Pelinsu'nun köşesi

Bırakıp gittiğin günden beri
Gözüme bir yudum uyku girmedi
Dolaşıp hatıralar içinde
Aradım bir çıkış gücüm yetmedi

Ağlamak ister bazen ruhun yapamazsın
Bir bulut gibi yaşayamazsın
Hep o eskiler eski kırık dökük günler
Hatıralardan kaçamazsın

Geri dön ne olur beni al buralardan
Geri dön ne olur bitsin bu keder
Yanıyor yüreğimdeki hatıralardan
Yanıyor sensiz geceler


 
DOSTLUK


Biz haber etmeden haberimizi alırsın,
yedi yıllık yoldan kuş kanadıyla gelirsin.

Gözümüzün dilinden anlar,
elimizin sırrını bilirsin.

Namuslu bir kitap gibi güler,
alnımızın terini silersin.

O gider, bu gider, şu gider,
dostluk, sen yanı başımızda kalırsın
 
Hüznümün Virgülüsün


Yaşadığım hüzünler arasındaki
Mutlu nefes alışlarımsın sen
Duraklamalarımsın.
Hüznümün virgülüsün / soluklandığım.
Hasretleri unutup / umutlandığım.
Gecenin karanlığında
İçimi aydınlatan bir mum ışığı,
Açlığımı susturduğum bir lokma ekmek
Penceresiz odalarımın aydınlığı.

Hüznümün virgülüsün sen
Özlemeler ve bekleyişler
Gider bizden çok uzaklara
Sen yanımdayken.
Mutluluk tırmanır doruklarıma
Mehtap / ikimizin üzerinde yıkanıyorken.

Hüznümün virgülüsün sen.
Bir gidensin / bir gelen.
Ama yetmez bana bu duraksamalar
Gitmemek üzere gel istersen!
Yıkabilsen aramızdaki duvarları
Ah ne olurdu sanki
Hüznümün virgülü değil
Noktası olabilsen!