Oruç Bedeni bir ibadettir.

M

Misafir

Forum Okuru
Oruç Bedeni bir ibadettir.
İslâm’ın beş ana temelinden birisi de Ramazan-ı Şerif ayında oruç tutmaktır. Oruç da namaz gibi bedeni bir ibadettir. Medine-i Münevverede Hicret’in ikinci yılı Şaban ayının sonunda farz kılınmıştır. Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz, Hicretin onbirinci yılı Rebiulevvel ayında vefat ettiğinden dokuz Ramazan orucu tutabilmiştir. Bunlardan beşi: Yirmi-dokuz gün, dördü de: Otuz gün idi.

Orucun farziyyeti: Kitab yani Kur’an-ı Kerîm, sünnet, Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin Hadis-i Şerifi ve icma-ı ümmetle sabittir. Cenab-ı Hak buyuruyor ki:

“Ey iman edenler! Oruç tutmak, sizden önceki ümmetler üzerine yazılıp farz kılındığı gibi sizin üzerinize de yazılıp farz kılındı. Bu, öteden beri uygulanan ilâhi bir kanundur. Ta ki oruç sebebiyle günahlardan sakınmanızı, müttekî olmanızı ümid edebilesiniz. Oruç sayesinde nefsinize ve şehvetlerinize hâkim olma alışkanlığını elde ederek günahlardan, tehlikelerden sakınıp takva mertebesine erebilesiniz. Size farz kılınan oruç sayılı günlerdedir…” (Bakara Sûresi: 183-184)

Bu ayet-i kerimeden anlaşılıyor ki: Oruç, Hazret-i Adem (A.S.) dan itibaren bütün ümmetlere farz kılınmış bir ibadettir.

“Öyleyse içinizden kim o Ramazan ayına erişirse, onun orucunu tutsun.” (Bakara Sûresi: 185)

Abdullah b. Ömer (R.A.) den rivayete göre: Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz şöyle buyurdu:

“İslâm beş şey üzerine kurulmuştur: ALLAH Teâlâ’dan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in ALLAH Teâlâ’nın Resûlü olduğuna şehadet etmek, namaz kılmak, zekât vermek, hacc etmek ve Ramazan orucunu tutmak.” (Buhari, İman: l, 2; Müslim, İman: 19-22, Tirmizi, İman: 3, Nesei, İman: 13)

Ayrıca Cibril hadis-i şerifi diye bilinen hadis-i şerifte de Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz şöyle buyurdu:

“İslâm, ALLAH Teâlâ’dan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in ALLAH Teâlâ’nın Resûlü olduğuna şehadet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekatı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirebilirsen Kâ’be’yi ziyaret etmen, hac yapmandır.” (Müslim, İmân:15, 1/37, 40; Buhârî, İman: 37)

Görüldüğü üzere her iki hadis-i şerifte: “Oruç” ibadeti İslâm’ın beş temel esası arasında zikredilmiştir. Hakiki Müslüman olabilmek için işbu beş temel esası yapmak zaruridir.

Talha b. Ubeydullah (R.A.) den rivayete göre: Necd ahalisinden saçı darmadağınık, fakir bir kimse Resûlullah (S.A.V.) Efendimize geldi. Uzaktan sesini karmakarışık duyuyor, fakat ne söylediğini anlamıyorduk. Nihayet yaklaştı. Meğer İslâm’ın ne olduğunu soruyormuş. Bu suale karşı Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz:

“Bir gün bir gece içinde beş vakit namaz.” buyurdu. O zat:

- Üzerimde bu namazlardan başkası da olacak mı? diye sordu.

“ Hayır, meğer ki kendiliğinden kılasın.” buyurdu. Ondan sonra Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz:

“ Bir de Ramazan orucu.” buyurdu. O zat:

- Üzerimde bundan başkası da olacak mı? diye sordu. Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz de:

“ Hayır, meğer ki kendiliğinden tutasın.” cevabını verdi. Talha dedi ki: Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz, zekâtı da ona söyledi. O zat yine:

- Üzerimde bundan başkası da olacak mı? diye sordu. Yine Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz:

“ Hayır, Meğer ki kendiliğinden veresin.” cevabını verdi. Bunun üzerine o Necdî fakir zat:

- VALLAHi! Bundan ne fazla, ne de eksik bir şey yapacak değilim, diyerek arkasını dönüp gitti. Bunu duyunca Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz:

“ Eğer doğru söylüyorsa, felah buldu gitti.” buyurdu.
 
Geri
Üst