Kütahya

M

Misafir

Forum Okuru
Kütahya
KÜTAHYA
GENEL BİLGİLER
Yüzölçümü: 11.875 km²
Nüfus: 656.903 (2000)
İl Trafik No: 43
Kütahya gelişmekte olan sanayisi, zengin yer altı ve yerüstü kaynakları, üniversitesi, termal kaynakları, el sanatları ve tarihi ile önemli bir turizm potansiyeli oluşturmaktadır. Kütahya’yı gezerken….
Dünyanın İlk Antik Borsasının Çavdarhisar İlçesindeki Aizanoi’de kurulduğunu,
Zeus Tapınakları içinde Dünya’da en sağlam korunagelmiş tapınağın Aizanoi’de olduğunu,
Dünyadaki İlk Toplu İş Sözleşmesi’nin 13 Temmuz 1766’da Kütahya’da imzalandığını,
Avrupa ve Dünyadaki ilk ve tek Çini Müzesinin Kütahya’da olduğunu,
Evliya Çelebi’nin Kütahya’lı olduğunu,
Osmanlı Devletinin kurucusu Osman Gazi’nin büyükannesi, Hayme Ana’nın türbesinin Domaniç İlçesi Çarşamba Köyü’nde olduğunu,
Kütahya’nın Germiyan Beyliğine 130 yıl başkentlik, Osmanlı Anadolu Beylerbeyliğine 400 yıl merkezlik yaptığını,
Türkiye’nin en önemli porselenlerinin Kütahya olduğunu,
Kütahya’daki termal kaynakların bin bir derde deva olduğunu…… unutmayın.
 
Cevap: Kütahya

İLÇELER:
Kütahya İlinin İlçeleri; Altıntaş, Aslanapa, Çavdarhisar, Domaniç, Dumlupınar, Emet, Gediz, Pazarlar, Şaphane, Hisarcık, Simav ve Tavşanlıdır.
Müzeler ve Örenyerleri
Müzeler
Müze Müdürlüğü
Adres: Paşam Sultan Mahallesi
Çini Müzesi Yanı
Tel: (0 274) 223 69 90
Fax: (0 274) 223 55 35
Kütahya Arkeoloji Müzesi
Adres: Börekçiler Mah.
Ulu Camii Yanı - Kütahya
Tel: (0 274) 224 07 85
Kütahya Çini Müzesi
Adres: Paşam Sultan Mah.
Ulu Camii Yanı
Tel: (0 274) 223 69 90
Kossuth Müzesi
Adres: Börekçiler Mah.
Macar Sokak
Tel: (0 274) 223 62 14
Özel Müzeler
Dumlupınar-Kurtuluş Savaşı Müzesi
Tavşanlı Belediye Müzesi
Altıntaş Belediyesi Açık Hava Müzesi.
Vadiler
Kütahya İl Merkezine 7 km. uzaklıktaki Yeni Bosna Köyü’nden başlayıp Kütahya’ya 54 km. uzaklıktaki Ovacık Köyü’ne kadar, İlin doğusu boyunca uzanan alana Frig Vadisi denilmektedir.
Bölge; Sabuncupınar, Söğüt, İnli, Sökmen, Fındık ve İncik Mağaralarının bulunduğu kuzey bölümü ile daha güneydeki Ovacık Köyü, İnlice Mahallesi ve çevresinden oluşur.
Kütahya’nın doğusunda eski bir yanardağ olan Türkmendağı’nın tüfleriyle örtülü olan Frig Yaylaları M.Ö. 900-600 yılları arasında Frigler, daha sonra Roma ve Bizanslılar tarafından iskan edilmiştir. Volkan tüfünün kolay işlenebilir bir kayaç olması, bölgenin en eski halklarından biri olan Friglerin bunları oyma ve yontma yoluyla çeşitli amaçlarla kullanmalarını sağlamıştır.
Friglerin ana tanrıçası Kybele’ye adanmış açık hava tapınakları, sunakları ve kaya mezarları ile savunma barınma amaçlı mağaralar en çok göze çarpan eserler arasındadır. Bizans döneminde ise bunlara ilaveten kilise ve şapeller de oyulmuştur. Bölge doğal kaya yapısı ve çam ormanlarıyla ilgi çekici bir merkezdir.
 
