*MeleK*
♥Ben Aşık Olduğum Adamın Aşık Olduğu Kadınım♥
Koleksiyon Parçalarının Korunması, Saklanması ve Temizliği
Koleksiyonunuz için bir parça edinmeniz beraberinde de bir sorumluluk getirir; bu parçayı en iyi şekilde muhafaza etmek ve parçanın ''koleksiyona değer'' özelliğini devam ettirmek...
Birçok koleksiyoncu sahip olduğu parçaları müze şartlarında koruma, saklama ve sergileme olanağına sahip değildir, ki bu çok doğaldır. Sahip olduğunuz parçalar ister kağıt, ister cam, ister l olsun, bu parçaları birkaç basit noktaya dikkat ederek en iyi şekilde muhafaza edebilirsiniz.
Dikkat edilmesi gereken ilk nokta ışıktır. Özellikle kağıt, tahta, kumaş gibi organik temelli parçalar ışıktan en fazla etkilenenlerdir. Fazla ışığa maruz kalan kağıdın ve kumaşın dokusu bozulur, rengi solar. Uzun bir zaman sürecinde gerçekleşmesi gereken kimyasal reaksiyonlar, yoğun ışık altında daha kısa sürede gerçekleşir. Dolayısıyla parçanın ömrü kısalır. Bu sebeplerden ötürü bütün parçalar direk güneş ışığına maruz bırakılmadan sergilenmelidir. En sağlam görünen parçalar bile güneş ışığı karşısında çaresizdir. Kullanılan yapay ışık kaynakları da kararında olmalıdır. Tüm bunlara rağmen ışık ortamdaki nemi dengeler, bu özelliğinden dolayı yararlıdır. Nem konusuna gelirsek; çoğu parça için nemi dengelenmiş bir ortam tercih edilmelidir. Çok kuru ortamlarda tablolar, tahta ve kağıt parçalar büzüşür, çatlar ya da kırılgan hale gelir. Çok nemli ortamlarda ise pas, küf ve böceklenme gibi problemler baş gösterir. Sonuç olarak; ışık da nem de çok iyi ayarlanmalı, dengede tutulmalıdır. Gerekirse ışık ölçer ve nem ölçer kullanılmalıdır.
Önemli konulardan biri de sıcaklıktır. Parçaları, sıcaklığın yüksek seviyelere çıkabileceği garaj, bodrum, kiler gibi mekanlarda saklamamak gerekir. Parçaların saklandığı ortamın sıcaklığı 18°C - 20°C olmalıdır. Bu aralık tutturulamıyorsa, mekanın en serin bölgesi seçilmelidir. Parçaları bir yerden başka bir yere naklederken, bu iki yer arasındaki sıcaklık farkının fazla olmamasına dikkat edilmelidir. Aşırı sıcaklık farkları parçalar üzerinde şok etkisi yapar. Şok sonucu özellikle kırılgan parçalarda çatlamalar oluşur ya da parçaların çatlama riski artar.
Ortam koşulları ideal ölçülere getirildikten sonra sırada parçaların temizliği vardır. Temizlik asla aşırıya kaçmadan yalnızca gerektiğinde yapılmalıdır. İmkan dahilinde ise ''koleksiyon temizlik kiti'' edinilmeli ve bu kitteki araç ve gereçler kullanılmalıdır.Bunun dışındaki araç ve gereçler özenle seçilmelidir. Parçaya zarar verebilecek sert fırça ya da bezler tercih edilmemelidir. Kuru temizleme yeterli gelmiyor ve ıslak temizlik yapılmak isteniyorsa ilk tercih arı su olmalıdır. Kimyasallar kullanılmadan önce bu konu hakkında yeterli bilgi ediinilmeli, mümkünse bilen birine danışılmalıdır. Kimyasalların çözücü ve boya çıkarıcı özellikleri olduğundan istenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilir. Kimyasalları kullanım esnasında da gerekli önlemler alınmalı, maske ve eldiven kullanılmalıdır.
Birçok koleksiyoncu sahip olduğu parçaları müze şartlarında koruma, saklama ve sergileme olanağına sahip değildir, ki bu çok doğaldır. Sahip olduğunuz parçalar ister kağıt, ister cam, ister l olsun, bu parçaları birkaç basit noktaya dikkat ederek en iyi şekilde muhafaza edebilirsiniz.
Dikkat edilmesi gereken ilk nokta ışıktır. Özellikle kağıt, tahta, kumaş gibi organik temelli parçalar ışıktan en fazla etkilenenlerdir. Fazla ışığa maruz kalan kağıdın ve kumaşın dokusu bozulur, rengi solar. Uzun bir zaman sürecinde gerçekleşmesi gereken kimyasal reaksiyonlar, yoğun ışık altında daha kısa sürede gerçekleşir. Dolayısıyla parçanın ömrü kısalır. Bu sebeplerden ötürü bütün parçalar direk güneş ışığına maruz bırakılmadan sergilenmelidir. En sağlam görünen parçalar bile güneş ışığı karşısında çaresizdir. Kullanılan yapay ışık kaynakları da kararında olmalıdır. Tüm bunlara rağmen ışık ortamdaki nemi dengeler, bu özelliğinden dolayı yararlıdır. Nem konusuna gelirsek; çoğu parça için nemi dengelenmiş bir ortam tercih edilmelidir. Çok kuru ortamlarda tablolar, tahta ve kağıt parçalar büzüşür, çatlar ya da kırılgan hale gelir. Çok nemli ortamlarda ise pas, küf ve böceklenme gibi problemler baş gösterir. Sonuç olarak; ışık da nem de çok iyi ayarlanmalı, dengede tutulmalıdır. Gerekirse ışık ölçer ve nem ölçer kullanılmalıdır.
Önemli konulardan biri de sıcaklıktır. Parçaları, sıcaklığın yüksek seviyelere çıkabileceği garaj, bodrum, kiler gibi mekanlarda saklamamak gerekir. Parçaların saklandığı ortamın sıcaklığı 18°C - 20°C olmalıdır. Bu aralık tutturulamıyorsa, mekanın en serin bölgesi seçilmelidir. Parçaları bir yerden başka bir yere naklederken, bu iki yer arasındaki sıcaklık farkının fazla olmamasına dikkat edilmelidir. Aşırı sıcaklık farkları parçalar üzerinde şok etkisi yapar. Şok sonucu özellikle kırılgan parçalarda çatlamalar oluşur ya da parçaların çatlama riski artar.
Ortam koşulları ideal ölçülere getirildikten sonra sırada parçaların temizliği vardır. Temizlik asla aşırıya kaçmadan yalnızca gerektiğinde yapılmalıdır. İmkan dahilinde ise ''koleksiyon temizlik kiti'' edinilmeli ve bu kitteki araç ve gereçler kullanılmalıdır.Bunun dışındaki araç ve gereçler özenle seçilmelidir. Parçaya zarar verebilecek sert fırça ya da bezler tercih edilmemelidir. Kuru temizleme yeterli gelmiyor ve ıslak temizlik yapılmak isteniyorsa ilk tercih arı su olmalıdır. Kimyasallar kullanılmadan önce bu konu hakkında yeterli bilgi ediinilmeli, mümkünse bilen birine danışılmalıdır. Kimyasalların çözücü ve boya çıkarıcı özellikleri olduğundan istenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilir. Kimyasalları kullanım esnasında da gerekli önlemler alınmalı, maske ve eldiven kullanılmalıdır.
