Mutlu evliliğin sırları********

handanca

Daimi Üye
Yönetici
Mutlu evliliğin sırları********
Terapist bir ayna gibidir. Kimi zaman kendinizde ve eşinizde hiç görmediğiniz özelliklerin, hataların farkına varmanızı sağlar. Zira bir terapiste başvuran çiftlerin konuşmaya başlamasıyla, birbirlerinin hiç bilmediklerini yönlerini keşfetmeleri sıklıkla rastlanan bir durum. Nisan Psikolojik Danışmanlık Merkezi'nden psikolog Şeyma Doğramacı'ya göre bir terapiste başvurmak için illa sorun olması gerekmiyor. Doğramacı, "Birbirlerini duymadıklarını, anlamadıklarını düşünen kişiler, birbirlerini nasıl gördüklerini algılamak isteyenler, birlikte sorunları olduğunu bilip buna çözüm üretme yöntemi bulamadığını ve bulmak istediklerini bilenler bu terapiden yararlanabilir" diyor.
Tek kişiyle terapi zararlı
Evlilik terapisi tek kişiyle yapılabir mi?
Her ne kadar bize müracaat edip evliliğinde sorunlar olduğunu söyleyen ve yardım isteyenler varsa da ben tek kişiyle terapi yapmayı tercih etmiyorum. Bu durumda mutlaka diğer tarafında çalışmaya dahil olmasına çalışıyoruz. Tek başına yapılan evlilik terapisinde dengesizlik oluyor. Bir taraf terapistle işe başlıyor ve bunun konusu evlilik oluyor. Evlilik terapistle paylaşılırken diğer kişi dışarıda kalıyor. Terapistle kişi arasında oluşan ilişki alıp başını bir yere giderken diğer kişi olduğu yerde veya başka bir tarafa yolculuğa çıkıyor. Bu ise haksızlık yaratıyor. Ama bazen bütün çabaya rağmen diğer kişi terapiye katılmak istemez. Zaten bu o kişinin evliliğiyle ilgili yolculuğa çıkmak istemediğinin ifadesidir. Evlilik terapisinin beraber götürülmesi, diğer kişinin kendisini dışlanmış hissetmemesi, kızgınlık duymaması için önemli.
Evlilik terapisi ne kadar sürer?
Sürdürülen bir terapi çiftlerin sorunlarını çözebildiklerini gördükleri yere kadar sürebilir. Yani terapiyi bitirmek için illa çiftlerin evlilikle ilgili sorunlarını çözmelerini beklemeyi gerektirmiyor. Çiftler, ortak bir dil oluşturduklarında, sorunlarını çözebileceklerini algılayabilecekleri değişikliği yaratabileceklerini algıladıktan sonra evlilik terapisi bitebilir.
Evlilik terapisi evliliği kurtarmak için mi yapılır?
Evlilik terapisi evliliği kurtarma terapisi değildir. Evlilik terapisi, evlilikte neyin iyi gitmediğinin anlaşıldığı, ne yapılırsa iyi gidebileceğinin ortak çabasının gösterildiği veya gösterilmediği, bundan sonra da yolun beraber mi ayrmı gidileceği konusunda bir kararın netleştiği yerdir. Terapi de o zamana kadar konuşulmayanların konuşulduğu bir süreç. Çok sıklıkla rastladığımız durumlardan biri, yıllardır evli olan kişilerin bile terapide birbirlerine ait veya kendilerine ait karşı tarafın ne düşündüğü ne yaşadığıyla ilgili fikirleri ilk kez duymasıdır. "İlk defa duyuyorum, ben bunu hiç bilmiyordum, hep tersini düşünmüştüm" denilen durumlar olur. Bu da zaten iletişimlerinde bir şeyin aksadığının ve birbirlerini iyi anlamadıkları için terapiye başvurduklarını gösterir.
Çiftler kriz noktasında ve birbirleriyle ilgili olumsuzlukları görüp gelirler. Biz ise hep olumsuzluklar yaşanmadığını göstermeye çalışıyoruz. Onları en başında bir araya getiren, daha sonra bir arada tutan belki görmedikleri, algılamadıkları ortak noktaları vardır. Sadece olumsuzlukları nedeniyle bunları görmüyorlardır. Çiftlerin bunları görmelerine ve farkına varmalarına yardımcı oluyoruz.
Kimler faydalanabilir bu terapiden?
