Pelinsu'nun köşesi

Canım arkadaşım,
Allah başka şekilde ağlatmasın.
Aşk var yüreğinde,ağlaman ondandır güzelim...
Allah mutluluğunu daim etsin
 
atırlar mısın sana hep kanatsız meleğim derdim.
Hiç kanatlanma
uçup beni yalnız bırakma diye

tatlı tebessümle yakınırdım sana..
Şimdi yoksun.
Yalnız bıraktın!....
Nerdesin meleğim..

Özledim desem farkeder mi bilmem ama
Çok özledim kanatsız meleğim.
Hiç mi hatırı kalmadı anıların
hiç mi sevda yaşanmadı bu aşkta


yokluğuna mı terk edeceksin bende ki seni?
Herşey bir rüyamıydı?
Giderken bu son demiştin
Dönmeyeceksin biliyorum...
Ama seni hala çok seviyorum.

Ah bir bilsen ne kadar özledim dizlerimde yatmanı

saçlarını okşamayı
onları doya doya koklamayı...

Ellerinde kaybolmayı.
Şimdi heryer boş herşey anlamasız.
Yokluğunla yenme ne olur beni.

Ayrılığınla ölçüp sabrımı gösterme bana sensiz yaşamayı.
Tekrar gözlerime gül
gözlerinde göreyim kendimi.

Hiç kolay değil kanatsız meleğim. Hala içimde özlemin hala kocaman yangının var..
Biliyorum çok zor ama!...
Sesimi duyarsan cevap ver
Seni çok seviyorum

Sen gideli hala bir yanım çekingen hala utangacım
Özlemin hiç çekilmiyor meleğim sanırım bu en büyük zaafım..
Giderken Sezen söylüyordu ya geri dön
Ben hala aynı şarkı
aynı nakarattayım..


Kapım ardına kadar açık
masada yine mor menekşeler

üstümde hala aynı gömlek seversin diye
hep böyleyim.

Hatırlar mısın bütün ladesleri hep sen kazanırdın.
Seni seviyorum diyip boynuma sarılır

aşkını aldım diye kaybettirirdin bana!!!
Mutluluğumuz için hep kaybettim.
Yine de aklımda

Ve sen kazandın kanatsız meleğim
Asıl şimdi kaybettim bu ladesi
Hala aklımda ama yine yenildim.
Sana kalbimi veriyorum
Ben yine seni düşünüp
Her yıldızla seni anıyorum..

Geri dön desem farkeder mi bilmem ama
Ne olur geri dön meleğim
Ben hala bıraktığın yerde bir başımayım.
Eskisinden daha yarım daha dağınığım
Biliyorum bu son demiştin

Gelmeyeceksin biliyorum
Ama seni hala çok seviyor
Gözlerim yollarda gelmeni bekliyorum.
Yüreğinde hala bensizliğin sesi varsa
Haykırarak söylüyorum
Seni çok seviyorum....

 
ELVEDA DEĞİL HOŞÇAKAL DİYORUMHoşça kal demek istiyorum giderken. Hoşça kal da kocaman bir umut vardır çünkü.
"Sen Hoş kal
ben geleceğim" dir aslında ardına gizlenen.

"Şöyle bir tur atıp geleceğim" dir.
Bir kayboluş değildir Hoşça kal
aksine beş dakika sonra geleceğimdir

ya da beş saat sonra.
Gelirken de tüm umutları çuvalla getirmektir.
Hayatın gülücüklerine ufak bir hüzün eklemektir

dudağın yarısına tebessümü saklayarak.
Nefes almanın biraz güçleştiğini hissetmek ama hiç durmayacağını bilmektir.
Hoşça kal ağlamaktır koparcasına
sarılmaktır karşındakine.

Çünkü bilinir ki geriye kesin dönüş vardır bir gün.
Aşk bitmemiştir yüreklerde
daha sıcacıktır.

O sıcaklık köz olsa da hiç bitmeyecektir.
Zira Hoşça kal denmiştir giderken.
Gözler birbirinden hiç ayrılmayacaktır
kalple işbirliği yaparcasına.

Başkalarına bakmayacaktır.
Ten kokusu hiç terk etmeyecektir bedenini.
Kalp
adını her duyuşta fırlayacaktır yerinden.

Çünkü Hoşça kal denmiştir giderken.
Dünyanın bir ucunda bile olunsa o hep seninledir

nefesi hep boynunda
umudu hep seninledir.
Bazen bir köşebaşında beklemektir
onun oradan sana koşacağını bilmektir.

