Kendinizi Doğru İfade Etmekten Çekinmeyin

*MeleK*

♥Ben Aşık Olduğum Adamın Aşık Olduğu Kadınım♥
Kendinizi Doğru İfade Etmekten Çekinmeyin
Çoğu zaman gençler istemedikleri bir durumla karşılaştıklarında kendilerini ifade etmek yerine konuşmamayı tercih ediyor.Haklıyken haksız pozisyonuna mı düşüyorsunuz; ya da ailede gerginlik veya anlaşmazlık olur diye duygu ve düşüncelerinizi hiç söylememeyi mi tercih ediyorsunuz? İnsan ilişkilerinde bazen haksızlığa uğradığımızı düşündüğümüz olur.
Konuşup çözmek istediğimizde ise bazen söz maksadını aşar ve işler iyice sarpa sarar. Bunun birçok örneğini aile ilişkilerinde görürüz. Bilhassa gençlerin bir kısmı istemedikleri bir durumla karşılaştıklarında konuşmamanın en uygun yol olduğunu düşünüyorlar. Gerçekten de duyguları ifade etmemek, belli durumlarda suskun kalmak, yapılan haksızlıklara boyun eğmek, yeni haksızlıkları olduğu kadar birçok sağlık sorununu da beraberinde getirir. Zira suskun kalmak, çoğu zaman mevcut durumdan memnuniyet şeklinde anlaşılıyor. Sürekli ihtiyaçlarını erteleyen birey, ruh ve beden sağlığını kaybetmeye de başlıyor. Bu durum aile içi ilişkilerde farklı şekillerde kendisini gösteriyor. Aile üyelerinden bazısı ihtiyaçlarını ifade ederken diğerlerini suçlayarak ve eleştirerek konuşuyor ve haklıyken haksız durumuna düşüyor. Suçlama da diğerlerinin savunmaya geçmesine yol açınca ihtiyacını elde etmek şöyle dursun yeni bir problemle karşı karşıya kalıyor.
Gençlerin ihtiyaçlarını ifade ederken tepkisel davranışlarında geleneksel aile yapılarının da etkisi var. Sabrın yanlış anlaşıldığı ailelerde aşırı sabırlı davranan aile üyelerinin haksızlığa uğradığını, hatta ruh ve beden sağlığı sorunları yaşadığını gören diğer aile üyeleri kendileri benzer durumla karşılaştığında aynı duruma düşmemek için aşırı reaksiyoner davrandıklarında tabii olarak yanlış anlaşılıyorlar. Mesela annesinin, büyüklerinin baskıcı tutumlarından zarar gördüğünü düşünen genç, kendisi otorite karşısında tahammülsüz davranış gösteriyor. Bu da olumsuz sonuçlar doğuruyor. Bunu önlemek için kişi kendi davranışları ve düşünceleri konusunda iç görü sahibi olmalı ve kendisini de aşırı suçlamadan günün belli vakitlerinde genel özeleştiride bulunmalı. Sabırlı olup, istenilenleri veya ihtiyacı elde etmek için biraz beklenir, istek ve ihtiyaçların çatışması durumunda orta noktada buluşmak için uygun çözüm yolları birlikte araştırılır ve iletişim içinde olduğumuz kişiye de uygun şartları hazırlaması için zaman tanınırsa çok daha az sorun yaşanıyor.
Ne yapmalıyız?

Konuşurken şunlara dikkat edin:

  • Atasözünde "gırtlak dokuz boğumdur" denildiği gibi sözü dikkatle seçin.
  • Kırıcı konuşmayın.
  • Genelleme yapmayın..
  • Suçlamayın.
  • Davranışları arkadaki bir nedene bağlayarak yorumlamaktan kaçının.
  • "Niyet okuyuculuğu" veya "akıl okuyuculuğu" dediğimiz bu durumdan olabildiğince kaçının.
  • Geçmişe takılıp kalmayın.
  • Beden dilini iyi kullanın.
  • Her davranıştan kişisel sonuçlar çıkarmayın.
  • Sadece ihtiyaçları ve duygu ve düşünceleri ifade edin.
  • Problemin çözüm yollarını birlikte değerlendirin.
  • Empati yapıp, kendinizi onun yerine koyun.

 
Geri
Üst