Kendinize Dost musunuz?

Bilge Gökçen

Yeni Üye
Üye
Kendinize Dost musunuz?
KENDİNİZE DOST MUSUNUZ?


Yazan: Öznur Karaeloğlu



Kendinize dost musunuz? Genellikle dostluk deyince hemen aklımıza dışarıdan yakın arkadaşlar gelir. Bu da doğrudur ve olması gerekir ancak yine de siz kendinize de bir bakın. Yeterince dostluk gösteriyor musunuz kendinize yoksa dostluğunuza değer vermiyor musunuz?

Yüreğinize dönüp bir bakın bir ayna tutun neler hissediyorsunuz kendinizle ilgili… Kendi tanımlamalarınız nedir? Eğer siz kendinize dost değilseniz bence dışarıda dost olmanız ve kendinize dost edinmeniz çok zor hatta imkansız. Ama zoru başarırız imkansız biraz zaman alır diyorsanız o zaman kendi tarihinizde şöyle bir gezintiye çıkmakta fayda var.
En son ne zaman içsel sesinizi dinlediniz yoksa şu karmaşık ve yoğun atmosferli dünyada kaybolmuş gibi misiniz? Sessizliğin sesi, bazen içinizdeki o küçük cılız ses, size nasıl davranmanız gerektiğini söyler, duyarsınız ya da duyar gibi olursunuz ama bu yetmez çünkü duymak ile dinlemek birbirinden farklı kavramlardır. Dinleyin kendinizi, çok mu yoğunsunuz o zaman işte şimdi o sesi dinlemenizin tam sırası.

Sizin için önemli olan ne? Gerçekten önemli olan, önemli olması gereken değil.. gerçekten önemli olan ne? Kendi özümüzden uzaklaşınca, kendi kendisine yabancılaşan insanlar oluyoruz bir koşturmaca içinde buluyoruz kendimizi ve ihtiyaçları karşılamaya çalışan zavallı sistem kölelerine dönüşüyoruz. Böyle bir durumda siz kendinize dost olup yardım etmezseniz bunu sizin yerinize dostlarınız mı yapar? Hiç sanmıyorum unutmayın onların içinde de dost olmaları gereken biri var, kendileri…

Dostlar birbirinin aynasıdır. Siz de kendinizin aynası mısınız yoksa kendinizden bile bazı gerçekleri saklıyor musunuz? Dışarıdaki dostlarınızdan önce siz ayna tutun kendinize hatta biraz ayrıntılara takılın en son ne zaman içtenlikle güldünüz? Ne zaman yaşamak güzel şey yaşanılan her şeye rağmen dediniz. Yoksa karanlığa kızıp her gün söyleniyor musunuz? İnanın her sabah güneş doğuyor ve yaşamda her yeni ihtimalle birlikte yeniden …

Dünya üzerindeki insanlarda, her gün bizim yaşadıklarımızın benzerlerini yaşıyor… Bazı insanlar, aynı olaylar karşısında üzülüp yıkılırken bazısı sadece sendeliyor ve bir diğeri bunu nasıl olumluya çevireceğini düşünüyor. Bu insanlar dünyanın farklı yerlerinde olabilir, coğrafi koordinatları farklı olabilir ancak her birimiz bizim ayağımıza basıldığında verdiğimiz tepkiyle gösteriyoruz kendimizi. Seçim bizim oysa…

Dost olmak dedik ya insan bence hedefini büyük koymalı dost arama onlar seni bulur, sen kendine dost ol, yapabilirsen kendine o sevgiyi ve özeni göster tabi narsizm anlamında söylemiyorum bunu. Kendisiyle dost olan insan zaten ışık saçar ve o enerji zaten dostunu kazandırır sana. Bazen yalnızca beklemek gerekir, anlamsız da görünse, sıkıcı da olsa… Her reaksiyonun kritik bir eşik değeri vardır. Aşılmaz gibi görünür ama aşılır yalnızca bekleyin ve reaksiyon bir başladı mı artık beklenen değişim mutlaka gerçekleşir. Hayatımızda da böyle değil midir? Bir şeyler isteriz, çaba gösteririz, bekleriz, bekleriz en sonunda şartlara direndiğimiz o kritik anda beklediklerimize kavuşuruz. Bazen de o kadar da yaklaşmışken bıraktığımızı pes ettiğimizi bilmeyiz… Kendisiyle barışık insan, kendisiyle dost insan olmak suya atılan bir taşın yarattığı halkalar gibidir. Sizin halkanız nereden başlıyor?

Haydi kendimizden başlayalım Mevlana’ nın dediği gibi dostluk; sevinci çarpmalı... üzüntüyü bölmeli... geçmişi çıkarmalı...yarını toplamalı...kalbinin derinliklerinde ihtiyacı hesaplamalı...ve her zaman parçalardan daha büyük olmalı…
 
Geri
Üst