Cevap: Kütahya

Kaleler
Antik çağlardan günümüze kadar yerleşimin olduğu Hisar Tepesindedir. Evliya Çelebi’ye göre 70 burca sahip olan Kütahya Kalesi üç bölümden oluşur. Bunlar Kale-i Bala, Kale-i Sagir ve dış surlardır. Roma, Bizans, Selçuklu, Germiyan ve Osmanlı izleri görülen kalede herhangi bir döneme ait kitabe yoktur. Fakat yapılan incelemeler sonucunda 8.yy Bizans, 12.yy Bizans, 13/14.yy Türk dönemlerine ait inşaat özelliklerine rastlanmıştır. Kalede bilinen son inşaat Fatih Sultan Mehmet zamanında yapılmıştır. (1451-1481) Kale’de iki çeşme, iki mescit vardır.
Kütahya Kalesinde, kendi ekseninde 45 dakika da bir tur atan Döner Gazino 1973 yılı yapımıdır. Lokanta olarak hizmet veren Döner Gazino’nun altındaki Kır Kahvesi yaz aylarında açıktır.
Cami ve Türbeler
Dönenler Camii: Anadolu’da kurulan üç Mevlevihane’den biridir. Mevlana’nın torunu olan Ergun Çelebi tarafından kurulmuştur.
Bu gün cami olarak kullanılan kısım, Mevlevi Semahanesi olarak yapılmıştır. Semahaneye daha sonra mihrap ilave edilerek cami haline getirilmiştir. (1956) 1237 – 1243 yıllarına tarihlenen ahşap, sekizgen mimari yapılı binaya minare sonradan eklenmiştir.
Çinili Camii: 1973 yılı yapımı olan Çinili Cami Orta Asya Türk Mimarisi örnek alınarak inşa edilmiştir. Sekizgen, iki katlı ve tek kubbeli olan yapının içi kalem işi süslemelerle, dışı ise mavi Kütahya çinileriyle süslenmiştir. Caminin yaptırılmasında ve süslenmesinde ünlü sanatçı Ahmet YAKUPOĞLU’nun çok emeği vardır.
Ulu Camii: Kütahya’nın en güzel ve en büyük camisi olan yapıya Yıldırım Beyazıt zamanında başlanmış, Şehzade Musa Çelebi tarafından 1410 yılında tamamlanmıştır. Ortalama 45×25 m2’lik bir alanı kaplayan cami avlusuzdur. Caminin 3 kapısı, 64 penceresi, 2 kubbesi, 6 yarım kubbesi ve 5 bölümlü son cemaat yeri vardır. Caminin içindeki 4 sütunlu müezzin mahfeli ve mihrabın sağındaki Kabe tasvirli pano görülmeye değerdir
Hayme Ana Türbesi: Hayme Ana Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi’nin ninesi, Ertuğrul Gazi’nin annesidir. Ertuğrul Gazi, Sürmeliçukur’dan Anadolu’ya geldiğinde kendisine Söğüt kışlak, Domaniç yaylak olarak verilmiştir. Yılın beş ayını geçirdiği Domaniç’te bir yayla mevsiminde Hayme Ana’yı yitiren Ertuğrul Gazi, annesini her yıl çadır kurduğu Çarşamba’da bir tepeye defnettirmiştir. Sultan, II. Abdulhamit, l886’da Devlet Ana diye anılan büyük büyük ninesi Hayme Ana’nın kabrini buldurarak üstüne bugünkü türbeyi yaptırmıştır. Her yıl Eylül ayının ilk Pazar günü Hayme Ana’yı anma törenleri yapılmaktadır.
Bedestenler
Gedik Ahmet Paşa Vakfı olarak XV. yüzyılın ikinci yarısında yaptırılan bedestenler iki tanedir. Büyük Bedesten dört kapılıdır. Yapının içinde ortada bir şadırvan ve onyedi dükkan vardır. Kapı girişi üstünde madalyon içinde hayat ağacı ve aslan motifleri altında 1868 tarihi yazılıdır. Diğer kapı üstündeki madalyonda ise denizkızı figürü yer alır. Halen sebze bedesteni olarak kullanılmaktadır. Küçük Bedesten; iki kapılı olup duvarları tuğla ve saç örgüden yapılmıştır. Eskiden ağır elbiselerin ve elmas işlemeciliğinin yapıldığı yapı günümüzde bat pazarı olarak kullanılmaktadır.
Tarihi Kütahya Evleri
Merkez Pirler mahallesinde 18. yüzyıl Kütahya Evlerinin topluca korunduğu Germiyan Sokak, Arnavut kaldırımlı yolu, elektrik ve telefon direkleri ile tellerinin bulunmadığı, Kütahya’daki tarihi kent dokusunun en güzel örneğidir. Germiyan Sokak’taki Kütahya Evleri iki veya üç katlı ahşap evlerdir. Payandalarla desteklenmiş çıkmaları, çiftli koca kapıları, kafesli pencereleri ile ahşap Anadolu mimarisinin en güzel örneklerini oluşturur. 