Uzman SühaN
Administrator
Koku alma bozukluğu nedenleri ve tedavisi
Anosmi, koku alma duyusunun tamamen yok olması, en sık rastlanılan koku duyusu bozukluğudur. Kaynaklandığı sebebe bağlı olarak geçici veya kalıcı olabilir. Polip ve tümörlerin neden olduğu, koku duyusu kaybı tıkanıklık açıldığında iyileşirken, yaşlanma ve beyin tümörü gibi nedenlere bağlı koku alamama kalıcı olabilir. Koku alamama doğrudan sağlık için bir sorun teşkil etmese de yemeklerden lezzet alınabilmesi için de gerekli olan koku duyusu yok olmuşsa hastanın yemeye karşı ilginizi azalır, bu da kilo kaybına, kötü beslenmeye, hatta depresyona bile yol açabilir. Bunun dışında bu hastalar koku alamadıkları için besinlerin bozulduğunu anlayamazlar, soba zehirlenmeleri gibi durumlara da daha sık maruz kalırlar.
Koku duyusundaki bozukluklar
Koku alamama (Anosmi) nedir: Koku duyusunun tamamen kaybolmasıdır.
Hiposmi nedir: Koku duyusunun azalmasıdır. Bu da parsiyel veya total olabilir.
Hiperosmi nedir: Koku duyusunun normal kişilere göre artışıdır. Anosmi ve hiposmi gibi total, parsiyel veya spesifık olabilir.
Phantosmi: Hiç kokulu uyaran olmadığı halde koku algılamak
Parosmi: Mevcut kokuyu yanlış algılamak
Kakosmi: Kokuları kötü koku şeklinde algılamak.
Koku duyusunun bozuklukları da iletim tipi ve sensörinöral olmak üzere ikiye ayrılır Koku partiküllerinin koku hücrelerine ulaşmasını engelleyen nedenler iletim tipi koku alma bozuklukları denirken koku sinirleri ve sonraki koku yollarının neden olduğu koku alma bozukluklarına sensörinöral tip koku bozukluğu denir.
Koku duyusunun değerlendirilmesi, koku bozukluğu testleri
Koku duyusunun değerlendirilmesine yönelik yapılan testlerin çoğu subjektiftir: Bu testlerden bazıları şunlardır:
Dilüsyon testleri: Kokulu madde hava veya sıvı içeren bir tüp içine konarak hastaya koklatılır Hasta kokuyu duymuyorsa kokulu madde oranı arttırılır Hastanın hangi miktardan itibaren kokuyu aldığı not edilir. Karşılaştırma amacıyla normal kişilerin koku alma eşikleri belirlenebilir. Her iki taraf ayrı ayrı değerlendirilmelidir.
Olfaktuar Spektrogram: Genel olarak bilinen kokular sıvı içinde çözünmüş halde kaplara yerleştirilir. Enjektör ve burun ucuna yerleştirilen tüp aracılığı ile bu kokulu maddeyi içeren hava burun içine verilir. Hastanın kap içinde ne miktarda kokulu madde varken, hangi kokuyu alabildiği not edilir. Hem eşik belirleme hem kokuyu ayırt etme testidir.
Butanol Etik Testi: Bir şişeye su, bir şişeye de su içinde butanol konur. Hastadan hangisinin kokulu olduğunu ayırt etmesi istenir. Ayırt edemedikçe butanol miktarı artırılır. Kokulu şişeyi ayırt ettiği zaman, arttırım yapılmadan tekrar sorulur. Yine bilirse eşik değer olarak belirlenir. Eşik değerler normal kişilerle karşılaştırılır.
Bu koku testlerini uygularken buruna verilen havanın sabit basınç, sabit hız ve sabit ısıda olmasını sağlayan aletlerle daha güvenilir sonuçlar elde edilir. Koku duyusunun değerlendirilmesinde bazı objektif testlerde geliştirilmiştir. Ancak bunlann klinik uygulanabilirliği düşüktür. Bu testlerden elektroolfaktogram’da regio olfactoria üzerine bir elektrot yerleştirilir. Eğer reseptör hücreleri uyarılırsa negatif bir dalga oluşur. Elektroolfaktogram, olfaktuar mukoza hastalıklarını santral hastalıklardan ayırmaya yarayan tek yöntemdir. Bir diğer objektif testte, koku uyarılır beyin sapı potansiyelleridir.
