Ramazan ayında yapılan "Beslenme Hataları" ciddi rahatsızlıklara neden olabilir !

Mirmiga

Yeni Üye
Üye
Ramazan ayında yapılan "Beslenme Hataları" ciddi rahatsızlıklara neden olabilir !
ramazanda yapılacak tatlılar nilberk karaman
Ramazan ayında uzun süre aç kalmak, beslenme şeklinin ve saatlerinin değişmesi, yemek yedikten hemen sonra yatılması gibi nedenler bazı sağlık sorunlarını da beraberinde getirebilir ve yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir.

Ramazan ayında en sık karşılaşılabilen sorunlardan birisi, “mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçması” olarak tanımlanan reflü hastalığıdır. Konuyla ilgili olarak Kadıköy Şifa Sağlık Kurumları Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Levent Eminoğlu uyarılarda bulunuyor; “Ramazan ayında gün boyu boş kalan midenin bir defada çok fazla yemek yerine, sık sık ve az miktarda yemekle doldurulması gerekir. Fazla yemek, mide içi basıncı artırdığından geri kaçışı şiddetlendirir. Kolalı içecekler, kahve, çikolata, yağlı, acılı, baharatlı yiyeceklerden kaçınmak gereklidir. Asitli içecekler ve bu tür besinler, mide şikayetlerinin artmasında önemli rol oynarlar ve asit salgısını uyarıp mide kapakçık basıncını düşürerek reflünün artışına yol açarlar. Reflü hastalığı kişinin yaşam kalitesini bozar. Kronik reflüde ortaya çıkan hücresel değişimler, yemek borusu kanseri riskini artırır. Uzun süreli reflü şikayeti bulunanların bir Reflü Merkezi’ne* başvurarak incelemeden geçmesi gerekmektedir.”

Kadıköy Şifa Sağlık Kurumları’nden Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Nilberk Karaman ise; oruç tutarken yapılan en büyük yanlışların; sahura kalkmamak, uzun süreli açlık sonucu oluşan aşırı yeme hissinin önüne geçemeyerek, bir seferde gerekenden fazla miktarda yemek, yeterli su ve sıvı tüketmemek olduğunu belirterek, uzun süreli açlıklarda bazal bolizma hızının yani vücudun çalışma hızının düştüğünü ve bunun anlamının da bu süreçte kan şekeri ve tansiyon düşerken, enzim ve asit salgısının artması olduğunu, dolayısıyla mide rahatsızlıkları ve hazım sorunlarının ortaya çıktığını sözlerine ekliyor.

“Normalde beslenirken rahatsızlık veren besinler bilinmiyorsa, özellikle oruç tutarken, önce bu besinlerin neler olduğunun öğrenilmesi önemlidir. Bunun için uygulanan birçok alerji testinin arasında, en fazla besin üzerinde çalışılan “
ImuPro 300 Gıda Duyarlılık Testi' ”dir. Ig G antikorlarının varlığı ile değerlendirilen Tip-3 alerjilerini belirleyen bu test ile 272 farklı besine karşı vücutta duyarlılık olup olmadığı ve varsa hangi derece duyarlı olunduğu belirlenir. Alerji seviyesine göre ne kadar bir süre hangi besinden kaçının alınması gerektiğini kişiye özel hazırlayarak sunan test sonucu, bir diyetisyen eşliğinde uygulandığında kişide hali hazırda var olan şikayetler ortadan kalkmaktadır.

Oruç tutarken normalde gün içinde alınması gereken besin öğeleri ve enerji alımı akşama sarkar ve 2 öğün içerisine sıkıştırılır. Sahurda ve iftarda tüketilen fazla yağlı besinler hem zaman olarak hem de içerik olarak vücudu zorlayarak birçok sağlık sorununa yol açabilir.

Ramazanda sağlıklı oruç tutmak için öncelikle yapılması gereken; mutlaka sahura kalkmaktır. Sabah kahvaltısı yerine geçebilecek şekilde hazırlanmış bir sahur, hem vücudunuzu erken saatlerde çok zorlamaz hem de günün kalanında kullanılmak üzere gereken enerjinin bir kısmını size sunmuş olur.

İftar da en az sahur kadar önemlidir. Uzun süreli açlık sonucu artan yemek ihtiyacı, besin kokusu, görüntüsü ya da yemek düşüncesiyle daha da artmakta ihtiyaç duyulandan fazla ve yoğun besin alımına yol açmaktadır. Oysa yapılması gereken; hafif bir iftarla başlayarak ilerleyen saatlerde yemeğe geçilmesi ve öğünlere bölünmesidir.

Sahurda kahvaltı ya da çorba, menemen gibi hafif yemekler mideyi çok rahatsız etmeyeceği gibi, yemekten sonra rahat bir şekilde uykuya devam etmeyi de sağlayacaktır.

İftara benzer şekilde kahvaltılıklarla ya da çorba gibi hafif yemeklerle başlayıp kan şekerinin ve tansiyonun hızla yükselmesi önlenilmelidir. Ağır yemeklere geçmeden önce arada mutlaka su içilmeli ve hızlı yemek yenilmemelidir. Yemeğin üzerine alınacak tatlı ya da meyve için 1-2 saat ara verilmeli ve mümkün oldukça hamur işi ve şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar ve meyve tercih edilmelidir.

Su ve sıvı tüketimi de oldukça önemlidir. Gün içinde alınması gereken 2-2,5 litre su sahur, iftar ve sonrasına yayılarak mutlaka tamamlanmalıdır.

Dyt. Nilberk Karamani sağlıklı bir şekilde oruç tutmak için temel kuralları kısaca şu şekilde sıralıyor;

• Mutlaka sahura kalkınmalı
• Sahurda kahvaltılık ya da çorba, menemen gibi hafif yemekler tercih edilmeli
• Mutlaka su içilmeli
• İftarda yemeye hafif yemeklerle ya da kahvaltılıklarla başlanmalı
• Et yemekleri gibi daha yağlı yemeklere geçilmeden önce mutlaka biraz ara verilmeli ve bu arada su içilmeli
• İftarda yenilecek besinler bölünerek bir kısmı iftardan sonraya bırakmalı
• İftardan sonra tatlı alınacaksa sütlü tatlı gibi hafif tatlılar ya da meyve tercih edilmeli
• Yemekten 1-2 saat sonra mutlaka hareket edilmelidir.
Örnek Menü

Sahur: Tam buğday unundan ekmek ya da tam tahıl ekmeği
Peynir ya da yumurta
Domates, salatalık, biber türü yağsız söğüş olarak
Zeytin ya da ceviz
1-2 tatlı kaşık reçel ya da bal (isteğe göre) ya da meyve
ya da
Çorba
Menemen
Meyve
Tam buğday unundan ekmek ya da tam tahıl ekmeği

İftar : Kahvaltılık + Salata (az yağlı ya da yağsız)
ya da Çorba + Salata (az yağlı ya da yağsız)

30 dakika sonra : Et yemeği ya da etli yemek
Sebze yemeği
Ekmek ya da pilav ya da makarna ya da börek
Yoğurt , ayran ya da cacık

Ara Öğün : Meyve ya da meyveli yoğurt ya da sütlü tatlı
 
Geri
Üst