Rejim bebekleri tehlikede

mislinay

Yeni Üye
Üye
Rejim bebekleri tehlikede
Son yıllarda vücutlarının bozulmaması için hamilelik dönemini birkaç kilo alarak sonlandırmaya çalışan gebelerin sayısı artınca, tıp dünyası harekete geçti. Jinekologlar, kendilerine bu istekle gelen anne adaylarını ‘vücudunuzdan önce çocuğunuzun sağlığını düşünün’ diye uyarıyor. Yalnızca karın bölgesindeki küçük bir şişlikle beş-altı kilo alarak hamileliğini tamamlamaya çalışan ünlülerden ilk dikkat çeken isim manken Ebru Şallı olmuştu. Hamileliği boyunca kivi yiyerek sağlığını koruduğunu söyleyen Şallı’nın rekorunu, dokuz aylık hamile olmasına karşın bol bol salata yiyerek yalnızca beş kilo alan Ethel Barel kırmaya kalkınca, doktorlar da harekete geçti. Türkiye’nin ünlü jinekologları, “hamilelikte diyet olmaz” diye ısrarla vurgularken diyetisyenler de “salata veya kivi yeyerek hamilelik geçmez” diyor. Hamilelik dönemi boyunca en az 10 kilo alınması gerektiği üzerinde duran doktorlar, “Hamile bir kadın diyet yaparsa erken doğum, çocukta gelişme geriliği, süt eksikliği ve düşük, bunun yanında bebeklerde kalp hastalığı riski yükselir” uyarısında bulunuyor.
‘ZAYIF GEBELERİN BEBEKLERİ KALP HASTASI OLABİLİR’
(Prof. Dr. Teksen Çamlıbel)
Gebelik, beslenmenin öneminin arttığı bir dönemdir. ‘İki kişilik yeme’ düşüncesi, hamilelikte doğrudur. Bebeğin anneden istediği ekstra kalori, günde yaklaşık 300-500 kaloridir. Gebelik süresince toplam ağırlık artışında hamilelik öncesi kilo önemli bir rol oynar. Zayıf ya da çok genç bir anne adayı, 13-18 kilo alabilecekken, hafif şişman olan gebe 12 kilo almalıdır. Ortalama ağırlık artışı 10-12 kilogramdır. Yani kişisel özellikler ağırlık artışına etki etmektedir. Zayıf hamilelik sonucu düşük kiloda doğan bebeklerin ileri yaşlarda hipertansiyon, ‘Tip 2′ diye bilinen insüline dirençli şeker hastalığı ve kalp damar hastalıklarının diğerlerine göre 18 kat daha fazla gözlemlendiğini ortaya çıktı. Hamilelik döneminde diyet yapmadan dengeli beslenmek önemlidir.
‘ERKEN DOĞUMA HAZIRLANSINLAR’
(Prof. Dr. Mustafa Bahçeci)
Gebelik boyunca alınan kilolar üzerinde hassasiyet gösteriyoruz. Gebelikteki kilo artışını en aza indirgemek için çeşitli diyetler ortaya atılıyor. Ancak unutulmamalıdır ki, gebelik fizyolojik bir olay ve gebelik sırasında alınması gereken bir ağırlık artışı olmalıdır. Gebelik boyunca ideal olarak 10 ile 14 kilo arasında bir artış olmalıdır. Bu artışın yaklaşık yarısı bebek, bebeği çevreleyen su kesesi ve bebeğin plasentasından kaynaklanmaktadır. Geri kalan kısmını ise kan hacmi artışı ve yağ dokusu artışıdır. Kan hacminin artışı, gebeliğin sağlıklı bir şekilde devam etmesi açısından oldukça önemlidir. Bu artış sayesinde rahim içersinde bulunan bebeğe kan akışı yeterlice sağlanmaktadır. Yağ dokusundaki artış ise, bebeğin ihtiyaç duyacağı enerji için gelişmektedir. Sadece tek yönlü besinlerin tüketimi ve kilo alma kaygısının devamlı ön planda olması, sağlıklı bir bebeğin doğmasını tehlikeye sokar (gelişme geriliği, erken doğum gibi). Anne adaylarının herhangi bir bilimsel dayanağı olmayan ve tamamıyla kişisel tecrübelerden oluşan diyetlerden uzak durmalarını özellikle tavsiye ederim.
‘BİRİNDE OLMAMASI HİÇ OLMAYACAK DEMEK DEĞİL’
(Doç. Dr. Bülent Urman)
Gebelik süresince alınan kilo, sekizin altındaysa bebekte gelişme geriliği olur. Birinde olmaması, hiçbirinde olmayacağı anlamına gelmez. ‘Hamilelik boyunca kivi yedim’ diyip bunları başkalarına da önermek son derece sakıncalıdır. Gebe bir kadın kivi gibi meyvelerle sağlığını koruyamaz, karbonhidrata da, proteine de, yağlara da, sebze ve meyveye de ihtiyacı vardır.
 
Geri
Üst