17. ve 18. yüzyıl Kütahya evleri açık sofalıdır. Sofalar odalar arası bağlantıyı sağlar. Ayrıca sofalarda seki yada köşk adı verilen dinlenme mekanları bulunur. Giriş katlarına taşlık denir. Evlerin ön kapıları dışında geniş arka bahçelere açılan arka kapıları da vardır. Depo, kiler samanlık hatta ahırlar buradadır. Birinci katta günlük yaşama ait odalar vardır. Bunlar oturma odası, mutfak ve yatak odasıdır. İkinci katta ise misafir odaları ve gelin odaları bulunur. 19. ve 20. yüzyıl Kütahya Evleri kapalı sofalıdır. Önceki dönemlerin aksine, bu dönem evlerinin dışları, saçakları, pervazları ve payandaları süslenirken, iç mekanlar aksine sade tutulmuştur. Yine bütün Kütahya Evleri payanda destekli çıkartmalara sahiptir. Bu çıkartmalar yola uyum ve iç mekanı düzeltme amaçlı yapılmıştır. Kütahya Evlerinin topluca korunduğu Germiyan Sokak’taki tarihi evler, Kütahya Valiliğince satın alınarak “Kütahya Evlerini Yaşatma Projesi” çerçevesinde restore edilmektedir.
ADLİYE SARAYI: (Eski Hükümet Konağı): Yapımına 1905 yılında Fuat Paşa zamanında başlanan ve 1907 yılında tamamlanan Eski Hükümet Konağı, son dönem sivil Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden birisidir. Üç katlı yapının, giriş bölümü ile doğu ve batı kanatları hafif çıkıntılıdır. Girişi dört yüksek sütun ve ortadaki geniş üç kemerle bağlanmıştır. Bina içinde tamamen çini kaplı bir mescit de yer almakta olup, 1998 yılında restore edilerek Adliye Sarayı olarak kullanılmaya başlanmıştır.
KÜTAHYA KONAĞI: Eski tarihi konak, Ticaret ve Sanayi Odası tarafından satın alınmış, yöresel Kütahya yemeklerinin sunulduğu bir restoran haline getirilerek, turizme kazandırılmıştır.
Mesire Yerleri
Çamlıca : Kütahya’nın batısında, şehir merkezine 5 km. uzaklıktaki Çamlıca orman içi dinlenme yeri olarak düzenlenmiştir. Çam ağaçları, soğuk suları temiz havası ve insanı rahatlatan manzarası ile geniş bir mesire yeridir.
Porsuk Barajı: Kütahya’nın kuzeydoğusunda şehir merkezine 20 km. uzaklıktadır. Frig Vadisi’nin de başlangıcında olan baraj, Porsuk Çayının taşkınlarından çevreyi korumak amacıyla yapılmıştır. Baraj Gölünde çeşitli su sporlarının (Yelken, kürek, kano vb) yapılabilmesi için, Kütahya Valiliğince bir rıhtım ve yüzer iskele yapılarak bu bölgenin “Su Sporları Merkezi” oluşturma çalışması başlatılmıştır. FRİG VADİSİ ise doğal yapısıyla doğa yürüyüşü için ideal bir bölgedir.
Domaniç Ormanları: Kütahya’nın kuzeyindeki Domaniç Ormanları ilçenin çevresinde çok geniş bir alana yayılmış durumdadır. Çok zengin bir bitki örtüsüne sahip olan Domaniç Ormanlarında pek çok endemik tür ve anıtsal değerde birçok ağaç bulunmaktadır.
Hıdırlık: Kütahya merkezdeki en önemli mesire yerlerinden birisidir. Aynı isimle anılan mescidin de, bulunduğu mesire yerinin altyapısı ve çevre düzenlemesi yapılmıştır. Hıdırlık Mescidi’nin restorasyonu ünlü ressam Ahmet YAKUPOĞLU tarafından 1984 yılında yapılmıştır.
Gölcük Yaylası: Kütahya’nın güneybatısındaki Gölcük Yaylası Simav’a 10 km. uzaklıktadır. Çam ormanları arasındaki yayla her türlü altyapıya sahip olup, 1450 m yükseklikte harika bir piknik yeri olarak hizmet vermektedir.
Kaplıcalar
Ilıca Harlek Kaplıcaları: Kütahya’nın kuzeyinde yer alan Ilıca Harlek Kaplıcaları Kütahya – Eskişehir karayolunun 23.km.sinden 4 km. içeridedir. Altyapısı ve çevre düzenlemesi tamamlanmış olan Ilıca Harlek Kaplıcaları 23.03.1989 tarihinde “Termal Turizm Merkezi” ilân edilmiştir. Kaplıca suları 25-43 C derece sıcaklıkta olup oligometalik sular grubuna girer. Kalsiyum, magnezyum ve bikarbonat içeren kaplıca suları; romatizma, cilt, sinir ve kadın hastalıklarına, karaciğer yetersizliklerine, böbrek ve safra kesesi iltihaplarına iyi gelmektedir. Kaplıca merkezinde 10 apart, 57 oda ve 168 yatak kapasiteli Harlek Otel, Belediye Belgeli diğer otel ve moteller, 3 hamam, 2 kapalı 4 açık havuz, spor tesisleri ve konferans salonu bulunmaktadır. Kaplıcalara şehir merkezinden kalkan halk otobüsleri ve minübüslerle gidilebilmektedir.
