Ölçme-Değerlendirmenin Önemi

Bilge Gökçen

Yeni Üye
Üye
Ölçme-Değerlendirmenin Önemi
Ölçme Değerlendirmenin Önemi

Öğrencinin bilgisini değerlendirmek, her öğretmenin oldukça sık yapması gereken bir iştir. Yazılı sınavlar, raporlar, araştırma ödevleri, ev ödevi için alıştırmalar, sözlü sunumlar, soru ve cevap yöntemi, bilimsel projeler ve çeşitli sanatsal çalışmalar, öğretmenlerin öğrencilerinin bilgilerini ölçmede kullandıkları yöntemlerden bazılarıdır. Aslında yazılı sınavlar bir öğrenci ders notunun yaklaşık yüzde kırk beşini oluşturmaktadır.

O halde bir öğretmenin, ders saatinin üçte birinde ya da yarısında bunlardan biri veya başka bir ölçme aktivitesi ile meşgul olması sürpriz olmasa gerektir
Öğrencinin bilgisini değerlendirmek için harcanan bu kadar zamana rağmen gene de bu, öğretmenlerin çoğunun sevmediği ve çok azının başarılı olduğu bir iştir. Bunun nedenlerinden biri, çoğu öğretmenin değerlendirme ilkeleri hakkında yok denecek kadar az bilgiye sahip olmasıdır.

Bir diğer neden ise , değerlendirmeyi yapan kişinin üstlendiği rolün, öğretmenin ya da yardımcının rolü ile çeliştiğinin düşünülmesidir. Değerlendirme konusunda eğitim almış olan öğretmenler, herhangi bir durumda hangi uygun değerlendirme yöntemini kullanacaklarını eğitim almamış olan öğretmenlerden daha iyi saptayabilirler

Değerlendirme ?
Kabaca düşünüldüğünde, sınıf değerlendirmesi iki ana aktiviteden oluşur: öğrencilerin ne kadar öğrendikleri ve ne kadar yetenek kazandıkları hakkında bilgi toplamak (ölçme) ve her öğrencinin öğrenim seviyesinin kabul edilebilirliği ve yeterliliği hakkında yorumda bulunmak (değerlendirme). Sınıf değerlendirmesinin bu iki kısmının ,ölçme ve değerlendirme, bir çok yolla üstesinden gelinebilinir. Örneğin, öğrencinin ne kadar öğrendiğine karar vermek için,öğrencilere sınav uygulanabilir, sözlü olarak sorular sorulabilir, ev ödevleri verilebilir, öğrencilerden araştırma yapmaları, soru çözmeleri ve sözlü sunum hazırlamaları istenebilir. Daha sonra öğretmenler bu aktivitelerin sonuçlarını ya birbirleriyle ya da belirli bir standarda göre (%90 doğru 5 ‘ e eşittir gibi...) karşılaştırarak notlandırır. Bu konu boyunca, öğrencinin bilgisini ölçüp değerlendirebileceğiniz bir çok yöntemi açıklayıp örnekleyeceğiz.

Ölçme
Ölçme, nesnelerin, olayların veya insanların niteliklerine, belirli bir kuralın yönetiminde sayıların atanmasıdır. Bizim amacımız çerçevesinde bu tanımı, insanların nitelikleri olarak kısıtlayacağız. Örneğin, bir kişinin yazı yazma beceri seviyesini o kişinin dakikada kaç doğru kelime yazdığına bakarak ölçebiliriz, veya bir kişinin matematiksel düşünme becerisini doğru çözdüğü problem sayısına bakarak ölçebiliriz. Sınıf içerisinde ya da başka bir durumda, kazanılan bilgiyi notlandırmak için kullanılan kurallar genellikle insanların kazandığı niteliklerin miktarını belirten bir sıralama yaratır

Değerlendirme

Değerlendirme ise bir takım ölçümün değeri hakkında bir kural dahilinde yapılan yargıları içerir Örneğin, bir öğrenciye 100 coğrafya sorusundan seksenini doğru cevapladın demek ne anlama gelir? Bu, kullandığımız kurallara dayanarak, öğrenmesi gereken bilginin büyük bir kısmını öğrenmiş ve yeni üniteye geçmeye hazır anlamına gelebileceği gibi , tersi, belirli bilgi eksiklikleri var ve ek derse (açıklamalara) ihtiyacı var anlamına da gelebilir.

Neden Öğrencinin Bilgisini Değerlendiririz?

Bu sorunun bir çok cevabı vardır. Bu bölümde değerlendirmenin en yaygın nedenlerinden dört tanesini inceleyeceğiz : öğrenme hedeflerine ulaşılıp ulaşılmadığının özetlerini sağlar, öğrenme süreci hakkında bilgi verir, bireyin öğrenimindeki belirli güçlülükleri ve zayıflıkları teşhis eder ve bir sonraki öğrenme için motive eder.