Bu testte perkutanöz olarak yerleştirilen elektrotlar yardımı ile kokulu maddelere karşı beyin sapı potansiyelleri ölçülür Yapılan çalışmalarda kokulu uyarana karşı 150 ve 350 ms’de ortaya çıkan iki potansiyel elde edilmiştir. Ayrıca kokulu uyarana karşı elektroensefalografi sonuçlarındaki değişiklikler belirlenebilir. Koku testleri hastanın yaşından etkilenir. Çocuklarda ve yaşlılarda test sonuçlan daha subjektif olur. Kokulu maddelere karşı adaptasyon da, bu testler sırasında sorun yaratabilir. Genellikle 15 dakika arasında kokuya karşı önemli bir adaptasyon gelişir. Kadınlarda ovulasyon döneminde daha iyi koku alınırken, menstrüasyon sırasında koku duyusu azalır.
Koku alma bozuklukları ve koku duyusu kaybı nedenleri
En sık görülen sebepler şu şekildedir;
Akut sinüzit (sinüs enfeksiyonu)
Kuru ateş
Yaygın soğuk
Grip
Alerjik olmayan rinit
Burundaki küçük sakatlanmalar
Burun polipleri
Tümörler
Yaşlanma
Alzheimer hastalığı
Beyin anevrizması
Beyin ameliyatı
Beyin tümörleri
Klinik olarak fitil ve solventlere maruz kalma
Diyabet
Hormonal rahatsızlıklar
Huntington hastalığı
Klinefelter sendromu (erkeklerin, hücrelerinin çoğunda fazladan X kromozomu bulunduğu bir durum)
Kallmann sendromu (testislerin sperm üretme kabiliyetinin olmaması)
Korsakoff psikozu (tiyaminin eksikliği nedeniyle meydana gelen bir beyin rahatsızlığı)
Kötü beslenme
İlaç tedavileri (nifedipin, terbinafin, diğerleri)
Multipl skleroz
Peget kemik hastalığı (kemiklerin büyümesi ve şekil bozukluğu)
Parkinson hastalığı
Pick hastalığı (bir çeşit bunama)
Radyasyon tedavisi
Şizofreni
Çoklu sistem atrofisi (ayakta dururken kan basıncındaki aşırı düşüş olarak tarif edilen bir nörolojik rahatsızlık)
Sjogren sendromu (genellikle ağız ve göz kuruluğunun yol açtığı bir iltihaplanma hastalığı)
Travmatik beyin yaralanması
Çinko eksikliği
Obstrüktif Burun ve Sinüs Hastalıklan
Hava akımının regio olfactoria’ya ulaşmasını engelleyen obstrüktif patolojiler koku duyuşunun azalmasına veya kaybolmasına neden olabilir. Bu patolojiler arasında septum deviasyonu, nasal polip, ileri derecede ödemli mukoza, tümörler sayılabilir. Bu hastalarda olfaktuar epitel sağlam olduğu için, obstrüktif patolojiler düzeldiğinde koku duyusu geri döner. Burnun üst kısımlarını tutan polip ve ödem durumlarında burun muayenesi normal olmasına rağmen, koku duyusu bozulmuş olabilir. Ancak travmaya bağlı kemik ve kıkırdak anomalilerinin koku duyusunu tamamen bozması, çok nadirdir.
Obstrüktif hastalıkların teşhisi genellikle anamnez ve fızik muayene ile konur. Ancak bazen CT gerekebilir. Bu .hastalıkların tedavisi Spesifik olarak yapılır.
