Opera ile İlgili Biyografiler

Bilge Gökçen

Yeni Üye
Üye
Opera ile İlgili Biyografiler
Prof.Dr. Ahmet Adnan Saygun



7 Eylül 1907'de İzmir'de doğdu. İzmir İttihat ve Terakki İdadisi'ndeyken, okulun müzik öğretmeni İsmail Zühtü Bey'in kurduğu dört sesli koroya katıldı. Onun önerisiyle Rossati adında bir öğretmenden piyano dersi aldı. Sonra Macar Tevfik Bey'in öğrencisi oldu. Okulu bitirince, üniversiteye girmeyerek kendini tümüyle müziğe verdi. 1923 sonlarında, o yıl İzmir'e yerleşen Hüseyin Saadettin (Arel) Bey'den iki ay kadar armoni dersi aldı. Daha sonra kendi kendine armoni bilgisini ilerletti ve kontrpuan çalıştı. 1926'da Ankara Musiki Muallim Mektebi'nde verdiği bir sınavdan sonra İzmir Lisesi'nde müzik öğretmenliği yaptı.



1928'de açılan sınavı kazanarak müzik öğrenimi görmek üzere, devlet bursuyla Paris'e gönderildi. Ünlü müzik okulu Schola Cantorum'da Vincent d'Indy, Eugene Borrel, Bouberbielle, Amedee Gastoue gibi öğretmenlerin derslerini izledi. 1931'de Türkiye'ye dönünce Ankara Musiki Muallim Mektebi'nde kontrpuan öğretmenliğine atandı. 1934'te kısa bir süre Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nı yönetti. 1936'da İstanbul Belediye Konservatuarı'na (İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı) öğretmen atandı. Aynı yıl Türkiye'ye gelen Bela Bakto'un Anadolu gezisine katıldı. 1939'da Cumhuriyet Halk Partisi'nin müzik danışmanlığına ve Halkevlerinin müzik müfettişliğine getirildi. 1940'ta birkaç arkadaşıyla birlikte "Ses ve Tel Birliği" adlı bir dernek kurdu. Bu dernek Batı müziğini çeşitli dönemlerine ait kor yapıtlarının seslendirildiği birçok konser düzenledi, müzik konusunda kitaplar ve broşürler yayımladı.



1946'da Ankara Devlet Konservatuarı'nda öğretmenliğe dönen Saygun, bir süre sonra kompozisyon bölümünün başına getirildi. 1972-78 arasında TRT Yönetim Kurul üyeliği yaptı. 1973'te İstanbul Devlet Konservatuarı'nda (Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı) etnomüzikoloji öğretmenliği yaptı. Uluslararası Halk Müziği Konseyi'nde yönetim kurulu üyeliği yaptı, 1971'de kendisine "devlet sanatçısı", 1985'te "sanatçı profesör" unvanları ve 1981'de de "Atatürk Sanat Armağanı" verildi. Ahmet Adnan Saygun 6 Ocak 1991'de vefat etti.



Türk Beşleri arasında yer alan Adnan Saygun, ritm ve melodi bakımından Türk halk ve sanat müziklerinin etkilerini taşıyan yapıtlarında, zaman zaman izlenimci, zaman zaman da romantik estetiğe bağlı kaldı. Çok sayıda beste yaptı. "Özsoy" (Feridun, 1934) adlı tek perdelik operası, Cumhuriyet döneminin ilk operasıdır. "Taşbebek" (1934), "Kerem" (1947-52), "Köroğlu" (1973) ve "Gılgamış" (1962-83) öbür operalarıdır. "Yunus Emre" (1946) adlı bir oratoryo, "Bir Orman Masalı" (1939-43) adlı bir bale müziği bestelemiştir.

biyografiler: kimkimdir
 
Ce: Opera ile İlgili Biyografiler

Semiha Berksoy



İlk Türk kadın opera sanatçısı ve ressam Semiha Berksoy, 1910 yılında İstanbul'da doğdu. Yüksek dramatik soprana olarak Ankara Devlet ve Opera Balesi'nin başsolistlerinden olan Berksoy, 'Mezardan Gelen Mektup' hikayesinin de yazarıydı. Sanatçı, İstanbul Konservatuarı'nda ve Güzel Sanatlar Akademisi Namık İsmail Atölyesi Resim ve Tiyatro Okulu'nda eğitim aldıktan sonra, İstanbul Şehir Tiyatrosu'nda sesiyle üne kavuştu, Türk ve Avrupa operetlerinde oynadı.