Genellikle birbirlerini duymadıklarını ve duymak istediklerini, anlamadıklarını ve anlamak istediklerini düşünen kişiler, birbirlerini nasıl gördüklerini algılamak isteyenler, birlikte sorunları olduğunu bilip buna çözüm üretme yöntemi bulamadığını ve bulmak istediklerini bilenler bu terapiden yararlanabilir. Böyle bir çalışmadan gerçekten buna inananlar faydalanabilir.
Çiftler size ne zaman başvurur?
Ortak yaşam gerçekten çok rahatsız edici hale geldiyse, bu rahatsız edicilik duygusal olarak hissedilmeye başlayabilir, çocuklara yansıyabilir, vücutta arazlar, fiziksel rahatsızlıklar olabilir. Tüm bunların ardında evlilikteki sorunlar vardır. Kavga, gürültü çok sıklaşmış ve yoğunlaşmışsa, 'Bu böyle gitmiyor' noktalarına gelinmiş ve birliktelik çıkmazda görünüyorsa, çözmek için kendilerinin ve çevredekilerin gayreti yetmiyorsa başvurmaları gerekir.
Arazlar daha çok kadınlarda mı görülüyor?
Sadece kadınlar değil, erkeklerde de görülüyor. Erkekler hissettirmiyor.
Terapi mutlaka denenmesi gereken bir yol mu?
Amerika'da şöyle bir uygulama var. Yoğunluklu olarak çeşitli eyaletlerde dört-altı seanslık, her bir seansı iki saat olmak kaydıyla evlenmeden önce çiftlere terapi veriliyor. Evlilik öncesi terapi ve danışmanlık şart konulmuş. Bunun sertifikasının alınmadığı koşullarda kilise evliliği gerçekleştirmiyor. Nedir bu terapinin amacı? Evlenecek kişilerin çeşitli konularda birbirlerini tanıyıp tanımadıklarıyla ilgili küçük bir araştırma yapmak. Bu terapide amaç, sorun çözmekten çok hangi konularda farklı oldukları veya yakın olduklarının ortaya çıkarılması, sorun olduğunda şaşkınlık ve beklenmemişlik duygusunu yaşanmaması için bu yola başvuruluyor.
Bu terapide neler yapılıyor?
Çiftlerin yaşam şekli ve beklentileri, özel merakları, arkadaşları, dini inançları, ebeveynlik fikirleri, çocuk yetiştirmek, cinsellikle ilgili düşünceler, maddi konular, din ve milletlerarası evliliklerde beklentiler ve ikinci evlilik gibi konular gündeme geliyor. Bazen bize gelen evli çiftlerde bile bunları konuştuğunuzda ne kadar bilinçsizce, çocukça evlendiklerini görüyoruz. 'Paramızı nasıl kazanacağız, nasıl paylaşacağız?' konusu konuşulmamış. Çok temel şeyler de netliğe kavuşturulmamış. Evlilikten çok evcilik oynamak durumu var diyebiliriz.
Mutluluk formülü
Mutlu evliliğin bir formülü var mı?
Mutluluk, sihirli bir kelime. Mutluluğun resmi çizilemediği gibi tarifinin yapılması da çok zor. Mutluluğun kolay ve kestirme bir yolu yok. Ona doğru giden yavaş ve çetin bir yol var. Mutluluk, ruhun gelişmesiyle, yetişkin olmakla elde edilebilecek bir şey. Yetişkin mutluluğunda ve huzurunda gerçekçilik var, fanteziler yok. Karşılıklılık var. "Sadece benim mutluluğum"la mutlu bir evlilik olamaz. Karşınızdakinin de mutlu olması gerekir. Mutlu evlilikte bağışlayıcılık var. Bağışlayamayan insanların mutlu olma ihtimali az. Hoşgörü, sabır, duygusal ve sevgi cömertliği ve şefkat olması gerekir. Bütün bu duyguların oluşturulması ve öğrenilmesi kişisel gelişim ve yetişkin olmakla ilgili. İşte bu yolculukta olan insanların kurduğu birliktelikler, mutlu olmaya namzet. Yoksa anlık mutlulukların peşinde koşulan birliktelik bir yerde çocukların evcilik oyununa döner. O bir yetişkin evliliği değildir. Evlilikte çok sayıda dönemeç var ve ancak yetişkin olanların göğüsleyebileceği bir şey bu, çocuk ruhluların ve kişiliklerin yürütebilceği bir şey değil.

 
Geri
Üst