Üst Solunum Yolu Enfeksiyonları
Üst solunum yolu infeksiyonları sırasında burun tıkanıklığı ve koku bozukluğu mevcuttur. Ancak .nasal hava yolu açıldıktan sonra 1-3 gün içinde koku duyusu düzelir. Bazen nasal hava yolu açılsa da hastaların küçük bir yüzdesinde koku bozukluğu devam eder. Bunun kesin nedeni belli değildir. Ancak olfaktuar mukoza seviyesinde nöron hasarına bağlı olduğu düşünülmektedir. ÜSYE sonrası koku.bozuklukları devam eden hastalar genellikle 4 -6. dekattadırlar ve % -70-80. oranında kadındırlar. Bu, kadınlann daha çok ÜSYE geçirmelerine bağlanabilir: Hastaların endoskopik ve CT bulguları genellikle normaldir Koku testlerinde, hiposmi veya anosmi saptanır. Hastaların olfaktuar epitellerinin histolojik incelemesinde olfaktuar hücrelerin azaldığı veya kaybolduğu görülür.
Kafa Travması
Kafa travması geçiren hastaların % 5-10’unda koku.duyusu kaybı görülebilir. Bu kaybın derecesi genellikle travmanın şiddetiyle doğru orantılıdır. Ancak minör travmalar bile total anosmiye neden olabilir: Travma sonrası koku kaybının nedeni tam olarak anlaşılamamıştır ancak en çok.olfaktuar sinir liflerinin lamina cribrosa’da gerilmesi veya kopmasına bağlı olduğu düşünülür. Frontal travmalar koku kaybının en sık sebebidir. Bununla beraber oksipital travmalar daha çok total anosmi yapar: Koku bozukluğunun ortaya çıkışı genellikle travmadan sonra hemen ya da saatler içinde görülür. Olfaktuar.hücreler yenilenebildiği için bazen düzelme görülür: Ancak bu çok nadirdir. Çünkü aksonlar bulbus olfactorius’a ulatamazlar. ‘
Yaşlanma koku kaybı nedeni
Yaşlı kişiler, koku bozukluğuna neden olan diğer sebeplere daha çok yakalanabildiği gibi sadece yaşlanma süreci ile ilgili olarak da koku bozukluğu görülebilir. Altıncı dekattan sonra koku alma yeteneği, erkeklerde daha hızlı olmak üzere azalır. Alzheimer Hastalığı ve Parkinson Hastalığı: yaşlılarda demansla ilgili olarak koku bozukluğu gösteren iki hastalıktır.
Toksinlere Maruz Kalma koku kaybına neden oluyor
Bazı kimyasal maddelerin olfaktuar mukozaya zarar verdiği bilinmektedir. Bunların bir kısmı geçici koku bozukluğuna yol açarken bir kısmı da kalıcı hasar yapar. Hasarın derecesi, toksinin konsantrasyonuna, toksisitesine ve maruz kalma süresine bağlıdır. Benzen, formaldehit, hidrazin, boya maddeleıi bu tür hasara yol açabilir.
Konjenital Koku Bozukluklan
Konjenital koku bozukluğu olan kişiler 8 yaş civarında çevresindekilerin birşeyler hissettiğini farkederler ve bu şekilde koku bozukluğunun farkında olurlar. Seyrek görülen konjenital bozukluklar, olfaktuar epitel veya bulbus olfactoriusun dejenerasyon ya da atrofisine bağlı olabilir. Konjenital anomalilerin en iyi bilinen tipi Kallman Sendromu dur Bu sendromda koku bozukluğu dışında renal anomaliler, kriptoşidizm, sağırlık, fasial anomaliler ve diabet bulunur.
Tümörler
Hem intranasal hem de intrakranyal tümörler koku kaybına yol açabilir. intranasal tümörler genellikle obstrüktif etki yaparlar. intrakrariyal tümörlerden meningiom, hipofiz tümörleri, gliom olfaktuar yapılara zarar verebilirler. Tümöral lezyonlarda koku bozukluğu genellikle tek taraflıdır. Frontal lob tümörlerinde görülen ve ipsilateral optik atrofi, ipsilateral anosmi, kontralateral papil stazı ile karakterize sendroma Foster-Kennedy Sendromu denir.