Ilıca Harlek Oteli Telefon : (+90-274) 245 22 24 - 25 Yoncalı Kaplıcaları: Kütahya’nın batısında yer alan Yoncalı kaplıcaları merkeze 16 km. uzaklıktadır. Altyapısı ve çevre düzenlemesi tamamlanmış olan Yoncalı Kaplıcaları 17.09.1993 tarihinde “Termal Turizm Merkezi” ilan edilmiştir. Kaplıca suları 42 C derece sıcaklıkta olup bikarbonatlı sular grubuna girer. Kalsiyum, magnezyum ve kükürt içeren kaplıca suları kireçlenme ve eklem romatizmaları, iltihabi eklem hastalıkları, yumuşak doku romatizmaları, nörolojik hastalıklar, travmatik ve sportif rahatsızlıkların tedavisine iyi gelmektedir.
Yoncalı Termal Turizm Merkezi’nde S.S.K’ya ait 200 yataklı Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi bulunmaktadır. Kaplıca Merkezinde 73 oda ve 180 yatak kapasiteli 4 Yıldızlı Yoncalı TÜTAV Termal Otel ve kür merkezi ile 4’er kişilik 37, 2’şer kişilik 20 apart, Belediye Belgeli Otel ve Moteller, 4 hamam, 3 kapalı, 2 açık havuz bulunmaktadır. Yoncalı Kaplıcalarına, şehir merkezinden kalkan minübüslerle gidilebilmektedir. Yoncalı TÜTAV Termal Otel Telefon : (+90-274) 249 42 12
Yoncalı Kaplıcaları Kütahya’nın batısında yer alan Yoncalı kaplıcaları merkeze 16 km. uzaklıktadır. Altyapısı ve çevre düzenlemesi tamamlanmış olan Yoncalı Kaplıcaları 17.09.1993 tarihinde “Termal Turizm Merkezi” ilan edilmiştir. Kaplıca suları 42 C derece sıcaklıkta olup bikarbonatlı sular grubuna girer. Kalsiyum, magnezyum ve kükürt içeren kaplıca suları kireçlenme ve eklem romatizmaları, iltihabi eklem hastalıkları, yumuşak doku romatizmaları, nörolojik hastalıklar, travmatik ve sportif rahatsızlıkların tedavisine iyi gelmektedir.
Yoncalı Termal Turizm Merkezi’nde S.S.K’ya ait 200 yataklı Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi bulunmaktadır. Kaplıca Merkezinde 73 oda ve 180 yatak kapasiteli 4 Yıldızlı Yoncalı TÜTAV Termal Otel ve kür merkezi ile 4’er kişilik 37, 2’şer kişilik 20 apart, Belediye Belgeli Otel ve Moteller, 4 hamam, 3 kapalı, 2 açık havuz bulunmaktadır. Yoncalı Kaplıcalarına, şehir merkezinden kalkan minübüslerle gidilebilmektedir.
Yoncalı TÜTAV Termal Otel Telefon : (+90-274) 249 42 12
Emet Yeşil Ve Kaynarca Kaplıcaları: Kütahya’nın batısında bulunan kaplıcalar Emet ilçe merkezindedir. Altyapısı ve çevre düzenlemesi tamamlanmış olan Yeşil ve Kaynarca Kaplıcaları 17.09.1993 tarihinde “Termal Turizm Merkezi” ilân edilmiştir. Kaplıca suları 43-56 C derece olup, hipotonik sular grubuna girer. Sülfat, bikarbonat, kalsiyum ve magnezyum içeren kaplıca suları mide, bağırsak, karaciğer, safra kesesi, böbrek taşları, kadın hastalıkları ve ağrılı hastalıklara iyi gelmektedir.
Kaplıca merkezinde Belediye Belgeli 4’er kişilik 36 apart, 3 hamam, 3 kapalı havuz, 1 açık havuz, Osmanlı Hamamı, sauna, özel banyolar, spor tesisleri, botanik parkı ve bir karavan parkı (kamping) bulunmaktadır.
Emet Belediye Başkanlığı Telefon : (+90-274) 461 41 49 - 50
Gediz Ilıcasu Kaplıcaları: Kütahya’nın güneyinde Gediz’e 18 km. uzaklıktadır. Altyapısı ve çevre düzenlemesi tamamlanmış olan Ilıcasu Kaplıcaları 18.03.1897 tarihinde “Termal Turizm Merkezi” ilan edilmiştir. Kaplıca suları 65-98 C derece sıcaklıkta olup hipotonik sular grubuna girer. Sülfat, bikarbonat, sodyum ve magnezyum içeren kaplıca suları; romatizmal hastalıklar, mide bağırsak hastalıkları ile karaciğer ve safra kesesi hastalıklarına iyi gelmektedir. Kaplıca merkezinde Belediye belgeli 4’er kişilik 40 apart, 3’er kişilik 52 apart, 22 ahşap baraka, 10 betonarme baraka, 1 buhar banyosu, 1 çamur banyosu, 2 hamam ve 2 havuz bulunmaktadır.
Gediz Ilıcasu Kaplıcaları Telefon : (+90-274) 431 53 23 - 431 52 00
 
