Miras, Bir Kadının Kaleminden Çıktı!

*GüMüŞ*

Yeni Üye
Üye
Miras, Bir Kadının Kaleminden Çıktı!
Daha tanıtım aşamasında sitesi hacklendi, milli hassasiyet zirvedeyken yarım kalmış bir rüyayı dillendirdi, tanıtımı "aksiyona doyacaksınız" diye yapıldı ancak Türkiye'de ilk kez bir aksiyon filmi yazan bayan senaristi ile gündeme gelmedi. "Kadınhaberleri" olarak, medyada şimdiye dek ön plana çıkmayan senarist Ayşegül Karaköse ile söyleşi gerçekleştirdik. Ve kadın olmayı sorduk.

Bu ara Kadın senaristler revaçta, Gülse Birsel, Gül Oğuz ancak
aksiyon filmlerinde çok rastlanır bir durum değil. Bir kadının aksiyon filmi yazması nasıl bir şey?
Saydıklarınız ve onlar gibi çok başarılı kadın senaristler var. Aksiyon veya komedi diye ayırmamak lazım,
senaryo yazarı yeri geldiğinde her alanda yazabilmeli.
Kişisel yatkınlıklar olabilir, mesela bir alanda diğerlerinden daha başarılı yazabilirsiniz.
Yine de bu kadın ya da erkek olmanızla değil hangi alana ilgi duyduğunuzla alakalı olur herhalde.
Ayrıca her senaryo ekibinde hem kadın hem de erkek bakış açısı olmalı bence.
Zaten biz de MİRAS’I yazarken iki kişi yazdık, hem kadın hem erkek bakış açısıyla.
İlk etapta kitaptan uyarlayan ve konuyu orta doğudaki topraklarımız meselesine taşıyan, iskeleti oluşturan bendim.
Sonraki aşamada Atilla Özyüksel senaryoya son halini verdi. Tabii bütün bunlar yapımcılarımızla
aldığımız ortak karar doğrultusunda geliştirildi.

KADIN OLDUĞUNUZ İÇİN GERİ PLANDA KALABİLİYORSUNUZ!
Kadın olduğunuz için farklı bir muamele ile karşılaştınız mı?
Bu projeyle ilgili karşılaşmadım, herkes son derece profesyonel davrandı.
Ama başka şartlarda zaman zaman sadece kadın olduğunuz için geri planda kalabiliyorsunuz.
Yine de yaptığınız işle alakalı bir durum, eğer işinizde iyiyseniz cinsiyetinizden çok çalışmalarınız önemli oluyor.


Miras'ın mesajı nedir?
Benim şöyle bir mesajı var demem doğru olmayabilir. Herkesin izlediğinde kendi yorumunu
yapma şansını elinden almayalım. Zaten milli bazı kaygıların olduğu görülüyor filmde.
Türkiye üzerine uzun zamanlara yayılan planların yapıldığı ve oyunların oynandığı da herkesin malumu.
Bu konularda birkaç sözü olan bir film. Samimiyetle yola çıkıldı ve iyi niyetlerle çalışıldı.
Söz konusu olan tarihi gerçekler olduğu için, farklı düşüncelere de sahip olsa her Türk vatandaşının
ilgisini çekecek bir konu olduğuna inanıyorum…

"KÖR PARMAĞIM GÖZÜNE" MESAJ KAYGISI HERKEZİ KUŞATMAZ

Bir senarist dünya görüşünü sahnelere ne kadar yansıtır?
Senariste göre değişir herhalde. Şahsi fikrim, daha evrensel çalışmalar yapmak.
Yani sadece benim gibi düşünenlere hitap etmek değil, herkesi kuşatacak işlere imza atabilmek.
Zaten kimin (hangi fikir veya ideoloji olursa olsun) kör parmağım gözüne mesaj kaygısı varsa,
o sadece belli bir kesime hitap eder, diğerlerine ise itici gelir. Önemli olan fikir empoze
etmeden de sanat yapabilmek. Yine de yaptığım işte fikrim hiç belli olmasın diye
bir çaba göstermek de kişiliksiz filmler oluşmasına sebep olabilir. Her işte olması gerektiği gibi
abartıya kaçmamak ve orta yolu bulmak lazım...
 
Son düzenleme:
Geri
Üst