Koku kaybının diğer nedenleri
Koku bozukluklarına yol açan diğer sebepler arasında depresyon, şizofreni, alkolizm gibi psikiyatrik hastalıklar, metronidazol, amfoterisin B, captopril, etakrinik asit, kodein gibi ilaçlar; rinoplasti, ön kafa tabanı cerrahisi, total larenjektomi gibi cerrahi müdahaleler sayılabilir. Total larenjektomideki koku bozukluğunün nedeni havanın burundan geçmeesidir
İdiopatik Koku Bozuklukları
Tüm araştırmalara rağmen hastaların önemli bir kısmında koku bozukluğunu nedeni bilinemez. Bunların genelde genç veya orta yaşlı erişkinler olduğu ileri sürülmüştür..
Koku kaybı nasıl teşhis edilir
Koku bozukluğu şikayeti ile başvuran bir hastanın değerlendirilmesinde en önemli yöntem anamnez ve fizik muayenedir. Anamnezde koku bozukluklarının ortaya çıkış zamanı, şiddeti, hangi kokulara karşı oluştuğu, travma, ÜSYE, ilaç kullanımı gibi etyolojik nedenler araştırılmalıdır Fizik muayenede obstrüktif nedenler araştırılır ve her iki taraf için koku testleri uygulanır. CT ve MRI; nasal kavite; paranasal sinüs ve koku yollarının incelenmesi için kullanılabilir. Olfaktuar mukoza biopsisi nadiren uygulanır.
Koku kaybı tedavisi
Koku bozukluklarının tedavisi sebebe yönelik olarak yapılır. Obstrüktif rıedenlerle oluşan koku bozukluklan, bu obstrüksiyonun düzelmesiyle ortadan kalkan ÜSYE sonucu 1 -3 günde düzelmeyip devam eden koku bozukluklarının bir kısmı 3-6 ay içinde düzelir: Ancak spontan düzelmeyenler için spesifik bir tedavi yöntemi yoktur Kafa travmalarına bağlı vakaların yaklaşık % 20’si 3 ay-1 yıl içinde düzelebilir ancak düzelmeyi sağlayacak bir tedavi yöntemi geliştirilememiştir. Toksin ve ilaçlara bağlı koku bozukluklannın tedavisi bu ajanlann kesilmesidir. Yaşlanma ve konjenital anomalilerle ilgili koku bozuklukları da tedavi edilemez.
Koku duyusundaki bozukluklar
Koku alamama (Anosmi) nedir: Koku duyusunun tamamen kaybolmasıdır.
Hiposmi nedir: Koku duyusunun azalmasıdır. Bu da parsiyel veya total olabilir.
Hiperosmi nedir: Koku duyusunun normal kişilere göre artışıdır. Anosmi ve hiposmi gibi total, parsiyel veya spesifık olabilir.
Phantosmi: Hiç kokulu uyaran olmadığı halde koku algılamak
Parosmi: Mevcut kokuyu yanlış algılamak
Kakosmi: Kokuları kötü koku şeklinde algılamak.
Koku duyusunun bozuklukları da iletim tipi ve sensörinöral olmak üzere ikiye ayrılır Koku partiküllerinin koku hücrelerine ulaşmasını engelleyen nedenler iletim tipi koku alma bozuklukları denirken koku sinirleri ve sonraki koku yollarının neden olduğu koku alma bozukluklarına sensörinöral tip koku bozukluğu denir.
Koku duyusunun değerlendirilmesi, koku bozukluğu testleri
Koku duyusunun değerlendirilmesine yönelik yapılan testlerin çoğu subjektiftir: Bu testlerden bazıları şunlardır:
Dilüsyon testleri: Kokulu madde hava veya sıvı içeren bir tüp içine konarak hastaya koklatılır Hasta kokuyu duymuyorsa kokulu madde oranı arttırılır Hastanın hangi miktardan itibaren kokuyu aldığı not edilir. Karşılaştırma amacıyla normal kişilerin koku alma eşikleri belirlenebilir. Her iki taraf ayrı ayrı değerlendirilmelidir.