Ulu Önder Atatürk tarafından 19 Haziran 1934 tarihinde takdir edilen Berksoy, ilk Türk operası olan Adnan Saygun'un bestelediği 'Özsoy'da Ayşim başrolünü oynadı. Aynı yıl devlet bursuyla gittiği Almanya'da Berlin Devlet Yüksek Müzik Akademisi Opera Bölümü'nü birincilikle bitiren Berksoy, 1939'da Richard Strauss'un 'Ariadne Auf Naxos' operasında Ariadne rolünü oynayarak, Avrupa'da sahneye çıkan ilk Türk opera primadonnası oldu.


Türkiye'ye 1940 yılında dönen Semiha Berksoy, Ankara Halkevi'nde, Carl Ebert'in rejisini yaptığı 'Tosca' ve 'Madame Butterfly' operalarında oynadı. 'Il Travatore' operasındaki rolüyle 30. sanat yılı jübilesini kutlayan Berksoy, Devlet Tiyatrosu'nda da dram bölümünde çeşitli oyunlarda rol aldı.


'Deli Dolu' ve 'Lüküs Hayat' operetlerinin ilk icrasını da gerçekleştiren sanatçı, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verilişinin 50. yılında, TBMM tarafından ilk kadın opera sanatçısı olarak 'Atatürk Opera Ödülü'ne layık görüldü.

75. SANAT YILI
Sanatçı Berksoy, ayrıca 1961 yılından başlayarak Türkiye ve yurtdışında birçok resim sergisi açtı. 1998 yılında 'Devlet Sanatçısı' unvanı alan Berksoy, 2003 yılında Viyana'da Samlung Esly Modern Müze'de sergiye katıldı. Aynı yıl Viyana'da Salome performansını gerçekleştirdi. Semiha Berksoy, son alarak İş Sanat Kibele Galerisi'nde retrospektiv resim sergisi açtı.
Semiha Berksoy 16 Ağutos 2004 günü 94 yaşında vefat etti. 17 Ağutos günü İstanbul'da toprağa verildi. Berksoy, Ahmet Adnan Saygun'un bestelediği ilk Türk operası Özsoy'da Ayşim rolünü oynamıştı
 
Ce: Opera ile İlgili Biyografiler

Pavarotti

1935 yılında İtalya'nın Modena şehrinde doğan ünlü tenor modern opera dönemindeki en önemli ses sanatçılarındandı. İlk müzik deneyimini Modena şehrindeki koroda, babası Fernando ile yaşadı. Delikanlıyken, babasıyla Gioachino Rossini adlı koroyla Galler'e gitti. Llangollen uluslararası şarkı söyleme yarışmasında birinci oldu ve bu onu bir tenor olmak konusunda hırslandırdı. Aslında bir öğretmen olmak için yetiştirilen Pavarotti, Arrgio Pola ve Ettore Campogallianni tarafından aldığı derslerle 1961 yılında "Concorso İnternazionale" adlı ödülü kazandı ve opera dalındaki başlangıcını bir tiyatro salonunda La Boheme eseri ile aynı yılın 29 Nisan'ında yaptı.

Bundan sonra Güney ve Kuzey Amerika, Asya, Afrika, Avrupa ve Avustralya'da birçok kez konser verdi. Ardından, Modena'da genç şarkıcıları eğitecek bir okul açtı. 6 Eylül 2007 günü pankreas kanseri sonucu böbrek yetmezliğine girerek hayatını kaybetti. Pavarotti her yıl düzenli olarak Modena'da yapılan "Pavarotti ve arkadaşları" adındaki yardım konserlerinde sunuculuk yapmıştır. Bu konserlerde müzik endüstrisinin her alanından katılan şarkıcılar Birleşmiş Milletler organizasyonları için para toplamaktadırlar. Bu yardımlar Bosna, Guatemala, Kosova ve Irak'taki savaş mağdurları ve aileleri için kullanılmaktadır.