Hoşça kal Nihavent makamıdır. Bahar kokar
umut kokar
aşk kokar.

Ağlarken güldürür....Severken daha da sevdirir.
...
Elveda demek istemiyorum giderken.
Hüzün dolu ayrılıkları kemikleştiren bir kelimedir çünkü.
Sevdaları yürekten kopartıp atan ve yerinde yaralar bırakandır.
Çiçekleri soldurup
güneşi bile karartandır.

Tüm yaşanmışlıkları ortadan kaldırıp

hatıraların koynunda yıllandıran bir kelimedir
Elveda.

Bakışların bakışlara kenetlendiği günlerin
saatlerin hatta saniyelerin bittiğidir.

Sevgi sözcüklerinin tükendiğidir
konuşamamaktır.

Özlemlerin himayesine girmek ve hiç çıkamamaktır elveda.
Kalbin yerinden çıkacakmış gibi atmasının sonudur.
Ömrünü adadığın her kimse ömrünle kaybolup gitmesidir

seni yalnızlığınla baş başa bırakıp.
Dokunuşların hissini kaybetmesidir
uyuşmaktır elveda.

Dünyanın sonudur
yaşarken ölmektir
anlamsızlıktır.

Fotoğraflara son kez bakıp hepsini göz kırpmadan yakabilmektir.
Bazen kalbin izin vermese de "ah" etmektir elveda.
Bazense verdiğin ömre bir yenisini eklemek için Tanrıya dua etmektir.
Başını geriye çevirmek ve beyaz mendil sallamaktır
gözlerde iki damla yaş ile birlikte.

Ya da ardına bakamamak ve gözlerinden damlaması gereken yaşları içine akıtıp
hızla uzaklaşmaktır.
Bir an kendinle olan mücadeleni kaybedip yine ona koşmaktır

ancak uzakta kalmak ve sadece seyretmektir
görebilmektir onu.

Beraber yaşadığın günleri büyük bir iştahla saymak yerine artık tarihleri unutmaktır.
Hiç neşe barındırmaz içinde elveda.
Sıcaklıktan uzaktır
sevgi katilidir
sinsidir.

Bir onur mücadelesidir
kıyasıya.

Kısacası
umudun bitmesi ve ömrün kalan kısmını uzatma olarak görmektir elveda.

...
Bu yüzden
sırf bu yüzden Elveda demek istemiyorum sana.

Sadece Hoşça kal diyorum...
Hoşçakal canyoldaşım...Sen
sen olduğun sürece varlıgımı hissedeceksin...
 
SEN GİTTİN BEN DURAMAMKİ...


Gittin...
Ben
arkandan sadece baktım.
Oysa; söyleyecek o kadar çok şeyim vardı ki...
"Gidersen iyiye dair ne varsa içimde yitireceğim hepsini.
Gidersen sönecek içimdeki ateş
ve bir daha hiç kimse yakamayacak.
Gidersen karanlığa mahkum edeceksin günlerimi
O karanlıkta yolumu kaybedeceğim" diyecektim sana.
Konuşamadım...
Gittin...
Gidişini görmemek için gözlerimi kapattım
Öylesine acıdıki içim
tutup koparsalardı kolumu
bacağımı bu kadar acı duymazdım.
Acım yaş olup akmalıydı gözlerimden.
Ağlayamadım...

Gittin...
Seni delicesine bir tutkuyla seviyordum oysa
Tutkum seninle olmaktı
tutkum teninde erimek

tutkum hayatı seninle sadece paylaşmaktı.
Anlatamadım...

Gittin...
Gidişini önlemek için tutmak vardı ellerinden
Ellerim değil miydi her dokunuşumda seni ürperten?
Ürperdin yine biliyorum.
Bir kez dokunsam
bir kez tutsam ellerini
Gitmek için biriktirdiğin bütün cesaretin kaybolurdu.
Tutamadım.

Gittin...
Bir yıkım gibiydi gidişin
Sen adım adım uzaklaşırken benden
Çöküp kaldı bedenim olduğu yere
Nice terk edişlere dayanan yürek bu kez yenilmişti
Bu kadar zayıf değildim ben kalkmalıydım.
Kalkamadım...

Gittin...
Oysa geldiğin gün gideceğini biliyordum
Hazırdım gidişine

Kaçak zamanları yaşıyorduk
Zaman bitecek ve sen gidecektin
Bense
gidişinin ertesi günü
Hayatıma kaldığım yerden yeniden başlayacaktım.
Başlayamadım...