Olfaktuar Spektrogram: Genel olarak bilinen kokular sıvı içinde çözünmüş halde kaplara yerleştirilir. Enjektör ve burun ucuna yerleştirilen tüp aracılığı ile bu kokulu maddeyi içeren hava burun içine verilir. Hastanın kap içinde ne miktarda kokulu madde varken, hangi kokuyu alabildiği not edilir. Hem eşik belirleme hem kokuyu ayırt etme testidir.
Butanol Etik Testi: Bir şişeye su, bir şişeye de su içinde butanol konur. Hastadan hangisinin kokulu olduğunu ayırt etmesi istenir. Ayırt edemedikçe butanol miktarı artırılır. Kokulu şişeyi ayırt ettiği zaman, arttırım yapılmadan tekrar sorulur. Yine bilirse eşik değer olarak belirlenir. Eşik değerler normal kişilerle karşılaştırılır.
Bu koku testlerini uygularken buruna verilen havanın sabit basınç, sabit hız ve sabit ısıda olmasını sağlayan aletlerle daha güvenilir sonuçlar elde edilir. Koku duyusunun değerlendirilmesinde bazı objektif testlerde geliştirilmiştir. Ancak bunlann klinik uygulanabilirliği düşüktür. Bu testlerden elektroolfaktogram’da regio olfactoria üzerine bir elektrot yerleştirilir. Eğer reseptör hücreleri uyarılırsa negatif bir dalga oluşur. Elektroolfaktogram, olfaktuar mukoza hastalıklarını santral hastalıklardan ayırmaya yarayan tek yöntemdir. Bir diğer objektif testte, koku uyarılır beyin sapı potansiyelleridir.
Bu testte perkutanöz olarak yerleştirilen elektrotlar yardımı ile kokulu maddelere karşı beyin sapı potansiyelleri ölçülür Yapılan çalışmalarda kokulu uyarana karşı 150 ve 350 ms’de ortaya çıkan iki potansiyel elde edilmiştir. Ayrıca kokulu uyarana karşı elektroensefalografi sonuçlarındaki değişiklikler belirlenebilir. Koku testleri hastanın yaşından etkilenir. Çocuklarda ve yaşlılarda test sonuçlan daha subjektif olur. Kokulu maddelere karşı adaptasyon da, bu testler sırasında sorun yaratabilir. Genellikle 15 dakika arasında kokuya karşı önemli bir adaptasyon gelişir. Kadınlarda ovulasyon döneminde daha iyi koku alınırken, menstrüasyon sırasında koku duyusu azalır.
Koku alma bozuklukları ve koku duyusu kaybı nedenleri
En sık görülen sebepler şu şekildedir;
Akut sinüzit (sinüs enfeksiyonu)
Kuru ateş
Yaygın soğuk
Grip
Alerjik olmayan rinit
Burundaki küçük sakatlanmalar
Burun polipleri
Tümörler
Yaşlanma
Alzheimer hastalığı
Beyin anevrizması
Beyin ameliyatı
Beyin tümörleri
Klinik olarak fitil ve solventlere maruz kalma
Diyabet
Hormonal rahatsızlıklar
Huntington hastalığı
Klinefelter sendromu (erkeklerin, hücrelerinin çoğunda fazladan X kromozomu bulunduğu bir durum)
Kallmann sendromu (testislerin sperm üretme kabiliyetinin olmaması)
Korsakoff psikozu (tiyaminin eksikliği nedeniyle meydana gelen bir beyin rahatsızlığı)
Kötü beslenme
İlaç tedavileri (nifedipin, terbinafin, diğerleri)
Multipl skleroz
Peget kemik hastalığı (kemiklerin büyümesi ve şekil bozukluğu)
Parkinson hastalığı
Pick hastalığı (bir çeşit bunama)
Radyasyon tedavisi
Şizofreni
Çoklu sistem atrofisi (ayakta dururken kan basıncındaki aşırı düşüş olarak tarif edilen bir nörolojik rahatsızlık)
Sjogren sendromu (genellikle ağız ve göz kuruluğunun yol açtığı bir iltihaplanma hastalığı)
Travmatik beyin yaralanması
Çinko eksikliği
Obstrüktif Burun ve Sinüs Hastalıklan
Hava akımının regio olfactoria’ya ulaşmasını engelleyen obstrüktif patolojiler koku duyuşunun azalmasına veya kaybolmasına neden olabilir. Bu patolojiler arasında septum deviasyonu, nasal polip, ileri derecede ödemli mukoza, tümörler sayılabilir. Bu hastalarda olfaktuar epitel sağlam olduğu için, obstrüktif patolojiler düzeldiğinde koku duyusu geri döner. Burnun üst kısımlarını tutan polip ve ödem durumlarında burun muayenesi normal olmasına rağmen, koku duyusu bozulmuş olabilir. Ancak travmaya bağlı kemik ve kıkırdak anomalilerinin koku duyusunu tamamen bozması, çok nadirdir.
