Konut kredisinde maceraya girmeyin!

Bilge Gökçen

Yeni Üye
Üye
Konut kredisinde maceraya girmeyin!
Evlenme kararları bile bu faiz oranlarına göre alınmaya başlandı. Faiz oranları düştüğünde evlenme sayısı arttı, yükseldiğindeyse azaldı. Bizim toplumumuzda ‘Evi olmayan adama kız verilmez’ düşüncesi kişileri ‘kredi faizleri düşse de bir ev alsam, sonra da gidip evlensem’ fikrine yönlendirdi. Kısacası son yıllarda kredi faizlerinin düşmesi cebinde peşin parası olmadan konut almak isteyenlerin ortak beklentisi oldu. Ama bu beklenti konut kredisi faizlerinde yüzde 1 seviyesine kilitlendi kaldı.
Şimdi öncelikle kısaca faizlerin seyrine bakalım: Geçen yıl mayıs ayından önce yüzde 1’in altına inen faiz oranları o dönemde yaşanan dalgalanmayla yüzde 2’nin üzerine çıkmıştı. Bunun sonucu olarak da konut alımları birden kesilmiş ve piyasada durgunluk yaşanmıştı. Bazı dönemlerde kıpırdanmalar olsa bile halen konut piyasasında bir durgunluk olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Faizler de yüzde 1.30-1.40 bandına oturdu ve bu seyrini bozmadan devam ettiriyor.

Faiz düşerse fiyatlar artabilir!
Geldiğimiz noktada çoğu kişi konut kredisi faiz oranlarının tekrar yüzde 1’in altına düşmesini bekliyor. Daha önce yüzde 1’lerden kredi kullanıldığı için bunun üzerinden alınacak kredilere zarar gözüyle bakılıyor. Yani herkes aslında en düşük maliyetle bir konut almak istiyor. Bu durumun psikolojik bir beklenti olduğunu yapılacak küçük bir hesaplama ortaya koyuyor. Şu anda yüzde 1.30 seviyesinde olan kredi faizleri yüzde 1’e düşse bile aslında tüketici açısından çok fazla şeyi değiştirmiyor. Yüzde 1.35 faiz oranından 75 bin YTL kredinin aylık geri ödemesi yaklaşık 1250 YTL olurken, yüzde 1’de ise aylık ödeme 1050 YTL’ye denk geliyor. Burada maliyetin 200 YTL azalması söz konusu. Evet, günümüzde aylık 200 YTL çoğumuz için fazla önem taşıyor ama faizler düştüğünde konut fiyatlarının artabileceğini de hesaba katmak gerekiyor. Ayrıca asgari ücret hesaba katıldığında toplumun büyük bir bölümü, aylık ödemelerin 1000 YTL ya da 1250 YTL olmasını zaten umursamıyor.

Türkiye’de ekonomik ve siyasal anlamda istikrar yakalansa bile çok uzun yıllar konut kredisi faizlerinin yüzde 1’in çok çok altına, mesela yüzde 0.50’ye düşmesi pek beklenmiyor. Bu şimdilik çok uzak bir ihtimal ve bunu beklemenin bir anlamı da yok gibi… Diğer taraftan, kredi faizlerinin sınırlı olarak düştüğünü farz edelim. Bu düşüşte 2008 yılında kredi faizleri yüzde 1 seviyesini görebilir. Zaten finans uzmanlarının beklentileri de bu doğrultuda seyrediyor. Yani faizler 2008 yılında yüzde 1’e düşebilir. Bu nedenle 2008 yılında evlenme sayılarında da bir patlama yaşanabilir!

Az kredi, kısa vade
Kredi faizlerinde yüzde 1 takıntısını üzerimizden atmalıyız. Bunu ‘hemen gidin kredi kullanarak ev alın’ anlamında söylemiyorum. Hiç istemesek de muhtemel bir krizde faizler tekrar yüzde 2’lere çıkabilir ama düşebilir de. Faizler yükselirse tekrar düşmesini beklemekten başka yapacak bir şey yok fakat düşerse yeniden yapılandırmayla düşük faizlerden faydalanabiliriz. Bunun da koşullarını çok iyi araştırmak gerekiyor. Bu nedenle biz her ihtimale karşı temkinli olalım. Kredi kullanırken, alacağımız konutun fiyatının çoğunu ödemeye, çok az miktarda kredi kullanmaya ve bunu da çok uzun vadeyle almamaya dikkat edelim. Şimdilik bu faiz oranlarıyla gerçekte ancak bu koşullarda kredi kullanılır. Bunun ötesindeki koşullarda kredi kullanalar içinse bu çok ciddi bir macera olur.
 
Geri
Üst