Gittin...
Bir şey söyledin mi giderken?
"Kal" dememi istedin mi?
Son bir kez "seni seviyorum" dedin mi?
"Bekle beni döneceğim" diye umut verdin mi?
Beynim öylesine uğulduyorduki.
Duyamadım...

Gittin...
Nereye gittiğin önemli değildi
Binlerce kilometre uzakta da olsan

iki metre ötemde de farketmiyordu.
Artık yoktun ve asıl bu düşünce beni felç ediyordu.
Kurtulmalıydım senden

bu yokluk duygusundan kurtulmalıydım.
Kurtulamadım...

Gittin...
Unutulanların arasına katılmalıydım
Anıları bir sandığa koyup
hayatı bir yerinden yakalamalıydım.
Bu aşk noktalanmalıydı
bu sevdadan vazgeçmeliydim.
Yapamadım...

Gittin...
Bir okyanusun ortasında
tek küreği kaybolmuş sandalda
Dev dalgalarla boğuşan bir denizciyim şimdi.
Bil ki; sevmekten vazgeçmedim seni

Bil ki; seninle birlikte sevdanı da taşıyacağım yüreğimde

Bil ki; seni Unutamadım...
 
Bu yüzden
sırf bu yüzden Elveda demek istemiyorum sana.

Sadece Hoşça kal diyorum...
Hoşçakal canyoldaşım...Sen
sen olduğun sürece varlıgımı hissedeceksin...

Bugün senin bu köşen beni benden aldı canımcım... Yaa bunuda okudum çok hoşuma gittii.... Hala ağlıyorum.. Sözlerimin bittiiği gözyaşlarımın konuştugu bir ruh halindeyim... Keşke şuan birileri olsa beni tesellli eden göz yaşlarımı silen... Yanlızlık yanlızlık benii yaralıyor bu saatlerde...
En çok sevdiğiniz çoğu zaman sizi hiç sevmeyendir.
En sevmediğiniz de sizi en çok seven… Yalnızlıktır insanı en çok seven, ama bu sevgisinin karşılığını pek de göremez. İtilir, kakılır, nefret edilir; ondan kurtulmak istenir. Kimine göre yüzsüzdür gitmek istemez her acıtıcı söze rağmen, eşikte bekler durur, yanınıza sokulmak için fırsat kollar.
Kimileri de sadece ihtiyaç duyduklarında hatırlar onu, bir iki saatliğine sığınırlar ona; oysa tüm hakaretlere, unutulmuşluğa rağmen kollarına alır, affedicidir.
Bana göreyse yalnızlık en vefalı sevgilidir. Hiçbir zaman terketmeyen, terkedenin peşi sıra gelen… Belki ikinci bir sevgili, yedekte tutulan, ara sıra ziyaret edilen, kucağında uyunan, sorgusuz sualsiz kapısını açan sevgili…
Demiş ya şair “Yalnızlık, gittiğin yoldan gelir” diye… Her giden, yolda karşılaşır onunla, koşarak giden bir yalnızlık vardır terkedilene doğru. En güzel kıyafetlerini giymiş, süslenmiştir belki de, koşar adımlarla gider, “bu sefer sonsuza dek sürsün birliketliğimiz” diye diye. Giden sevgili mağrur bir bakış atar, “yerimi dolduramazsın” dercesine…
Şimdi kaç kişinin kapısında bekleyen bu vefalı sevgili içeri girmiştir , kaç kişi sevgilisini yalnızlığıyla aldatıyor, terkedenin yerine onun saçlarını okşuyordur, kim bilir?..
Ahh yalnızlığım ve ben...
ooff offff pelinsuu offff !!!!
 
Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun?
Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını taa içimde hissetmek...

Seninle olmanın en kötü yanı ne biliyor musun?
''Seni seviyorum'' sözcüğü dilimin ucunu ısırırken her konuşmamızda
boş yere saatlerce
yalandı herşey..
ve bitti seni seviyorum bile diyemeden
gidiyorum şimdi bir ben birde içimdeki sen
özlemlerin sevdam var

ama bana çok uzaklar.
gidiyorum şimdi
gitme desen beni engellesen ve senı sevıyorumu duysam senden
ilk ve son..
son herşey hayatımdaki son nokta.
özlemim sevdiğim sevgimi söyleyemedim
ve gidiyorum şimdi
dilimde eskilerden bir parça ve yüreğimde bir sen
birde tam bilemediğim bir şiir.
ne gece bekler sabahı nede taze ölüyü mezar
benim seni beklediğim kadar.


hoşcakal ey sevgili....



ağlayacağım hemde hıckıra hıckıra
elimde resmin olmayacak belki
ama yüreğim senınle dolu
gözlerimde gözlerin dolu olucak
ve yarım kalan bir aşkın hikayesi yazılcak son defa
umutlarım yeşermeyecek belki akan son göz yaşlarımda


ama biliyorum ki bir sen daha olmayacak tutamadığım ellerin
bakamadığım gözlerin ile gidiyorum
ve dilimde son sözüm SENİ SEVİYORUM
havadan sudan söz etmek...