Obstrüktif hastalıkların teşhisi genellikle anamnez ve fızik muayene ile konur. Ancak bazen CT gerekebilir. Bu .hastalıkların tedavisi Spesifik olarak yapılır.
Üst Solunum Yolu Enfeksiyonları
Üst solunum yolu infeksiyonları sırasında burun tıkanıklığı ve koku bozukluğu mevcuttur. Ancak .nasal hava yolu açıldıktan sonra 1-3 gün içinde koku duyusu düzelir. Bazen nasal hava yolu açılsa da hastaların küçük bir yüzdesinde koku bozukluğu devam eder. Bunun kesin nedeni belli değildir. Ancak olfaktuar mukoza seviyesinde nöron hasarına bağlı olduğu düşünülmektedir. ÜSYE sonrası koku.bozuklukları devam eden hastalar genellikle 4 -6. dekattadırlar ve % -70-80. oranında kadındırlar. Bu, kadınlann daha çok ÜSYE geçirmelerine bağlanabilir: Hastaların endoskopik ve CT bulguları genellikle normaldir Koku testlerinde, hiposmi veya anosmi saptanır. Hastaların olfaktuar epitellerinin histolojik incelemesinde olfaktuar hücrelerin azaldığı veya kaybolduğu görülür.
Kafa Travması
Kafa travması geçiren hastaların % 5-10’unda koku.duyusu kaybı görülebilir. Bu kaybın derecesi genellikle travmanın şiddetiyle doğru orantılıdır. Ancak minör travmalar bile total anosmiye neden olabilir: Travma sonrası koku kaybının nedeni tam olarak anlaşılamamıştır ancak en çok.olfaktuar sinir liflerinin lamina cribrosa’da gerilmesi veya kopmasına bağlı olduğu düşünülür. Frontal travmalar koku kaybının en sık sebebidir. Bununla beraber oksipital travmalar daha çok total anosmi yapar: Koku bozukluğunun ortaya çıkışı genellikle travmadan sonra hemen ya da saatler içinde görülür. Olfaktuar.hücreler yenilenebildiği için bazen düzelme görülür: Ancak bu çok nadirdir. Çünkü aksonlar bulbus olfactorius’a ulatamazlar. ‘
Yaşlanma koku kaybı nedeni
Yaşlı kişiler, koku bozukluğuna neden olan diğer sebeplere daha çok yakalanabildiği gibi sadece yaşlanma süreci ile ilgili olarak da koku bozukluğu görülebilir. Altıncı dekattan sonra koku alma yeteneği, erkeklerde daha hızlı olmak üzere azalır. Alzheimer Hastalığı ve Parkinson Hastalığı: yaşlılarda demansla ilgili olarak koku bozukluğu gösteren iki hastalıktır.