Son Değerlendirme

Değerlendirmenin ilk ve belki de en açık nedenlerinden biri ilgili tüm şahıslara öğrencinin, öğretmenin hedeflediği noktalara ne kadar iyi ulaştığının açık, anlamlı ve kullanışlı bir özetini ya da hesabını vermesidir. Öğrencinin bilgisini ölçmek için yapılan bir teste, sayısal bir değer ya da harf atanması işlemine son değerlendirme denir. Bu yöntemin temel amacı, değişik görevlerde ve zamanlarda öğrencinin performansını özetlemektir.

Ara Değerlendirme

Öğrencileri değerlendirmenin ikinci nedeni ise onların gelişimini izlemektir. Önemli olan, ara sıra öğretmenlerin, öğrencilerinin gerçekleştirilen öğretimin hızından geri kalıp kalmadıkları ve o zamana kadar işlenilen bilginin anlaşılıp anlaşılmadığını bilmek istemeleridir. Öğrenme hızı ortalamanınkinden daha yavaş ya da daha hızlı veya bazı fikirleri anlamakta güçlük çeken öğrencileriniz için bir çalışma kitabı ya da bilgisayara dayalı öğretici bir programı öğretimi bütünlemesi bakımından önerebilir (uygulayabilir), yine bilgisayara dayalı olabilen yardımcı bir eğitim verebilir veya sınıf içi yetenek gruplaması yapabilirsiniz. Bu değerlendirme yönteminin amacı not vermek değil de öğrenimi kolaylaştırmak ve geliştirmek olduğu için genellikle ara değerlendirme olarak adlandırılır.

Tanı

Değerlendirme yapmamızın üçüncü nedeni ikincisini takip eder. Eğer bir öğrencinizin sınıftaki diğer öğrencilerden geri kaldığını keşfederseniz, bunun nedenini bilmek istersiniz. Çünkü sınıftaki herkesin aynı seviyede bulunmasını sağlamak için en uygun sınıf aktivitesine karar vermeniz gerekmektedir.Bu nedenle var olan bu sorunu çözecek bir değerlendirme yöntemi geliştirir veya var olan diğer yöntemleri araştırırsınız.

Öğrenme Üzerine Etkileri

Öğrenci performansını değerlendirmenin dördüncü nedeni ise öğrenme ve öğretimin birçok alanında pozitif etkileri olmasıdır. Terence Crooks’un işaret ettiği gibi, “sınıf değerlendirmesi öğrencileri neyin öğrenilmesi gerektiği hakkında karar verebilme konusunda yönlendirir, motivasyonlarını ve yeteneklerini algılama becerilerini etkiler, görüşlerini-yaklaşımlarını , kişisel çalışmalarını ayarlama becerileri kazandırır, öğrenmeyi pekiştirir ve kalıcı öğrenme stratejilerinin ve yeteneklerinin gelişimini etkiler. Değerlendirme, eğitimi etkileyen en kuvvetli güçlerden birisi olarak görünmektedir”

ÖĞRENCİNİN BİLGİSİNİ ÖLÇMENİN YOLLARI

Ölçmenin sınıf içerisinde birçok roller üstlenmesi gibi, öğretmenler de öğrencilerin neler öğrendiğini değişik şekillerde ölçebilirler. Hangi ölçme yöntemini seçeceğiniz elbette ki ders için belirlenen hedeflere bağlı olarak değişir. Bu konunun amaçlarına uygun olarak , hedefler iki geniş kategoriye ayrılabilir. Bunlar, bir şey hakkında bilgi sahibi olma (örneğin, dans sosyal bir ifade tarzıdır, mikroskoplar gözle görülemeyecek kadar küçük nesneleri incelememize yararlar) ve bir şeyi nasıl yapabileceğini bilmedir (örneğin, kare bir düğüm atma, vals dansını yapabilme, mikroskobu kullanabilme). Birisinin sahip olduğu bilginin doğruluğunu ve alanını değerlendirmek için kullanılan ölçme yöntemi yazılı sınav (test) olarak adlandırılır. Birisinin, bir işi ne kadar iyi yaptığını değerlendirmek için kullanılan ölçme yöntemi ise performans testi olarak adlandırılır. Tekrar hatırlatmak gerekirse, her iki yöntemin de öğretmenin değerlendirme deposunda anlamlı bir yeri vardır. Hangi yöntemin kullanılacağı ve hangi çapta kullanılacağı, öğrencilerinizi değerlendirmek için belirlediğiniz amacınıza ya da amaçlarınıza bağlıdır.

Yazılı Sınavlar

Öğretmenler her günün önemli bir kısmını öğrencilerin bilgisini değerlendirerek geçirmektedirler ve bu değerlendirme aktivitelerinin çoğu çeşitli yazılı testlerin verilmesi ve notlandırılması şeklinde gerçekleşir. Çoğu yazılı testler, örneğin çoktan seçmeli, doğru-yanlış, ve eşleme , kısa cevap ve kompozisyon/anlatım türlerinin bir veya birkaçının birleşmesinden oluşur. Okul hayatınız boyunca bu tip testlerin yüzlercesiyle karşılaşmışsınızdır. Şimdi, her bir testin temel özelliklerini, üstünlükleri ve dezavantajlarını inceleyelim.

