Keneler Hakkında: Kirim-kongo Hemorajik Ateşi Tedavi Ve Korunma

SadmiN

♥ Evli Mutlu Çocuklu ♥
Yönetici
Keneler Hakkında: Kirim-kongo Hemorajik Ateşi Tedavi Ve Korunma
kene rengi kene ne renk olur koparılırsa ne olur
DESTEK TEDAVİSİ:
Sıvı elektrolit izlenmesi ve gerekirse replasmanı
Kan komponentlerinin izlenmesi ve gerekirse
replasmanı (taze donmuş plazma ile faktör, trombosit süsp. ile trombosit verilmesi)
Kanama takibi ve gerekirse tam kan replasmanı
Şok durumunda vazopressörlerin kullanımı
ETKENE YÖNELİK TEDAVİ:
Antiserum kullanılması
Ribavirin kullanılması

ANTİSERUM
İyileşen hastalardan elde edilen bağışık serum bazı durumlarda kullanılmış olmasına rağmen yararı gösterilememiştir.
RİBAVİRİN
Ribavirin’in KKHA etkenine maymun vero hücrelerinde in-vitro etkinliği belirlenmiştir.
Hayvan deneylerinde infekte farelerde viremiyi önlemediği ancak organ patolojisini engellediği gösterilmiştir.

İlacın oral ve parenteral formları, hem tedavi hem de proflaksi amacıyla kullanılmıştır.
Literatür sonuçları ilacın hem tedavi hem de proflaksi açısından genelde başarılı bulunduğunu belirtmektedir.
İran’da 69 hastanın 61’i (% 88.9) ribavirin tedavisi ile sağ kalmıştır. * Clin Infect Dis 36: 1613-8, 2003.
Kore’de askerlerde temas sonrası proflaksi de başarı ile kullanılmıştır. **http:cbwinfo.com/Biological/Patogens/CCHF.html

ŞÜPHELİ YADA TANISI DOĞRULANMIŞ HASTA İÇİN ÖNERİLEN RİBAVİRİN İLE TEDAVİ ŞEMASI
IV. kullanım : 2 gr (30 mg/kg) yükleme dozu,
4×1 gr (15 mg/kg) / 4 gün,
3×0.5 gr (7.5 mg/kg) /6 gün.
Oral kullanım: 2 gr yükleme dozu,
4×1 gr / 4 gün,
4×0.5 gr /6 gün.
Çocuklar için tedavi önerisi henüz yoktur.

Ribavirin, embriyotoksik ve teratojeniktir. Gebelik ve laktasyonu bulunan ciddi durumdaki hastalara ribavirin tedavisi doz değişikliğine gidilmeden uygulanmalıdır. Tedavi sırasında emzirme işlemine son verilmelidir.
Ribavirin’in en önemli yan etkisi; geri dönebilen ve tedavi edilebilen hemolitik anemidir.

Endemik bölgelerde kişisel korunma önlemleri :
1. Kenenin aktif olduğu dönemlerde kenelerin bol
bulunabileceği alanlardan kaçınılmalıdır.
2. Kene ısırmasını önlemek için giysilere ve deriye
repellent (sinek, böcek savar) uygulamalıdır.
3. Giysilerin ve cildin düzenli olarak kene
açısından kontrolü yapılmalı ve kene varsa
çıkarılmalıdır.
4. Kimyasal madde kullanımı kenelerin kusmasına
neden olacağından, keneler mekanik olarak
yavaşça ve tek bir hareketle parçalanmadan
çıkarılmalıdır.
5. Uzun çorap, bot, uzun pantolon giyilmeli ve
pantolon çorabın ya da botların içine, tişörtün alt
kısmı da bele yerleştirilmelidir.
Endemik alanlarda çiftlik hayvanları ile uğraşan kişiler kendilerini korumak için ek önlemler almalıdır:
1. Deriye (örn.DEET) ve giysilere (örn.permentin)
repellent (böcek kovucu, itici sıvı) sürülmelidir.
2. Derinin, infekte doku ve kanla temasını önlemek
için eldiven ve koruyucu giysiler giyinmelidir.

Sağlık çalışanları için de korunma önlemleri gereklidir:
1. KKHA’nin nozokomiyal yayılım riski vardır.
2. Tanı alan ya da şüphelenilen hastalar izole
edilmelidir. Temas önlemleri alınmalıdır.
3. Tanı amacıyla kan ve doku örnekleri alınırken
ve laboratuvara yollanırken korunma önlemleri
alınmalıdır.
4. Lab. uygulamaları 4. derece emniyet düzeyi
(biosafety level 4) özelliklerine sahip lab.larda
yapılmalıdır.
5. Kesici ve delici aletler, vücut atıkları güvenli bir
şekilde atılmalı veya dekontamine edilmelidir.
6. Sağlık çalışanları cerrahi prosedürler esnasında
oluşabilecek kesici yaralanmalar nedeniyle de
yüksek risk altındadırlar. (Abdominal semptomların
nedenini araştırmak için cerrahi girişim yapan hekimlere
infeksiyonun bulaştığı gösterilmiştir.)
7. İnfekte kan ve doku ile temas eden sağlık
çalışanları temastan sonraki 14 gün boyunca ateş
ve semptomlar yönünden günlük olarak
izlenmelidir.
8. Şüpheli veya doğrulanmış olgu ile temas
sonrasında ribavirin ile proflaksi de
uygulanmalıdır: 4 x 0.5 gr/ 7gün PO.
Aşı: KKHA’ne karşı fare beyin derivesinden inaktif bir aşı elde edilmiş ve Doğu Avrupa’da küçük çapta kullanılmış olmasına rağmen insanlar için etkin ve emniyetli aşı henüz mevcut değildir.
Akarisidler (akar ilaçları) ile kene kontrolü en etkin ve akılcı uygulamadır.