Cevap: Kütahya

Gediz Muratdağı Kaplıcaları: Kütahya’nın güneyinde Gediz’e 30 km.uzaklıktadır. Altyapısı ve çevre düzenlemesi tamamlanmış olan Muratdağı Kaplıcaları 18.03.1987 tarihinde“Termal Turizm Merkezi” ilan edilmiştir. Kaplıca suları 29-50 C derece sıcaklıkta olup, meteorik vadoz sular grubuna girer. Sülfat, kalsiyum, magnezyum ve bromür içeren kaplıcasuları romatizmal hastalıklar, deri, kalp, böbrek ve kadın hastalıklarına iyi gelmektedir. Kaplıca merkezinde Belediye belgeli 18 bungalov, 13 apart, 80 ahşap baraka, 2 hamam, 2 havuz, Orman İşletme Müdürlüğüne ait 15 yataklı misafirhane ve konferans salonu ile 200 yataklı Kızılay Kampı hizmet vermektedir.
Gediz Muratdağı Kaplıcaları Telefon : (+90-274) 412 74 96
Simav Eynal Kaplıcaları: Kütahya’nın güney batısında Simav’a 4 km. uzaklıktadır. Altyapısı ve çevre düzenlemesi tamamlanmış olan Eynal Kaplıcaları 23.03.1989 tarihinde “Termal Turizm Merkezi” ilan edilmiştir. Kaplıca suları 70-90 C derecedir. Kalsiyum, sodyum, bikarbonat ve sülfat içeren kaplıca suları romatizma, nevralji, cilt ve deri hastalıkları ile böbrek taşlarının dökülmesine, siyatik, kireçlenme, kadın hastalıkları ve sedef hastalığına iyi gelmektedir. Kaplıca merkezinde, Belediye belgeli biri 37, diğeri 30 odalı iki otel, 440 yataklı 125 apart, özel banyolar, 2 hamam 1 kapalı havuz ve 1 aqua park bulunmaktadır. Kaplıca Merkezinde seracılık gelişmiş olup ilçe merkezi Jeotermal enerji ile ısıtılmaktadır.
Simav Eynal Kaplıcaları Telefon: (+90-274)547 20 01 - 02
Hisarcık Esire Kaplıcaları: Kütahya’nın batısında Hisarcık’a 10 km. uzaklıktadır. 51 C derece sıcaklıktaki kaplıca suları içme uygulamaları ile mide, bağırsak sistemi, karaciğer ve safra kesesi rahatsızlıklarına iyi gelmektedir.
Hisarcık Belediye Başkanlığı Telefon: (+90-274) 481 3 085
Tavşanlı Göbel Kaplıcaları: Kütahya’nın batısında Tavşanlı’ya 7 km. uzaklıktadır. Altyapısı ve çevre düzenlemesi yapılmıştır. Kaplıca sularının sıcaklığı 32 C derece olup romatizma, siyatik, cilt hastalıkları ve yaraların tedavisine iyi gelmektedir. Kaplıca merkezinde moteller ve 2 hamam bulunmakta olup, yöre havasında oksijen oranı yüksek olduğundan astımlı hastalar kış aylarında dahi motellerde konaklamaktadırlar.
Tavşanlı Göbel Kaplıcaları Telefon : 0 274 6532155
Simav Çitgöl Kaplıcaları: Simav’a 5 km. uzaklıkta olan kaplıca suyunun sıcaklığı 162 C olup, cinsel rahatsızlıklar, cilt, deri hastalıkları, kırık ve çıkık, nevralji, nevrit, mide ülseri, böbrek taşlarının dökülmesi, egzama, bel fıtığı, ruhen ve bedenen görülen yorgunluklar, her cins romatizma, siyatik, kadın hastalıkları, ameliyat sonrası rehabilitasyon, ortopedik kireçlenme rahatsızlıklarına iyi gelmektedir. Kaplıca merkezinde Belediyeye ait 60 daireli moteller ve spor kompleksi vardır.