Seçenekli Testler

Özellikleri

Seçenekli testlerde, öğrenci nispeten kısa ve açık uçlu soruyu okur (gövde olarak adlandırılır) ve kendisine sunulan alternatif cevaplardan doğru olanı seçer. Bu testler çoktan seçmeli , doğru-yanlış veya eşleme sorularından oluşur. Oldukça sık olarak, bu üç soru tipi aynı test içerisinde kullanılmaktadır. Seçenekli testler bazen Òobjektif testler olarak da adlandırılır. Çünkü bu testlerin basit ve belirli bir notlandırma sistemi vardır. Eğer bu tip testteki çoktan seçmeli bir sorunun cevabı (b) şıkkı olarak belirlenmiş fakat öğrenci (d) şıkkını işaretlemişse, bu soru öğretmenin öğrencinin ne kadar çok doğru yapmasını istiyor olmasından bağımsız yanlış olarak işaretlenir. Fakat bu seçenekli testlerin tamamen öznesel etkilerden bağımsız olduğu anlamına gelmez. Bu testlerde hangi alanların vurgulanacağı, soruların nasıl sıralanacağı ve hangi soruların finalde tekrar kullanılacağı, testi hazırlayan kişiye bağlı olarak değişir. Son olarak, seçenekli testler , genelde temel bilgiyi ölçmenin amaçlandığı durumlarda kullanılır. Temel bilgi olarak kastedilen, gerçek ve kesin bilgiler ve problem çözme, bir ürün yaratma gibi yüksek seviyeli işlevlerin gerçekleştirilebilmesini sağlayacak bilişsel yeteneklerdir (Stiggins, 1994).

Üstünlükleri

Bu testlerin en büyük avantajı kolay ve çabuk olmasıdır. Mesela, kısa bir zaman diliminde öğretmen bir çok soru sorabilir. Diğer bir avantajı ise notlandırmasının kolay ve güvenilir oluşudur. Hazırlayacağınız notlandırma şablonunun yardımıyla (örneğin üzerinde doğru cevapların işaretlendiği çoktan seçmeli bir cevap kağıdı gibi) birçok test oldukça hızlı ve aynı tarzda notlandırılır.

Dezavantajları

Seçmeli testler BloomÕun Sınıflandırmasının (BloomÕs Taxonomy) en alt seviyesini yansıttığı için yazması en kolay olan testlerdir. Öğretmenin kendisi tarafından hazırlanan çoğu testlerin neredeyse tüm soruları bilgi özellikle de 'hatırlama' seviyesini ölçmeye yöneliktir. Sonuç olarak bu, öğrencileri anlamlı bir öğrenme yoluna odaklanmak yerine , verilen bilgiyi kelimesi kelimesine ezberleme yoluna itmektedir. Bir başka dezavantaj ise, bu testlerle öğrencinin neyi bilip neyi bilmediğini tespit edebilmemize rağmen, öğrencinin sahip olduğu bilgilerle neler yapabileceği hakkında bize hiçbir veri sunmamasıdır.

Kısa Cevap Testler

Özellikleri

Bir veya daha çok alternatiften seçme işlemi yerine, öğrenciden sorulan soruya bir isim, kelime, deyim ya da sembol içeren kısa bir cevap vermesi istenir. Seçmeli testler gibi, kısa cevap testler de hızlı, doğru ve tutarlı bir şekilde cevaplandırılırlar. Bu nedenle kısa cevap testler de objektif bir yapıya sahiptir. Öncelikli olarak temel bilgiyi ölçmek için kullanılır.

Üstünlükleri
Kısa cevap test sorularını hazırlamak oldukça kolaydır. Bu nedenle bir testin tamamını ya da bir bölümünü oluşturmak hızlı bir şekilde gerçekleşir. Bu testlerle temel bilgiyi hem kabaca hem de derinlemesine değerlendirebilirsiniz. Çünkü öğrenciler kısa bir zaman diliminde bir çok soruyu cevaplandırabilirler. Öğrenciler kısa cevap türündeki sorulara bir yanıt vermek zorunda oldukları için bilgiyi tanımaktan çok geri çağırma işlemini yaparlar.

Dezavantajları
Bu soru tipi de seçmeli testlerle aynı dezavantajlara sahiptir. Çünkü bu soru tipleri sadece kısa ve harfi harfine cevaplardır. Öğrenciler sadece bilgiyi hatırlama işlemini gerçekleştirirler ve bu sorular öğrencilerin kazandıkları bilgileri ne kadar iyi kullanabileceğine dair bize bir ipucu vermezler. Ek olarak, beklenmeyen fakat kabul edilebilir cevaplar notlandırmayı güçleştirebilirler.
 
Geri
Üst