Bosna'da savaştan sonra Mostar kentinde Pavarotti Müzik Merkezi adını taşıyan bir merkez kurmuş ve müzisyenlere yeteneklerini geliştirmeleri için şans tanımıştır. Bu sebeple 2006 yılında Saraybosna şehri kendisine fahri hemşerilik ödülü vermiştir.
Bazı çevreler tarafından kuşağının en büyük opera sanatçısı olarak gösterilen Pavarotti, 71 yaşındaydı.
Ünlü sanatçının, İtalya'nın Modena kentindeki evinde bu sabah erken saatlerde öldüğünü duyuran Robson, "Maestro, ölümüne neden olan pankreas kanserine karşı uzun ve zorlu bir savaş verdi" dedi.
Yolu Türkiye'den de geçen Pavarotti, 28 yaşındayken geldiği Türkiye'de 'La Boheme'adlı operada 'Rodolfo' rolü için seçilmiş, ancak sadece bir temsilde görev aldıktan sonra ülkesine dönmüştü.
Pavarotti'nin 'konuk sanatçı' olarak Türkiye'ye gelişi, 1963-1964 sanat sezonunda gerçekleşti. O sezon başkent sahnelerinde seyirciyle buluşan, Giacomo Puccini'nin ünlü yapıtı 'La Boheme adlı eseri sergilendi.

wikipedia
cnn turk
 
Ce: Opera ile İlgili Biyografiler

3 Mart 1916'da doğdu.
Ankara Kız Lisesi Fen Bölümünden sonra girdiği Fen Fakültesini bırakan Altan, Müzik-i Muallim Okulu'nda Nurullah Şevket Taşkıran, Salih Canar, Nüzhet Şenbay, Raşit Rıza, Behzat Lav ile çalıştı. Ankara Konservatuarı'nı kazandıktan sonra burslu olarak gittiği Almanya Berlin Müzik Akademisi'ni üç yılda bitiren Altan, Wagner'in Liedler'inden oluşan ilk konserini, Berlin Radyosu'nda verdi.
Altan, Maria Schultz ile çalıştığı Duisburg Operası'nda Rigoletto'da Haensel ve Grethel, Windsor'un Şen Kadınları, Don Carlos, Cosi Fan Tutte ve Carmen operalarında rol aldı.
Türk Operası ve Tiyatrosunun kurucusu Carl Ebert'in çağrısı üzerine 1941 yılında Türkiye'ye dönen Altan, Ankara Devlet Konservatuvarında şan hocalığı yaptı. Bir süre sonra şan hocalığının yanı sıra sahne çalışmaları, opera çevirileri ve opera rejilerini de birlikte sürdüren Altan'ın, İtalyanca, Almanca ve İngilizce'den çevirdiği yaklaşık 50 opera arasında ''La Traviata'', ''Maça Kızı'', ''Don Carlos'', ''Haensel ve Grethel'', ''Salome'', ''Maskeli Balo'', ''Eugene Onegin'', ''Alayın Kızı'' operaları ve Brahms, Schubert, Çaykovski, Mussorgski ve sayısız lietleri bulunuyor.

sabah
 
Ce: Opera ile İlgili Biyografiler

Sertab Erener

1964 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. Erken yaşlarda müzikle tanışan Erener, hassas bir yapıya sahipti. Hassas ve ince yapılı bu minyon kız, bir yandan onu çok erken bir yaşta, 11'inde yakalayan, tüm hayatını etkileyen kolit hastalağıyla, hastanelerle boğuştu, bir yandan ilk ve orta öğrenimini sürdürdü. Hastalığın verdiği acılardan, hasardan kendisini mutlu eden bir çıkış bulmuştu; annesi ona ilk piyano dersini aldırmıştı ve gelecek yaşamının özünü keşfetmesine neden olmuştu: Müzik.