Simav Çitgöl kaplıcaları Telefon: (+90-274) 543 22 67
Emet Dereli Kaplıcaları: Dereli Kaplıcaları Emet-Tavşanlı yolu üzerinde olup, Günlüce Beldesine 20 km. uzaklıktadır. Kaplıca suları 38-40 C olup, romatizma nevrit, nevralji, kadın hastalıkları ve kırık çıkık sekellerine banyo yolu ile iyi gelmektedir. Kaplıca merkezinde 3 adet havuzlu hamam, özel banyolar ve moteller mevcuttur.
Emet Dereli Kaplıcaları : (+90-274) 472 51 20 – 472 51 00
Kütahya’da başka termal kaynaklar da mevcuttur. Bunlar; Emet’te Samrık Ilıcası, Hisarcık’ta Sefaköy Kaplıcaları, Yukarı Yoncaağaç Mürdesenk Suyu ve Simav’da Naşa Kaplıcalarıdır.
NE YENİR?
Yörenin ünlü yemekleri arasında çorbalardan Sıkıcık Çorbası, Oğmaç Çorbası ve Tutmaç Çorbası; sebze yemeklerinden Ilıbada Dolması, Kabak Kabuğu Kavurması ve Soğan Dolması; Hamur İşleri’nden Cimcik, Tosunum, Gökçimen Hamursuzu; Et Yemekleri’nden Küpeti, Göveç ve Tirit; Tatlılar’dan Güllaç, Cendere ve Ev Baklavası sayılabilir.
NE ALINIR?
Çinileri ve porselenleri dünyaca ünlü Kütahya’da el sanatları da hala üretimini sürdürmektedir. Tabakçılık, urgancılık, hasırcılık, ağdacılık, yemenicilik, semercilik, nalbantlık,saraçlık gibi yok olmak üzere olan el sanatlarının son temsilcileri Simav ilçesinde bulunmaktadır. Çini ve porselen eşyaların yanısıra, dokuma ve el işlemeleri hediyelik olarak satın alınabilir.
ÇİNİCİLİK: Kütahya’nın simgesi ve onu bütün dünyaya tanıtan “Çinilik” Kütahya’da en önemli sanat kolu olmanın yanısıra, önemli bir geçim kolu olma özelliği de taşır. Kütahya’da Friglerle başlayan seramik yapımı Bizans dönemi sonuna kadar sürekli gelişme göstermiştir. Kütahya, 100 yılı aşkın bir süre Selçuklularla Bizanslılar arasında tampon bölge olarak kalmıştır. Bu dönem çiniciliğinde Bizans ve Selçuklu kültürünün özellikleri birlikte kullanılmıştır. Daha sonra Beylikler dönemine giren Kütahya’da Osmanlı etkisi görülmeye başlamıştır. 1314 tarihli Vacidiye Medresesi’ndeki Abdülvacit Efendi’nin sandukasında, 1428 tarihli Yakup Bey Türbesi’nde ilk Osmanlı dönemi renkli sırlı çini tuğlalar kullanıldığı görülmektedir.
15. yy. Osmanlı seramik ve çini sanatı, mavi beyaz grubu çinileri ile dikkat çeker. Bu orijinal mavi beyazlar Hisarbey Cami (1487) ile Kükürt Köyü Camiinde (l697) görülmüştür. 15. yy. mavi beyaz çinileri Kütahya’daki bazı yapıların yanı sıra İstanbul ve Kudüs mimari eserlerinde de kullanılmıştır. 16. yy.’da Kütahya çini ve seramik sanatı faaliyetlerinin yavaşladığı görülmekle beraber, İstanbul ve diğer önemli merkezlerde yapılan mimari eserlerde, Kütahya çinilerinin kullanıldığı görülür.
