Mirası paylaşamayan kardeşler gibiyiz kazananı olmayacak oyuna gidiyoruz..

tuqqce

Daimi Üye
Üye
Mirası paylaşamayan kardeşler gibiyiz kazananı olmayacak oyuna gidiyoruz..
Türkiye’nin, gelişmiş bir ülke olmayı istediğini vurgulayan TÜSİAD YİK Başkanı Mustafa Koç, ancak içinde bulunulan ruh halini "babalarının mirasını paylaşamayan kardeşlere" benzetti.

"Türkiye kazananı olmayacak bir oyuna doğru ilerliyor" uyarısı yapan Koç, siyasetçilerin vahim bir ’akıl tutulması’ içinde olduklarını kaydetti.

TÜRK Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Mustafa Koç, toplumsal uzlaşma çağrısı yaparken, Türkiye’nin ruh halini ’miras yüzünden kavga eden kardeşlere" benzetti. İçinde bulunulan durumdan her kesimin sorumluluğu bulunduğunu vurgulayan Koç, siyasetçilerin ise "vahim bir akıl tutulması" yaşadıklarını söyledi.

Terfi etmek istiyoruz

Türkiye’nin "az gelişmiş" bir ülke olarak anılmaktan, "gelişmekte olan bir ülke" olarak anılmayı başardığını anlatan Koç, şöyle konuştu: "Şimdi gözümüz yükseklerde. Ne yazık ki toplum olarak bu durumun gerektirdiği bir ruh hali içinde değiliz. Başarıyı ufukta görünce birbirleriyle kavga etmeye başlayan ortaklar, babalarının mirasını paylaşamayan kardeşler gibiyiz. Sanki her birimiz başka bir yöne gitmek istiyoruz. Bu gerçekten böyle mi? Aslında değil. Bugün sokaktan herhangi birini çevirip nasıl bir gelecek, nasıl bir Türkiye hayal ettiğini sorun. Size karnını tasasız doyurduğu, gelecek endişesi duymadığı bir ülkeyi tarif edecektir. Bu ülkenin insanları, artık ’gelişmekte’ olmaktan ’gelişmiş’ olmaya terfi etmek istiyor. Hepimizin özlemi bu değil mi? Sahip olmaktan mutluluk duyacağımız ortak kader bu değil mi?"

Siyaset sahnesinde kör dövüşü

Bu beklentilere karşın bugüne kadar elde edilen kazanımları, demokrasiyi, ekonomiyi, sistemi ayakta tutan kurumları yıpratan siyasi söylem ve eylemler bulunduğuna dikkat çeken Koç, "Bunları nasıl izah edeceğiz? Siyaset sahnesindeki bu kör dövüşüne nasıl anlam vereceğiz" diye konuştu. Koç, sözlerine şöyle devam etti: "Şu veya bu kesimin içinde yaşadığımız durumdan daha az sorumlu olduğunu düşünmüyoruz. Aksine ülkemizdeki birçok siyasetçinin hiçbir dönemde olmadığı kadar vahim bir ’akıl tutulması’ yaşadığına inanıyoruz. Ülke zaman yitiriyor, enerjimiz boş yere tüketiliyor."

Ülkeyi tüketmeyelim

Ancak bu sözlerin sadece siyaseti değil toplumu kamplara bölen konuları önemsemedikleri anlamına gelmediğini vurgulayan Koç, şöyle konuştu: "Farklılıkların ve tartışmaların birbirini ve ülkeyi tüketen bir karakterde değil, gelişmenin lokomotifi olacak, bize hedeflerimize ulaşmada yardımcı olacak, yapıcı bir biçimde yaşanması gerektiği kanaatindeyiz. İşte bu nedenle, diyalog ve mutabakat bizim için içi boş sözcükler değil, geleceğimizi şekillendirecek hayati kavramlardır. Ama önce şu ’akıl tutulması’ndan kurtulmak zorundayız."

Tarihin öğrettikleri

Koç, kutuplaşmanın taraflarına ve siyaset sahnesinin aktörlerine şu mesajları verdi: "Türkiye kazananı olmayacak bir oyuna doğru ilerliyor. Kazanan olmayacak ama önlem alınmazsa ülke çok şey yitirecek. Birlikte uyum içinde yaşamayı öğrenmek, farklılıklarımızı bir zenginlik olarak benimsemek zorundayız. Aynı toprağın üzerinde, aynı bayrağın altında, ’tasada, kıvançta ve kaderde ortak’ yaşamak yeterli bir birleştirici unsur. Bundan gerisi siyasal-toplumsal bir mutabakatla ortak hedeflere yönelmek, yaşamdan beklentilerimizi, özlemlerimizi ve ideallerimizi gerçekleştirmektir."

Bir kıvılcımla ateş alan çıralı tahtalar gibiyiz

SİYASET sahnesindeki kutuplaşmanın, toplumsal bir ayrışmaya dönüştürüldüğüne dikkat çeken Mustafa Koç, şu değerlendirmeyi yaptı: "Yüzümüzü ne kadar batıya çevirmiş olsak da mevcut kültürümüz itibariyle bir doğu toplumuyuz; Akdenizliyiz. Duygularımız aklımızın önünde gider. Ateşli mizacımız, en küçük bir kıvılcımla alev alan çıralı tahtalara benzeyen yapımız ortadayken, en hassas ortamlarda en kışkırtıcı söylemleri nasıl benimseyebiliyoruz? Binbir emekle oluşturduğumuz kurumların üzerini bir kalemde çizmeye gönlümüz nasıl elveriyor? Rejimi ve onun temel direklerini yıpratmayı nasıl göze alıyoruz? Bu kadar mı kendimizi kaybettik? Demokrasi ’ortak aklı’ bulma rejimidir. Bunun yolu da diyalog ve uzlaşmadır. Birbiriyle yıllardır kıyasıya savaşan iki ülkenin idarecileri bile çatışmalara son verip aynı masaya oturabiliyor."

Mustafa Koç’tan çarpıcı sözler

Başarıyı görünce kavga etmeye başlayan ortaklar, baba mirasını paylaşamayan kardeşler gibiyiz.

İçinde bulunduğumuz durumdan herkes sorumlu ve siyasetçiler vahim bir akıl tutulması yaşıyor.

Ülke zaman yitiriyor, enerjimiz boş yere tüketiliyor.

Türkiye kazananı olmayacak bir oyuna doğru ilerliyor.

Uyum içinde yaşamayı öğrenmek, farklılıklarımızı bir zenginlik olarak benimsemek zorundayız.

Küçük kıvılcımla alev alan çıralı tahtalara benziyoruz.

hürriyet ekonomi
 
Cevap: Mirası paylaşamayan kardeşler gibiyiz kazananı olmayacak oyuna gidiyoruz..

paylaşımın için teşekkürler canımm
 
Cevap: Mirası paylaşamayan kardeşler gibiyiz kazananı olmayacak oyuna gidiyoruz..

emeğine sağlık canım:)
 
Geri
Üst