İstanbul Belediye Konservatuvarı'nda başladığı müzik eğitimine Devlet Konservatuvarı'nda devam etti. Gelecek vaad eden bir sopranoydu. Altı yıllık eğitimin ardından profesyonel müzik kariyerine ses rengiyle, güçlü yorumuyla, perforansıyla hızlı ve sağlam adımlar atmaya başladı. İstanbul'un tanınmış ve elit kulüplerinde kendi orkestrasıyla, çeşitli büyük gruplarda, Sezen Aksu gibi ünlü sanatçıyla birlikte söyleyerek amacına doğru ilerledi. 1990'ların başında adı iyice duyulmaya başladı. Sezen Aksu, Sertab Erener'in en büyük destekçilerinden biriydi ve onun ilk albümünün prodüktörlüğünü üstlendi. Sezen Aksu'nun sözleri ve bestelerinin ağırlıkta olduğu ilk albümü "Sakin Ol" 1992'de yayınlandı.

950.000'lik resmi kayıtlı satışıyla, "En çok satan Albüm" olmayı başaran "Sakin Ol"dan sonra, 1994 yılında "Lal" geldi. Serdab Erener'in güçlü yorumuyla, Fahir Atakoğlu'nun melodik yapısı birleştiği "Lal"i, 1996'de "Sertab Gibi" izledi. Toplam 1.500.000'luk satış gerçekleşti. Dünyanın en iyi klasik müzikçilerinden biri olan Jose Carreras'la İstanbul'daki konserinde düet yapan Sertab, klasik müzikte de çok başarılı bir yorumcu olduğunu kanıtladı.
1999 yılında dördüncü albümü "Sertab"ı çıkaran Sertab Erener, müzik listelerinde 1 numaraya yükseldi. Piyasaya çıkışından 3 ay gibi kısa bir sürede 500.000 gibi bir satışa ulaşan bu albümüyle, Sony Music International tarafından platin plak ile ödüllendirildi. Yorumcu performansının ön planda olduğu bu albümde Sertab, severlerine Makber'den Mozart'a uzanan çok renkli bir müzik ziyafeti çekti. Ricky Martin'le "Private Emotion -Come to me"yle düet yapan Sertab Erener, 2000 yılında da Yunan sanatçı Mando'yla birlikte "Aşk" single'nı çıkarttı.

Letonya'nın başkenti Riga'da yapılan 48. Eurovision Şarkı Yarışması'nda Türkiye adına yarışan Sertab Erener ve ekibi, "Every Way That I Can" adlı parçasıyla 167 puan alarak birinci oldu. (24 Mayıs 2003)
 
Ce: Opera ile İlgili Biyografiler

Prof.Dr. Özdemir Nutku

12 Ocak 1931'de Istanbul'da doğdu. İlkokuldan sonra 1942'de Robert Kolej'e girdi ve hazırlık sınıflarıyla birlikte sekiz yıllık orta eğitimden sonra 1950'de B.A. derecesi ile mezun oldu. 7 yaşında piyanoya başlayan ve 1949 yılında ilk ve son klasik piyano konserini veren Nutku, ellili yıllarda bir caz kuarteti kurarak caz piyanisti olarak tanındı. Amatör bir müzisyen olan Nutku'nun tiyatroya olan ilgisi kolej yıllarında başladı. Okulun temsil kolunda, amatör olarak çeşitli roller oynayan yazar, 1946/1947 döneminde, Kadıköy Süreyya Sineması'nda sahnelenen Franz Lehar'ın Tarla Kuşu operetinde ilk profesyonel rolünü oynadı.


Ailesiyle Ankara'ya taşındıktan sonra Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne bir yıl devam etti. 1952'de yine aynı Üniversitenin DTCF İngiliz Dili ve Edebiyatı Kürsüsü'ne yazıldı. Bir yandan da, Kolej yıllarında başlayan şiir yazma merakı ile 1950'de ilk şiir kitabı Eller yayımlandı. 1956'da Ankara Üniversitesi'nden mezun olan yazar, aynı yıl bir bursla Almanya'ya gitti ve Göttingen kentindeki Georg-August Üniversitesi, Tiyatro Bölümü'ne alındı ve oradaki öğrenimini 1959 yazında tamamladı.