Günümüzde ihraç malları arasına giren, desen ve renk zenginliği kazanan Kütahya Çiniciliği olumlu bir yoldadır. İrili, ufaklı 500’e yakın atölyede yapılan çiniler yurt içi ve yurt dışındaki pek çok eseri süslemektedir.
PORSELEN: Kütahya’daki ilk porselen fabrikası 1974 yılında faaliyete başlamıştır. Yüzyıllardır çinilerde sergilenen maharetler porselenlerde de yaşamaya başlamıştır. Günümüzde Türkiye’nin her yerine gönderilen porselenler pek çok ülkeye de ihraç edilmektedir.
DOKUMACILIK: Halıcılık, köy ve kasaba evlerinde el tezgahlarında günümüzde de önemli bir gelir kaynağı olarak sürdürülmektedir. Saray halıları adıyla anılan ve Osmanlıların en parlak döneminde üretilen Simav halıları, daha çok yaprak ve çiçek motifleriyle bezenmiştir. Yün ve pamuktan halıların yüzeyi ve bordürü kıvrık damarlı yapraklar, rozet ve nar çiçekleri, sümbül, karanfil gibi motiflerle bezelidir. Simav halıları kökboya (alizarin) ile renklendirildiği için “kökboya halı” diye de anılır.
Geçmişte el tezgahlarında yöreye özgü kumaşlar dokunmaktaydı. Günümüzde daha çok Gediz ve Şaphane’de sürdürülen el dokumacılığında yalnızca bez üretilmektedir. Yine yöremize özgü Yörük halıları, Aslanapa’nın Bayramşah köyünde dokunmaktadır.
EL İŞLEMELERİ: Eskiden beri sürdürülen el işlemeciliği, yöre kadınlarının becerilerini, beğenilerini yansıtır. Günümüzde Kütahya Müzesinde sergilenen peşkirler, uçkurlar, dane (yemeni) çevreleri, para, tütün ve saat keseleri bunların özgün örnekleridir. Peşkirlerin boyaları, iplikleri yerlidir. Keseler, pembe başta olmak üzere sarı, yeşil, al ve ak işlemlidir. Yer yer krem, bej ve gri kullanılmıştır. Çevre, arabiye, kaftan, kavuk vb. eşyada altın ve gümüş ipliklerle çeşitli motifler işlenmiştir.
Kütahya’da oyacılık, “iğne oyacılığı” biçiminde genellikle danenin çevresini süsleyen bir sanat olarak gelişmiştir. Kütahya oyaları biçimlerine göre beşe ayrılır. Bunlar gül, menekşe, zambak, papatya, karanfil, haşhaş gibi çiçeklere benzeyen oyalar, ıtır, şeftali, söğüt, karanfil yapraklarına benzeyen yaprak motifli oyalar, Gönül Dolabı, Mecnun Yuvası, Yar Yare Küstü gibi soyut adlı oyalar, Süreyya, Diba gibi özel yaşamları bilinenlere yakıştırılan oyalar ve Kaynana Oyası, Elti Küstü, Ana Güldüren, Malak Sattıran gibi övgü, yergi niteliği taşıyan oyalardır.
YAPMADAN DÖNME
Aizanoi Antik kentini gezmeden,
Çiniler diyarından bir çini edinmeden,
İlk Çini Müzelerini ziyaret etmeden,
Gediz Göveci yemeden,
Termallerde şifa bulmadan,
…Dönmeyin.
 
