Profesyonel Yöneticiler Patronlarından Ne Bekliyor?

Bilge Gökçen

Yeni Üye
Üye
Profesyonel Yöneticiler Patronlarından Ne Bekliyor?
patron ve yönetici arasındaki fark patronla yönetici arasındaki fark
Son yıllarda liderlik konulu konferanslarda patronlar, konuşmacı olarak daha sık görünür oldu. Bu konferanslardan biri de geçen haftalarda yapıldı ve burada konuşma yapan patronun bir cümlesi aklıma takıldı.

Patron, konuşmasının bir yerinde liderlikten ne anladığını katılımcılarla paylaşırken, şöyle bir tanımlama yaptı: "Liderlik, kendimizden daha zeki kişileri yönetebilme becerisidir." Daha sonra anladım ki, patronumuz ‘daha zeki kişiler’ nitelemesi ile daha iyi eğitim almış ve kurumsal firmalarda çalışmış kişileri kastediyor. Patron olarak da, bu nitelikteki kişileri istihdam edebiliyorsa, uzun süre firmasında tutabiliyorsa kendisini başarılı bir lider olarak kabul ediyor. Gerçekten öyle mi diye düşünmeye başladım ve sonra fark ettim ki bir patron açısından oldukça doğru bir tanımlama.

Patron şirketlerinde kurumsallaşma yolunda ilerlemenin en kritik göstergelerinden biri nitelikli profesyonel yöneticilerle çalışmak. Bununla birlikte ne boyutta olursa olsun birçok patron şirketi, firmasını ileriye taşıyabilecek nitelikli kişileri bulmakta oldukça zorlanıyor. Bu tür nitelikli kişileri istihdam etse bile uzun süre çalıştırmayı başaramıyor.
Bu konuda yapılan araştırmaları incelediğimizde ve profesyonel yöneticilerle sohbet ettiğimizde, nitelikli yöneticilerle çalışabilmek için patronların dikkat etmesi gereken konular olduğunu görüyoruz.

Profesyonel yöneticilerin maddi beklentileri incelendiğinde, bu kişilerin performansa dayalı bir gelir modeli arzu ettiklerini anlıyoruz. Daha açık bir şekilde ifade etmek gerekirse, patronları kazanırken onlar da kazanmak istiyor. Bu yüzden firmanın tüm gelir ve gider kalemlerinden haberdar olmak, harcama kararlarına katılmak, karar ve zarar ortağı gibi görülmek arzusundalar.

Profesyonel yöneticilerin patronlardan beklediği diğer bir husus da hızlı karar verme ve pazarın dinamizmine uyum gösterebilecek esnekliğe sahip olabilmek. Normal koşullarda patron şirketlerinin özünde/doğasında hızlı karar almak ve esneklik olması gerekirken; ortaklar arası çekişme, patronun işin kontrolünü bırakmak istememesi gibi nedenlerden dolayı bazı patron şirketlerinin bu önemli özelliklerini kaybettiğini görüyoruz.

Patronlar ile profesyonel yöneticilerin karar alış tarzında görülen farklılık da sorun yaşanan alanların başında geliyor. Patronların çoğu işini sıfır noktasından bugünlere getirirken elde etmiş olduğu deneyimlerini karar süreçlerinde çok sık kullanmak isterken, diğer yanda profesyonel yöneticiler verilere dayalı bir karar tarzını tercih ediyorlar. Her iki tarafta bu iki tarzın ideal karışımını oluşturamadıklarında, ‘senin kararın, benim kararım’ tartışmaları başlıyor ve bu durum kişisel çekişmeye dönüşerek ilişkilerde soğuk rüzgarların esmesine neden oluyor.
Profesyonellerin patron şirketlerinde yaşadıkları en ciddi sorunların bir diğeri de, para harcama yetkisi. Özellikle büyük ve kurumsal şirketlerden tranfer edilen profesyonel yöneticiler eski kurumlarında bütçe hazırlayıp, harcamalarını bu bütçe ile yönetmeye alışmışken; kasasının kontrolünü elinde tutan patronların şirketlerinde, ‘her gün ailesinden harçlık isteyen çocuk’ durumuna düşmek istemiyorlar.

Son olarak, patronlar ile profesyonel yöneticiler arasındaki çizgilerin net olmamasından bahsetmek istiyorum. Profesyonel yöneticileri icranın başına getirmelerine rağmen bazı patronlar, firmanın operasyonlarına doğrudan müdahale etmeye devam ediyorlar. Profesyonel yöneticileri atlayarak, yılllardır birlikte çalıştıkları kıdemli personel ile işlerini eskisi gibi sürdürme eğilimine giriyorlar ki, bu durum profesyonel yöneticilerin en katlanamadıkları konuların başında geliyor.

Görüldüğü gibi profesyonel yöneticilerle çalışmak patronlarımız için hiç de kolay bir süreç değil. Teoride, patron şirketlerinin yapısı/özü profesyonellerin istekli ve uzun süreli çalışmasını destekler nitelikte de olsa, uygulamaya gelince durumun hiçte öyle olmadığını görüyoruz.

Artık gümümüzde patronlarımızın işlerini büyütürken ve bugünlere getirirken gösterdikleri özeni profesyonel yöneticilerle çalışmakta da göstermesi gerekiyor. Bu, belki de onlar için işini bugünlere getirmekten daha zor bir süreç. Ancak işlerinin sürekliliği ve kalıcılığı açısından bu durum kaçınılmaz bir zorunluluk.

Şu sırada bazı patronlarımızın, ‘hep bizim yapmamız gerekenlerden bahsettin, bizi anlayacak ve bizim iyi niyetimize aynı şekilde karşılık verecek profesyonellerin yapması gerekenlerden hiç bahsetmedin’ serzenişlerini duyar gibi oluyorum. Haklılar, bu konu üzerinde ayrıca durulması gerekiyor. Hiçbir ilişkide olmadığı gibi patron-profesyonel yönetici ilişkisinde de beklentiler tek taraflı değil. Umarım, ilerleyen yazılarda profesyonellerin patron şirketlerinde çalışırken neler dikkat etmesi gerektiğine yönelik görüşlerimi sizlerle paylaşma fırsatı bulurum.
İyi çalışmalar dileklerimle...
Yazı: Hüseyin Adanalı
 
Geri
Üst