Seninle olmanın en heyecanlı yanı ne biliyor musun?
Aynı şeyleri seninle aynı anda düşünmek
birlikte ağlamak
gülmek...
Ve buradayken bile seni çılgınca özlemek...

Seninle olmanın en acı yanı ne biliyor musun?
Seni hiç tanımadığım bir sürü insanlarla paylaşmak...
Senin yanında olan
seninle konuşan herkesi çocukça kıskanmak...

Seninle olmanın en mutlu yanı ne biliyor musun?
Tanıdık birileriyle karşılaşma tedirginliği ile yollarda yürümek yan yana...
Elimdeki şemsiyeye inat yağmurda ıslanmak birlikte...
Elimde kır çiçeğiyle seni beklemek...
Aynı mekanlarda aynı yiyecekleri yemek...

Seninle olmanın en romantik yanı ne biliyor musun?
Sensiz gecelerde sana söyleyemediklerimi yıldızlara
aya anlatmak...
Okuduğum kitabın sayfalarında

Dinlediğim şarkıların türkülerin şiirlerin her mısrasında seni bulmak...

Seninle olmanın en zor yanı ne biliyor musun?
Seni kaybetme korkusuyla hayatta ilk kez tattığım o tarifsiz
duygularımı umut denizinin ortasında küreksiz bir sandala hapsetmek...
Sevgili yerine yıllarca dost kalmayı başarmak...
Yalın ayak yürümek bıçağın en keskin yerinde...
Kanadıkça tuz yerine gözyaşlarımı basmak yüreğime...

Seninle olmanın tek yan etkisi ne biliyor musun?
Nereden bileceksin?
Sen benimle hiç olmadın ki...

Olsaydın avuçlarım terlemezdi
ısırmazdım dilimin ucunu...
Özlemezdim seni yanımdayken
kıskanmazdım...
Korkmazdım yollarda yürümekten
ıslanmazdım yağmurlarda...
Yıldızlara aya dert yanmaz
böyle her şarkıda serhoş olmazdım...

Korkmazdım seni kaybetmekten...
Ayaklarım kan revan atlardım sandaldan denize...
Ve her kulaçta haykırırdım seni..


Ama sen hiç benimle olmadın ki...
YA AKLIN BAŞKA YERLERDEYDİ YA YÜREĞİN...

Can YÜCEL
 
Gel desem sana ....
Hiçbir şey sorma
hiçbir şey konuşma
sadece gel...

Gelir misin??
Hadi desem yada..??
Hiçbir şey sormadan yine benimle yürür müsün sonu belirsiz...??
Bakmasan
görmesen
duymasan beni günlerce...Aylarca belki....

Yine beni sever misin?
Gözden ırak olan gönülden uzak olurmuş derler ya..
Yanımda olup uzak olanlardansa
uzakta olup içimde olmayı becerebilir misin


Aylar sonra
yıllar belki..

''Seni sevdim..Senden gelen iyi-kötü her şeyi sevdim.Ve hep seveceğim..''
Diyebilir misin..??

Yanında otururken bile zaman zaman beni deli gibi özleyebilir misin??
Her ayrılışımızda sabaha
bir daha görememek korkusuyla delirir misin?

Her gelen telefonda 'ben' diye irkilir misin sebepsiz..?
Beni her dakikana taşıyıp yaşamayı becerebilir misin??

Beni
ben gibi sevebilir misin??

Delirsem bir gün..''Canıımmm...'' diye yine sarılabilir misin?
Kapris yapmak istesem...Yapsam hatta şımarıp
kalabalıklarda elimi tutabilir misin?


Hayat bir gün bana oynarsa
maskeleri yırtıp her yerimden
yine beni görebilir misin??

Ne şart ve konum olursa olsun
göz bebeklerimin hep aynı bakacağını bilebilir misin?


Ya da ben hayatla oynamaya kalkarsam bir gün nefesimden sıkılıp
Ölsem bir gün
yaşadığın her gün için benimle
'bir saniyesi için bile pişman değilim' diyebilir misin?


Sevgilim ol diyorsun bana....
Sen bu sevgiyi kaldırabilir misin?