Almanya'da bulunduğu yıllarda, Göttingen Devlet Tiyatrosu Sanat Yönetmeni ünlü Heinz Hilpert'in yanında üç yıl asistanlık yaptı ve Almanya'daki çeşitli özel tiyatrolarda oyun sahneledi. Müziğe olan ilgisi devam ettiğinden, ayrıca iki yıl Prof. Boetticher'in üst düzeydeki müzik seminerlerine devam etti. 1959'da yurda döndü ve bir yıl önce kurulan Ankara Üniversitesi DTCF Tiyatro Enstitüsü'ne asistan olarak girdi. 1960'da ilk tiyatro kitabı Tiyatro ve Yazar yayımlandı.


1961'de doktor, 1967'de Doçent ve 1974'te de profesör oldu. 1976 güzünde İzmir'e yerleşen Nutku, Güzel Sanatlar Fakültesi'nde Tiyatro Bölümü'nü kurdu. Nutku, bugüne kadar 37'si tiyatro, 22'si çeviri, 4'ü şiir, 12'si oyun ve uyarlama, 2'si senaryo, l'i çocuk olmak üzere 78 kitap yazdı ve yayımladı.


1953 yılından beri çeşitli sanat ve edebiyat dergilerinde 1,800'ün üstünde araştırma, inceleme, eleştiri ve deneme yazan Nutku, Pazar Postası, Yenigün, Öncü, Vatan, Meydan, Hürgün, Milliyet, Cumhuriyet ve Hürriyet gazetelerinde, Seçilmiş Hikâyeler, Mavi, şairler Yaprağı, Dost, Tiyatro, Devlet Tiyatrosu Dergisi, Devlet Opera ve Balesi Dergisi, Varlık, Yeditepe, Oyun, Tiyatro 70-80, Değişim, Milliyet Sanat, Hürriyet Gösteri, Sanat Olayı, Tiyatro Araştırmaları Dergisi, Ulusal Kültür, Milli Kültür, Tiyatro-Tiyatro, Agon, Tobav Sanat ve daha birçok dergide sürekli yazdığı incelemeleri, denemeleri ve eleştirileriyle tanındı.


1965 yılında, A.B.D.'inde Yale, Washington (Seattle), Chicago, Pittsburg, Northwestern, Minnesota, Southern California, UCLA, Carnegie Techn., North Carolina gibi daha birçok üniversitede dersler, konferanslar verdi, seminerler düzenledi; stüdyo ve atölye çalışmalarına katıldı.


1966 yılının Ocak ayı başından Haziran sonuna kadar, iki sömestir Viyana Üniversitesi Tiyatro Enstitüsü'nde ders verdi. 1991'de Batı Sidney Üniversitesi'nde uluslararası bir uzmanlar topluluğuna oyunculuk üst semineri düzenledi. 1997'de Hartt School of Music and Performing Arts, Connecticut'ta, Amerikalı ve İsveçli öğrencilere, iki hafta süreyle, rol yapımı üzerine 'workshop' yaptı. Holanda'da yayımlanan Encyclopedia of Islam, Türkiye'de yayımlanan İslam Ansiklopedisi ile Kanada'da yayımlanan World Encyclopedia of Contemporary Theatre'in sürekli yazarlarından biridir. Birçok uluslararası kongrede ülkemizi temsil eden ve aynı zamanda oyun sahneleme hocası ve tiyatro yönetmeni olan Nutku, bugüne kadar yüze yak?n oyun sahneledi.


Çeşitli uluslararası Tiyatro Şenliklerinde yönetmen olarak birincilik ve ikincilik ödülleri aldı. 1979'da Meddahlık ve Meddah Hikâyeleri adlı inceleme kitabıyla, Milli Kültür Vakfı'nın "Büyük Edebiyat Ödülü"nü kazandı. 1984'te Güngör Dilmen'in Midas'ın Kulakları adlı oyununu sahnelemesindeki başarısından ötürü, Nutku'ya "Ulvi Uraz Yönetmenlik Ödülü" verildi. 1989 yılında, Türk Tiyatrosu'na katkısı ve Türk Tiyatrosunu dışarda tanıtmada gösterdiği çaba için Tiyatro ve Televizyon Yazarları Derneği'nin "Tiyatroya Katkı Ödülü"ne layık görüldü. 1990 yılının Ekim ayında, Viyana'daki "Tiyatro Zirvesi"nde «Dünya Tiyatro Eğitimi Enstitüsü»nün kurucularından biri olarak bu Enstitü'nün Yönetim Kurulu üyeliğine seçildi.