Toksinlere Maruz Kalma koku kaybına neden oluyor
Bazı kimyasal maddelerin olfaktuar mukozaya zarar verdiği bilinmektedir. Bunların bir kısmı geçici koku bozukluğuna yol açarken bir kısmı da kalıcı hasar yapar. Hasarın derecesi, toksinin konsantrasyonuna, toksisitesine ve maruz kalma süresine bağlıdır. Benzen, formaldehit, hidrazin, boya maddeleıi bu tür hasara yol açabilir.
Konjenital Koku Bozukluklan
Konjenital koku bozukluğu olan kişiler 8 yaş civarında çevresindekilerin birşeyler hissettiğini farkederler ve bu şekilde koku bozukluğunun farkında olurlar. Seyrek görülen konjenital bozukluklar, olfaktuar epitel veya bulbus olfactoriusun dejenerasyon ya da atrofisine bağlı olabilir. Konjenital anomalilerin en iyi bilinen tipi Kallman Sendromu dur Bu sendromda koku bozukluğu dışında renal anomaliler, kriptoşidizm, sağırlık, fasial anomaliler ve diabet bulunur.
Tümörler
Hem intranasal hem de intrakranyal tümörler koku kaybına yol açabilir. intranasal tümörler genellikle obstrüktif etki yaparlar. intrakrariyal tümörlerden meningiom, hipofiz tümörleri, gliom olfaktuar yapılara zarar verebilirler. Tümöral lezyonlarda koku bozukluğu genellikle tek taraflıdır. Frontal lob tümörlerinde görülen ve ipsilateral optik atrofi, ipsilateral anosmi, kontralateral papil stazı ile karakterize sendroma Foster-Kennedy Sendromu denir.
Koku kaybının diğer nedenleri
Koku bozukluklarına yol açan diğer sebepler arasında depresyon, şizofreni, alkolizm gibi psikiyatrik hastalıklar, metronidazol, amfoterisin B, captopril, etakrinik asit, kodein gibi ilaçlar; rinoplasti, ön kafa tabanı cerrahisi, total larenjektomi gibi cerrahi müdahaleler sayılabilir. Total larenjektomideki koku bozukluğunün nedeni havanın burundan geçmeesidir
İdiopatik Koku Bozuklukları
Tüm araştırmalara rağmen hastaların önemli bir kısmında koku bozukluğunu nedeni bilinemez. Bunların genelde genç veya orta yaşlı erişkinler olduğu ileri sürülmüştür..
Koku kaybı nasıl teşhis edilir
Koku bozukluğu şikayeti ile başvuran bir hastanın değerlendirilmesinde en önemli yöntem anamnez ve fizik muayenedir. Anamnezde koku bozukluklarının ortaya çıkış zamanı, şiddeti, hangi kokulara karşı oluştuğu, travma, ÜSYE, ilaç kullanımı gibi etyolojik nedenler araştırılmalıdır Fizik muayenede obstrüktif nedenler araştırılır ve her iki taraf için koku testleri uygulanır. CT ve MRI; nasal kavite; paranasal sinüs ve koku yollarının incelenmesi için kullanılabilir. Olfaktuar mukoza biopsisi nadiren uygulanır.
Koku kaybı tedavisi
Koku bozukluklarının tedavisi sebebe yönelik olarak yapılır. Obstrüktif rıedenlerle oluşan koku bozukluklan, bu obstrüksiyonun düzelmesiyle ortadan kalkan ÜSYE sonucu 1 -3 günde düzelmeyip devam eden koku bozukluklarının bir kısmı 3-6 ay içinde düzelir: Ancak spontan düzelmeyenler için spesifik bir tedavi yöntemi yoktur Kafa travmalarına bağlı vakaların yaklaşık % 20’si 3 ay-1 yıl içinde düzelebilir ancak düzelmeyi sağlayacak bir tedavi yöntemi geliştirilememiştir. Toksin ve ilaçlara bağlı koku bozukluklannın tedavisi bu ajanlann kesilmesidir. Yaşlanma ve konjenital anomalilerle ilgili koku bozuklukları da tedavi edilemez.