Bunlar da Sağlık Bakanlığının sitesinden alınan korunma yöntemleri;

  • Hasta ve hastanın sekresyonları ile temas sırasında mutlaka üniversal önlemler (eldiven, önlük, gözlük, maske vb.) alınmalıdır. Genellikle hava yolu ile bulaşmadan bahsedilmemektedir. Ancak, kan ve vücut sıvıları ile temastan kaçınılmalıdır. Bu şekilde bir temasın söz konusu olması halinde, temaslının en az 14 gün kadar ateş ve diğer belirtiler yönünden takip edilmesi gerekmektedir.
  • Hayvan kanı, dokusu veya hayvana ait diğer vücut sıvıları ile temas sırasında da gerekli korunma önlemleri alınmalıdır.
  • Kene mücadelesi çok önemli olmakla birlikte oldukça zor görülmektedir. Keneler yumurta dönemleri hariç diğer biyolojik evrelerinde insanlara hücum ederek kan emebilir. Hem mera keneleri hem de mesken keneleri gelişmelerini sürdürebilmek ve nesillerini devam ettirebilmek için konakçılarından kan emmek zorundadırlar; genel olarak da konakçı spesifitesi göstermezler. Coğrafik bölgelere ve türlere göre değişmekle beraber, KKKA’yı bulaştıran Hyalomma soyuna ait keneler genel olarak nisan ve ekim aylarında aktiftirler; bu dönemlerdeki salgınların sebebi de budur. Bu nedenle öncelikle konakçılar kenelerden uzak tutulmalı ve kenelerin kan emmeleri engellenmelidir.
  • Mümkün olduğu kadar kenelerin bulunduğu alanlardan kaçınılması gerekmektedir. Hayvan barınakları veya kenelerin yaşayabileceği alanlarda bulunulması durumunda, vücut belirli aralıklarla kene yönünden muayene edilmeli; vücuda yapışmamış olanlar dikkatlice toplanıp öldürülmeli, yapışan keneler ise kesinlikle ezilmeden ve kenenin ağız kısmı koparılmadan (bir pensle sağa sola oynatarak, çivi çıkarır gibi) alınmalıdır.
  • Diğer önemli hususlardan birisi de piknik amaçlı olarak su kenarları ve otlak şeklindeki yerlerde bulunanlar döndüklerinde, mutlaka üzerlerini kene bakımından kontrol etmeli ve kene varsa usulüne uygun olarak vücuttan uzaklaştırmalıdır. Çalı, çırpı ve gür ot bulunan yerlerden uzak durulmalı, bu gibi yerlere çıplak ayakla veya kısa giysilerle girilmemelidir.
  • Ormanlarda çalışan işçilerin ve ava çıkanların lastik çizme giymeleri veya pantolonlarının paçalarını çorap içine almaları kenelerden koruyucu olabilmektedir.
  • Hayvan sahipleri hayvanlarını kenelere karşı uygun akarisitlerle ilâçlamalı, hayvan barınakları kenelerin yaşamasına imkân vermeyecek şekilde yapılmalı, çatlaklar ve yarıklar tamir edilerek badana yapılmalıdır. Kene bulunan hayvan barınakları uygun akarisitlerle usulüne göre ilâçlanmalıdır.
  • Gerek insanları gerekse hayvanları kene enfestasyonlarından korumak için repellent olarak bilinen böcek kaçıranlar dikkatli bir şekilde kullanılabilir. Repellentler sıvı, losyon, krem, katı yağ veya aerosol şeklinde hazırlanan maddeler olup, cilde sürülerek veya elbiselere emdirilerek uygulanabilmektedir. Aynı maddeler hayvanların baş veya bacaklarına da uygulanabilir; ayrıca, bu maddelerin emdirildiği plâstik şeritler, hayvanların kulaklarına veya boynuzlarına takılabilir.
  • Kenelerin çevrede çok olması halinde mera, çayır, çalı, çırpı ve gür otların bulunduğu yerler gibi kenelerin yaşamasına müsait alanlarda, diğer canlılara ve çevreye zarar vermeden, insektisit uygulamalarına başvurulabilir. Açık alanlara insektisit uygulamalarının uygun görüldüğü durumlarda uçak, helikopter, püskürtme cihazı monte edilmiş araç veya sırtta taşınan pompalar kullanılmalıdır.
  • Açık alanlarda yapılabilecek kene mücadelesi amacıyla, her bir hektara aktif madde olarak carbaryl ve propoxur hektara 2 kg, deltamethrin ve lambda-cyhalothrin 0,003-0,3 kg, permethrin 0,03-0,3 kg, pirimiphos-methyl ise 0,1-1 kg olarak uygulanabilmektedir.
  • Son yıllarda, kene popülâsyonunun kontrolünde biyolojik yöntemlerin kullanılmasına ilişkin çalışmalar da yürütülmektedir
 
Geri
Üst