1990'da kurduğu İzmir «Şehir Tiyatroları»na 1991'de Genel Sanat Yönetmeni olarak atandı. 1991 yılında, Türkiye'nin ilk "Kamyon Tiyatro"sunu yaptı ve gezici çocuk tiyatrosunu kurdu. Böylece tiyatroyu, tiyatroya hiç gitmemiş çocukların ayağına götürdü. 1991 yılında Salihli Belediyesi'nin 'Dionisos Ödülü'nü aldı. 1993'te, Kültür Bakanlığının "Tiyatro Araştırmaları Büyük Ödülü" ile onurlandırıldı.


Güzel Sanatlar Fakültesi'nde dekan yardımcılığığı ve dekanlık yapan yazar, Dokuz Eylül Üniversitesi, Güzel Sanatlar Enstitüsü Müdürü ve aynı fakültenin Sahne Sanatları Bölümü Başkanı'yken 12 Ocak 1998 tarihinde yaş haddinden emekli oldu. Aynı fakültede iki yıl ders verdikten sonra, 2000 yılı başında, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki Yakın Doğu Üniversitesi'nde Sahne Sanatları Fakültesi'ni kurmak üzere davet aldı.
 
Ce: Opera ile İlgili Biyografiler

Carl Ebert

Alman tiyatro yönetmeni ve oyuncusu, opera rejisörü Carl Ebert Berlin'de Max Reinhardt'ın Tiyatro Sanatı Okulu'nda okudu. Sanat hayatına Alman Milli Tiyatrosu'nda aktör olarak başlayan Carl Ebert, daha sonra Frankfurt ve Berlin'de kurduğu tiyatro sanatı okullarında oyuncu ve yönetmen olarak çalıştı. Daha sonra operaya yönelen sanatçı, Berlin Şehir Operası'nda birçok opera sahneye koydu. Buenos Aires'te Teatro Colon'da çalıştı (1933 - 1936).

1936'da Cumhurbaşkanlığı Flarmoni Orkestrası ile genel sahne işlerinin örgütlendirilmesi konusunda görüşmek ve tavsiyelerinden yararlanmak üzere, Ankara'ya getirilen Ebert, daha sonra da konservatuarın tiyatro ve opera bölümlerini kurmak, ders plânlarını saptamak ve gerekli uyarılarda bulunmak üzere 1940'a kadar aralıklı olarak Türkiye'ye gelip gitti. 1947'ye kadar Tatbikat Sahnesi'nde çeşitli oyunların rejisörlüğünü yapan, sayısız öğrenci yetiştiren sanatçının Türkiye'de modern tiyatronun kurucuları arasında önemli bir yeri vardır. 1948-1954 yıllarında Los Angeles'ta tiyatro öğretmeniydi; 1954'ten sonra da Berlin Devlet Operası'nın yönetmenliğini yaptı.
 
Ce: Opera ile İlgili Biyografiler

Güzin Özipek

11 Mart 1925 yılında İstanbul'da doğdu. Ticaret lisesinin ortaokul bölümünden mezun olan sanatçı, Beyoğlu'ndaki Ses Opereti'nde 1944'te Cemal Reşit Rey ve Ekrem Reşit Rey kardeşlerin Hava Cıva operetinin İzmir turnesiyle sanat yaşamına başladı. Bir yıl sonra Yolculuk Var, Tatlı Sert, Zırdeliler, Yaman Şey, Platin Palas, Kâtibin Karısı gibi operetlerde rol alarak, Muammer Karaca tiyatrosunda görev yaptı.


1956'ya kadar Karaca Tiyatrosu'nda kalmakla birlikte, 1952 yılında İstanbul Yıldızları filminde Muammer Karaca ile başrolde oynayarak sinemaya da adım attı.


