en önemli akarsuyu Bartın ırmağı ve onun kolları olan Kocanaz ve Kocaçay’dır.

Bartın bölgesinin sık orman dokusu içinde,meşe,kayın,gürgen,kestane,ıhlamur,akcaağaç, defne,çam,köknar, zakkum,kızılcık,kuşburnu,kavak ve incir sıkca rastlanan türlerdir. Bozayı,yaban domuzu,tavşan,karaca,kurt, çakal,gelincik,tilki,sincap,şahin,atmaca,leylek,bı ldırcın,karatavuk ise sıkca görülen yaban hayatı üyeleridir. Arazi yapısının % 35 i tarım için uygun vasıflardadır ve Buğday,mısır,patates,sebze ve meyve üretimi yapılmaktadır.Son yıllarda ise Bartın’da çilek üretimi önemli bir hızda artmaktadır. 25 MAYIS -15 Haziran tarihleri arasında “Bartın Çilek Festivali” yapılmaktadır.

Yörede el sanatları açısından en başta genç kızların elişleri gelir.17.yy dan günümüze kadar ulaşan siyah veya beyaz tül üzerine gümüş tel işlenerekyapılan “telkırma” yazmalar,”çatkı” denilen başörtüleri, yastık, çarşaf, bohça ve karyola etekleri günümüzde azalarak da olsa devam eden el sanatlarıdır ve yerli yabancı ziyaretcilerin ilgisini çekmektedir.

Amasra kalesi,Fatih camii,Bedesten,Kuş kayası yol anıtı,Aya Nikolas kilisesi,Taşhan, Hisarkale mahzeni yöredeki belli başlı tarihi eserlerdir. Ancak 18-19 yy geleneksel Türk evleri mimari özelliklerini taşıyan, alt katı taş,üst katı ahşaptan yapılma Bartın evlerinin, bu tarihi doku içinde ayrı bir yeri ve değeri vardır.

İnkumu,Amasra,Güzelcehisar,Mugada,Kızılkum,Çakraz, Akkonak,Göçkün,Çambu,Kurucaşile,Tekkeönü ve Kapısuyu plajları ve daha onlarca koy,deniz ve ormanın güzelliklerini aynı anda yaşamak isteyenlerin tercih ettiği bakir doğal alanlardır. Ayrıca Kumluca Kızıllar köyü yakınında Aksu çayı ve Ulus ilçesine 17 km uzaklıkta Ulus cayı üzerinde 30 m yükseklikten süzülerek dökülen iki adet şelale de diğer doğal güzellikleridir.

Amasra ilçesi,Karakoçak köyü,Kuyupınar mahallesindeki Gürcüoluk mağarası,sarkıt,dikit ve travertenleri, 15 odadan olusan dehlizleri ile görülmesi gereken doğal güzelliklerdir.


Ne Yenir ? Yörede balık cok ve oldukca ucuz.Yörenin mutfak zenginliği içinden bir seçim yaparsanız,Yumurtalı ısput,Pirinçli mantı,Kıymalı ıslama,Ziva,Delioğlan sarığı,Kabak burması böreği,Pumpum çorbası ve tanıdık bir tad Tarhana çorbası favoriler...

Yapmadan Ayrılma : Amasra Kalesini görmeden,Bartın çileğinden tatmadan ayrılmayın.Bartın işi ahşap tahta ürünlerini görün, Kurucaşile'de tekne imalatcılarını gezin ve izleyin.Ve tabiki mevsim uygunsa eldeğmemiş bakir koylarda denize girmeyi de unutmayın...
 
Bolu'dan Artvin'e kadar tüm Karadeniz boyunca her şehirde hayran kalacağınız bir yer mutlaka olacaktır.
Türkiye'de doğası daha güzel bir yer bilmiyorum.Mutlaka gidip gezilmeli!
Emeğiniz için teşekkürler..