Cevap: Kütahya

Murat dede türbesi ve efsanesi..

Murat Dede, Murat Dağı ılıca hamamlarının olduğu yerde yine başka devletlerle harbedenken, Murat Dedenin kellesini kopartmışlar. O zaman o da kellesini koltuğuna kıstırmıştır, el yordamıyla, kime gelirse, bütün milleti kırmış. Orda, o zaman kadının biri demiş ki:
- “Adama bak yahu! Kellesini koltuğuna kıstırmışta bütün milleti kırıyor.”
Öyle diyince eliyle kellesini koltuğunda usulca yere koymuş. O zaman kılıcını yere bir saplamış. Kılıcı çekince, yarasından sıcak su kaynamaya başlamış. Oraya yatmış. Onun defnini sıcak suyla orada yıkamışlar.
Yakın mesafeden hem sıcak hem soğuk su çıkar. Şifa için gelen bütün hastalar iyileşir gider.


GEDİZ ILICA KAPLICALARI
Gediz ‘in 13 km. güney batısındaki, Hamam su deresinin iki yanında ve dere içinde yaklaşık 10 yerden kaynamaktadır. Denizden yüksekliği 710m ‘dir. Termal su 217 lt/s debi de 78-79 derece sıcaklıkta akar. Merkezde çıktığı yeri sarıya boyayan Sarıkız kaynağı, Kara kazan kaynağı, Buğuluk kaynağı ve en sıcak kaynak olan Kahve önü travarten kaynaklarından yararlanılmaktadır. Kaplıca suyu, içme uygulamalarında karaciğer ve safra yolu rahatsızlıklarına iyi gelir. Gediz Ilıca su Kaplıcaları 18.3.1987 gün ve 11608 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla “Termal Turizm Merkezi” ilan edilmiştir.
Konaklama ve rezervasyon için Ilıca kaplıca müdürlüğü ile irtibat kurulmalıdır.
 
Cevap: Kütahya

Kütahya’nın Tarihçesi

1. GİRİŞ:
Ege Bölgesi’nin İç Batı Anadolu Bölümü’nde yer alan Kütahya, bilinen tarihi içinde Hitit, Frig, Roma, Bizans, Selçuklu, Germiyanoğulları ve Osmanlı Dönemi uygarlıklarıyla Türkiye Cumhuriyeti’ne ulaşmıştır. Kütahya ili sınırları içinde kalan topraklarda yerleşen ve adı bilinen en eski halk Hitit’lerdir. Buna rağmen çevredeki Arkeolojik buluntular ilin yerleşim tarihini çok daha eskilere, ilk çağlara değin götürmektedir. Kütahya için kesin bir kuruluş tarihi verilememekle birlikte; Hitit metinlerinde geçen Assuva tarihiyle ilgili IV. Tuthaliya (M.Ö. 1256–1220) yıllıklarına dayanarak M.Ö. II. binin ortalarında kurulduğu söylenebilir. Kütahya, bugün de işletilen zengin maden yatakları dolayısıyla tarihin her devresinde ilgi görmüş, bu sayede geniş ticaret yollarına sahip olmuş, hızla gelişmiştir. Malazgirt Zaferi’nin ardından XI. yüzyılın sonunda Türk uygarlıklarıyla tanışan Kütahya, Germiyanoğlu Beyliği’ne başkentlik yapmış olup Osmanlı Devleti bu topraklar üzerinde kurulmuştur. Ayrıca Kütahya “Türk ve dünya askerlik tarihi” nin en büyük zaferinin kazanıldığı yer olarak zengin bir kültürel mirasa sahiptir.
2. ŞEHRE VERİLEN ADLAR :
Eski kaynaklara, sikke ve yazıtlara göre Kütahya’nın antik dönemdeki adı “Kotiaeion”dur. Ünlü Antik Çağ Coğrafyacısı Strabon bu adın, “Kotys’in Kenti” anlamına geldiğini belirtmektedir. Kotys, Trakya’da yaşayan Odrisler’den olup, Romalılar’ın M.S. 38’de Anadolu’ya gönderdiği bir komutanın adıdır. Kütahya Müzesi’nde bulunan bir sikkede bu ad “Koti” olarak geçmektedir. Kütahya adı, eskisine benzetilerek Türkler tarafından verilmiştir.
3. KÜTAHYA’NIN İLK KURULUŞ YERİ:
İlimizin ilk yerleşim yeri Kütahya kalesi ve çevresidir. Germiyanoğulları döneminde de kullanılan şehir merkezinde yapılan kazılarda Roma dönemi nekropol (mezarlık) alanları bulunmuştur. Ancak şehir merkezinde Frigler dönemine ait önemli bir buluntuya rastlanmamıştır. Kütahya’nın antik dönemdeki yerleşim alanı henüz kesin olarak belirlenememiştir. Ne zaman kurulduğu, nerede kurulduğu, ne zaman ve kim tarafından fethedildiği kesin olarak ifade edilemeyen Kütahya, bir sırlar kentidir.
 
Geri
Üst