Evlenip Zonguldak'a yerleşmesi üzerine sanat hayatına 12 yıl ara veren sanatçı, 1965'te Gülriz Sururi-Engin Cezzar Tiyatrosu'nda Keşanlı Ali Destanı müzikali ile yeniden sahnelere döndü. 1966'da Gen-Ar Tiyatrosu'na geçen Özipek, 1971'den sonra bir süre de Haldun Dormen ile çalıştı.


Bu arada asıl mesleği mühendislik olan eşi Aydın Tezel'i de sanat yaşamına çeken Güzin Özipek, eşiyle birlikte 1969-1974 yılları arasında yedi film ve fotoromanlar çevirdi. Son dönemde Bizimkiler dizisinde babaanne Leyla hanım rolünde 12 yıl oynayan sanatçı, 56 yılını sahnelere verdikten sonra 75 yaşında rahatsızlanarak öldü.


Filmografi
Duruşma - 1999
Türk Tutkusu - 1994
Yazlıkçılar - 1993
Eskici Ve Oğulları - 1990
Bir Milyara Bir Çocuk - 1990
Raziye - 1990
Bizimkiler - 1989/2000
Kan Çiçeği - 1989
Uçurtmayı Vurmasınlar - 1989
Fotoğraflar - 1989
Deniz Yıldızı - 1988
Kurt Payı - 1988
Yarın Cumartesi - 1988
Gramofon Avrat - 1987
Yakışıklı - 1987
Kuşatma 2 / Şok - 1987
Gülüm Benim - 1987
Fatmagül'ün Suçu Ne - 1986
Davacı - 1986
Suçumuz İnsan Olmak - 1986
Üç Halka 25 - 1986
Aaahhh Belinda - 1986
Namus Düşmanı - 1986
İşler Karıştı / Zühtü - 1976
Bu Kutu Başka Kutu - 1976
En Büyük Patron - 1975
İzin - 1975
Kutu - 1975
Vur Be Ramazan - 1974
Şiribim Şiribom - 1974
Yatık Emine - 1974
Zavallı - Bodur Cani - 1974
Zindan - 1974
Öksüzler - 1973
Hazreti Ömer'in Adaleti - 1973
İki Süngü Arasında - 1973
Ezo Gelin - 1973
Yaralı Kurt - 1972
Kaderin Pençesi - 1972
Kaderin Esiriyiz - 1972
Kırk Yalan Memiş - 1972
Zorbanın Aşkı - 1972
Son Hıçkırık - 1971
Bir Teselli Ver - 1971
Bir Varmış Bir Yokmuş - 1971
Ali Baba Kırk Haramiler - 1971
Afacan Küçük Serseri - 1971
Bir Kadın Tuzağı - 1971
Son Nefes - 1970
Kalbimin Efendisi - 1970
Ah Müjgan Ah - 1970
Linç - 1970
Vur Patlasın Çal Oynasın - 1970
Yaşamak Kolay Değil - 1970
Sürtük - 1970
Tatlı Sevgilim - 1969
Ayşecik Yuvanın Bekçileri - 1969
Bir Türk'e Gönül Verdim - 1969
Günahını Ödeyen Adam - 1969
Ayşecik'le Ömercik - 1969
Şahane İntikam - 1969
Erkek Fatma - 1969
Ayrı Dünyalar - 1969
Acı İle Karışık - 1969
Sevgili Babam - 1969
Çingene Aşkı Paprika - 1969
Aşk Eski Bir Yalan - 1968
Ana Hakkı Ödenmez - 1968
Hapishane Gelini - 1968
Yedi Köyün Zeynebi - 1968
Yaratılan Kadın - 1968
Kadın Değil, Baş Belası - 1968
Abbase Sultan - 1968
Yaprak Dökümü - 1967
Hırçın Kadın - 1967
Gecekondu Peşinde - 1967
Ayşecik Canım Annem - 1967
Kadın Düşmanı - 1967
Kanun Benim - 1966
Ölmeyen Aşk - 1966
İstanbul - 1952
 
Geri
Üst